ULAŞTIRMA BAKANI KARAİSMAİLOĞLU: 2021 TOPLAM BÜTÇE ÖDENEĞİ YAKLAŞIK 71 MİLYAR TL
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Bakanlığın, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun 2021 yılı toplam bütçe ödeneğinin yaklaşık 71 milyar TL olarak öngörüldüğünü duyurdu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Bakanlığın, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun 2021 yılı toplam bütçe ödeneğinin yaklaşık 71 milyar TL olarak öngörüldüğünü duyurdu. Havayolu, karayolu ve denizyolu alanında Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) Modeli ile yapılan yatırımlara dikkati çeken Karaismailoğlu, "2024 yılında gelir-gider dengesi baş başa noktaya gelecektir. 2025 yılından itibaren elde edeceğimiz gelirler, yapacağımız ödemelerin üzerinde olacaktır. Böylece ulaştırma sektörü genel olarak değerlendirildiğinde, KÖİ Modeli ile yapılan projeler özelinde net nakit akışı sağlanacak. Dolayısıyla, devletimiz ilave gelire kavuşmuş olacak" dedi.
Kanal İstanbul Projesi'nin mühendislik çalışmalarında 204 bilim insanının görev aldığını kaydeden Karaismailoğlu, "Kanal İstanbul Projesi, tamamlandığında başta İstanbul Boğazı ve çevresindeki vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlaması ve Boğaz'ın tarihsel ve kültürel dokusunu korumasının yanı sıra; İstanbul Boğazı'nın trafik yükünü hafifletecek" ifadelerini kullandı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda sunum yaptı;
" Türkiye'nin sadece 4 saatlik uçuş süresiyle, 1 milyar 650 milyon insanın yaşadığı, 38 trilyon dolar Gayri Safi Milli Hasıla'ya ve 7 trilyon dolar ticaret hacmine sahip 67 ülkenin merkezindedir. Bu stratejik konumumuzun bize yüklediği misyon ile ülkemizi; hava, deniz, kara ve demiryollarının bölgesel kesişme ve hub noktası haline getiriyoruz. Bu hedefe ulaşabilmek için ortak akılla ürettiğimiz stratejik adımları ivedilikle atıyoruz. Sosyo-demografik, arazi kullanımına ait ulaştırma sistemlerine, altyapıya ve turizme ilişkin veriler ışığında hazırladığımız Ulaştırma ve Lojistik Master Planı'mıza ve 2024-2028 dönemini kapsayan 12. Kalkınma Planı'na dayanarak ülkemizin bütünsel ve sürdürülebilir kalkınma hamlelerinin sac ayaklarından biri olmaya devam edeceğiz" dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak temel faaliyet alanının insan, yük ve data hareketliliğini sağlamak olduğunu belirten Karaismailoğlu, buradaki ana hedefin hareketliliğin önündeki sınırları kaldırmak ve bütünsel kalkınmaya katkı sağlamak olduğunu kaydetti, bu amaç için mobilite, lojistik ve dijitalleşmeye odaklandıklarını söyledi.
PROJELERİMİZLE ÜLKEMİZİ DAHA İLERİ TAŞIMAYA GAYRET EDİYORUZ
"Bundan 19 yıl önce, 2002 yılında, AK Parti iktidarıyla ülkemizde başlayan 'yeni ulaşım ve iletişim çağı', yenilenme ve dönüşüm süreciyle devam ediyor" diyen Karaismailoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu dönüşüm, ulaşım ve haberleşme alanlarında bütünsel kalkınma odaklı mobilite, dijitalleşme ve lojistik dinamikleriyle şekillenen, yeni, etkin ve dünyayı bu coğrafyaya entegre etmeyi hedefleyen iddialı bir sürece işaret ediyor. Bu iddialı hedefe odaklanıp, projelerimizle ülkemizi daha ileri taşımaya gayret ediyoruz. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da ulaşım ve haberleşme sektörleri, başta ekonomi olmak üzere her alandaki gelişmenin ana lokomotifi işlevleriyle 2071'e uzanan yolculukta en önemli dinamikler olacaklar. Daha önce ulaşım ve haberleşme sektörlerindeki temel belirleyicileri; 'Halihazırdaki ihtiyaçlar, beklentiler ve bunların itici gücü olan hedefler' olarak sıralıyorduk. Yeni dönüşüm sürecinde ise açığa çıkmamış ihtiyaçları planlamalarımıza daha fazla dahil edeceğiz. Her çalışmamızı vizyoner bir bakış açısıyla, mobilite, dijitalleşme ve lojistik dinamiklerini dikkate alarak gerçekleştireceğiz. İnsanımıza hizmet sunmak kadar, coğrafi açıdan kalkınmada eşitliğe destek vermek hedefiyle de çalışıyoruz. Ulaşım ve haberleşme alanlarında hem yerel hem de uluslararası kamu ve özel sektörün karar vericilerini İstanbul'da buluşturan, Ulaşımın ve haberleşmenin dünyadaki ve Türkiye'deki geleceğinin yol haritasının belirlendiği, Lojistik, mobilite ve dijitalleşme vizyonu ile geleceğin ulaşım ve haberleşme teknolojilerinin bizlere 'sürdürülebilir bir dünyanın ve yaşamın' kapılarını nasıl açabileceğinin konuşulduğu, 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şürası'nda ana motivasyon kaynağımız; bütünsel kalkınmaya sağladığımız katma değer olmuştur. Bakanlığımızın kritik başarı faktörlerini belirlemek, hedef gelişim alanlarımızı ve sorumluluklarımızı yeniden tespit etmek açısından Şüra'mız çok büyük önem taşıyordu. "
YOL HARİTASINI BELİRLERKEN KANAAT ÖNDERLERİNE KULAK VERDİK
Yol haritasını tekrar belirlerken; öncelikle yerli ve yabancı sektör temsilcileri ile kanaat önderlerine kulak verdiklerini anlatan Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, Türkiye'nin sadece sınırları içerisinde değil, bölgesinde de etki alanını geliştirmek için atacağı adımların altyapısını hazırlarken katılımcı bir yaklaşımdan yana olduklarını, bu tabloyu, "ortak akıl" ile tespit ettiklerini vurguladı.
Haberleşme, havayolu, karayolu, denizyolu ve demiryolu olmak üzere 5 sektör özelinde; finans yönetimi, enerji verimliliği, çevresel ve toplumsal sürdürülebilirlik, yönetişim, insan kıymetleri ve eğitim, kalite ve verimlilik, emniyet ve güvenlik, teknoloji, inovasyon ve dijitalleşme ile mevzuat başlıkları altında topladıklarını kaydeden Karaismailoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ne mutlu bize ki; 'Temel Politika Alanları' diye adlandırabileceğimiz bu başlıklar, son derece verimli geçen üç günün ardından Şüra'mızın odak konuları olan dijitalleşme, mobilite, lojistik alanlarında ve 5 sektör özelinde, belirlediğimiz 470 hedef ile somutlaştı. Temel politika alanlarımızda belirlenen hedeflerimizi kısa, orta ve uzun vadede gerçekleştirmek üzere çalışacağız. Bu hususları; planlı bir yaklaşımla sürdürülebilir ulaşım ve iletişim yapısının oluşturulması, yatırımlara KÖİ modelleriyle alternatif finansman sağlanması, ulaşım yatırımlarının lojistik koridor oluşturma yaklaşımı ile önceliklendirilmesi ve uluslararası bağlantıların güçlendirilmesi, demiryolu yük ve yolcu taşımacılığının artırılarak çok modlu ve dengeli ulaşımın desteklenmesi, uluslararası tehditlere karşı Türkiye'nin siber güvenliğinin sağlanması, fiber iletişim altyapısı ve geniş bant iletişiminin yurt genelinde yaygınlaştırılması, dünyada büyüyen ve gelişen, ülkemiz üzerinden geçen ekonomik ulaşım koridorlarını geliştirecek Kanal İstanbul gibi denizyolu ve liman atılımlarının gerçekleştirilmesi olarak sıralayabiliriz. "
PROJELERİ 1 TRİLYON 131 MİLYAR TL YATIRIM YAPARAK HAYATA GEÇİRDİK
Bakanlığın faaliyet alanlarının tümünün Türkiye'nin bütünsel kalkınması için gereken altyapının temel ayaklarını oluşturduğunu anlatan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, "Bu sorumluluğumuzun farkında olarak, 2003 yılından bu yana, ulaşım ve iletişim alanında çok büyük ve önemli projeleri 1 trilyon 131 milyar 400 milyon TL yatırım yaparak hayata geçirdik. 'Yol bizi nereye götürürse' demedik, demiyoruz. Gideceğimiz yolu Türkiye'nin gelecek perspektiflerine göre çizerek, hedeflerimiz doğrultusunda cesur ve kararlı bir tavırla yürüyoruz" dedi.
