Haberler

Spacemag Türkiye'de Metaverse Gecesi

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Soğuk ve sıradan bir ocak ayının sabahında, Güneş doğmadan önce gözlerimi açtım. Saate baktığımda 06: 14'ü gösteriyordu.

Soğuk ve sıradan bir ocak ayının sabahında, Güneş doğmadan önce gözlerimi açtım. Saate baktığımda 06: 14'ü gösteriyordu. Yatağın sıcaklığı kalkmamı istemezken alışkanlığım beni istemsiz bir şekilde ayağa dikti. Kalkmamla birlikte aklımdan düşünceler hızlıca geçmeye başladı. Düşünceler, gün içerisinde yapacaklarım idi. Üzerimde bir mahmur hali yoktu. Sabah kahvemi hazırlamaya, mutfağa doğru hareket ettim.

Hangi gün olursa olsun benim için fark etmez. Sahip olduğum alışkanlık gereği gün içerisinde yapılacaklar listesi yaparım. Bir çeşit kontrol listesi diyebilirsiniz. Bu listeye uyamadığım zamanlar oluyor. Beklenmedik bir iş veya acilen gitmeniz gereken bir yer olduğu zaman kontrol listenizi yeniden yapılandırma yoluna gitmeniz gerekebiliyor. Bazen bu beklenmedik diye tabir ettiğim durumlar, harika anılara dönüşebiliyor. Bugün de öyle oldu.

Saatler 11: 00'i gösterdiğinde telefonuma bir mesaj geldi. Mesajı gönderen Emre Ergül hocamdı ve "İstersen bu akşam görüşebiliriz" dedi. Çok sevindim ve hemen eşyalarımı hazırladım. Haliyle gün içerisinde yapacaklarım da değişmişti. Kontrol listesinde revizyonlar yapma durumunda kalmak hiç bu kadar güzel olmamıştı. Saat 19: 00'da İstanbul, Kadıköy'de buluşmak üzere sözleşmemizi yaptık ancak ben Kadıköy'e oldukça uzak bir mesafe olan Tuzla'da oturuyorum. Dolayısıyla, 19: 00 olan buluşma saatimizi 19: 30 olacak şekilde güncelledik.

BULUŞMA NOKTASI KADIKÖY

Bilirsiniz, İstanbul oldukça kalabalık bir yerdir. Özel araç ile bir yerden bir yere gitmek bazı durumlarda etkili olabilir ancak park sorununu da düşündüğünüzde, özellikle Kadıköy'de, güzel geçireceğiniz anıların süresi kısalabilir. Biz bu durumu düşünüp toplu ulaşım ile Kadıköy'e ulaşmaya karar verdik. 17: 30'da evimden çıktım ve Aydıntepe Marmaray İstasyonu'na doğru yürümeye başladım. Evimden istasyonuna olan uzaklık yaya olarak yaklaşık yarım saat sürüyor. Emre hocamın ikamet ettiği lokasyon Kadıköy'e daha yakın olduğu için benden biraz sonra yola çıkacaktı. Buluşma saatinde aynı anda Kadıköy'e varacaktık. İstasyona vardım ve hocama bilgi verdim. Halkalı yönüne gidecek olan metronun gelmesine altı dakika vardı. Hava soğuktu ancak içinize işleyecek cinsten değildi. Hatta önceki günlere kıyasla hava durumu çok iyiydi. Montumun cebinden kulaklığımı çıkarıp telefonumdan kullandığım uygulamaya tıkladım ve çok sevdiğim Pearl Harbor Original Movie Soundtrack albümünden "Attack" parçasını açtım. Bu tür parçalar hayal gücümü geliştirmemde çok yardımcı oluyor. Peronda biraz turladıktan sonra raylar titremeye başladı ve araç geldi. Kapılar açıldı ve yirmi iki duraklık yolculuk başlamış oldu.

