Haberler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda Angola'nın başkenti Luanda'ya hareketi öncesi basın toplantısı düzenledi

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çeşitli temaslarda bulunmak üzere gideceği Angola'nın başkenti Luanda'ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çeşitli temaslarda bulunmak üzere gideceği Angola'nın başkenti Luanda'ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenledi.

Angola ve Togo'ya, Türkiye'den cumhurbaşkanı düzeyinde ilk resmi ziyaretler olması dolayısıyla bu seyahatin ayrıca önem taşıdığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Angola Cumhurbaşkanı Joao Manuel Gonçalves Lourenço'nun Türkiye'yi ziyaretinden yaklaşık 3 ay sonra yaptıkları bu ziyaretin, ülkeler arasında yeni bir dönemin de başlangıcı olacağını kaydetti.

Görüşmelerde ikili ilişkilerin tüm yönlerini etraflıca ele alacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Ziyaretim sırasında Angola Meclisi'ne de hitapta bulunacağım. Başkent Luanda'da gerçekleşecek iş forumu, iki ülke özel sektör temsilcilerini bir araya getirecektir. İkili ilişkilerimizin savunma ve güvenlik boyutlarında da önemli adımlar atacağız. Batı Afrika turumuzun ikinci durağında ise Togo'da olacağız. Değerli dostum Cumhurbaşkanım Faure Gnassingbe 2014 yılındaki göreve başlama törenime iştirak etmişti. Son dönemde Togo ile bakan düzeyinde gerçekleştirilen karşılıklı ziyaretler, ikili ilişkilerimizde önemli bir ivme yakalanmasına vesile oldu. Lome Büyükelçiliğimizi 1 Nisan itibariyle faaliyete geçirdik. Böylece Afrika'daki büyükelçiliklerimizin sayısı 43'e yükseldi. Togo'da yapacağımız görüşmelerde ülkelerimiz arasındaki ilişkileri nasıl daha ileri noktalara taşıyacağımızı da ele alacağız. Togo Cumhurbaşkanı'nın ev sahipliğinde Burkina Faso Cumhurbaşkanı Sayın Roch Marc Christian Kabore ve Liberya Cumhurbaşkanı George Weah ile bir çalışma yemeğinde bir araya geleceğim. Hem Burkina Faso hem de Liberya cumhurbaşkanları ile ikili görüşmeler de gerçekleştireceğim. "

Bu ziyaretinde Türkiye-Nijerya ilişkilerini, her boyutta nasıl daha ileri taşıyabileceklerine ilişkin kapsamlı görüş alışverişinde bulunacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nijerya, geçtiğimiz yıl 2 milyar dolar büyüklüğündeki ticaret hacmi ile Sahra Altı Afrika'da en büyük ticaret ortağımız oldu. Bu rakamı 5 milyar dolar seviyesine taşımayı hedefliyoruz. Nijerya ile askeri, savunma sanayii ve terörle mücadele alanlarında gelişmiş ilişkilere sahip olduğumuzu da hatırlatmak isterim. " dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye ile Afrika'yı her alanda yakınlaştırmaya devam ediyoruz. Kıtada gün geçtikçe genişleyen diplomatik ağımızla 2020 yılı sonu itibariyle 25 milyar doları geçen ticaret hacmimizle Türkiye, Afrika ülkeleri için stratejik bir ortak olarak öne çıkıyor. Maarif Vakfı Okulları, Yunus Emre Kültür Merkezleri, Türk Kızılay'ı, TİKA gibi kurumlarımızın çalışmaları da Afrikalı kardeşlerimizle gönül köprülerimizi sağlamlaştırıyor. " diye konuştu. Bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sosyal medyada memur ve bürokratlara yönelik paylaştığı videoyu nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu açıklama tabii CHP zihniyetinin vesayet zihniyeti olduğunun açık bir itirafıdır. Bürokrasiyi özellikle seçilmiş hükümete karşı çıkmaya davet etmek vesayet çağrısından başka bir şey değildir. Tabii bu CHP zihniyetinin ilk böyle bir çılgınlığı da değildir. Bu hukuk dışı çağrı kamu düzenine ciddi bir tehdittir. Bunlar ne devlet yönetiminin ne milli iradenin ne de demokrasinin ne olduğunu biliyorlar. Bunlardan tamamıyla uzak bir yapının maalesef tezahürü. " diye konuştu. Milletin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için iradesini ortaya koyduğunu, bu tercihin bir sebebinin de vesayet düzenini kalıcı olarak ortadan kaldırmak olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Hatırlayın, parlamenter sistemde bürokrasiyle seçilmiş irade arasında hep çatışmalar olurdu. CHP zihniyeti her zaman bürokrasiyi, seçilmiş iradeyi sınırlandıracak bir enstrüman olarak kullandı ve bundan artık milletçe de tabii ki bıktık. Milletimiz de bütün bunlardan bıktığı içindir ki başkanlık sistemini tercih etti. Yeni sistem ise bürokrasinin siyaset yapmasının millet hilafına adım atmasının önüne geçti. Yeni sistem bürokrasisinin siyasi olma özelliğini ortadan kaldırdı ve bürokrasiyi gerçek anlamda idari bürokrasi haline getirdi. Biz CHP'nin özlemini çektiği vesayet düzeninin defterini çoktan dürdük. Bay Kemal'in heves ettiği vesayet günleri artık geride kaldı. Boş heves. Diğer taraftan, Türkiye bir hukuk devletidir. Bunu Bay Kemal'e hatırlatıyorum. Burası bir hukuk devletidir. Bir kabile devleti değildir. Bay Kemal'in adeta oyun oynadığı bir alan da değildir. ve şunu bilmesi lazım, heves ettiğiniz günler -ki vesayet günleridir- onlar da geride kaldı. "

