Doktor Annenin Hayat Sınavı
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Bahar Baykal, sekiz ay önce dünyaya getirdiği kızı İnci’ye karaciğer donörü olabilmek için diyet ve sporla 6 ayda 20 kilo zayıflamayı başardı.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Bahar Baykal, sekiz ay önce dünyaya getirdiği kızı İnci'ye karaciğer donörü olabilmek için diyet ve sporla 6 ayda 20 kilo zayıflamayı başardı. Kendisi kilo verirken nakil için minik kızına da kilo aldırmaya çalışan doktor anne Baykal, "Kadın doğum uzmanı olmama rağmen oldukça kilo almıştım. Zayıflayamasaydım eğer İnci'ye karaciğerimi veremeyecektim. Kilo veremeseydim kendimi affetmezdim. O yüzden elimden geleni yapmış olmanın huzur ve mutluluğu var" dedi.
Antalya'da özel bir hastanede çalışan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Bahar Baykal (33) ile bir özel şirkette yönetici olan Kerim Baykal'ın (38) minik kızları İnci 19 Mayıs 2013 günü dünyaya geldi. Annenin hamileliğinin 5. ayında çekilen ultrasonda İnci bebeğin sağlığıyla ilgili soru işaretleri çıksa da anlamlı bir sonuca varılamadı. Sağlıklı bir hamilelik döneminin ardından İnci bebek doğdu. Ancak bebek İnci sarardı, sarılığı geçmek bilmedi, kan değerleri yükseldi. Ultrasonda anlam verilemeyen şüphelerin arkasından "bilier atrezi" denilen doğuştan safra kanalları tıkanıklığı olduğu ortaya çıktı. Tetikte bekleyen çift, soluğu Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nde aldı. İnci bebeğe henüz 45 günlükken "kazai" denilen operasyon yapıldı, geçici de olsa safranın atılımı sağlandı. Bu ameliyatla bebeğin yaşam süresinin uzatılması, bu arada da kilo almasının sağlanması amaçlandı. Doktorlar bebeğin karaciğer nakli olması gerektiğini söyledi. Kadavra bebekten organ bağışı ümitsizdi, şansı çok düşüktü. Anne ve baba verici olmak istedi. Kan grubu uyan anne oldu. Bu kez doktor annenin hamilelikte alıp doğum sonrası veremediği fazla kiloları sorun olarak karşılarına çıktı. Doğum sonrası tartının ibresi 90 üzerinde gösteren anne Baykal, kızı için ciddi bir sınav vermeye hazırlandı. Hem kilo verecek aynı süreçte de minik kızını ameliyata girecek kiloya ulaştırma çalışacaktı. O zayıflayacak, kızı kilo alacaktı. Nitekim anne Baykal en az 20 kilo vermesi gereken bir diyet-spor programına start verirken, minik kızına da kilo aldıracak özel diyet başlatıldı. Anne Baykal, 6 ayda 20 kilodan fazla verdi, 3.800 gram doğan, ameliyatın ardından kilo kaybeden İnci bebek de 8 kiloya çıktı. Donör anne Bahar Baykal ile kızı İnci, nakil için Antalya'dan İzmir'e gelip Kent Hastanesi'ne yattı. Anne ve bebeği, 8 Ocak 2014 günü İzmir Kent Hastanesi'nde Doç.Dr. Murat Kılıç ve Doç. Dr. Murat Zeytunlu başkanlığındaki Prof.Dr. Çiğdem Arıkan, Prof. Dr. Mehmet Alper, Opr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Zafer Önen, Opr. Dr. Rasim Farajov ve Dr. Onur Duygu'dan oluşan ekip tarafından nakil operasyonuna alındı. Başarılı geçen operasyonun ardından yoğun bakım süreçlerini atlatan anne- kız yeniden servisteki odalarında bir araya geldi.
Baba Kerim Baykal, birlikte gönderdiği nakil operasyonunun ardından hem eşine hem de kızına kavuşmanın mutluluğunu yaşadı.
Evladı için çok büyük bir mücadeleye giren doktor anne duygularını şöyle dile getirdi: "Ben kilo verirken, kızımın da kilo alması gerekiyordu. Ama kilo aldırmak çok zordu. Bizi Antalya'da takip eden doktor, bu konuda çok yardımcı oldu. Sürekli mamaların kalorisini artırmak, sürekli yemek yedirmek için uğraştık. Zor ve sıkıntılı bir dönemdi. Çok şükür sekiz kiloya kadar getirebildik. Ben kadın doğum uzmanı olmama rağmen oldukça kilo almıştım. 90 kilonun üzerindeydim. Karaciğerimde yağlanma vardı, bu donör olmama engeldi. Zayıflamasaydım eğer İnci'ye karaciğerimi veremeyecektim. Spor, diyet yaparak en az 20 kilo verdim. Benim ameliyatım 4, İnci'nin ki 6 saat sürdü. Çok başarılı bir nakil operasyonu geçirdik. Bu hastalığın kesin tedavisi karaciğer naklidir. Karaciğer nakli olmadığı zaman bu çocuklar kaybediliyor. Kadavra şansları yok denecek kadar düşük. Canlı veri gerekiyor. İnci yatağında şimdi bizle oynuyor, gülücükler atıyor. Ufak tefek sorunlarımız var ama aşabileceğimize inanıyorum. Mutluyum, huzurluyum. Kilo veremeseydim kendimi affetmezdim. O yüzden elimden geleni yapmış olmanın huzur ve mutluluğu var. Organ nakliyle, yüzde yüz ölümle sonuçlanacak bir hastalığı, inşallah hayat boyu, uzun bir ömür sahibi olabilecek şekilde değiştirmek mümkün." - İZMİR