DEMİRYOLUNUN YATIRIMLARINDAKİ PAYI 2023'TE YÜZDE 63. 4 OLACAK
"Yatırım harcamalarımızda yüzde 61'lik pay ile karayolu birinci sırada yer alıyor" diyen Karaismailoğlu, "Demiryolunun 2013 yılında yüzde 33 olan yatırımlardaki payını, 2021 yılında yüzde 48'e çıkardık. Bu oran, 2023 yılında yüzde 63, 4 olacak. Yatırımların daha hızlı tamamlanarak vatandaşlarımızın hizmetine sunulabilmesi, bizim için son derece önemli. O nedenle alternatif finansman kaynaklarını da değerlendiriyoruz. Bunun için özel sektörün dinamizmini de harekete geçirdik. Böylece toplam 301, 7 milyar TL'lik Kamu-Özel İş Birliği projesini başlattık. Söz konusu yatırımların yüzde 82'si tamamlandı. Yapımı devam eden Kamu Özel Sektör İş Birliği projeleri ile 30, 3 milyar TL daha yatırımı ülkemize kazandırmayı hedefliyoruz. Yatırım portföyümüzde 481 proje var. Bu projelerimizin toplam büyüklüğü 743 milyar TL. Bunda yaklaşık 415 milyarlık nakdi gerçekleşme sağladık" değerlendirmesinde bulundu.
SON 19 YILDA DEMİRYOLLARINA TOPLAM 220, 7 MİLYAR TL YATIRIM YAPTIK
Demiryolu yatırımları hakkında da bilgi veren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, şunları dile getirdi:
"Asya ve Avrupa arasında köprü görevi gören ülkemizin coğrafi konumunun sağladığı fırsatların ekonomik ve ticari avantajlara dönüşebilmesi için, yarım asrı aşan bir süre ihmal edilen demiryollarında yeni bir atılım başlattık. Multimodal taşımacılığın sağlanması amacıyla demiryollarımız yeni bir anlayışla ele alındı. Demiryollarımızı limanlara, havaalanlarına bağlıyoruz. Projelerimizle sadece doğu-batı hattında değil, kuzey-güney kıyılarımız arasında da demiryolu ulaşımını ekonomiye katkı sağlar hale getiriyoruz. Son 19 yılda demiryollarına toplam 220, 7 milyar TL yatırım yaptık. Ülkemizi YHT işletmeciliği ile tanıştırdık. Bin 213 kilometre YHT hattı inşa ettik. Demiryolu ağımızı yüzde 17 artışla 12 bin 803 kilometreye ulaştırdık. Demiryolunda verimliliği ve güvenliği artırmak üzere sinyalli hatlarımızı yüzde 172; elektrikli hatlarımızı ise yüzde 180 artırdık. 2020'de salgına rağmen demiryolu ile yurt içi yük taşımalarında gerileme olmadı. Ayrıca 'temassız taşımacılık' avantajından dolayı uluslararası taşımalarda önemli artış öngörüyoruz. "
DEMİRYOLLARIMIZDA 2021 YILI YÜK TAŞIMA HEDEFİMİZ, 36, 11 MİLYON TON
Türkiye'den geçen ve başta Çin olmak üzere Uzak Doğu ülkelerini Avrupa Kıtasına bağlayan Orta Koridor güzergahına dikkati çeken Karaismailoğlu, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı'nın hizmete girmesiyle Çin-Avrupa arasındaki demiryolu yük trafiğinde 'Orta Koridor'un etkin olarak kullanılması olanağının ortaya çıktığını söyledi.
Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, "Bakü-Tiflis-Kars Demir İpek Yolu üzerinden Çin'den Avrupa'ya giden ve Marmaray'ı kullanarak Avrupa'ya ulaşan ilk yük treni olarak tarihe geçti. 11 bin 483 kilometrelik Çin- Türkiye parkuru 12 günde tamamlanıyor. İlerleyen yıllarda kuzey hat olarak belirtilen Çin-Rusya (Sibirya) üzerinden Avrupa'ya gerçekleşen yıllık 5 bin blok trenin yüzde 30'unun geçişini Türkiye'ye kaydırmak için çalışıyoruz. Orta Koridor ve BTK güzergahından yılda bin 500 blok tren işletmeyi ve Çin- Türkiye arasındaki toplam 12 günlük seyir süresini 10 güne düşürmeyi hedefliyoruz. Demiryollarımızda 2021 yılı yük taşıma hedefimiz, 36, 11 milyon ton" diye konuştu.
YÜK TAŞIMACILIĞINDA DEMİRYOLUNUN PAYINI YÜZDE 10'A ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ
YHT ulaşımını "4 destinasyonda 13 il" ile ülke nüfusunun yüzde 44'üne ulaştırdıklarının altını çizen Karaismailoğlu, toplam yolculuk sayısının 58, 6 milyonun üstüne çıktığını söyledi. 2003 sonrasında başlatılan demiryolu seferberliği ile bin 213 kilometresi YHT olmak üzere, toplam 2 bin 115 kilometre yeni hat yaptıklarına vurgu yapan ve bugün 12 bin 803 kilometre demiryolu ağında işletmecilik yaptıklarını ifade eden Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Cumhuriyet'in 'ana yurdumuzun demir ağlarla örülmesi' vizyonuna sahip çıkan biz olduk. Ulaştırma ve Lojistik Master Planı çalışmaları kapsamında yük taşımacılığında demiryolunun payını ilk etapta yüzde 5'ten yüzde 10'a çıkarmayı hedefliyoruz. Bunun yanı sıra taşımacılık maliyetlerinin düşürülmesi için de çalışıyoruz. Demiryolu hamlemizin en önemli bileşeni, yük ve yolcu taşımacılığının ekonomik ve süratli bir şekilde yapılabileceği hızlı tren ağımızı geliştirmek. Bu kapsamda yapımı devam eden 4 bin 364 kilometrelik hattın, 4 bin 7 kilometresi hızlı tren ve 357 kilometresi ise konvansiyonel hatlardan oluşuyor. Ulaştırma ve Lojistik Master Plan öngörülerimiz doğrultusunda projelerimizi önceliklendirerek, çalışmalarımızı ara vermeden sürdürüyoruz. Bu hatlardan, Ankara-Sivas YHT hattının altyapı yapım çalışmalarında yüzde 95 fiziki ilerleme sağladık. Balışeyh-Yerköy-Sivas kesiminde yükleme testlerine başladık. Proje tamamlandığında Ankara-Sivas arasındaki demiryolu seyahat süresi 12 saatten 2 saate düşecek. Bir başka önemli proje Ankara-İzmir Hızlı Tren hattı. Altyapı çalışmalarında yüzde 47 fiziksel ilerleme kaydettik. Ankara-İzmir arasında 14 saat olan demiryolu seyahat süresini 3, 5 saate düşüreceğiz. Bittiğinde 525 kilometrelik mesafede yılda yaklaşık 13, 5 milyon yolcu ve 90 milyon ton yük taşınmasını hedefliyoruz. Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren Projesi, İpek Demir Yolu güzergahının ülkemizden geçen bölümünün Avrupa bağlantısını oluşturan en önemli halkalardan birini teşkil ediyor. Projeyle; Halkalı-Kapıkule (Edirne) arası yolcu seyahat süresinin 4 saatten 1 saat 20 dakikaya; yük taşıma süresinin ise 6, 5 saatten 2 saat 20 dakikaya düşmesini hedefliyoruz. "
Projenin üç kesimden oluştuğunu ifade eden Karaismailoğlu, 229 kilometrelik Halkalı-Kapıkule projesinin ilk etabı olan 153 kilometre uzunluğundaki Çerkezköy-Kapıkule kesiminin yapımına başladıklarını ve yüzde 48 fiziksel ilerleme sağladıklarını söyledi. "67 kilometrelik Ispartakule-Çerkezköy kesiminde ihale süreci devam ediyor; 9 kilometrelik Halkalı-Ispartakule bölümünde yapım çalışmalarına başladık" diyen Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, Bursa-Yenişehir-Osmaneli hızlı tren hattı altyapı çalışmalarında yüzde 82 ilerleme sağladıklarını kaydetti. Ankara-İstanbul YHT hattına bağlantılı olarak 106 kilometre uzunluğundaki Bursa-Yenişehir-Osmaneli hızlı tren hattının üst yapı inşasına başladıklarının altını çizen Karaismailoğlu, proje tamamlandığında hem Ankara-Bursa, hem de Bursa-İstanbul'un yaklaşık 2 saat 15 dakika olacağına dikkati çekti. Konya - Karaman arasında son testleri yaptıklarını belirten Karaismailoğlu, hattı yakın zamanda işletmeye açacaklarını duyurdu.
