Foça Sahillerinde Denizanası Yoğunluğu
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nde görevli Dr. Öğretim Üyesi Erhan Irmak, Foça'nın sahillerinde görülen denizanası yoğunluğuna dair açıklama yaptı. Denizanalarının zehirli ve yakıcı kapsüllere sahip olduğunu belirten Irmak, temas edildiğinde zehirleyebildiğini ve insan derisinde kalıcı iz bırakabileceğini söyledi. Denizanalarının yoğun olduğu bölgelerden uzak durulması gerektiğini vurguladı.
İZMİR'in turistik ilçesi Foça'nın sahillerinde görülen denizanası yoğunluğuna dair açıklama yapan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nde görevli Dr. Öğretim Üyesi Erhan Irmak, Denizanaları, yakıcı kapsüllere sahip ve zehirli deniz canlılarıdır. Ölü olsa dahi temas edildiğinde zehirleyebiliyor. Yoğun denizanası olan bölgelerden uzak durmak gerekiyor. İnsan derisi üzerinde kalıcı iz bırakabilir dedi.
Foça ilçesi Büyükdeniz ve Küçükdeniz limanları sahilinde büyüklü-küçüklü denizanası yoğunluğu görüldü. Denizanaları, çevredekilerin de dikkatini çekti. Koyu mavi renkli ve uzun kuyruklu olan denizanaları, yüzmek isteyen tatilcileri ise tedirgin etti. Son günlerde sayıları artan denizanalarına ilişkin açıklama yapan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nde görevli Dr. Öğretim Üyesi Erhan Irmak, Denizanaları, yakıcı kapsüllere sahip ve zehirli deniz canlılarıdır. Dolayısıyla bunlar ölü olsa dahi temas edildiği vakit zehirleyebiliyor, cilt üzerinde tahriş oluşturabiliyor. Yoğun şekilde denizanası olan bölgelerden uzak durmak gerekiyor. Foça'nın her yerinde yok. Denizanaları pasif hareket eden deniz canlılarıdır. Hareket kabiliyetleri biraz zayıftır. Genelde rüzgarın oluşturduğu akıntılarla belli bölgelerde hareket ederler. Özellikle akıntı yönüne bağlı olarak belli bölgelerde birikim yapmışlar. Bu dönem muhtemelen geçici bir dönem. Yine de dikkat etmekte fayda var. İnsan derisi üzerinde kalıcı iz bırakabilir dedi.
'İKİ TEMEL SEBEBİ VAR'
Turistik ilçede denizanalarının yoğun oluşunu değerlendiren Dr. Irmak, Bu derece yoğun bir şekilde denizanası görülmesinin nedenini anlayabilmemiz için, asıl düşünmemiz gereken konu kirliliktir. Muhtemelen organik yük arttı. Turizm faaliyetlerine ve insan hareketliliğine bağlı olarak denizde bir organik yük var. Organik yükün artmasına bağlı olarak bu canlılar, planktonik beslendiği için sayıları artmış durumda. Buradaki en büyük sebeplerden biri de ekosistemdeki bozulmadır. Deniz, dinamik bir ortam. Rekabete bağlı olarak deniz canlılarının sayıları artıp, azalabiliyor. Sardalya, hamsi, istavrit, uskumru gibi balık türlerindeki azalma denizanalarının popülasyonundaki artışa sebep olabiliyor. Bu balık türleri hayatlarının bir evresinde mutlaka bu canlılardan besleniyor. Denizanalarının renk tonları maviden beyaza kadar değişebiliyor. Bu durum tür açısından çok belirleyici bir faktör değil. İrili ufaklı popülasyonun olması burada ciddi bir patlamanın olduğunun göstergesi diye konuştu. (DHA)