Şef Reşat Aydın: Yenilenebilir enerjilere dönmeliyiz, mutfakta doğaya saygılı bir devrim gerekli

Gastronomi dünyasının öncülerinden Şef Reşat Aydın, mutfaklarda enerji tüketimi ve doğaya duyarlı pişirme teknikleri üzerine uyarıyor: "Toprakla, güneşle, suyla barışık pişirme tekniklerine yeniden dönmeliyiz. Bu sadece bir mutfak tercihi değil, yaşamsal bir zorunluluktur."
Türkiye'nin geleneksel mutfak kültürünü çağdaş sürdürülebilirlik anlayışıyla harmanlayan Şef Reşat Aydın, doğaya dost pişirme teknikleri ve yenilenebilir enerji kullanımı konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Aydın'a göre, gastronomi artık sadece lezzet değil, enerji politikaları ve çevre etiği ile de ilgilenmek zorunda.
Geleneksel mutfağımızda zaten yenilenebilir enerji vardı. Tandırda odun ateşiyle yavaş pişen etler, güneşte kurutulan meyveler, fermente edilen yoğurtlar… Şimdi bunları teknolojiyle destekleyerek yeniden kullanma zamanı geldi.
"GIDA KADAR ENERJİNİN DE NASIL ÜRETİLDİĞİNE BAKMALIYIZ"
Aydın, özellikle büyük şehirlerdeki restoran ve ev mutfaklarında yoğun enerji tüketiminin doğrudan karbon ayak izi yarattığını vurguluyor. Ona göre çözüm, doğadan gelen enerjiyle, doğaya saygılı yöntemleri buluşturmaktan geçiyor:
Yemek pişirmek sadece karın doyurmak değil, doğayla bir etkileşim kurmaktır. Elektriği güneşten alabiliriz, organik atıklardan biyogaz üretebiliriz. Hem doğayı koruruz hem de gerçek anlamda sürdürülebilir bir lezzet yaratabiliriz.
DOĞAL MUTFAK TEKNİKLERİNE GERİ DÖNÜŞ ÇAĞRISI
Şef Reşat Aydın, özellikle genç şeflere çağrıda bulunarak, geleneksel tekniklerin modern mutfaklara yeniden kazandırılması gerektiğini söyleyerek:
Güneşte domates kurutmayı, yoğurt mayalamayı, tandırda, doğal taş fırınlarda, doğalpişirme tekniklerini hayata geçirelim. Bu sadece gelenek değil, gelecektir. Yenilenebilir enerjiyle birleştiğinde, kültürümüz dünyaya örnek olabilir.
ATIKSIZ VE ENERJİ DOSTU MUTFAKLAR İÇİN YOL HARİTASI
Aydın'ın önerdiği bazı uygulamalar şunlar:
- Solar ocaklar ve solar fırınlar kullanımı yaygınlaştırılmalı.
- Biyogaz sistemleri ile mutfak atıkları enerjiye dönüştürülmeli.
- Kiler kültürü ve doğal soğutma sistemleri desteklenmeli.
- Şehirlerde topluluk fırınları kurulmalı: Güneşle ya da biyoyakıtla çalışan ortak pişirme alanları.
"DOĞAYA BORCUMUZU MUTFAKTA ÖDEMELİYİZ"
Bugün mutfağımızda aldığımız her karar, doğanın geleceğini etkiliyor. Mutfak bir laboratuvar değil; yaşayan bir organizma gibi, doğaya uyumlu olmalı. Yenilenebilir enerjiye geçmezsek, sadece kaynaklarımızı değil, kültürümüzü de kaybederiz.