DEMİRYOLLARIMIZIN YOLCU VE YÜK TAŞIMA KAPASİTESİNİ ARTIRIYORUZ
Karaman - Ulukışla arasında ise altyapı yapım çalışmalarında yüzde 83 fiziki ilerleme sağladıklarını dile getiren Karaismailoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hattın açılmasıyla yaklaşık 6 saat olan Konya-Adana arası, 2 saat 20 dakikaya düşecek. Toplam 192 kilometre uzunluğundaki Aksaray-Ulukışla-Yenice Hızlı Tren Projesi'ni dış finansman yoluyla tamamlayacağız. Ana yük koridorumuzun kuzey-güney aksında ihtiyaç duyulan kapasite böylece temin edilecek. Mersin'den Gaziantep'e uzanan hızlı tren hattımızda da hummalı çalışmalarımız şekilde devam ediyor. 312 kilometre uzunluğa sahip projedeki inşaat çalışmalarımız 6 kesimde ilerliyor. 2024 yılında tamamlanması planlanan projemizle, Adana ile Gaziantep arasında seyahat süresi 6, 5 saatten 2 saat 15 dakikaya düşecek. Adapazarı-Gebze-YSS Köprüsü-İstanbul Havalimanı- Halkalı Hızlı Tren Projemizin de üzerinde önemle duruyoruz. Türkiye açısından ekonomik anlamda birden fazla kritik değere sahip Yavuz Sultan Selim Köprüsü demiryolu ulaşımıyla iki kıtayı birbirine bir kez daha entegre edecek. Yerköy-Kayseri Hızlı Tren Hattı'mızla 1, 5 milyon Kayserili vatandaşımızı YHT hattına dahil ediyoruz. İç Anadolu'nun önemli ticaret merkezlerinden Kayseri de YHT seferberliğinden payına düşeni alacak. Hızlı tren hatlarımızın yanı sıra konvansiyonel hatlarımızda da iyileştirme çalışmalarını aralıksız sürdürüyoruz. Bu sayede demiryollarımızın yolcu ve yük taşıma kapasitesini artırıyoruz. Demiryolu yük ve yolcu yoğunluğunu dikkate alarak belirlediğimiz güzergahlarda etüt proje çalışmalarımız da devam ediyor. Toplam 3 bin 957 kilometrelik hatta ise etüt proje çalışmalarını tamamladık. "
4 BÜYÜKŞEHİRDE METROLARLA 988 MİLYON YOLCU TAŞINDI
Lojistik faaliyetlerin, üretimin büyümesi ve gelişmesinde ne kadar etkili olduğunu bildiklerini dile getiren Karaismailoğlu, planlanan 25 lojistik merkezden; 12'sini işletmeye aldıklarını ifade etti. Yerli ve milli demiryolu hamlelerinin meyvelerini toplamaya başladıklarını vurgulayan Karaismailoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Artık TÜRASAŞ'ın ürettiği Milli Elektrikli Tren setlerini hızlı ve yüksek hızlı tren hatlarında kullanacağız. Bugüne kadar toplam 313, 7 kilometre kent içi raylı sistem hattını tamamlayıp milletimizin hizmetine sunduk. 4 ilde üstlendiğimiz 7 metro projesiyle Türkiye ekonomisine 21, 75 milyar TL katkı sağladık. İstanbul, Ankara, Kocaeli ve Antalya'da hayata geçirdiğimiz metrolarla bugüne kadar 988 milyon yolcu taşındı. 305 milyon saat zamandan, 282 bin ton yakıttan tasarruf ettik. Karbon emisyonunda 156 bin ton azalma sağladık. Kent içi raylı sistemlerin ekonomiye ve çevreye katkıları göz ardı edemeyeceğimiz boyutlarda. 6 ilde daha yapımı süren 10 projemiz var. Bu projeler bittiğinde ekonomimize 10, 8 milyar TL katkı sağlamalarının yanı sıra 146, 2 milyon saat zamandan, 136 bin ton yakıttan tasarruf edeceğiz. Kent içi raylı sistemler sayesinde özellikle büyükşehirlerimizde yaşanan trafik tıkanıklıkları çözülürken, karbon emisyonunda 73 bin ton azalma olacak. "
BEŞİKTAŞ (GAYRETTEPE)- İSTANBUL HAVALİMANI METROSU'NDA YAKLAŞIK YÜZDE 95 FİZİKİ İLERLEME KAYDETTİK
İstanbul'da Marmaray, Ankara'da Başkentray, İzmir'de İZBAN, Konya'da KONYARAY'ın vatandaşlara hizmet verdiğini anımsatan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Gaziantep'te GAZİRAY projesinin devam ettiğini söyledi. İstanbul'un kent içi raylı sistem şebekesinin önemli bir kısmını Bakanlığın üstlendiğine dikkati çeken Karaismailoğlu, "MARMARAY (77 kilometre), İstanbul Levent-Hisarüstü Mini Metrosu'nu (4, 8 kilometre) işletmeye açtık. 103. 3 kilometrenin yapımına devam ediyoruz. Saatte 120 kilometre ile 'Türkiye'nin en hızlı metrosu' unvanına sahip olacak 37, 5 kilometrelik Beşiktaş (Gayrettepe)- Kağıthane-Eyüp-İstanbul Havalimanı Metrosu'nda yaklaşık yüzde 95 fiziki ilerleme kaydettik. Bu hatta Kağıthane-Havalimanı arasının 2022 yılı ilk çeyreğinde, Gayrettepe-Kağıthane arasının ise 2022 yılı ikinci çeyreği itibarıyla işletmeye açılmasını planlıyoruz. Bir diğer hattımız da 31, 5 kilometrelik Küçükçekmece (Halkalı)-Başakşehir-Arnavutköy-İstanbul Havalimanı Metrosu. Tünel işimizin yüzde 71'ini tamamladık. Projenin tamamını da 2022 yılı sonunda bitirmeyi planlıyoruz. İstanbul'un bir başka uluslararası havalimanındaki Sabiha Gökçen-Pendik Kaynarca Metrosu ile burayı da metro hatlarına entegre ediyoruz. Kadıköy - Kartal - Kaynarca Raylı Sistem Hattı'nı 7, 4 kilometre uzunluktaki bu hatla Sabiha Gökçen Havalimanı'na bağlayacağız. Yüzde 87 fiziki gerçekleşme kaydettik. Bu projemizi de 2022 yılı ilk çeyreğinde bitirmeyi planlıyoruz" dedi.
