Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Bazı Babalar İçin Sadece Bir Kahvaltı, Bazı Babalar İçin Unutulmayacak Anı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Eski eşi çocuklarını göstermediği için ayda iki kez icra yoluyla çocuklarını teslim alan baba İbrahim Aksoy, buruk bir Babalar Günü geçiriyor.

Eski eşi çocuklarını göstermediği için ayda iki kez icra yoluyla çocuklarını teslim alan baba İbrahim Aksoy, buruk bir Babalar Günü geçiriyor. Beş yılda sadece bir kez çocuklarıyla birlikte Babalar Günü'nü kutlayan Aksoy, oğullarının hazırladığı kahvaltı sürprizini anarken, onların fotoğraflarıyla avunuyor. Çocuklarını kaç kez icra yoluyla gördüğünü sayamayan baba, "Hayvanları Koruma Kanunu'nda ev ve süs hayvanları borçlara karşılık haczedilemiyor ama biz çocuklarımızı haczediyoruz" diyerek bu durumun sona ermesini istedi.

Birçok baba çocuklarıyla mutluluğun resmini çizerken, bazı babalar ise ancak icra yoluyla görebildikleri çocuklarını anarak karanlık bir Babalar Günü geçiyor. Velayetleri eski eşlerinde olan ve her ay belli paralar ödeyerek çocuklarını icra kanalıyla gören iki çocuk babası İbrahim Aksoy da, Babalar Günü'nü buruk geçiren babalardan sadece biri. Eski eşinden ayrıldıktan sonra beş yılda sadece bir kez Babalar Günü'nde çocuklarını görebilen baba Aksoy, Down sendromlu büyük oğlunun onun için hazırladığı kahvaltı sürprizini anarak tek başına Babalar Günü'nü kutluyor, küçük oğluyla çektirdiği görüntüyü izleyerek gözyaşlarına hakim olamıyor. Mahkemenin ayda iki kere çocuklarını görebilme hakkı vermesine rağmen eski eşinin çocuklarını göstermediğini söyleyen Aksoy, ayda iki kez yaklaşık 250 TL ödeyerek çocuklarını icra yoluyla teslim alıyor, kısacık zamanda biri 17, biri 7 yaşında olan çocuklarıyla vakit geçirmeye çalışıyor. Babalar Günü'nün karanlık geçeceğini belirten baba Aksoy, "Şu anda mevcut İcra İflas Kanunu'nda evde kullanılan eşyalar dahi haczedilemiyor. Yeni çıkan Hayvanları Koruma Kanunu'nda ev ve süs hayvanları borçlara karşılık haczedilemiyor ama biz çocuklarımızı haczediyoruz. Malı, hayvanları haczedemiyoruz, çocuklarımızı haczediyoruz" dedi.

"O KAHVALTIYI UNUTAMAM"

İzmir'de biri Down sendromlu iki çocuğu olan 47 yaşındaki İbrahim Aksoy'un eşi T.A., 2009'da boşanma davası açtı. Dava dosyası, Yargıtay'da beklerken yerel mahkeme çocukların velayetini anneye verdi ve Aksoy'a ayda iki kez çocuklarını görme hakkı tanıdı. O gün bugündür çocuklarını ayda iki kez görmeye giden ancak eski eşi çocuklarını göremediği için icra yoluna başvuran baba Aksoy, ayda iki kez 120 TL vererek çocuklarını teslim alıyor. Çocuklarını icrayla almanın çok acı olduğunu vurgulayan Aksoy, Babalar Günü'nde çocukları için yaptığı oyuncaklar ve onlarla çekildiği fotoğraflarla avunurken, beş yılda sadece bir kez tesadüfen Babalar Günü'nde çocuklarıyla zaman geçirebildiğini söyledi. Down sendromlu oğlunun parası olmadığı halde ona çok güzel bir sürpriz hazırladığını belirten Aksoy, "Büyük oğlumun parası pulu yoktur. O hafta sonu büyük oğlum beni uyandırdı, sürpriz yapmış. Babalar Günü'nde kahvaltı hazırlamıştı Babalar Günü hediyesi olarak. Onu hiç unutamam" diyerek gözyaşlarına boğuldu.