Araç hareketine başladığında yolcuğum tahmini bir saat sürecekti ve bu süre zarfında şarkı dinlerken yanımda getirdiğim kitabı okumaya başladım. Uzun zamandır yatırım alanında amatör olarak çalışmalar yapıyordum ve okuduğum kitap çok ilgimi çekmişti. Merak ediyorsanız, bahsettiğim kitap Peter Lynch&John Rotchild'in "Kazanmayı Öğren" adlı eseridir. Zamanın nasıl geçtiğini hiç anladım. Öyle ki aktarma yapacağım istasyonu az kalsın kaçırıyordum. Neyse ki oturduğum koltuk perondaki istasyon isimlerini görebilecek konumdaydı. Ayrılıkçeşmesi istasyonunu görünce hemen araçtan indim.

Ellerim cebimde hızlı adımlarla aktarma yapacağım yöne doğru yola koyuldum ve havanın soğuduğunu fark ettim. Araç içerisinde geçirdiğim yaklaşık bir saatlik yolculuk sonunda hava sıcaklığı beni üşütecek düzeye gelmişti. Kadıköy – Tavşantepe metrosuna binmek üzere turnikeden geçtim ve Kadıköy yönüne olan perona gittim. Şanslıyım ki yer altında hava çok soğuk değildi ve aracın gelmesine bir dakika vardı. Bu bir dakikalık süre içerisinde kulaklığımı montumun cebine yerleştirdim ve gelen araca bindim. Bir durak sonra Kadıköy'de indim.

Telefonumdan saate baktığımda 19: 10 olduğunu gördüm ve buluşma saatinden önce Kadıköy İskelesi'nde yerimi almıştım. Emre hocamı arayıp geldiğimi söyledim ve birkaç dakika içerisinde orada olacağını söyledi. Bu süre zarfında biraz ısınmak için iskelede bulunan büfeden çayımı aldım, bir bankta oturdum ve iskeleden bütün güzelliğiyle İstanbul'u seyrettim. O kadar güzeldi ki farklı zaman dilimlerinde her baktığınızda farklı bir tat alıyordunuz İstanbul'dan. O an aklıma "Meta evreninde İstanbul nasıl olur?" Düşüncesi yerleşti. Bir anda gözlerim açıldı ve bu harika düşünceyi not edecek bir nesne aradım. Bereket versin, çantamda yanımda taşıdığım not defterini çıkardım ve hemen düşüncelerimi işledim. Yazmayı tamamladıktan sonra telefonum çaldı. Arayan Emre hocaydı, Kadıköy'e gelmişti ve nerede olduğumu sordu. Nerede olduğumu tarif eden bir el hareketiyle kendimi gösterdim. Sıcak bir karşılama ile birbirimizi kucakladık.

GERÇEK DÜNYA VE METAVERSE

Şimdi tarihte biraz geriye gidelim.

Tarihler 2019 Temmuz ayını gösterdiğinde, Çernobil Nükleer Güç Santrali'ne bilimsel gezi yapmıştım. Benim için oldukça ilginç bir deneyimdi. Fotoğraf, video, metin gibi birçok dokümanı toplayarak Türkiye'ye döndüm. Bir ay sonra, savunma sanayide staj yaparken LinkedIn platformunda bir mesaj aldım ve gelen mesaj Emre hocaya aitti. Tanışma ve sohbet üzerine gerçekleştirmiş olduğumuz birkaç günden sonra Çernobil üzerine bir yazı dizisi hakkında konuşmaya başladık ve böylelikle 2020 yılında bu yazı dizisini spacemagturkiye.com'da yayınladık.

Bunu neden anlattım biliyor musunuz? Çünkü Emre hoca ile tanıştığımız 2019 yılından bu yana hiç yüz yüze görüşmedik. Çernobil ile başlayan yazı dizisini takip eden birçok yazı dizisi oldu ve birbirimizi hiç görmesek de sürekli birlikte çalıştık. Bugün gerçekleştirdiğimiz buluşma, yaklaşık iki buçuk yıllık tanışıklığımızın ilk buluşması olmuştu. Dolayısıyla, hiçbir anı kaçırmak istemiyorduk. Birbirimizi karşıladıktan sonra yürümeye başladık ve yolda biraz sohbet ettik. Kadıköy'ün içine doğru yürüdükçe insan popülasyonu artıyordu. Ara sokaklardan geçtikçe kahkahaların, hareketli sohbetlerin artış gösterdiğine kulaklarımız şahit oluyordu. O sırada Emre hoca bir arkadaşının dükkanında oturabileceğimizi söyledi ancak henüz dükkanına varmadığını söyledi. Emre hoca "Arkadaşım gelene kadar başka bir yerde oturalım mı?" teklifinde bulundu ve başka bir yerde oturduk. İçeceklerimizi seçtik ve yoldaki sohbetimize devam etmeye başladık. Konular birbirini takip ediyor, zaman hızla akıyordu. Ancak bir noktada durduk. Durduğumuz nokta öyle bir noktaydı ki şu anda Dünya üzerinde yaşayan tüm insanlığı etkisi altına alabilecek, hayatlarını değiştirebilecek bir noktaydı.

