Haberler

Rektör Karakaş TOGÜ'de "15 Temmuz Direniş Destanı"nı Anlattı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Tokat Valiliği ve Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) tarafından ortaklaşa düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Etkinliklerine katıldı.

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Tokat Valiliği ve Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) tarafından ortaklaşa düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Etkinliklerine katıldı.

TOGÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kubilay Özyer'in moderatörlüğünü yaptığı panele AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alparslan Demir ve çevrim içi ortamda Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu konuşmacı olarak yer aldı.

"15 Temmuz bir zafer ve destandır"

Açış konuşmasını yapan TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Bünyamin Şahin, 15 Temmuz gecesi hain yapı elemanlarının sivil, asker, kadın, çocuk, yaşlı demeden silahları insanlara doğrulttuğunu söyledi. Şahin, "Bu hainlerin darbe girişiminin olduğu gün en çirkin yüzlerini gördük. O gece bir destan yazıldı. 15 Temmuz bir zaferdir, destandır. Türk Milleti'nin bölücülere, hainlere, Fetöcülere, darbecilere karşı verdiği bir cevaptır. Dünya alem şunu bilmelidirler ki biz bu nefesi alıp verdiğimiz müddetçe başta Fetöcüler olmak üzere bölücüler ve ahlaksızlara karşı asla geçit vermeyeceğiz" diye konuştu.

"Türkiye dünya demokrasi tarihine destan yazdı"

Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu çevrim içi olarak katıldığı panelde, 5 yıl önce Türkiye'nin dünya tarihinin en büyük ihanetlerinden biriyle karşılaştığını ve Türkiye'nin dünya demokrasi tarihine bir destan yazdığını ifade etti. Batının sürekli Türkleri bu topraklardan atmak için uğraştığı için yazılan destanın görmezden gelindiğini belirten Afyoncu, şunları söyledi:

"Osmanlıdan günümüze kadar bu darbeler hep olmuştur. Siz reform yapsanız bile denetlemeyi yapmadıktan sonra bu tarz durumlarla karşılaşılıyor. 15 Temmuz'da darbeye direnen vatandaşlarımız hayatında silah görmemiş, silah kullanmamış kişilerdi. Bu insanlarımız şehit olmayı göze alıp silahlı hainlere karşı direnmişlerdir. Dünya tarihinde bu tür ihanet ve sahip çıkma da yoktur. Boğaz köprüsünde, külliye de ve birçok yerde insanlarımızın üzerine kurşun yağdırdılar. Şehitlerimiz olduğu kadar gazi olan vatandaşlarımız da oldu. Seçilmiş iradeye sahip çıkmak için direndiler. Şehit ve gazi oldular. Bu tür destanlar edebiyata yansımadığı müddetçe belli bir zaman sonra unutulur. 15 Temmuz gecesi Türkiye Büyük Millet Meclisinde bütün partiler darbeye karşı direndi. Belli bir zaman sonra siyasi çatışmalar işin içine girince olay farklı yere gitti. Biz sadece şehit olan kardeşlerimize bakmayalım. Yaralanan kardeşlerimiz de en acımasız şekilde yaralandılar. Makineli tüfekle tarandılar. Ben şehit olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize şifalar diliyorum. "

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alparslan Demir ise yaptığı konuşmada Türklerde vatan millet kavramının kutsiyet kazandığını söyledi. Demir, "Devletin asıl görevi milletin huzur ve refah içinde yaşamasını sağlamaktır, milletin de devlete karşı yükümlülükleri vardır. Bu yükümlülükleri de yerine getirmelidir. Aynı 15 Temmuz'da olduğu gibi" dedi.

AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş ise "Türk ve Dünya Tarihinde Dönüm Noktası 15 Temmuz Destanı" panelinde "15 Temmuz Direniş Destanı'nın Sosyolojisini" anlattı. Prof. Dr. Mehmet Karakaş, 15 Temmuz darbe girişiminde yaşananları anlatarak, o gece tavır ve tutumlar açısından üç farklı sosyolojinin olduğunu söyleyerek sosyolojik analizler yaptı. Karakaş, "O gecenin ilk sosyolojisi, FETÖ/kanunsuz şiddetin sahipleri idi; ikinci sosyoloji, Bağdat Caddesinde tankları alkışlayanlar, market ve ATM kuyruklarında sıralananlarda oluşuyordu ve üçüncü sosyolojisi ise, toplumun sağduyusunu ve ana omurgasını oluşturan direnişçi halk idi. 15 Temmuz'da halkın direncini arttıran olaylar da olmuştur. Bunların başında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı gelmektedir ki bu direnişi güçlendirmiştir. Direnişin aktörleri olarak sivil halk, polis, Meclis/siyasiler, yargı, medya, TSK içerisinde bir grup asker, imamlar ve siyasi lidelikler yer almıştır" diye konuştu.

15 Temmuz'da sivil direnişin destanı yazıldı

15 Temmuz gecesi insanların hedef dışına sapmadan sivil direnişin destanını yazdığını belirten Karakaş, "Korkak denilen ve aşağılanan halk tankın, tüfeğin, helikopterin ve uçağın karşısına gövdeleri ve çıplak elleriyle çıktı. Hedef dışına sapmadan sivil direnişin destanını yazdı. Öldürme, cam çerçeve kırma ve yağmalama yoktu. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği, sadece AK Parti tabanını değil, çok daha geniş toplum kesimlerini etkileyebilmiştir. Oluşan direniş ruhu; cesareti, aklı, duyguyu ve iradeyi bünyesinde cisimleştiren bir duruşu ve davranışı ifade etmekteydi. Bu yeni bir 'direnme sosyolojisiydi'" dedi.

Panel sonrası TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Bünyamin Şahin, panelistlere teşekkür ederek hediye takdiminde bulundu.

Kaynak: Habermetre / Toplum
İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

Tunceli ve Ovacık belediye başkanlarının yerlerine gelen isimler ve kayyum gerekçeleri belli oldu

Kayyum gerekçeleri ve yerlerine gelen isimler belli oldu

Tunceli ve Ovacık Belediyesi'ne kayyum atanmasının ardından belediye önünde protestolar başladı

Kayyum kararının ardından belediye önünde protestolar başladı

Yenidoğan çetesinin yargılandığı davada 5. gün sona erdi! İşte tüm detaylar

Yenidoğan çetesinin yargılandığı davada 5. gün sona erdi! İşte tüm detaylar

title