Çırak bulamayan kalaycı ustası eşiyle birlikte çalışıyor
- Çırak bulamayan kalaycı ustası eşiyle birlikte çalışıyor Kalaycılık mesleğinin son temsilcileri Yarım asırdan fazla kalaycılık yapan 69 yaşındaki Hüseyin Özen ve 79 yaşındaki Ömer Yüksel: " Çelik çıktı kalaycılık bitti" Kalaycılık, semercilik, ayakkabıcı, derici, demircilik,...
- Çırak bulamayan kalaycı ustası eşiyle birlikte çalışıyor
Kalaycılık mesleğinin son temsilcileri
Yarım asırdan fazla kalaycılık yapan 69 yaşındaki Hüseyin Özen ve 79 yaşındaki Ömer Yüksel :
" Çelik çıktı kalaycılık bitti"
ANTALYA - Kalaycılık, semercilik, ayakkabıcı, derici, demircilik, nalbantlık, kaşıkçılık, çancılık ve elekçi gibi bir çok meslek dalında yüzlerce zanaatkar yetiştiren Akseki ilçesinde, çırakları bulunmayan ustaların tek tek hayatlarını kaybetmesinin ardı ndan meslekler de yavaş yavaş kayboluyor. Tarihin en eski el sanatlarından biri +/*aren bu iş tamamen bitti. Ne kadar güzel de olsa, sıhhi de olsa artık değeri kalmadı. Zanaat bitmiş hale geldi" diye konuştu.
Mesleği icra ettiği süre içerisinde yerine çırak bulamadığını söyleyen kalaycı ustası Özen, bir süre bıçakçılık yaptığını anlattı. "Kalaycılık gerçekten çok güzel bir zanaattı" diyen Özen ve eskiden Akseki yöresinde en az yüz kalaycı olduğunu belirten Özen, "Akseki'nin geçimi zanaattandı. Şimdi yapsan da kıymeti yok. Zaten tamamen bu işi bıraktım. Sadece yılda birkaç defa hatır için eşin dostun işini yapıyorum. " diye konuştu.
Eşiyle birlikte çalışıyor
Akseki'nin Hocaköy mahallesinde kalaycılık mesleği ile Bağ-Kur dan emekli olan 79 yaşındaki Kalaycı Ömer Yüksel'de Unutulmaya yüz tutmuş mesleğini 66 yıldır sürdürüyor Çelik çıkınca, bakırlar rafa kaldırıldı diyen Kalaycı Ömer Yüksel: "Bu mesleğe heves eden bile yok. Çünkü çelik tencereler çıktı, bu iş bitti" dedi. Yüksel yıllardır çırak yetişmediği için dükkanında eşiyle birlikte çalışıyor
"Artık eski işler yok"
Küçük yaşta annesini kaybettiğini ve İzmir'in Tire ilçesinde, bir kalaycı ustasının yanında çıraklık yaptığını dile getiren Yüksel "Tire ilçesinde Akseki'nin Sadıklar köyünden bir usta vardı. 2 yıl yanında çıraklık yaptım. Zanaatı öğrendikten sonra kendim Tire'de bir dükkan açtım. 8 yıl kaldım. Ondan sonra babam beni köye getirdi. Askerliğin ardından Hocaköy'e yerleştim. Burada mesleğimi icra etmeye başladım. Şu an evimin önündeki küçük dükkanda mesleğimi sürdürmeye çalışıyorum. Ayda en fazla 3-5 iş geliyor. Artık eski işler yok. Ayda bir iki iş gelirse hatır için kalay yapıyorum" diye konuştu.
Küçük yaşta başladığı mesleğini çok sevdiğini kaydeden Yüksel, mesleği bırakmak istemediğini söyledi. Yüksel, "Yıllarımı bu işe verdim. Bu işten maliyeye kayıt oldum. Yıllarca Bağ-Kur'umu yatırdım ve emekli oldum. Bu yörede benden başka kalaycı kalmadı" dedi.
"Çelik tencereler çıktı, bu iş bitti"
Teknolojinin gelişmesi, alüminyum ve çelik ürünlerin ortaya çıkmasıyla bakırdan yapılan ürünlerin artık kullanılmadığını belirten Yüksek, "Meslek yok olmaya başladı. Bu mesleğe heves eden bile yok. Çünkü çelik tencereler çıktı, bu iş bitti. Bu zanaat artık yok olmaya başladı. Bu da beni oldukça üzüyor" diye konuştu.
"Eşim yardım ediyor"
Çırak bulamadığını vurgulayan Yüksel, kalaycılığın tek başına yapılmayacağının altını çizdi. Çırağı olmadığı için eşinin kendisine yardım ettiğine dikkat çeken Yüksel, "Körüğü çekerken ve ateşi yakarken yardımcı lazım. Çırağım olmadığı için eşimle birlikte baş başa çalışıyoruz. Eşim yardım ediyor. Meslek ölmesin diye ömrüm olduğu müddetçe bu mesleği yapmaya devam edeceğim" ifadelerini kullandı.