Taşlara şekil vererek eserler ortaya çıkarıyor
Taşlara şekil vererek eserler ortaya çıkarıyor Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde babasından öğrendiği taş ustalığını sanata dönüştüren Ahmet Usta, farklı büyüklükteki taşlara şekil veriyor.
Taşlara şekil vererek eserler ortaya çıkarıyor
ŞANLIURFA - Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde babasından öğrendiği taş ustalığını sanata dönüştüren Ahmet Usta, farklı büyüklükteki taşlara şekil veriyor.
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde yaşayan 69 yaşındaki Ahmet Usta, babasından kalan taş ustalığı mirasını yaşatmak amacıyla, bazalt taşları yontarak aslan figürü, ev aletleri, el değirmeni gibi eserler ortaya çıkarıyor. Bu mesleği babasının bir zamanlar Siverek'te taş ustalığının hocası olarak bilinen Ermeni asıllı ustadan öğrendiğini belirten Ahmet Usta, Siverek'te ilk Müslüman taş ustasının babası olduğunu kaydetti. Taş ustası Ahmet Usta, babasının taş sanatı ile tanışmasını anlatarak, "Babam bir gün sokaktan geçerken, ismi Yani olan bir Ermeni taş ustasının duvar ördüğünü görür. Bu ustayı izlemeye başlar. Ermeni usta babamı yanına çağırarak, 'Sen beni izliyorsun. Duvar örmeye merakın var. Yarın gel yanımda çalışmaya başla. Seni usta yapacağım' der. Babam ilk başta 'zordur' diye kabul etmez. Usta ısrar eder. Babam ertesi gün Yani'nin yanında çalışmaya başlar. O zamanlar 15 gümüş para yevmiye ile çalışır. Babamın dediğine göre ilçede Egop, Yani ve Moho adında 3 tane Ermeni taş ustası varmış. Onların yanında 55 taş yontmacısı çalışıyormuş. Babam 5 yılın ardında hem taş ustası hem yontmacısı olmuş. Yani usta ile babam daha sonra ortak oldu ve ortaklıkları 25 yıl sürdü. Babam 86 yaşına kadar duvar örmeye devam etti, ben ve kardeşim de onun elinde çalışıyorduk. Babam 86 yaşına ulaşınca emekli yaptık, zaten emekli olduktan 2 yıl sonra vefat etti" dedi.
İlgi her geçen gün azaldı
Ermenilerin zamanla bölgeden ayrıldığını, insanların da taşa meraklarının her geçen gün azaldığını vurgulayan Ahmet Usta, şu an ilçede kendisinden başka taş ustasının bulunmadığını kaydetti. Ahmet Usta, "Eskiden ilçede belki 100 tane usta vardı. Şu an benden başka taş yontmacılığı yapan yok. Eskilerden sadece ben kaldım. Büyüdüğümde Ermeniler çok az kalmıştı. Bu insanlar sanatı dedelerinden öğrenmişti. Hepsi ustaydı, bende babamdan öğrendim ermeni ustaları zamanında ben küçük yaşlardaydım. Babam 86 yaşına kadar duvar örmeye devam etti, ben ve kardeşim de onun elinde çalışıyorduk. Babam 86 yaşına ulaşınca emekli yaptık, zaten emekli olduktan 2 yıl sonra vefat etti" şeklinde konuştu.
Emekli olduktan sonra taşlardan figürler yapmaya başladı
Yaşının ilerlemesi ve kalp ameliyatı olmasından sonra ağır taş işçiliğini bıraktığını söyleyen Ahmet Usta," Benim hayatım taşlarla geçti, taşsız duramadım, onun için ağır iş yapamazsam da, taşlardan malzemeler ve figürler yapmaya başladım. Taş ustalığı zamanında böyle şeyler yapmıyordum, emekli olduktan sonra zamanımı değerlendirmek için yapmaya başladım ve yaptıklarımı görenler çok beğendi. Sanatçı adam çekirdekten yetişir, ruhsatı vardır ve elinden her şey gelir. Rahmetli İbrahim ustam bana hep şunu derdi,' İş konuşsaydı sanatçısı huzura çıkardı, iş konuşmuyor herkes diyor ben ustayım' ifadelerini kullandı.
"Hanımım hep bana kızıyordu
Emekli olduktan sonra evde taşlarla uğraştığı için hanımının devamlı kendisine kızdığını ama zamanla alıştığını söyleyen taş ustası, "Ben bağa, dağa gittiğim zaman işlenebilir taşları toplayıp eve getiriyordum işliyorum, bunun için hanım hep bana kızıyor ve diyordu, 'sen bu taşları ev doldurmuşsun, ne yapacaksın?' şimdi yavaş yavaş alışmış kızmıyor artık. ya bu taşlar benim geçmişimdir, hayatımdır. Her birinin bende bir izi var, mesela el değirmenini 10 yıl önce yaptım ben ve onlarca kişi benden istemesine, satın alamaya çalışmalarına rağmen vermedim ve satmadım. Zaten bunları para kazanmak için yapmıyorum" ifadelerine yer verdi.
En büyük üzüntüsü çırak yetiştirememek
Siverek'te Ermenilerin bu sanatı devam ettirmek için çırak yetiştirdiğini ve bu çıraklardan birinin de babası olduğunu hatırlatan Usta, kendisinin ise çırak yetiştirememenin üzüntüsünü yaşadığını kaydetti. Usta, "Benim en büyük üzüntüm, böylesi önemli bir işin, sanatın devam ettirilmiyor olmasıdır. Ben isterdim ölürsem bu işi devam ettirecek birilerini yetiştirmeyi ama kimse artık bu işe rağbet etmiyor, bu meslek insanları doyuramayacak duruma geldiği için de rağbet görmüyor. Eskiden bu meslek altın bilezikti" dedi.
Çalıştığı malzemeler Ermenilerden kalma
Elinde taşa şekil verdiği malzemeleri göstererek hepsinin Ermenilerden kendisine kaldığını söyleyen Usta, bazı malzemelerin 300 yıllık olduğunu tahmin ettiklerini söyledi.
İlçede çok sayıda cami ve ev yapan Usta, ayın zamanda tarihi eserlerin restorasyonunda da görev almış.