İlahiyat Fakültesi Eski Öğretim Üyesi Prof Dr Ramazan Ayvallı Açıklaması
İlahiyatçı Prof.Dr Ramazan Ayvallı Türkiye Gazetesindeki köşe yazısında, "Ramazân ayında yapılan bütün nâfile ibâdetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farz ibâdetlere verilen sevap gibidir" dedi.
İlahiyatçı Prof.Dr Ramazan Ayvallı Türkiye Gazetesindeki köşe yazısında, "Ramazan ayında yapılan bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farz ibadetlere verilen sevap gibidir" dedi.
Prof.Dr Ayvallı'nın yazısı şöyle: "Üç ayların üçüncüsü, hicri-kameri ayların ise dokuzuncusu olan ramazan ayı bütünü itibariyle çok kıymetli ve şerefli bir aydır.
Ramazan ayında yapılan bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farz ibadetlere verilen sevap gibidir. Bu ayda yapılan bir farza, başka aylarda yapılan 70 farz sevabı ihsan olunmaktadır. Bu ayda iyi iş ve ibadet yapanlara, bütün sene boyunca da, bu işleri yapmak nasip olur.
Kur'an-ı kerim, Resülullah Efendimize, Kadir gecesinde inmeye başlamıştır. Kadir gecesi, Kur'an-ı kerimde medhedilen, en kıymetli gecedir. İmam-ı Şafii, 'Kadir gecesi, Ramazan-ı şerif ayının onyedinci gecesi', İmam-ı A'zam Ebü Hanife ise, 'yirmiyedinci gecesi olması çok vaki olur' demişlerdir.
Sevgili Peygamberimiz, büyük sahabi Selman-ı Farisi'nin (radıyallahü anh) rivayet ettiğine göre bir hutbelerinde, Ramazan-ı şerif ayı hakkında şöyle buyurmuşlardır:
'Ey Müslümanlar! Üzerinize öyle büyük bir ay gölge vermek üzeredir ki, bu aydaki bir gece -ki bu Kadir gecesidir- bin aydan hayırlıdır [daha faydalıdır]. Allahü teala, bu ayda, her gün oruç tutulmasını emretti. Bu ayda, geceleri teravih namazı kılmak da sünnettir. Bu ayda, Allah için ufak bir iyilik yapmak, başka aylarda, farz yapmak gibidir. Bu ayda, bir farz yapmak, başka aylarda yetmiş farz yapmak gibidir. Bu ay, sabır ayıdır. Sabredenin gideceği yer Cennettir. Bu ay, iyi geçinmek ayıdır. Bu ayda müminlerin rızıkları artar. Bir kimse, bu ayda, bir oruçluya iftar verirse, günahları affolur. Hak teala, onu Cehennem ateşinden azad eder. O oruçlunun sevabı kadar, ona da sevap verilir.'
Resülullah'ın (aleyhisselam) bu hutbesini dinleyen Eshab-ı kiram (radıyallahü anhüm) dediler ki: 'Ya Resülallah! Her birimiz, bir oruçluya iftar verecek [onu doyuracak] kadar zengin değiliz. Biz, bu büyük sevaptan mahrüm mu kalacağız?'
Resülullah (aleyhi's-salatu ve's-selam), Eshabına şöyle cevap verdi:
'Bir hurma ile iftar verene de, yalnız su ile oruç açtırana da, biraz süt ikram edene de, bu sevaplar verilecektir. Bu ay, öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası afv ve mağfiret ve sonu da Cehennem'den azad olmaktır. Allahü teala, bu ayda, emri altında olanların vazifelerini hafifletenleri affedip Cehennem ateşinden kurtarır'
Peygamber Efendimiz, hutbelerinin devamında ise şöyle buyurmuşlardır:
'Bu ayda şu dört şeyi çok yapınız! Bunun ikisini Allahü teala çok sever. Bunlar, 'Kelime-i şehadet söylemek' ve 'istiğfar etmektir.' İkisini de, zaten her zaman yapmanız lazımdır. Bunlar da, 'Allahü teala'dan Cennet'i istemek' ve 'Cehennem ateşinden O'na sığınmaktır.' Bu ayda, bir oruçluya su veren bir kimse, kıyamet günü susuz kalmayacaktır.'" - İSTANBUL