Bülent Arınç, Habercilerle Bir Araya Geldi

Bülent Arınç, Habercilerle Bir Araya Geldi
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Düşüncelerine sahip çıkmayan görüşlerini savunmayan ve Türkiye'de daha ileri demokrasi konusunda sözüne adeta güvenilmeyen bir kuruluş halinde" diye konuştu.

AK Parti Bursa Milletvekili Adayı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TÜSİAD'a ve Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner'e sert eleştirilerde bulundu. Arınç, "Sayın Boyner ve onun düşüncesindekiler iktidara geldiklerinde istedikleri porno ya da öldürme senaryosu verilen siteyi serbest bırakabilirler" dedi. TÜSİAD'ı 'ortaya koyduğu rapor ve düşüncelere sahip çıkmayan' bir kuruluş olarak tanımlayan Arınç, "Yani geçmişten bu yana hiç değişmemiş. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, seçim kampanyasının başından bu yana kendisini izleyen habercilerle Polis Evi'nde kahvaltıda buluştu. AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın'ın da hazır bulunduğu toplantıda kendisini izleyen gazetecilere seslenen Arınç, basın mensuplarına öncelikle bugüne kadar gösterdikleri gayret nedeniyle teşekkür etti. Arınç şöyle konuştu:

BURSA BASININA ÖVGÜ…

"Doğrusu 18 Nisan aday tanıtım toplantısından itibaren birkaç gün aralıklı da olsa Bursa'da birlikte olduk. Seçim çalışmalarını ziyaretleri toplantıları birlikte takip ettik. Günlük hayatımı sizlerle paylaşıyoruz. Çalıştığınız gazeteler ve ajanslarda da çalışmalarınız gayet güzel yer aldı. Bu işi çok güzel yapıyorsunuz. Bugün artık seçime çok yaklaştığımız bir gün, herhalde 15-16 gün kaldı. Bursa'da seçim maratonunun sonuna yaklaşırken hiç olmazsa sizinle bir sabah kahvaltıda buluşalım istedim. Bazen sabahın sekizinde başlıyoruz sonrası geliyor. Çalışmalar sırasında bizim fark edemediğiniz, eksiklikler olabilir, eleştiriler olabilir. Onların bize nakledeceğiniz bir ortamda buluşalım istedik. Seçim sonrasında da Bursa siyasetinde ve çalışmalarında bizim en yakın arkadaşlarımız gazeteci arkadaşlarımız olacak. Bir aya yakın zamandır beraberiz. Çok başarılı geçen bir zaman dilimi oldu. Çok memnuniyet duyduğum için bu sabah bir araya gelmek istedim."

Bursa'nın hareketli bir şehir olduğunu hatırlatan Arınç, şöyle devam etti:"Medya çok güçlü, arkadaşlarımız kendi alanlarında çok başarılı. Televizyon ve yerel gazeteler var. Uydudan televizyonlar da buna dahil… Toplum hayatıyla sanayisiyle turizmiyle her gün kendinden bahsettiren bir dinamik Bursa'yla karşı karşıyayız. Bursa'nın her yerinden her gün haber çıkabilir. Önemli olan Bursa'nın gelişmesi ve güçlenmesidir. Toplumun bu dinamik yapısı şehrin gelişmesine de yansıyor. Zaman zaman televizyonlarda mülakatlar oldu. Yapılan açılışlarda Bursa ile ilgili düşüncelerimizi kanaatlerimizi söyleme fırsatı bulduk. Bundan sonra da hep böyle olacak. Umarız ki bundan sonra da birbirimizle iyi ve dürüst ilişkiler kurarız. Haberde tamamen dürüstlük içerisinde olalım. Her şey eleştirilebilir, her şey yazılabilir." "Basının hür ve sansürsüz olması asıldır" diyen Başbakan Yardımcısı Arınç, "Anayasamızın en önemli maddesi de bunu içermektedir. Ben 3 yıldan bu yana medyadan sorumlu Başbakan Yardımcısıyım. Bana Anadolu Ajansı, TRT ve Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü gibi kurumlar bağlı. Biz buradaki çalışmamızda basında çalışanların sorunlarıyla alakalı ortak paydada buluşarak çözümlenmesinden yanayız" dedi.