BAŞAKŞEHİR - ÇAM VE SAKURA ŞEHİR HASTANESİ- KAYAŞEHİR METROSUNU 18 AYDA TAMAMLAMAYI HEDEFLİYORUZ
İstanbul'daki bir başka proje olan Kirazlı - Başakşehir Hattı'nın doğrudan Bakırköy İDO ile bağlantısını sağlayacak Bakırköy (İDO)- Bahçelievler- Güngören -Bağcılar Kirazlı Metrosu'nun yüzde 60'a yakın fiziki gerçekleşmesi olduğunu belirten Karaismailoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hattı 2022 sonunda hizmete alacağız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden devralarak çalışmalarına geçen yıl başladığımız 6, 2 kilometrelik Başakşehir - Çam ve Sakura Şehir Hastanesi- Kayaşehir Metrosunu 18 ay gibi bir sürede tamamlamayı hedefliyoruz. Diğer taraftan İstanbul'a yeni 2 metro hattı daha kazandırıyoruz. Altunizade-Çamlıca-Bosna Bulvarı Metro Hattı ve Kazlıçeşme -Sirkeci Raylı Sistem ve Yaya Odaklı yeni nesil ulaşım projelerinde çalışmalara başladık. Bakanlığımız, Ankara'nın, kent içi ulaşım problemlerini çözmek yolunda da önemli adımlar atıyor. Bunun için metro hatlarını genişletiyoruz. Tamamlanan Kızılay-Çayyolu, Batıkent - Sincan ve Atatürk Kültür Merkezi - Keçiören metroları ve Başkentray'la Ankara'nın 23, 2 kilometre olan raylı sistemi 100, 3 kilometreye çıkardık. Atatürk Kültür Merkezi-Gar-Kızılay hattı 3, 3 kilometre. Tandoğan - Keçiören Metrosu'nu kullananlar bu proje bittiğinde Kızılay'a aktarmasız ulaşabilecekler. Yaklaşık yüzde 85 fiziki gerçekleşme kaydettiğimiz bu hattı 2022 yılı ikinci çeyreğinde açacağız. Kocaeli Gebze Sahil-Darıca OSB metrosu 15, 4 kilometre uzunluğunda. TCDD Gar - Gebze OSB arasını Aralık 2022'de; Darıca Sahil - TCDD Gar arasını ise Eylül 2023'te hizmete açacağız. Kocaeli'nde doğu-batı yönünde şehri baştan sona kat eden, Şehir Hastanesi'ni kent merkezine bağlayacak bir tramvay hattı inşa ediyoruz. Proje ile birlikte mevcut tramvay hattına günlük 39 bin ilave yolcu geleceğini öngörüyoruz. İç Anadolu'nun en gelişmiş illerinden olan Kayseri'de de kent içi ulaşım yatırımları yapıyoruz. Kayseri Anafartalar- YHT Tramvay Hattı 7 kilometre uzunluğunda. Bursa Emek-Şehir Hastanesi Raylı Sistem hattı 6 kilometre. Mevcut Emek - Arabayatağı raylı sistem Hattı'nın uzatılmasıyla Şehir Hastanesi ve YHT Gar'a şehir merkezinden kolay ve konforlu ulaşım sağlanacak. "
İzmir'in övünç kaynaklarından birinin de İZBAN olduğunu kaydeden Karaismailoğlu, günlük ortalama 189 bin yolcunun İZBAN'ı kullandığını, 2010 yılından bugüne kadar 757 milyon yolcunun taşındığını söyledi. "2022 yılında bitirmeyi planladığımız, Güneydoğu'nun sanayi ve ekonomi alanında en üretken kentlerinden Gaziantep'in kent içi toplu taşıma sistemine katkı sağlayacağımız Gaziray Projesi'nde ise yüzde 74 ilerleme kaydettik" diyen toplam 112 kilometre uzunluğundaki GAZİRAY projesinin tamamlandığında günlük ortalama 358 bin kişiye ulaşım imkanı sağlanacağını vurguladı.
Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, "Konya şehir içi raylı sistem ağının geliştirilmesine çalışıyoruz. Kayacık ile Konya mevcut gar arasındaki 17, 4 kilometrelik kesimini, iki hattan yüksek hızlı tren, iki hattan ise banliyö ve konvansiyonel hat işletmeciliği yapma amacıyla 4 hatlı hale getiriyoruz. Yolcuların Selçuklu ve Konya YHT garlarına erişimini sağlayacağız. Konya için ürettiğimiz başka bir proje Necmettin Erbakan Üniversitesi-Meram Belediyesi Raylı Sistem Hattı. İhalesini yaptık. Kredi anlaşmasının onay sürecini bekliyoruz. TÜRASAŞ ile yerli üretim altyapı kapasitesini geliştiriyoruz. Türkiye Raylı sistem sektöründe, demiryolu araçlarının üretiminde, lokomotif kurum olma hedefiyle sektör paydaşlarını aynı çatı altında toplayarak güçlü bir sinerji yakaladık. Böylelikle raylı sistemler sektöründe milli tasarıma sahip ürünleri geliştirip, bu ürünleri dünya pazarına açıp, yüksek marka değerine kavuşturuyoruz. Milli Tren Setleri üretimi çalışmalarından edinilen tecrübeler ile 225 km/saat hızında Tren Seti Proje çalışmalarına başladık. Prototipi 2022 yılında tamamlamayı ve 2023 yılında seri üretimine geçmeyi planlıyoruz. Dizel, elektrikli lokomotif, demiryolu bakım araçları, demiryolu araçlarının modernizasyonları, tren kontrol yönetim sistemi, vagon, dizel motor üretimlerine devam edilirken aynı zamanda milli demiryolu araçlarının geliştirilmesi için Ar-Ge çalışmalarını da yürütüyoruz" ifadelerini kullandı.
4. 5G HİZMETİNDEN FAYDALANAN ABONE SAYISI 78, 5 MİLYONU AŞTI
2035'e kadar yapılan planlamada demiryolu araç ihtiyacının 17, 4 milyar Euro'luk, TCDD'nin 2050'ye kadarki raylı sistem araç ihtiyacının da 15 milyar Euro'luk bir maliyet getirdiğinin altını çizen Karaismailoğlu, buna göre üretim planlamalarını yürüttüklerini belirtti. Haberleşme sektöründe bilgi ve iletişim altyapısının güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılmasını, genişbant altyapısının ve kullanımının yaygınlaştırılmasını, sektörde etkin rekabetin ve tüketici refahının geliştirilmesini, yerli ve milli üretimin desteklenmesini, siber güvenliğin geliştirilmesini hedefleyerek çalışmalarını sürdürdüklerini dile getiren Karaismailoğlu, şunlara dikkati çekti:
"Sektörün serbestleşmesi sayesinde ve yapılan yatırımlarla pazarda istikrarlı bir büyüme sağladık. Sektör büyüklüğü geçtiğimiz yıl, bir önceki yıla göre yüzde 22 artarak yaklaşık 186, 3 milyar TL'ye erişti. Mobil abone sayısı 28 milyondan 84, 6 milyon seviyesine ulaştı. Vatandaşın hizmetine sunduğumuz 4. 5G hizmetinden faydalanan abone sayısı 78, 5 milyonu aştı. 2003 yılında 23 bin olan geniş bant abone sayısının bugün 85, 7 milyonu bulduğunu görüyoruz. Fiber hat uzunluğu 445, 4 bin kilometreye ulaştı. Ulusal Genişbant Stratejimiz doğrultusunda 2023 yılında; mobil genişbant abone yoğunluğunu yüzde 100'e ulaştırmayı, en az 100 Megabit/saniye hızda genişbant altyapısını nüfusumuzun tamamına sunmayı, sabit genişbant abone yoğunluğunu yüzde 30'a çıkarmayı ve fiber abone sayısını 10 milyona yükseltmeyi hedefliyoruz. Genişbant kapasitesi bilgi toplumuna geçişin temel unsuru. Bu sebeple 'Her Yerden Herkese Genişbant' hedefi ile Ulusal Genişbant Stratejisi ve Eylem Planı'nı yürürlüğe koyduk. Hedeflerimizi de fiber erişiminin ve genişbant altyapısının yaygınlaştırılması, kapasite ve hızların yanı sıra genişbant talebinin artırılması olarak belirledik. "
