İl il gezerek boşanma mağduriyetlerini anlatacaklar
Boşanma aşamasında ve sonrası oluşan aile mağduriyetleri hakkında kamuoyu oluşturmayı hedefleyen mağdurlar, Türk Aile Birliği ve 26 sivil toplum kuruluşu tek bir çatı altında birleşti.
Boşanma aşamasında ve sonrası oluşan aile mağduriyetleri hakkında kamuoyu oluşturmayı hedefleyen mağdurlar, Türk Aile Birliği ve 26 sivil toplum kuruluşu tek bir çatı altında birleşti. Kocaeli Adliyesi önünde basın açıklaması yapan topluluk, mağduriyetlerin giderilmesi için yetkilerden yardım talep etti.
Türk Aile Birliği ve 26 sivil toplum kuruluşu tek çatı altında toplanarak boşanma sırası ve sonrasında yaşanan aile mağduriyetlerine dikkat çekiyor. Kocaeli Adliyesi'nin önünde mağduriyetlerini anlatmak için pankartlarla toplanan mağdurlar, yetkililerden yardım istedi. Her ilde başka bir aile mağduriyetinin anlatılacaklarını söyleyen Boşanmanın Fer'i Sonuçları ve Çocuk Hakları Derneği Başkanı Nihat Yörük, İstanbul Sözleşmesinin kaldırıldığını ancak yasal uygulamasının devam ettiğini dile getirdi. Yörük, "Öncelikle şunu üzülerek ifade etmeliyiz ki İstanbul Sözleşmesinin kaldırıldığı halde yasal uygulaması olan 6284 numaralı İhlallere İnfiallere sebep olan, cinnet geçirten uygulama devam ediyor. Bizler Türkiye Aile Birliği olarak 26 ayrı STK'nın birleşmiş gücü olarak İstanbul'dan Ankara'ya kadar yaptığımız bu yürüyüşte her ilde farklı aile mağduriyeti işleyeceğiz. Derneğimiz boşanmanın feri sonuçları ve çocuk hakları, Türkiye Aile Birliği Platformu üyesi olarak Kocaeli'de konumuz tek taraflı beyan hakkı ve sonrası diyelim" dedi.
"Sulh cezada, asliye ceza da kamera kaydı varsa aile mahkemesinde kamera kaydı olmak zorundadır"
Aile mahkemelerinde de kamera kaydının olması gerektiğini ifade eden Nihat Yörük, "Tek taraflı beyanı kabul ettiniz. Ama bu durumun psikolojide doğuracaklarını göz ardı ettiniz. Bu sayede art niyetlilerin de yapmak istediklerine yardımcı oldunuz. Tabi bu kadarla da kalmayıp önceleri Aile Mahkemesi hakimi olmak için hakimden beklenen aile olma konusu artık tercihen şeklinde geldi. Bir de bunlara aile mahkemesi salonlarında kamera kaydının olmayışı eklenince ihlallere uzanan kararlarda artış kaçınılmaz oldu. Defalara ben bizzat başvurdum, yazdım. Sulh cezada, asliye ceza da kamera kaydı varsa Aile Mahkemesinde kamera kaydı olmak zorundadır" diye konuştu.
"Çocuğu etkileyen kişiyi saptamak bu şartlarda imkansızdır"
Aile mağduriyetlerinde en çok zarar görenlerin çocuklar olduğunun altını çizen BOFİSDER Başkanı Nihat Yörük, "Denetimsiz ya da uzmansız, kamera kayıtsız olan çocuk görüşleri de tam bir sansasyon. Mahkemelerin uzun sürmesi zaten kaçınılmaz. Şu halde tek taraflı beyana bakarak davayı kabul ettiniz ama yargılama uzadı ve çocuk artık bir tarafa yabancılaştı. Bunun adına EYS diyoruz TDK'da yok diyorsunuz. O halde ben buradan Türkiye Cumhuriyeti savcılarına soruyorum, TCK 86'nın son cümlesi 'Kişinin algısının bozulması' gereğini neden yapmıyorsunuz. Mahkeme kararında art niyetli tarafa inanmadım diyerek bitirdiniz. Burada vereceğiniz karar nasıl olur da bir taraf lehine olur? Yani diğer tarafa çocuğu 6 yıl sonra gidip görebilirsiniz derseniz, burada çocuk zaten ebeveyn tarafından etkilenmiştir. Çocuğu etkileyen kişiyi saptamak bu şartlarda imkansızdır. Bunlar sonucunda bizlere yapılan bugün burada bahsettiğimiz zavallı çocuklarımızın katliamıdır, aile mağduriyetinde çocuk temelli olan ihlallerin de sebebidir" şeklinde konuştu.
"Bugünkü mevzu tek taraflı beyan"
Tek taraflı beyanın kendilerini mağdur duruma düşürdüğünü ifade eden Erkan Can, "Başkanımızın da belirttiği gibi, bugün ki mevzu tek taraflı beyan. Kadının beyanı esastır diyorlar elimizde belge var görüntü var bu beyanları sunuyoruz ama bizim beyanlarımız hiçbir şekilde ciddiye alınmıyor. Hepimiz mağduriyetlerimizi gidermek adına arkadaşlarımızla beraber, İstanbul'dan Ankara'ya yürüyoruz ilgililere sesimizi duyurmak adına" ifadelerini kullandı. - KOCAELİ