BASINLA İLGİLİ YASA TASLAKLARI…

Önümüzdeki dönemde Parlamento'ya getirecekleri önemli yasalar bulunduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şöyle dedi:

"Bunlardan birisi internet medyasıyla ilgili… Basın Kanunu'nu değiştiren bir taslağımız var. Biz bunu Meclis'e sevk etmiştik ama Meclis'in çalışma günü kalmadı. İnşallah Haziran'dan sonra ilk işlerden birisi bu olacaktır. Bir diğeri de, basın mensuplarına mahkemeler önüne çıkmasına haklarında dava açılmasına, yol açan bazı Türk Ceza Kanunu maddelerini ve belki de Terörle Mücadele Kanunu'nun bir iki maddesini değiştiren bir değişiklik çalışması olacaktır. Yine özel hayatın gizliliğine ve telefon dinlenmesine yönelik özellikle son günlerde kamuoyunu rahatsız eden ilgilendiren bazı gelişmeler karşısında onların da cezalarını artırıcı yeni düzenlemeleri Parlamento'ya getireceğiz. Ben Bursa'da ciddi ve seviyeli dürüst bir basınla karşılaştım. Büyük memnuniyet duydum. Basının güçlü olması asıldır. Siyasetçiye düşen de basınla dürüst ilişki kurmaktır. Siz bunu gerçekleştiriyorsunuz. Umarım sonuna kadar bu ilişkiler böyle devam eder, siz kendi görevinizi çok iyi yapacaksınız. Biz de kendi alanımızda çalışırken, sizlerle ilişkiyi hiçbir zaman koparmayacağız. Benimle ilgili kuruluşlarla ilgili sıkıntı yaşarsanız biz de bunu çözmeye gayret ederiz. Kanun düzenlemeleri yaparken bunları dikkate alırız. Benim uhdemdeki kuruluşlarda sendika var. Geçtiğimiz günlerde toplu sözleşme görüşmeleri başarıyla sonuçlandı. Her zaman olduğu gibi yine yüksek haklar elde ettiler. Helali hoş olsun.

'SENDİKAYI TEŞVİK HATTA MECBUR EDİCİ DÜZENLEMELER YAPABİLİRİZ…'

Ama belli kanuna göre çalışan sadece Anadolu Ajansı var. Tabii ki mümkünse herkesin sendikalı ve kanun kapsamında çalışmasını arzu ederiz. Çalışanların haklarını hiçbir zaman gecikmeksizin daha ileri bir noktada almasını arzu ediyoruz. Bunlar medya patronlarıyla çalışanlar arasındaki ilişkilerin daha güçlenmesine bağlı. Doğrudan yapabileceğimiz bir şey yok. Ama patronları bu işe biraz daha teşvik hatta mecbur edici önlemler alınabilirse bu konuda elbette ciddi bir çalışma yaparız."

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Arınç, Balyoz davası kapsamında sürdürülen bir soruşturma çerçevesinde bazı generallerin sorguya çağrılmasının ardından Efes ve Denizkurdu tatbikatlarının iptal edilmesine yönelik askeri açıklamaları da değerlendirdi. Arınç, soruyu şöyle yanıtladı:"Tatbikatlardan sorumlu bakan değilim. Bu konuyu ben de gazetelerden okudum öğrendim. Genelkurmay Başkanlığı açıklama yapmış herhalde. Tatbikatlardan haberim bile yok. Genelkurmay ve Milli Savunma Bakanı'nın konuları. İptal edilir veya yapılır. Bunu doğrudan Genelkurmay Başkanlığı bilir. Bunların açıklamaları yapıldıysa biz o açıklamalara elbette katılırız. Yeni bir iddianame ve soruşturma yapılıyor, haberinin de içeriğini bilmiyorum. Bunlar yargının konularıdır. Şu anda açılmış devam davalar var. Soruşturması yapılmış ama davası açılmamış durumlar da vardır. Bu konuda yeni bir gelişme olduğundan haberin yok."

Arınç'ın, kahvaltılı toplantıda yaptığı en sert açıklamalar ise TÜSİAD'la ilgili oldu. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in internetle ilgili 'filtre sistemi'ne yönelik tepkili çıkışını değerlendiren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şunları kaydetti:

'YANİ GEÇMİŞTEN BU YANA HİÇ DEĞİŞMEMİŞ…'

