Ölümünü Türkiye konuşmuştu, babası davanın peşini bırakmıyor
Muğla'nın Bodrum ilçesinde 10 yıl önce bir turizmcinin villasının terasından düşerek ölen ve olayla ilgili gözaltına alınanların tamamının beraat ettiği manken Aslı Baş davasında baba Mehmet Baş, istinaf mahkemesine taşıdıkları davanın peşini bırakmayacağını söyledi.
Muğla'nın Bodrum ilçesinde 10 yıl önce bir turizmcinin villasının terasından düşerek ölen ve olayla ilgili gözaltına alınanların tamamının beraat ettiği manken Aslı Baş davasında baba Mehmet Baş, istinaf mahkemesine taşıdıkları davanın peşini bırakmayacağını söyledi. Antalya'daki evinde kızından kalan güzellik kraliçesi taçları, güzellik yarışmaları jüri plaketleri ve fotoğraflarıyla avunan baba Mehmet baş, kızı adına verdiği mücadelenin devam ettiğini belirterek "En büyük acı evlat acısı. Biz yaşadık, başkaları yaşamasın. Bunun mücadelesini veriyorum" dedi. 'Başka Aslı'lar ölmesin' diyen acılı baba, "Her genç kızımızın, kadınlarımızın öldürüldüğünü duyduğumuz anda acılarımız tazeleniyor" diye konuştu.
Muğla'nın Bodrum ilçesinde, 10 yıl önce 2003 yılı Miss Model Of The World yarışması birincisi manken Aslı Baş'ın turizmci Ahmet B.'nin villasından düşüp yaşamını yitirmesiyle ilgili davada, geçtiğimiz Ocak ayında tutuksuz sanıklar Ahmet B., oğulları Hakan B., Volkan B. ile Murat U. beraat etti. Ailenin itirazıyla beraat kararı İstinaf Mahkemesi'ne taşındı. Antalya'da yaşayan Aslı Baş'ın babası Mehmet Baş da, mücadelesinin sürdüğünü belirterek, bu işin peşini bırakmadıklarını kaydetti.
"Yaşam hakkımızı elimizden alıyorlar"
Orta Doğu Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan raporda, bunun intihar değil kasten öldürme olduğunun belirtildiğini söyleyen baba Mehmet Baş, "Ekonomik gücü ve sosyal çevresi geniş olan insanların sanki öldürmeye hakları varmış gibi hareket ediliyor. İnsanın en kutsal varlığı yaşam hakkıdır. Bu yaşam hakkımızı elimizden alıyorlar" dedi.
Mücadelesinin sadece kendi kızına yönelik olmadığını kaydeden Mehmet Baş, şu ifadeleri kullandı: "Kadınlarımız, çocuklarımız öldürülmesin. En büyük acı evlat acısı. Biz yaşadık, başkaları yaşamasın. Bunun mücadelesini veriyorum. Bizim evlatlarımızı bizim elimizden almasınlar. Kadınlarımız ölmesin, çocuklarımızı öldürmesin. Bu acıyı ben yaşadım. 'Artık unutulur, biter' değil. Biz o acıyı ölene kadar yaşıyoruz. Benim çocuğum bir trafik kazasında ölseydi acım biraz dinerdi. Dünyaya mal olmuş bir çocuktu. Ben bunun acısını yaşıyorum. Kızım yüksekten atılıp, intihar süsü verildi. Biz bunu simülasyonunda da ispatladık"
'Başka Aslı'lar ölmesin' diyen acılı baba, "Her genç kızımızın kadınlarımızın öldürüldüğünü duyduğumuz anda acılarımız tazeleniyor. Kızlarımızın kasten öldürülüp, intihar süsü verilmesi benim de canımı yakıyor. Ama üzülmek fayda etmiyor, adalet istiyoruz" diye konuştu. - ANTALYA