SİBER OLAYLARA 7/24 MÜDAHALE EDEBİLİYORUZ
Ulusal Siber Güvenlik Organizasyonu'nu oluşturduklarını hatırlatan Karaismailoğlu, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) ve Siber Olaylara Müdahale Ekiplerini (SOME) kurduklarını anlattı. Siber olaylara 7/24 müdahale edebildiklerini kaydeden Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, şunları dile getirdi:
"Öte yandan dijital uygulamaların yoğunlukla tercih edildiği Covid-19 pandemi sürecinde de ek önlemler almayı sürdürüyoruz. Kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerle iş birliği içinde Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planını (2020-2023) hazırladık. Kritik altyapıların korunması ve mukavemetin artırılması, ulusal kapasitenin geliştirilmesi, organik siber güvenlik ağı, yeni nesil teknolojilerin güvenliği, siber suçlarla mücadele, yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi ve desteklenmesi, siber güvenliğin milli güvenliğe entegrasyonu, uluslararası iş birliğinin geliştirilmesi başlıkları altında 8 stratejik amaç belirledik. Bunların gerçekleştirilmesine yönelik 40 eylem tanımladık. Kamu kurumları arasındaki veri trafiğinin daha güvenli yapılabilmesi amacıyla kamuya özel sanal bir ağ olan KamuNet'i kurduk. Kamu kurumları arasında 800'den fazla hizmet, KamuNet üzerinden sağlanıyor. Ülkemizin coğrafi kısıtlarını aşarak mobil haberleşme altyapısını yaygınlaştırmak için yatırımlarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda evrensel hizmet projeleri ile 2 bin 575 yerleşim yerine 4, 5G hizmeti götürdük. Ayrıca bu projelerde yüzde 40 oranında yerli baz istasyonumuz ULAK'ı kullanıyoruz. Tamamen yerli ve milli imkanlarla yapılan çalışmalar neticesinde ULAK 4. 5G baz istasyonunu geliştirdik. ULAK 4. 5G baz istasyonlarının ticari şebekelerde yaygınlaştırılması çalışmaları da devam ediyor. Evrensel Hizmet Projeleri kapsamında 754, mobil işletmecilere ait 924 olmak üzere toplamda bin 678 sahada, ULAK 4. 5G baz istasyonları üzerinden vatandaşlarımıza hizmet sunuyoruz. "
ULUSAL KONUM BELİRLEME SİSTEMİNİ 2023'TE DEVREYE ALMAYI PLANLIYORUZ
Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi ile elektronik haberleşme altyapısında dışa bağımlılığı ortadan kaldırmak istediklerini ifade eden Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, 5G altyapısında ihtiyaç duyulan, anteninden çekirdek şebekesine kadar tüm ürünlerin, yerli ve milli imkanlarla geliştirilmesine çalıştıklarını söyledi. Yerli GPS projesinde de ilk adımı attıklarını dile getiren Karaismailoğlu, ulusal konum belirleme sistemini 2023'te devreye almayı planladıklarını belirtti.
"Mavi Vatan Uydu Haberleşme Projesi'yle deniz sahamızda haberleşmenin güvenli şekilde yapılmasını sağlayacağız" diyen Karaismailoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Vatandaşlarımızın kamu hizmetinden daha şeffaf şekilde faydalanmasına katkı sağladığımız E-Devlet Kapısı ile 829 kurumun 6 bin 82 hizmetini vatandaşlarımıza elektronik ortamda sunuyoruz. E-Devlet Kapısını kullanan kişi sayısı 57 milyonu aştı. Vatandaşlarımız artık kamu binalarına gitmeden sadece tek tıkla, birçok hizmete kolaylıkla erişebiliyor. E-Devlet Kapısı'nda 2021 yılı ilk 9 ayında ise 688 milyon aylık ortalama ile 6, 1 milyarı aşkın hizmet kullanıldı. Sadece ikametgah belgesi sorgulama ile 2021 yılı ilk 9 ayında toplam 402 milyon TL tasarruf sağlandı. 369 metre ile Avrupa'nın en yüksek kulesi olan Çamlıca TV Kulesi, dünyada bir ilki gerçekleştirerek, tek noktadan 100 FM yayını ile radyolara hizmet veriyor. Çamlıca Kulesi'ndeki yüksek verimli anten ve verici sistemleri sayesinde sağlanacak enerji tasarrufu da maksimum seviyede. Bir dünya şehri ve turizm merkezi İstanbul'un Çamlıca tepelerindeki antenler nedeniyle oluşan görüntü kirliliğini ortadan kaldırdık. Siluetine katkı sağladığımız İstanbul'un turizmine de katkı sunuyoruz. Kule, ülkemizde karasal sayısal yayına geçişin altyapısını oluşturdu. Ulaşım sistemimizi akıllı hale getirme çalışmalarımız da sürüyor. 'İleri Bilişim Teknolojileri ile Türkiye'de İnsan ve Çevre Odaklı Ulaşım Sistemi' kurmak üzere Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri Strateji Belgemizi hazırladık. AUS altyapısının geliştirilmesi, sürdürülebilir akıllı hareketliliğin sağlanması, yol ve sürüş güvenliğinin sağlanması, yaşanabilir çevre ve bilinçli toplum oluşturulması, veri paylaşımı ve güvenliğinin sağlanması olarak 5 stratejik amaç belirledik. 180 yıllık tecrübesi ile tarihimizin önemli miraslarından PTT, güçlü kadrosu ile hizmetlerini vatandaşlarımıza ekonomik, hızlı, güvenli ve kaliteli bir şekilde sunuyor. "
TÜRKSAT 6A'YI 2023 YILINDA UZAYA FIRLATMAYI PLANLIYORUZ
Türkiye Kart Projesi ile ülke genelinde tüm toplu ulaşım araçlarında kullanılabilecek ulusal e-ödeme kart sisteminin geliştirilmesi sayesinde tek bir kartla ulaşım, para transferi, alışveriş gibi ihtiyaçların karşılanmasını amaçladıklarını kaydeden Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, şöyle devam etti:
"Haberleşme alanındaki faaliyetlerimizi uzayda da sürdürüyor ve geliştiriyoruz. TÜRKSAT, yapılan yatırımlar sayesinde Asya, Avrupa ve Afrika'da 118 ülkede yaşayan 3 milyar insana ulaşan uydu kapasitesine erişti. Uydu haberleşme hizmetleri; dışa bağımlı olmadan, kesintisiz ve güvenli şekilde sağlanıyor. Uydu haberleşme kapasitemizi geliştirmeye devam ediyoruz. 8 Ocak 2021 tarihinde uzaya gönderdiğimiz Türksat 5A'yı 28 Haziran 2021 tarihinde hizmete aldık. 5B'nin de üretimini tamamladık, 2021 yılı sonunda uzaya göndereceğiz. Türkiye'nin en büyük Ar-Ge projelerinden biri Yerli Haberleşme Uydusu TÜRKSAT 6A'yı da 2023 yılında uzaya fırlatmayı planlıyoruz. "
GEMİ ADAMI SAYISI SIRALAMASINDA İLK 3'TE YER ALIYORUZ
Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'nin denizci kimliğinin ön plana çıkarmak için yoğun çalışmalar gerçekleştirdiklerini vurgulayan Karaismailoğlu, "Bu sayede; deniz ticaret filo sıralamasında 15'inci sıraya yerleştik. Ancak önümüzdeki süreçte ilk 10'u hedefliyoruz. Gerçekleştirdiğimiz çalışmalar sayesinde gemi adamı sayısı sıralamasında ise ilk 3'te yer alıyoruz. Gemi inşasında da daha çok tercih edilen bir ülke olmak için çalışıyoruz. Zamanın gereği olarak büyük ölçekli liman projelerimiz devam ediyor. Ro-Ro ve kabotaj taşımacılığında yakaladığımız büyümeyi devam ettireceğiz. Dünya ticaretinde payımızı artırmak için Türk bayraklı gemilerimizin standartlarını üst seviyede tutuyoruz. Uluslararası liman sayımız 2003'te 152 idi. Bu sayıyı 184'e çıkardık. Bu limanlarda elleçlediğimiz yük miktarı 190 milyon tondan yaklaşık 497 milyon tona çıktı. Denizciliğimizi desteklemek için altyapı yatırımlarına da devam ediyoruz. Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz, nihai olarak 25 milyon ton/yıl kapasiteye ulaşacak Filyos Limanı önemli projelerimizden biri. Karadeniz'in çıkış kapısı Filyos Limanı, Batı Karadeniz'in ihracat merkezi olacak. Bir başka liman projemiz olan Rize İyidere Lojistik Limanı yapımına başladık. 2021 yılı içinde tamamladığımız 5 adet kıyı yapısı projesi var. Sahil tahkimatları da yürüttüğümüz projeler arasında yer alıyor. 2003-2021 Ağustos ayı arasında 28 ilde 90 kilometre sahil düzenlemesi yaptık" ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE, KANAL İSTANBUL İLE KÜRESEL TİCARETTE DAHA ETKİN ROL OYNAYACAK
Kanal İstanbul Projesi'nin önemine değinen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
"1930'lu yıllarda, Türk Boğazlarından yılda geçen gemi sayısı, 3 bin seviyelerindeydi. Günümüzde ise yılda ortalama 43 bin geminin geçtiği İstanbul Boğazı'ndaki; gemi trafiğindeki artış, gemi boyutlarının büyümesi ve özellikle, akaryakıt gibi tehlikeli maddeleri taşıyan tanker geçişlerinin artması, dünya mirası İstanbul üzerinde büyük baskı ve tehdit oluşturuyor. 54 iskelede günde 500 bin yolcu taşıyan şehir içi vapurları ve feribotlar için de çok ciddi kaza riskleri söz konusu. İstanbul Boğazı'nı kullanan gemilerin güvenli geçişi için yıllık kapasitesinin 25 bin olduğu düşünüldüğünde; bugün yaklaşık 43 bin civarında olan trafik yükünün İstanbul Boğazı'nın seyir, can, mal ve çevre güvenliğini nasıl tehdit ettiği daha iyi anlaşılıyor. Dünyadaki ticaret hacmi ve bölge ülkelerindeki gelişmeler dikkate alındığında 2050'li yılarda boğazdan geçecek gemi sayısının 78 bine ulaşacağı öngörülüyor. Mühendislik çalışmalarında 204 bilim insanının görev aldığı Kanal İstanbul Projesi, tamamlandığında başta İstanbul Boğazı ve çevresindeki vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlaması ve Boğaz'ın tarihsel ve kültürel dokusunu korumasının yanı sıra; İstanbul Boğazı'nın trafik yükünü hafifletecek. Boğaz giriş ve çıkışlarında 2 ve daha fazla günü bulabilen beklemeleri azaltacak. Kanal İstanbul ile ülkemiz, uluslararası ulaştırma ve lojistik koridorlarından daha fazla pay alacak ve küresel ticarette daha etkin rol oynayacak. "
Bir taraftan Kanal İstanbul Bileşenlerini oluşturan yapıları inşa ettiklerini belirten Karaismailoğlu, "Kuzey Marmara Otoyolu kapsamında inşa edilen 45 kilometrelik Başakşehir-Bahçeşehir-Hadımköy kesiminin bir parçası olmakla birlikte, Kanal İstanbul'un Sazlıdere kesimininde geçişini sağlayacak, gergin eğik askılı Sazlıdere Köprüsü'nün inşasına başladık. Ayrıca, Kapıkule - Halkalı Hızlı Tren Projemizin; Kanal İstanbul'un altından geçecek şekilde projelendirdiğimiz Halkalı-Ispartakule kesiminin de yapımına başladık. Dünyada ve ülkemizde yaşanan teknolojik ve ekonomik gelişmeler, değişen iktisadi yönelimler ve ülkemizin ulaştırma altyapıları konusundaki artan ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkan bu stratejik hamlemiz; ülkemizi küresel bir lojistik üs konumuna getirerek hem bölgesinde hem de dünya ticaret ve ulaşım yollarında söz sahibi yapacak" diye konuştu.
Tüm bunların yanı sıra Mogan Gölü'ne nefes aldırma çalışmalarının da devam ettiğini anlatan Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, Mogan Gölü'nde yaşanan çevresel sorunların giderilmesi için gölü içten kirleten dipteki çamur tabakasını temizlediklerini söyledi. Türkiye'nin ticaret hacmini geliştirmek için uluslararası sularda seyreden gemilerin tutulma sayılarının düşmeye devam ettiğinin altını çizen Karaismailoğlu, "Beyaz Liste'de bulunan ülkemiz, 39 ülke arasında 9 basamak yükselerek 16'ncı sıraya yerleşti. Hurdaya ayrılan Türk bayraklı gemilerimizin yerine yeni gemi inşa edilmesini teşvik ediyor, koster filomuzu yeniliyoruz. 20 yaş üstü gemilerimiz için 'Hurda Teşviki' veriyoruz. E-Devlet'i denizcilik işlemlerinde de kullanıyoruz. Vatandaşların ve denizcilik sektöründe çalışanların devlet hizmetlerine erişimini kolaylaştırıyor, zaman ve mekana bağımlılığı ortadan kaldırıyoruz. Tersanelerimizde teknolojik gelişmelere uyumlu, güvenli ve çevreye duyarlı gemiler inşa ediyoruz. İstanbul ve Çanakkale boğazlarında kurulu olan Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi'nin radar kapsama alanını Marmara Denizi'ni kapsayacak şekilde genişletiyoruz. Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri ve bölgesel hassasiyetleri göz önüne alarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile gemi izleme ve yönetim alanını genişletiyoruz. Ana Arama Kurtarma ve Koordinasyon Merkezi'mizi yeniledik. Ulusal Acil Müdahale Merkezi görevini de üstlenen Ana Arama Kurtarma ve Koordinasyon Merkezi'ni ileri teknolojik sistemlerle donatılan yeni çehresi ile denizcilerimizin hizmetine sunduk" ifadelerini kullandı.
Denizlerde petrol kirliliğinin önlenmesine müdahale etmek kadar hazırlıklı olmanın da büyük önem arz ettiğini kaydeden Karaismailoğlu, "Bakanlık olarak yürüttüğümüz Tekirdağ Ulusal Deniz Emniyeti ve Acil Müdahale Merkezi (UDEM) projesi kapsamında ulusal acil müdahale sistemimizin geliştirilmesini hedefledik. Denizlerimizin temiz kalması için aldığımız önlemlerden biri de 'Yeşil Denizciliğin Desteklenmesi ve Dekarbonizasyon Projesi. ' Projeyle gemilerimizde ve limanlarımızda çevre dostu ve yenilikçi teknolojilere finansal destek mekanizması oluşturmayı hedefliyoruz. Denizciliğimizin geliştirilmesi çalışmaları kapsamında bu alanda öne çıkan ülkelerle ikili anlaşmalar yapıyoruz" dedi.