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kılıçdaroğlu'nun kamu görevlilerine yönelik bu tehdidi, siyasi garabetini bir kenara bıraktım aynı zamanda açıkça bir suçtur. " diyerek, şöyle devam etti: "Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin? Bir taraftan kalkıyorsun öğretmenleri tehdit ediyorsun. Bir taraftan memurları tehdit ediyorsun. Yeri geliyor polisi, yeri geliyor yargıyı tehdit ediyorsun. Sen kimsin ya? Böyle bir şeyi nasıl yaparsın? Bugüne kadar AK Parti zihniyetinden şu 19-20 yıl içerisinde böyle bir şey duydun mu? Yerel seçimlerde iş başına geldiniz. Belediyeleri boşaltıyorsunuz. ve bütün bunlar olurken AK Parti iktidarı elindeki gücü size karşı bu şekilde düşündü, böyle bir adım attı mı? Hayır. Gerçi Kılıçdaroğlu'nun kamu görevlilerini hatta genel olarak milletimizi ilk tehdidi de bu değildir. Daha önce, yine söylüyorum, hakimlerden başladı, polislere, öğretmenlere kadar pek çok kamu görevlisine kendi aklınca tehditler savurdu. Şimdi bir de tarih veriyor. ve yarın pazartesi. Pazartesiden itibaren bu ülkede memurların vay haline. Hadi bakalım. Göreceğiz. Ne yapacağını göreceğiz. Bay Kemal, bu alan boş değil. ve bu ülkede memurunun, hakiminin, polisinin, öğretmeninin, bütün bunların haklarını savunan bir iktidar vardır. " "Tabii Bay Kemal yeri geldi çiftçiyi tehdit etti. Yeri geldi esnafı tehdit etti. Yeri geldi toplumun hemen her kesimini tehdit etti. Her şeyden önce bu dil, vesayet ve darbe dönemlerinin dilidir.

Biz CHP'nin bu diline alışığız. " diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Her şeyden önce Türkiye vesayeti de darbe zihniyetini de gömeli çok oldu. Tabii Bay Kemal o zamanlar siyaseti hiç de bilmiyordu. Yeni yeni güya bu işe alışacak ama buna alışabilmesi de çok zaman alacak ve ondan sonra da herhalde 'Elveda siyaset. ' diyecektir. ve sanıyorum bu zat Türkiye'nin hala tek parti CHP'si faşizminde veya kendisinin kamu görevlisi olarak bulunduğu 28 Şubat döneminde olduğunu sanıyor. Bu zatın FETÖ'cülerin, PKK'lıların ve kendilerini desteklediklerini açıkça beyan eden kimi ülkelerin gazıyla kendini bu şekilde ortaya atarak rezil etmesinden Türk siyaseti adına doğrusu ben de üzüntü duyuyorum. Koronavirüse bile çare bulma aşamasına gelen tıp ilminin bu zatın acınası haline de bir çözüm geliştireceğine inanıyorum. Türkiye'nin üstelik de dünyanın içinden geçtiği şu kritik dönemde bu tarz yıkım siyasetine değil, eser ve hizmet siyasetine ihtiyacı vardır. CHP'ye gönül veren vatandaşlarımı da partilerini bu acıklı durumdan kurtarmak üzere harekete geçmeye davet ediyorum. Diğer taraftan bu hukuksuz çağrının zillet ittifakında kol kola yürüdükleri terör örgütü güdümündeki partinin sivil itaatsizlik çağrısıyla benzerlik göstermesi de manidardır. Kamu düzenini bozmak için dostlarıyla söylem birliği ve rol paylaşımı yapmışlar. Merkez Bankası ziyareti ise gerçekleri görmesi bakımından umarım yine de kendisi için faydalı olmuştur. Tabii ancak ziyaret sonrası yaptığı açıklamalarda görülüyor ki kim hangi doğru ve gerçek bilgiyi verirse versin, CHP yöneticilerinin bunları anlamadığı aşikardır. " "Anketlerle millete psikolojik operasyon çekme çabaları her zaman olmuştur. Biz bunlardan bıktık ve bunlara da alışığız. Kamuoyu araştırma ve anket şirketlerine benim güvenimin kalmadığını daha önce de hatırlayın, açıklamıştım. Son seçimlerde sonuçları bırakın bileni, yakın tahminde bulunan şirket bile çıkmadı. İşte şahsımın Cumhurbaşkanı seçildiği o seçimlerde bunu çok açık, net gördük. Birçok anket şirketi bu işin ticaretini yapar hale geldi. Çalıştıkları partinin beklentilerine göre de ortaya sonuçlar çıkardılar. Yalan terörü, algı operasyonları ve kişi-kurum suikastlarıyla AK Parti'ye ve hükümetimize saldıran kesimler şimdi de anketlerle algı operasyonlarına devam ediyorlar ve Cumhur İttifakı'nı ellerinden geldiğince küçük göstermenin gayreti içerisinde bulunuyorlar. Sahte ve hileli anketlerle vatandaşları yönlendirebileceğini zannedenler, bu yolla toplum mühendisliği yaparak millete istikamet çizmeye çalışıyorlar. " Türkiye'de seçim konusu açılınca bilinçli olarak bir kesimin anketleri öne çıkardığını ve oradan bir şeyleri kendilerine toparlamaya çalıştıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin gönlüne giremeyenlerin, anlatacak icraatı olmayanların yalan, yanlış, hileli ve sahte anketlerle milleti yönlendirebileceklerini sandıklarını söyledi.

