Haberler
İsrail ve Lübnan, savaşın bitmesi için bazı konularda anlaştı

İki ülke anlaştı! Aylardır devam eden savaşın bitmesi artık an meselesi

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 2 milyar TL'lik Genel Sağlık Sigortası borcu silinecek

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 400 bin kişinin borcu siliniyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Rutte'yi ağırladı

NATO Genel Sekreteri Ankara'da! İşte kritik zirvede konuşulanlar

7 kişiyi katleden berberin dükkan camındaki yazı dikkat çekti

7 kişiyi katleden berberin dükkan camındaki yazı dikkat çekti

Göz Kontrolünde Alzheimer Teşhisi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Özel bir hastanede görevli göz hastalıkları uzmanı Op. Dr. Lokman Balyen, alzheimer ve parkinson gibi hastalıkların, göz muayenesinde teşhis edilebileceğini söyledi.

Özel bir hastanede görevli göz hastalıkları uzmanı Op. Dr. Lokman Balyen, alzheimer ve parkinson gibi hastalıkların, göz muayenesinde teşhis edilebileceğini söyledi.

Gözün vücudun aynası olduğunu belirten Op. Dr. Balyen, göz muayenesinin, sadece bir organın muayenesi gibi algılansa da aslında vücudun bir çok organı hakkında bilgi ve bulgu verdiğini ifade etti. Düzenli, rutin, dikkatli ve kontrollü göz muayenesi ile birçok sistemik hastalıkların erken teşhisinin mümkün olduğunu kaydeden Op. Dr. Balyen, bu nedenle göz muayenesinin hem göz sağlığı hem de sistemik hastalıkların erken dönemde teşhis edilmesi açısından önemli olduğunu vurguladı.

Vücuttaki bir çok hastalığın göz muayenesiyle teşhis edilebileceğini anlatan Op. Dr. Balyen, "Diyabet, tiroid hastalığı, kalp hastalıkları, hipertansiyon, damar hastalıkları, kan hastalıkları, böbrek hastalıkları, romatizmal hastalıklar, karaciğer hastalıkları, alerjik hastalıklar, genetik tabiatlı metabolik hastalıklar, sinüzit, alzheimer, parkinson, multiple skleroz (MS), myastenia gravis, migren ve beyin tümörleri gibi birçok hastalığın gözlerdeki belirtileri ve bulguları ile teşhis edilebilirler. Bu perspektifle düzenli ve rutin göz muayenesi ile bu hastalıkların teşhisi ve tedavisinde geç kalınmaması gerekir. Aksi takdirde hastalığın ilerlemesine ve gözlerde çeşitli tahribatlara yol açarak, deformasyonlara, görme keskinliğinde azalmaya, hatta kalıcı görme kayıplarına neden olabilir" dedi.

Biomikroskobik muayene ile göz kapaklarının, konjonktiva, kornea, ön kamara, iris, pupil, arka kamara, lens ve vitreusun rahatlıkla görülebildiğini aktaran Op. Dr. Balyen, "Diyabetin ilk patolojik bulguları gözde kendini gösterip, göz dibi muayenesi ile teşhisi mümkündür. Bu bağlamda şeker hastalarının göz dibinde vasküler değişiklikler, küçük kanamalar ve ödem oluşur. Hipertansiyon hastaların da ise, retinadaki vasküler yapıların basınçtan dolayı uğradığı morfolojik değişiklikler ve kanamaları göz dibi muayenesi ile tespit edilebilir. Zaman zaman diyabet ve hipertansiyon hastaları, göz polikliniklerinde göz doktoru tarafından muayene edilirken diyabet ve hipertansiyon teşhisi konarak dahiliye polikliniklerine sevk edilebiliniyor. Bu yüzden sistemik hastalıkların teşhisi, tedavisi ve gidişatı konularında göz muayenesi önemsenmelidir. Bu bağlamda diyabet ve hipertansiyon tedavilerinin gidişatı ve yeterliliği hakkında yine en iyi gösterge göz dibidir. Bu yüzden düzenli ve rutin göz muayenesi çok büyük önem taşıyor" diye konuştu. - DİYARBAKIR

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yaşam
title