HAVACILIKTAKİ GELİŞMELER GÖSTERGELERE YANSIDI
"Dünyanın Transit Merkezi olabilecek potansiyele sahip olan ülkemizde, bu avantajı değerlendirmek için 2002'den bu yana Havacılık politikamız çerçevesinde etkili çalışmalar yürüttük" diyen Karaismailoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Havacılığa yaptığımız yatırımlar ve bu alandaki düzenlemeler sayesinde Türkiye, dünya ortalamasının üzerinde büyüme performansı gösterdi. Havacılıktaki gelişmeler elbette göstergelere de yansıdı. Ülkemiz, dünya ve Avrupa yolcu trafiği sıralamasında; 2020 yılında dünyada 7'nci sırada yer aldı. Avrupa ülkeleri arasında ise 2020 yılında 2'nci sıraya yerleşti. 2003 yılında 2 merkezle 26 noktaya yapılan iç hat uçuşlarımız, bugün 7 merkezden 56 noktaya gerçekleştiriliyor. Türk Sivil Havacılığı sayesinde 'dünyanın en geniş uçuş ağına' sahip ülkelerin başında yer alıyoruz. 2003 yılında 50 ülke ile 60 noktaya uçuş gerçekleştiriliyorken bugün 128 ülkede 335 noktaya ulaştık. Emisyon Veri Yönetim Sistemi Projesi ile de havayollarından kaynaklı tüm emisyonların uluslararası standartlara göre İzleme-Raporlama-Doğrulama süreci çevrim içi yazılım üzerinden yapılacak. Türk Sivil Havacılığı'nda küresel anlamda ses getiren yeni bir dönemi de İstanbul Havalimanı ile başlattık. Engelsiz ve yeşil havalimanımız, 'dünyanın en büyüklerinden' biri olarak gözbebeğimiz İstanbul'da hizmete girdi. Bölgesinin ticaretine hareket katacak, yöresinin turizmini canlandıracak birçok havalimanı yatırımımız da sürüyor. Bu yıl bitmeden açılışını hedeflediğimiz ve bölgesini hareketlendirecek Rize-Artvin Havalimanı çalışmalarımız devam ediyor. Yozgat Havalimanı ve Bayburt Gümüşhane Havalimanı projelerimizin altyapı çalışmalarına hızla devam ediyoruz. Çukurova Havalimanı'nı Yap-İşlet-Devret modeli ile hayata geçiriyoruz, yapımı hızla devam ediyor. 2022 yılı bitmeden hizmete alacağız. Yıllık 2 milyon yolcu kapasiteli Tokat Havalimanı'nı 2022 yılı başında açıyoruz. Gaziantep Havalimanı Yeni Terminal Binası ile Apron Yapımı işi sürüyor. 73 bin metrekare büyüklüğünde yıllık 6 milyon yolcu kapasiteli Havalimanı'nı, 2021 yılı sonunda hizmete alacağız. Kayseri'ye ve Malatya'ya yeni birer terminal binası kazandırıyoruz. Havaalanı Pandemi Tedbirleri ve Sertifikasyonu Genelgesi ve ekinde yer alan Havaalanı Covid-19 Standartları Rehberi'ndeki gereklilikler, işletilen tüm havalimanlarında yerine getirildi. ve bu kapsamda söz konusu havalimanlarımızı sertifikalandırdık. "
Koronavirüs salgınının havayolu yolcu trafiği üzerindeki etkisini de dikkate alarak önümüzdeki 1 yıla ilişkin yolcu ve uçak trafik öngörüleri oluşturduklarını kaydeden Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, "Destekler, alınan önlemler sayesinde salgın sürecinde Ekim ayında yapılan günlük uçuş sayılarını incelediğimizde; 591 uçuşla Türk Hava Yolları'nın ilk sırada, bin 310 uçuşla Türkiye'nin 4'üncü sırada yer aldığını görüyoruz. 2020 yılında İstanbul Havalimanı, Avrupa yolcu trafiği sıralamasında 1. sırada yer aldı. Bu bile İstanbul Havalimanı'nın ne kadar vizyoner bir yatırım olduğunu ortaya koyuyor" dedi.
ÜLKEMİZİN ZOR COĞRAFİ KOŞULLARINI TÜNELLER, KÖPRÜLER VE VİYADÜKLERLE AŞIYORUZ
Karayolu için belirlenen politikalar çerçevesinde yatırım ile faaliyetlerin yapıldığına ve projelerin de hızla tamamlandığına değinen Bakan Karaismailoğlu, "Yollarımızı daha güvenli ve konforlu hale getirdik. Ülkemizin zor coğrafi koşullarını tüneller, köprüler ve viyadüklerle aşıyoruz. 2003 yılındaki bölünmüş yol uzunluğumuzu 6 bin 101 kilometreden 28. 400 kilometrenin üzerine çıkardık. Böylece; trafik güvenliğini artırarak kazalardaki ölüm oranını düşürdük, taşıt işletme giderlerinde tasarruf sağladık, seyahat konforunu artırdık ve süresini kısalttık. Ortalama hızı ise 40 kilometreden 88 kilometreye çıkardık. 2003-2020 yılları arasında araç sayısı yüzde 170, taşıt hareketliliği yüzde 142 düzeyinde artarken, altyapı geliştirme çalışmalarımız sayesinde 100 milyon taşıt-km başına can kaybını yüzde 81 düzeyinde azalttık. Yapılan yatırımlar bu trafiğin akıcılığını, dolayısıyla ülkenin ticari ve sosyal hayatının sürdürülebilirliğini temin ediyor" dedi.
HEDEFİMİZ TOPLAM OTOYOL UZUNLUĞUMUZU 8 BİN 156 KİLOMETREYE ÇIKARMAK
Çalışmaların somut olumlu çıktılarının da görüldüğünü belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çalışmalarımızın somut olumlu çıktılarını da elbette görüyoruz. Trafik hacmindeki yükseliş karşısında sağladığımız tasarruf da artıyor. Örneğin; 28 bin 402 kilometre bölünmüş yol sayesinde yıllık 20, 7 milyar TL tasarruf sağladık. Yaklaşık 4, 44 milyon ton daha az CO2 emisyonu gerçekleşti. İş gücündense yaklaşık 315 milyon saat, bir başka deyişle 12 milyar 965 milyon TL tasarruf ettik. 2003 öncesi 50 kilometre olan toplam karayolu tünel uzunluğunu, yüzde 1164 artırarak 617 kilometreye çıkardık. 2021 yılı boyunca ise 42 kilometre uzunluğunda 17 adet tünel yaptık. Otoyol uzunluğunu 3 bin 532 kilometreye çıkardık. Halen 309 kilometre otoyolda çalışmalarımız devam ediyor. Hedefimiz toplam otoyol uzunluğumuzu 8. 156 kilometreye çıkarmak. "
MARMARAY, YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ VE AVRASYA TÜNELİ OLMASAYDI İSTANBUL TRAFİĞİ TAMAMEN KİLİTLENECEKTİ
"Ülkemizin sanayi ve ticaretinin en büyük kısmının gerçekleştiği Marmara Bölgesi'nde bu hacme uygun bir ulaşım altyapısı için Marmara Otoyol Ringini tamamlıyoruz. Deniz altından kıtaları kavuşturduğumuz Avrasya Tüneli Projesi; bildiğiniz üzere Marmaray'dan sonra İstanbul Boğazı'na deniz altında yapılan ikinci geçiştir. Tünel ile Kazlıçeşme-Göztepe arası seyahat süresini 100 dakikadan 15 dakikaya indirdik. Açılışından bugüne kadar Avrasya Tüneli'nden yapılan geçiş sayısı 75 milyonu aştı. Proje sağladığı yakıt ve zaman tasarrufunun yanı sıra çevre dostu kimliğiyle de ön plana çıkıyor. Avrasya Tüneli'nin 2017 ve 2020 yılları arasında sağladığı toplam fayda 8 milyar TL'yi buldu" diyen Bakan Karaismailoğlu, "Marmara Bölgesinde oluşturulan otoyol ringinin önemli bir parçası olan 400 kilometre uzunluğundaki Kuzey Marmara Otoyolu ile transit ve yük trafiğini İstanbul şehir merkezinden uzaklaştırdık. Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Avrasya Tüneli olmasaydı; İstanbul trafiği nasıl olacaktı? Tamamen kilitlenecek, kıpırdamaz hale gelecekti" ifadelerini kullandı.
