(Özel Haber) Engelli Başkan Engel Tanımadı

ADANA (İHA) – Türkiye Sakatlar Derneği Adana Şube Başkanı Halis Kassap, felç olan ve kesilen kollarına rağmen hayata tutunarak engelleri bir bir aşıp herkese örnek olacak bir başarı hikayesine sahip. Şimdi yarım kalan eğitimini tamamlamaya çalışan Kassap, "Bir şeyler yapabilmen için sağlam olmana gerek yok; düzgün çalış, beynini çalıştır yeter" dedi.

Halis Kassap, kasaplık yapan Mehmet Emin ve ev hanımı olan Meliha Kassap'ın 8 çocuğundan biri olarak 1955 yılında Diyarbakır'ın Lice ilçesinde dünyaya geldi. Kassap, çocuk felci geçirdiği için sol kolunu yüzde 25 oranında kullanabildi. 7 yaşına geldiğinde ise bağa gidip üzüm toplarken sağ kolunu yılan soktu. İmkanlar kısıtlı olduğu için Kassap'ın kolu omuzdan kesildi. Bir kolu felçli diğer kolu da olmadığı için 3. sınıfta okulu bırakmak zorunda kaldı.

Daha sonra aile Şanlıurfa'ya göç etti. Kassap, burada 8 yaşında çalışma hayatına atılarak, sokaklarda çakmaklara gaz doldurmaya başladı. Bu arada yanına gelen bir kişi çakmağını vererek gaz doldurmasını isteyip onu izlemeye başladı. Bu kişi ise Yılmaz Güney'in başrollerinde oynadığı "Hudutların Kanunu" filminin yönetmeni Ömer Lütfi Akad'dı. Akad, Kassap'a filmde oynama teklifinde bulundu. Akad'ın çektiği filmde, Yılmaz Güney çocuğuyla birlikte huduttan geçerken mayın patlamasında kollarını kaybeden çocuk rolünü vermek istedi. Ancak Kassap film setine gitti ama korktuğu için "Ağabeyim gelmezse ben gitmem" deyince, ağabeyi geç geldiği için filmde oynayamadı.

Setten sonra Yılmaz Güney, Kassap'ın evine giderek annesi Meliha Kassap'a "Oğlunu ver İstanbul'a götürüp okutayım" dedi ancak annesi izin vermedi. Kassap'ın Yeşilçam macerası başlamadan bitti.

Daha sonra Kassap ailesi Adana'ya göç etti. 1966 yılında geldikleri Adana'da Halis Kassap, otogarda çalışmaya başladı. Önce otobüslere yer gösterdi daha sonra yazıhane sorumlusu oldu. 1974 yılında ise hayatını, çok sevdiği eşi Melike Kassap ile birleştirdi. 2'si kız 4 çocuğu oldu.

Kassap çocuklarını okutarak hepsinin memur olmasını sağladı.

1981'de Çukobirlik fabrikasına işçi olarak girdi. Burada 9 yıl çalıştıktan sonra emekli oldu. Ancak emekli ve engelli olmasına rağmen çalışmaya devam ederek tekrar otogara döndü.

Burada birkaç firmanın işletmesini alarak yanında 42 sigortalı işçi çalıştırdı. Kassap 2002 yılına gelindiğinde ise bir arkadaşının tavsiyesiyle Türkiye Sakatlar Derneği Adana Şube Başkanlığı'na aday oldu. Halis Kassap seçim sonunda dernek başkanlığını kazandı. Daha sonra da Türkiye Sakatlar Derneği Akdeniz Başkanlığı'na getirildi. Kassap 11 yıldır da engelliler için mücadele ediyor. 11 yılda 6 bin tekerlekli sandalyeyi engellilere dağıtırken, ayrıca 2 bin 410 engelliye kurs vererek bu engellilerin yüzde 55'nin işe girmesini sağladı. Kassap hala başkanlığa devam ederken, bir taraftan da yarım kalan eğitimini tamamlamak için mücadele ediyor. Kassap dışarıdan ilköğretimi bitirirken, şimdi açık lisede eğitim görüyor. Kassap kolu olmamasına rağmen bilgisayarını kendisi kullanıp yazışmaları kendi yapıyor.

"BEN ENGELLİ DEĞİLİM UZVUM EKSİK"

Kassap, bir kolu olmamasına diğer kolunu da yüzde 25 kullanabilmesine rağmen 8 yaşından bu yana çalıştığını, evlenip yuva kurduğunu, bir derneğin başkanlığını yaptığını belirterek, "Ben bu uzuv eksikliğini hayatta eksiklik olarak görmedim. 1965 yılında Adana'ya geldiğimizde otogarda çalışmaya başladım. 1981 yılında Çukobirlik fabrikasına girdim. 9 yıl da burada çalıştım ve sonra emekli oldum. Emekli olduktan sonra da çalışmaya devam ettim tekrar otogarda çalışmaya başladım. Bazı firmaların işletmesini aldım yanımda 42 kişiye iş verdim. Hayatı yaşamak için sağlam olmaya gerek yok. Ben engelli değilim, sadece bir uzvum eksik. Bir şeyler yapabilmen için sağlam olmana gerek yok; sadece düzgün çalışırsan, beynini çalıştırırsan hiç kimsede engel kalacağına inanmıyorum" dedi.

2002 yılından bu yana ise Türkiye Sakatlar Derneği Adana Şube Başkanlığı'nı yaptığını hatırlatan Kassap, artık kendisini engellilere adadığını, onların mutlu olmasından mutluluk duyduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:

"Türkiye'de 2002 yılından önce engelli toplumda yoktu. Ama 2002'den sonra engelli artık toplumda var. Artık engellinin bir yasası da var. 10 yılda çok kazanım elde ettik ama bu da yetmiyor. Daha çok şey kazanacağız. Benim hayalim engelsiz bir toplum olması. Biz ayrımcılık istemiyoruz. Biz engelsiz hastane, engelsiz okul, engelsiz sinema, engelsiz tiyatro istiyoruz." - ADANA