Kıbrıs gazileri, kahramanlıklarının öyküsünü anlattı
Denizli'nin Çal ilçesinde, Kıbrıs Barış Harekatı'nda paraşütle yapılan çıkarma ile katılan ve ardından gazi olan Ethem Dedeler ile Osman Turgut, 19 Eylül Gaziler Günü'nde harekat sırasında yaşananları anlattılar.
Denizli'nin Çal ilçesinde, Kıbrıs Barış Harekatı'nda paraşütle yapılan çıkarma ile katılan ve ardından gazi olan Ethem Dedeler ile Osman Turgut, 19 Eylül Gaziler Günü'nde harekat sırasında yaşananları anlattılar.
Yurt genelinde olduğu gibi Çal ilçesinde de 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla tören düzenlendi. Tören sonrası paraşüt birliğinde görevli olarak Kıbrıs Barış Harekatı'na katılan gaziler, harekat sırasında yaşananları duygu dolu sözler ile anlattı. Kıbrıs gazisi Ethem Dedeler harekata, 20 Temmuz 1974 yılında Kayseri'de görevli asker iken katıldığını söyledi. Makineli tüfek nişancısı olarak beraberindeki yaklaşık 40 kilogram teçhizat ile paraşütle uçaktan Beşparmak Dağları'na atladıklarını kaydeden Dedeler, "Uçağın açık kapısından baktığımda her yer yanıyordu, alev içindeydi Beşparmak Dağları. Durumu bizi atlatacak görevliye bildirdiğimde tekrar görüştüler biraz ertelediler atlamayı. Ondan sonra aşağıya sürünerek atladım. Üzerimdeki yük fazlaydı ayakta değildim ben oturduğum yerden atladım. Aşağıya indiğimiz bölge ekin tarlasıydı ve yanıyordu. Paraşütlerin bir kısmı burada yandı atlayış esnasında. Alevlerin içerisine gittik ve karşıdan havan ile makineli tüfek ateş ediyordu. İndikten sonra görevli mücahitler bizi topladılar. Sonra bizi emniyetli bölgeye götürdüler. Ondan sonra orda mevzi aldık, düzeni kurduk bizde ateş etmeye başladık karşı tarafa" diye konuştu.
"2 tane şehidimiz vardı"
Ertesi günü aynı şekilde ateş altında havaalanını Rum askerlerden almak için taarruza geçtiklerini ve bunun 3 gün sürdüğünü ifade eden Dedeler, "Sıcak temas yaşadık atışlarımı oldu, orda 3 gün kaldık. Havaalanını geri aldık 3 gün içinde. Bizim bölük aşağı yukarı 130 kişiydi, bölük arkadaşlarımız hep birlikte toplanamadık. Toplanma alanları belirtildi ama herkes değişik yerlere düştüğü için aynı amaçla orda olduğumuz için artık kimin yanında kaldıysa orda devam ettik. Hatta bir akşam taarruza kalktık orda Rum tanklarından 2 tanesi çalışır vaziyetteydi bırakıp kaçtıklarını gördük. Bize çok fazla mukavemet gösteremediler bizim bölükten 2 tane şehidimiz vardı ve gaziler olarak yaralananlar vardı. Geçen sene Kıbrıs'ı ziyarete gittik şehitliğe gittiğimizde onlara da bir Fatiha okumak nasip oldu" dedi.
"Bizim gelişimizi haber almışlar ve pusu kurmuşlar"
Bir başka gazi Osman Turgut, 19 Temmuz akşamı kimin hangi uçaktan atlayacağının duyurusunun yapıldığını kaydederek, O gece heyecandan uyuyamadığı ifade etti. Turgut hareket sırasında yaşananları ise şöyle anlattı:
"Sabah kalktık araçlara bizleri bindirdiler. Paraşütlerimizi kuşandık. Havaalanına götürüldük. Sonra Kıbrıs'a varmamız 15 dakika filan sürdü. Atlayış bölgesine gelir gelmez sırayla atladık. Düştüğümüz yer daha önce bombalanmış. Ekin tarlaları filan her yer yanıyordu. O heyecanla yere nasıl indiğimizi bilmiyoruz. Paraşütümü topladım sırtıma yüklendim. Toplanma bölgemize hareket ettim. Atlama yapıldıktan sonra her bölüğün birbirini bulması için kollarımıza bağladığımız işaretler vardı, bizimkisi sarıydı. Bölgemizde sarı sis yakılacak sarı bantlılar o bölgede toplanacak. Toplandıktan sonra Beşparmak Dağları'nın olduğu yerde Yunan taburu varmış oraya baskına gitmek için hazırlandık. Arka taraf Yunan birliği ön tarafta bizim mücahit bölüğü vardı, oraya vardık. Sonra bizim gelişimizi haber almışlar bize pusu kurmuşlar. Bir anda gürültü patırtı çıktı neye uğradığımızı şaşırdık. Sabah bu şekilde oldu, o arada onlar geri çekildi. Şehit olan 18 arkadaşımızın cenazelerini aldık. Şimdi diğer gazi arkadaşlarımızla zaman zaman görüşüyoruz. Daha 2 gün önce görüştük. Sosyal medya sayesinde bu bağımızı tekrar sağlamlaştırmaya başladık."
Gazilerin anlattıkları savaş hikayelerini dinleyenler hem duygulandı hem de gösterilen kahramanlık karşısında gururlandılar. - DENİZLİ