"Sayın Boyner ve TÜSİAD'la ilgili görüşlerimizi açıklayayım önce. Bunlarla hep iyi ilişkiler içinde olduk. Sayın Boyner de göreve başladıktan sonra beni ziyaret etti. TÜSİAD'ı yakından takip eden bir siyasetçiyim. TÜSİAD'ın bizde güven zafiyeti meydana getiren bir tutumu var. Demokratikleşme adına özgürlükler adına… Bazı anayasa değişiklikleri ve yeni anayasa yapma konusunda… Sözler söylüyorlar, raporlar tanzim ediyorlar, bunları kamuoyuna açıklıyorlar, sonra bir bakıyorsunuz, gelen tepkiler karşısında 'yapmadım görmedim duymadım' havasına giriyorlar. Benim bildiğim 90'lı yıllardan bu yana TÜSİAD bilim adamlarına zaman zaman sipariş vererek raporlar hazırlatmıştır ya da bu çalışmaların bizzat içinde olmuştur. Ama sonra bu raporlara ve görüşlere sahip çıkmamıştır. En son biliyorsunuz yeni anayasa konusunda bilim adamlarına yaptırdıkları bir çalışmayı büyük bir heyecanla açıklamışlardı. Sonradan gelen tepkiler üzerine, 'bu bizim görüşümüz değil, bunu profesörler yazmış' diyerek aynı yola saptılar. Yani geçmişten bu yana hiç değişmemiş. Düşüncelerine sahip çıkmayan görüşlerini savunmayan ve Türkiye'de daha ileri demokrasi konusunda sözüne adeta güvenilmeyen bir kuruluş halinde."TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in 'eğer TÜSİAD sanayici ve işadamları topluluğu ise' kendi alanında ve kendi meslektaşlarıyla ilgili konularda daha çok söz söylemesi gerektiğini ifade eden Arınç, şöyle devam etti: "Bu konuşmasında 'ekonominin iyi gittiğini söylemesi lazım, sanayici ve işadamları hallerinden çok memnun olduklarını söylemesini' beklerdik Bunu söyleyeceksin, bunun aksini söylersen ona da dikkat ederiz. Ama TÜSİAD'ın başkanı da üyeleri de biliyor ki; AK Parti hükümetleri döneminde sanayici ve işadamları hallerinden memnundur. Yeni yatırımlar yapıyorlar. Daha çok para kazanıyorlar, daha çok ihracat yapıyorlar, işlerini geliştiriyor ve büyütüyorlar. Bu konuda hükümeti eleştiremezler. Eleştirirlerse, siz yanlış düşünüyorsunuz, şöyle çıkın Türkiye'ye bir bakın, en azından kendi üyelerinize sorun, hallerinden memnun mu diye… Gerekli cevabı alırsın. Bunları yapamayınca başka alanlarda hükümeti eleştirmeye çalışıyorlar."

'ANNE OLARAK MENNUN OLMASI LAZIM…'

Ümit Boyner'in de çocukları olduğunu hatırlatan Arınç, "Elbette internet çok gerekli çok faydalı bir iletişim aracı. Artık internete girmeyen oraya bakarak çalışmalarını yönlendirmeyen bir kişi düşünülemez. Ama Sayın Boyner de bilsin ki; Dünyanın her yerinde porno sitelerine karşı şiddet yayan sitelere karşı anneleri nasıl öldürebilirsiniz diyen tahrik içeren sitelere karşı, hayvanlarla ilişki çocuklarla ilişki, her türlü laneti yayınlayan sitelere karşı elbette filtrasyon vardır, elbette başka filtreler de alınacaktır" dedi.

"Bunlardan Sayın Boyner'in bir anne olarak memnun olması gerektiğini düşünüyorum" diyen Arınç, şunları ekledi:

"Türkiye'de her şey sınırsız ve sorunsuz değildir. Özgürlüklerin de bir sınırı vardır. Anayasanın iki maddesini Sayın Boyner'e hatırlatırım. Birin de ailenin korunması anayasal görevdir, diğerinde de gençliğin korunması anayasal görev olarak hükümetlere verilmiştir. Dolayısıyla hükümetler anayasada kendisine emredilen görevleri yapma konusunda vazifelidirler. İnternet bu kadar sorumsuz ve sınırsız alanda hizmet görüyorken, sadece ruhsal dünyamızı koruyabilmek, kötü alışkanlıkların önüne geçebilmek için alınan önlemlerin topluma zararı değil, faydası vardır. Biz bu düşüncedeyiz. Sayın Boyner'le bu düşündekiler iktidara gelirse her şeyi, porno siteleri ve öldürme senaryolu içeren siteleri serbest bırakabilirler. İktidara geldiklerinde düşünürüz."

KAMERA KULLANDI…

Bu konuşmaların ardından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gazetecilerden bir kamera alıp herkesi görüntüledi. Bir fotoğraf makinesi de kullanan Arınç, fotoğraf çekmenin çok güzel olduğunu dile getirdi habercilere çalışmalarında başarılar diledi.

Kaynak: Bültenler / Tur - Tatil
title