1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ, 'DÜNYANIN EN BÜYÜK ORTA AÇIKLIĞA SAHİP ASMA KÖPRÜSÜ' OLACAK
Önemli projelerden bir diğeri olan 426 kilometre uzunluğunda üzerinde Osmangazi Köprüsü'nün de yer aldığı Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu'nun tamamının 4 Ağustos 2019 tarihinde hizmete sunulduğunu kaydeden Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, "Projenin tamamlanması ile İstanbul İzmir arası 100 kilometre kısaldı ve ulaşım 8, 5 saatten 3, 5 saate indi. İstanbul-İzmir Otoyolu gerçekleşmemiş olsaydı; devlet yolu güzergahı kapasitesini doldurduğundan, seyahat hızı 40 km/saatin altına düşecek, seyahat süresi ise 8, 5 saat düzeyinden 12 saate çıkacaktı. Toplam 330 kilometre uzunluğunda olan Ankara-Niğde otoyolunun tamamını hizmete açarak Edirne'den Urfa'ya kesintisiz bir otoyol ağı oluşturduk. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün de üzerinde yer aldığı otoyolun uzunluğu Malkara-Çanakkale Kesimi bağlantı yolları dahil 101 kilometre'dir. Otoyolun bir parçası 1915 Çanakkale Köprüsü, 'dünyanın en büyük orta açıklığa sahip asma köprüsü' olacak. Cumhuriyet'imizin 100. yılına atıfla 2023 m orta açıklığa sahiptir. Bu otoyolla İstanbul-Çanakkale arası 2 saat 20 dakikada alınabilecek. Çanakkale Boğazı 6 dakikada geçilebilecek. 163 kilometrelik Aydın-Denizli Otoyolu Projesini hayata geçiriyoruz. Kuzey Marmara Otoyolu'nun önemli kesitlerinden biri de 45 kilometrelik Hadımköy -Ispartakule -Başakşehir Kesimi. 26 Haziran 2021 tarihinde temelini attık. Proje bünyesinde, toplam uzunluğu 1. 617 m olan Sazlıdere Kanal Geçiş Köprüsü de yer alıyor. Yaptığımız otoyol, bölünmüş yol BSK ve diğer çalışmaların yanında önemli bir konu da fiziki ve geometrik iyileştirmeler" diye konuştu.
KISA ZAMAN SONRA OTONOM ARAÇLAR YOLLARDA SEYRETMEYE BAŞLAYACAĞIZ
Akıllı Ulaşım Sistemleri Strateji Belgesi ışığında çalışmaları öncelediklerini bildiren Karaismailoğlu, bir taraftan afetle mücadele çalışmalarında da Bakanlık olarak önemli bir rol üstlendiklerine değindi. Yol güvenliği ve kesintisiz ulaşım için gerçekleştirdikleri çalışmalar arasında karla ve buzla mücadele de olduğuna dikkati çeken Bakan Adil Karaismailoğlu, "Kısa zaman sonra otonom araçları yollarda seyretmeye başlayacağız. Biz de ulaşım planlamamızı ortaya çıkan ve teknolojik gelişmelere göre şekillendiriyoruz. U-ETDS sistemi ile yolcu ve eşya taşımacılığı da yakın takibimizde. Bu da sektörel dijitalleşmeye örnek teşkil eden uygulamalarımızdan biri. Mikro hareketlilik çözümleri; toplu taşıma hatlarına erişimin daha rahat sağlanmasına hizmet ediyor. Motorlu araçlara bağımlılığı azaltıyor. Şehir içindeki alanları daha verimli kullanmamızı sağlıyor ve karbon emisyonunu düşürüyor. 'Yolcu Taşımacılığı Hizmetlerinin Erişilebilirliği Projesi' ile detaylı bir yol haritası hazırladık. Çalışmalar neticesinde temel stratejik eylemleri belirledik, pilot projeleri oluşturduk. Bunları, hizmetten yararlananlar ve hizmet sağlayanların yüksek katılımıyla, birlikte gerçekleştirdik" dedi.
EMNİYETLİ ULAŞIM ALTYAPILARI İLE ÖLÜMLÜ KAZALAR AZALDI
2003-2020 yılları arasında yapılan 169, 2 milyar dolarlık yatırımların; yatırım ve faaliyet dönemindeki ekonomik etkileri ile faaliyet dönemindeki tasarruf etkilerinin analizini de paylaşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"2003-2020 yılları arasında bu yatırımların Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya toplam 409, 7 milyar dolarlık; üretime de 869 milyar dolarlık etkisi oldu. Bu yatırımların toplam istihdama etkisi ise yıllık ortalama 705 bin kişi olarak gerçekleşti. Yatırımlarımız sayesinde ülkemizin hem beşeri hem de maddi kaynaklarının verimli kullanılması sonucu, sadece 2020 yılında 13, 4 milyar dolar tasarruf elde ettik. Emniyetli ulaşım altyapıları ile ölümlü kazaların azalması sayesinde 12 bin 353 hayat kurtardık. Kısalan yollar, kent içi raylı sistem hatları ve Yüksek Hızlı Tren ile çevre dostu taşıma modlarına geçişle, 10, 3 milyon dolar değerinde CO2 emisyon tasarrufu ve kamu hizmetlerinin kağıtsız ortama taşınmasıyla da 20 milyon dolar kağıt tasarrufu sağladık. Ayrıca vatandaşlarımızın e-devleti kullanması ile kamu kurumlarına gitmeden işlemlerini tamamlayabilmesinin, 1, 8 milyar dolarlık zaman tasarrufu sağladığını ve bunun Kamu İş Gücü Verimliliğine de artış olarak yansıdığını hatırlatmak isterim. "
HİBRİT KÖİ MODELİNİ ETKİN KULLANAN AVRUPA'DA EN İYİ PERFORMANS SAĞLAYAN 3'ÜNCÜ ÜLKE TÜRKİYE'DİR
Ulaştırma ve altyapı yatırımlarının Türkiye gibi hızlı gelişen, büyüyen bir ekonominin temelini oluşturduğunu aktaran Bakan Karaismailoğlu, "Sanayiden ticarete, ulaşımdan istihdama, bölgesel kalkınmadan sosyal yaşama ve ekonomiye katılıma kadar her alanda omurga görevi gören bu alanlar için kilit kavram ise 'entegrasyon'dur. 'Milli ekonomi' temeline dayalı olarak 'milli bağımsızlığımızı' koruma ana hedefimizdeki kararlılığımız da bizi kalkınmanın tetikleyicisi olan altyapı yatırımlarını entegre biçimde artırmaya ve güçlendirmeye yönlendiriyor. O nedenle tüm dünyada başvurulan alternatif finansman modellerini biz de değerlendiriyoruz. Bu yöntemlerin başında Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) geliyor. Küresel olarak, altyapı yatırım ihtiyacı, 2040 yılına kadar toplam 94 trilyon dolara ulaşacak. O nedenle son 30 yılda Kamu-Özel Sektör İşbirliği yöntemine ciddi bir eğilim söz konusu. Bugün 134 ülkede KÖİ modeli farklı sektörlerde tercih ediliyor. Başta havalimanları olmak üzere, ulaştırma projelerindeki KÖİ projeleri büyük ilgi topluyor. Son 20 yılda 37, 5 Milyar dolarlık yatırımla, havalimanları, limanlar ve 1250 kilometre otoyol altyapısı tamamladık. KÖİ modelinin yeniden gelişmesinin öncüsü İngiltere'den ve Avrupa Birliği fonlarıyla hibrit KÖİ modelini son derece etkin kullanan Fransa'dan sonra Avrupa'da en iyi performans sağlayan 3'üncü ülke Türkiye'dir. Havayolu, karayolu ve denizyolu alanında KÖİ Modeli ile yapılan yatırımlar incelendiğinde, 2024 yılında gelir-gider dengesi baş başa noktaya gelecektir. 2025 yılından itibaren elde edeceğimiz gelirler, yapacağımız ödemelerin üzerinde olacaktır. Böylece ulaştırma sektörü genel olarak değerlendirildiğinde, KÖİ Modeli ile yapılan projeler özelinde net nakit akışı sağlanacak. Dolayısıyla, devletimiz ilave gelire kavuşmuş olacak" dedi.
YILLIK TOPLAM 780 BİN AĞACA EŞDEĞER KARBON EMİSYON TASARRUFU SAĞLADIK
"Projelerin yapım yöntemi kamu kuruluşlarımızın ortak aklıyla değerlendirilmekte ve ilgili dönemin ekonomik koşulları ile projelerin stratejik önemi çerçevesinde ele alınmaktadır. Dolayısıyla, hazırlanan fizibiliteler ve harcama getirisi analizi raporları çerçevesinde, KÖİ yöntemi ya da geleneksel ihale yönteminden hangisi söz konusu projede faydalı görülürse o yöntem seçilmektedir" diye konuşan Bakan Adil Karaismailoğlu,