"Acaba muhalefetin hangi eseri var da vatandaşıma, milletime 'Biz şurada şunu yaptık, altyapı olarak şunu yaptık, üstyapı olarak şunu yaptık' diyebilecekleri bir eser var mı? Benim milletim bunları görmüyor mu sanıyorsunuz? Hepsini görüyor. Bu şekilde de sandığa gidecektir. Sandık yatırımların aynasıdır. ve bu yatırımların aynası olarak aynı zamanda milletin gönlünde şaşmaz yerini alan AK Parti'ye inşallah Haziran 2023'te de yoluna 'devam' diyecektir. Ben milletimizin bu balon anketlere gereken cevabı en güzel şekilde vereceğine inanıyorum. " Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin ABD'den 40 adet F-16 satın alacağına dair bir talebin gündeme geldiğiyle ilgili sorulan soruyu ise şöyle yanıtladı: "Bu konu, tabii malum F-35 konusuyla bağlantılı bir konu, yani bizim böyle bir durumumuz söz konusu değil. Ama bizim 1 milyar 400 milyon dolar, F-35'ler için yapmış olduğumuz ödeme söz konusu. Bu ödemeler karşısında Amerika'nın böyle bir teklifi söz konusu oldu. Bununla ilgili olarak da biz ülkemizin savunma ihtiyaçlarını gidermek için ne gerekiyorsa, hangi adımları atmamız gerekiyorsa bu adımları da atalım dedik. Bugünün devamlılığı içinde özellikle savaş uçağı filomuzu her zaman hazır ve modern duruma getirmek için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunlarla ilgili elimizdeki F-16'ların modernizasyonundan tutunuz da yeni ilave F-16'lar almak suretiyle filomuzu daha da geliştirelim gayreti içerisindeyiz. F-35 programı kapsamında bu verilen paranın da adeta bir ödemesini geriye borçlandırdığımız için almamız gerekiyor. Görüşmelerimizde bu konuyu bizler dile getiriyoruz. Sorunun çözümü için de diyaloğu önemsiyoruz. Şu an itibariyle de başta Savunma Bakanlığımız olmak üzere bu görüşmeler devam ediyor. Netice itibarıyla ortada yapılmış bir ödeme var ve bu ödemenin de şu anda geri iadesi çalışmalarını arkadaşlarımız devam ettiriyor. " Haber Merkezi

Tüm hakları saklıdır. Bu sitede yer alan yazı, haber, fotoğraf, video ve sair dokümanların, bireysel kullanım dışında izin alınmadan kısmen veya tamamen kopyalanması, çoğaltılması, kullanılması, yayımlanması ve dağıtılması kesinlikle yasaktır. Bu yasağa uymayanlar hakkında 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca yasal işlem yapılacaktır.

Kaynak: Habermetre / Toplum
20 bin öğretmenin ataması yapıldı

Eğitim camiasına yeni öğretmenler katıldı

Yenidoğan Çetesi davasında ara karar! Sanıkların tutukluluk halleri devam edecek

Yenidoğan Çetesi davasında ara karar açıklandı

Belediyelere bağlı kreşler kapanabilir

Belediyelere bir kötü haber daha! Kreşlerin kapanması an meselesi

İşte terör örgütünün acımasızlığı! Küçük çocuk havan saldırısında bu hale geldi

Terör örgütünün acımasızlığının en net kanıtı! Küçük çocuk hain saldırıda bu hale geldi

title