Ağaç oymacılığından, plastik cerrahlığa
Çocukluğunda marangozhanede ağaç oymacılığı işi yaparak hem aile ekonomisine katkıda bulunan hem de ağaçlara şekil veren Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hayati Akbaş başarı öyküsü ile takdir topluyor.
Çocukluğunda marangozhanede ağaç oymacılığı işi yaparak hem aile ekonomisine katkıda bulunan hem de ağaçlara şekil veren Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hayati Akbaş başarı öyküsü ile takdir topluyor.
Samsun FBM Tıp Merkezi sahibi Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hayati Akbaş iş hayatına ilkokul birinci sınıftayken ağaç oymacılığı yaparak başladı. Ağaç oymacılığı işinde usta olan Hayati Akbaş, daha sonraki dönemlerde inşaatlarda da çalışarak orada duvar, kalıp ve sıva ustası oldu. Bu süreçte üniversite sınavına giren Akbaş, Ankara Tıp Fakültesini kazandı. Çocukluğunda ağaçlara şekil veren Hayati Akbaş, daha sonrada cerrahi alanında da insanlara şekil verdiğini söyledi.
1 Mayıs Emekçi ve Dayanışma Günü dolayısıyla duygusal bir açıklamada bulunan Hayati Akbaş, çalışma hayatına işçi olarak başladığını belirterek, "Bugün 1 Mayıs İşçi Bayramı. Ben de bir işçi olarak başladım çalışma hayatıma. Henüz ilkokul 1. sınıfa giderken çalışmaya başladım aynı zamanda. Mesleğim ağaç oymacılığıydı. İlk maaşım 20 liraydı ve haftalık alırdık emeğimizi 5 lira. İlk haftalığımı aldığımda sevgili annem 5 lirayı almış onunla bisküvi ve lokum alarak komşulara dağıtmıştı. 'Oğlumun ilk maaşı bereketli olsun' demişti. Çalışma hayatım okulumla birlikte hep devam etti. Yaz tatillerinde, şubat tatillerinde kısa bir köy ziyareti dışında hep çalıştım. Çırak olarak başladığım ağaç oymacılığı işinde usta oldum zamanla. Aynı zamanda ilerleyen dönemlerde inşaatlarda da çalıştım amele oldum, duvar ustası oldum, kalıp ustası oldum ve sıva ustası oldum" dedi.
"İşçi arkadaşlarım tıp fakültesini kazandığımı duyunca beni omuzlarına alıp sevinç çığlıkları attılar"
İnşaatta çalışırken tıp fakültesini kazandığı haberini aldığını söyleyen Akbaş, " Ankara Tıp Fakültesini kazandığımın haberini Çanakkale Gökçeada'da inşaatta çalışırken Ankara'dan gelen telgrafla öğrendim. İşçi arkadaşlarımın küreği elimden aldılar, beni omuzlarına aldılar ve 'en büyük doktor bizim doktor' diye sevinç çığlıkları attılar. Çocuk işçi olarak başlayan çalışma hayatım tıp fakültesi doktorluk ve cerrahlık olarak kesintisiz devam etti. Hayat beni de bu şekilde aldı içine. Aralıksız çalışmaya devam ettim. Çalışmak, emek benim hayat felsefem oldu. Hep saygı ile andığım bir anı. Tüm işçi ve emekçilerimizin bayramlarını kutluyorum" diye konuştu. - SAMSUN