Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

"Türkiye, Elektrikli Araç Teknolojisinde Treni Kaçırmak Üzere"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Uluslararası Antalya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Camcı: "Bu araçların hayatımızda oldukça radikal değişiklikler getirmesi beklenmektedir" "Gelişen elektrikli ...

SİNAN ÖZMÜŞ - Uluslararası Antalya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatih Camcı, içten yanmalı motor temelli araçlarda marka olma konusunda dünyanın çok gerisinde kalan Türkiye'nin, elektrikli araç teknolojilerinde de treni kaçırmak üzere olduğunu bildirdi.

Camcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, enerji üretimi ve tüketimi kadar ilgi çekmese de enerji depolamanın modern dünyanın gereksinimlerinden biri olduğunu belirtti.

Modern yaşam tarzının enerjinin her ihtiyaç duyulduğu yer ve zamanda hazır olmasını gerektirdiğini vurgulayan Camcı, kullanım kolaylığı ve yenilenebilir enerji kaynaklarından temin edilme potansiyelinden dolayı elektriğin kullanıldığı alanların artabileceğini ifade etti.

Elektriğin kullanım alanının genişlemesine en güzel örneğin elektrikli araçlar olduğunu dile getiren Camcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu araçların hayatımızda oldukça radikal değişiklikler getirmesi beklenmektedir. Günümüzde elektrikli araçların yaygın olarak kullanılamamasının temel nedeni, elektriğin istenilen maliyet ve kolaylıkla depolanamamasıdır. Gerek batarya sisteminin maliyeti gerekse batarya şarj süresi elektrikli araçların yaygınlaşmasının önündeki en büyük engellerdir."

2015 yılı hedefine beklenenden daha erken ulaşıldı

Camcı, yıllar önce üreticilerin 2015 yılında elektrikli araç satışına başlamayı, 2020 yılında ise satış fiyatının geleneksel araç satış fiyatına yakınlaştırılmasını ortak hedef olarak belirlediklerini anlatarak, 2015 yılı hedefine beklenenden daha erken ulaşılabileceğinin görüldüğünü söyledi.

Çözülmesi gereken bazı sorunlar bulunmasına rağmen elektriği en etkin şekilde depolayan batarya teknolojilerinin potansiyelinin çok yüksek olduğunu kaydeden Camcı, şöyle devam etti:

"İçten yanmalı motor temelli araçlarda marka olma noktasında dünyanın çok gerisinde kaldığımız tartışılmaz. Gelişen elektrikli araç teknolojilerinde de dünyada oldukça yol alındı. Bu yeni teknolojide de treni kaçırmak üzereyiz. Batıdaki gelişmiş ülkeler kurumsallaşmış dev şirket, üniversite ve Ar-Ge merkezleriyle, doğudaki ülkeler ise ucuz işgücü avantajlarıyla yarışta belli bir yer edinmeye çalışıyor. Arada bulunan ülkemizin bu alanda bir noktaya gelebilmesinde kilit, inovasyondur. Bu, sadece bir buluşun yapılması olarak algılanmamalı. Daha sonra bunun doğru bir şekilde sunulmasını sağlayacak tüm adımları kapsayacak süreci de içermelidir. Batarya hücrelerinin üretilmesi konusunda gerek maliyet, gerekse işe zamanında girilememesinden dolayı pay kapılması zor görünüyor. Batarya hücrelerinin dışarıdan teminiyle batarya üretimi daha makul olabilir."

Üniversite, kamu ve özel şirketler birlikte çalışmalı

Camcı, son yıllarda TÜBİTAK'ın elektrikli araç ve batarya teknoloji alanında verdiği desteği takdir etmek gerektiğinin altını çizerek, hem köklü hem de yeni kurulan bazı şirketlerin batarya teknolojilerine ilgi gösterdiklerini belirtti.

Şirketlerin taşınan risk ve yatırım geri dönüşündeki belirsizlik nedeniyle haklı tereddütleri bulunduğuna dikkati çeken Camcı, şöyle konuştu:

"Üniversite, özel şirket ve kamu kurumlarının birlikte çalışmaları, belli risklerin yönetilmesinde faydalı olabilir. Üniversiteler, hantallıklarını üzerinden atarak endüstriye faydalı olabilmek için yollar aramalı, şirketler üniversitelerle çalışarak ölçülebilir riskleri göze almalı, kamu kurumları ise iki tarafın etkileşimi için teşvik ve düzenlemeler yapmalıdır. Burada kritik olan doğru iletişimdir. Tarafların birbirlerinin ihtiyaç ve potansiyellerini anlamaları gerekmektedir." - Antalya

Kaynak: AA / Teknoloji
title