"ÇOCUK İCRASINI KALDIRIN"

Çocuklarını zor şartlar altına görebildiği için ruh sağlığının bozulduğunu ve tedavi gördüğünü ifade eden baba Aksoy, mağdur babaların yaşadıkları süreci şu sözlerle anlattı: "Onlardan ayrı kalmak zulüm. Şirket icralarında bile bu kalınlıkta icra dosyası yoktur. Çocuklarımı kaç defa icra yoluyla gördüm sayısını bilmiyorum. Her icrada belli bir para ödeniyor. Büyük şehirlerde icra işlemleri daha fazla tutuyor. Karşı tarafın icraya rağmen çocuklarımı bana göstermediği oluyor. Maddi imkanım olduğu için ben çocuklarımı görebiliyorum ama tanıdığım birçok baba maddi imkansızlıklar nedeniyle senelerce çocuklarını göremiyor. Avrupa İnsan Haklarını Korumaya Dair Sözleşme'nin ek protokolünde 'Eşler boşanma gerçekleştiğinde çocuklar üzerindeki medeni haklar ve sorumluluklar eşittir' der. Benim ayda iki defa çocuklarımı görebilme hakkının hukuka sığar bir tarafı yok. Türkiye'de yüz binlerce baba bu zulmü yaşıyor. Sayın Başbakanıma, Cumhurbaşkanıma sesleniyorum; insan onuruna aykırı çocuk icrasını lütfen kaldırın."

"BEKLEYECEĞİM AMA GELEMEYECEKLER"

İcra işlemlerinin çocuklarının da psikolojisini bozduğunu söyleyen Aksoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "Küçük çocuğum ilk icraya başladığımda 3,5 yaşındaydı. Çocukları almaya gittiğimde, babanın yanında 3-4 kişi, tanımadığı insanlar çocukları elinden tutup dışarı çıkarıyor, babalık rolü ortadan kalkıyor. Yabancı insanlar çocuklarla muhatap oluyor. Şu anda mevcut İcra İflas Kanunu'nda evde kullanılan eşyalar dahi haczedilemiyor. Yeni çıkan Hayvanları Koruma Kanunu'nda ev ve süs hayvanları borçlara karşılık haczedilemiyor ama biz çocuklarımızı haczediyoruz. Malı, hayvanları haczedemiyoruz, çocuklarımızı haczediyoruz. Duygularım korkunç. Babalar Günü'nde evde büyük bir boşluk hissedeceğim. İki tane evladım evimde olmayacak ve bekleyeceğim. Biliyorum ki gelmeyecekler. Benim için karanlık ve zulüm içinde geçen bir gün olacak. Çocuklarımla aramdaki ilişkiyi fotoğraflarımız gösteriyor. Arkadaşlarım bu fotoğrafları 'Sevginin fotoğrafı' diye tabir ediyor."

"BABANIN ADI YOK"

Gelecek Babalar Günü'nü çocuklarıyla geçireceğine dair hala umudu olduğunu dile getiren Aksoy, beş yıldır çocuklarını rahat rahat görebilmek için mücadele ettiğini belirterek şöyle konuştu: "Çok yol alamadık ama insanlar yavaş yavaş bir şeyleri görmeye başladılar. Ben çocuksuz bir babayım, onlar da babasız bir çocuk. Çocuğumun karnesini bile görmedim sadece iyi olduğunu biliyorum. Büyük oğlum üç defa ameliyat oldu günler sonra gördüm. Küçük oğlum sünnet oldu sünnetine gidemedim. En acılı, en muhtaç oldukları dönemde bile göremiyorum. Kimse bizi bir şey olarak görmüyor. Duygu Asena'nın Kadının Adı Yok diye bir kitabı var. Bir de 'Babaların Adı Yok' diye bir kitap yazılsın. Bu babasız çocuklar ve çocuksuz babalar için büyük fayda olur. Baba diye varlık yok." - İZMİR

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yaşam
title