Bu nokta, metaverse ile ilgiliydi.

Saatler 21: 30'u gösterdiğinde, Emre hocanın telefonu çalmaya başladı. Arayan arkadaşıydı. Dükkanına geldiğini bizleri beklediğini söyledi. Oturduğumuz yerden hesabı ödeyerek kalktık ve kısa bir yürüyüşle varış noktasına ulaştık. Kapıdan içeri girdikten sonra sıcak bir atmosfere sahip ortamın varlığını görmemek imkansızdı. Oturduk ve sohbetimize kaldığımız yerden devam etmeye başladık. Tabii ki sohbetimize eşlik eden biralarımız ve dükkanın sahibi Osman Onart olunca vaktin nasıl geçtiğini anlayamadık.

METAVERSE KORKUSU

Saatler 22: 00'yi gösterdiğinde metaverse konusuna tekrar geri döndük ve spacemagturkiye.com'u meta evrenine dahil etmemiz gerektiği konusunda hemfikir olduk. Bu, öylesine bir karardı ki şu anda bu satırları okuyanlar bile bu evrene dahil olacaklar. Tüm yenilikleri içinde barındıracak olan bu işbirliği sayesinde spacemagturkiye.com meta evreninde çığır açacak. Düşüncelerimi sıralarken Osman Bey de kendi düşüncelerini sıraladı ve biraz korktuğunu söyledi. Korkuları arasında sanallaşma, hızlı tüketim, insan ilişkilerinde yaşanacak zedelenme ve ahlaki sorunları dile getirdi. Not defterimi çıkarıp yazamadım ancak söylediklerinin hepsini kafamda bir yere yazdım. Açıkçası Osman Bey'in belirtmiş olduğu sorunları çok önemli buluyorum.

Neticede metaverse dediğimiz; Henüz birçok kişinin bile tam olarak anlamadığı, ne işe yaradığını bilmediği bir kavram. Arsa alım satımı bile yapılıyor şu anda. Sebebi ise çok basit! Tamamen hızlı ve kolay yoldan paraya ulaşma isteği yatıyor bu işlemlerin altında. Bu eylemler hızlı ve bilinçsiz tüketime yol açıyor. Doğal olarak arsa satın almayı planlayan veyahut arsayı satın alan kişiler "Nasıl olsa değerlenecek, değerlendiğinde satarım, keyfime bakarım" psikolojisi içerisinde bulunuyor. Elbette ki yeni oluşumlarda ilk olmak kazanç kapısını daha çok aralar. Ancak, bilinçsizce yapılan bu tüketim felaket kapılarını aralayabilir. Az bir miktarda yapılan, deneme amaçlı yatırımlarda bir sorun görmüyorum. Gerçek hayatta sahip olduğunuz gayrimenkul, araç vb. gibi maddi karşılığı olan metaları tamamen satıp meta evrenindeki arsalara yatırım yapmamanız gerekmektedir. Tabi bu benim düşüncem, yatırım tavsiyesi değildir.

ELBETTE SORUNLAR OLACAK

İnsan ilişkilerinde yaşanacak zedelenme ve ahlaki sorunlar hepimizin bildiği ve olması muhtemel olgulardır. Facebook, Instagram, Twitter, LinkedIn gibi sosyal medya platformlarında zaten insan ilişkilerinde yeteri kadar zedelenme yaşandı ve yaşanmaya da devam ediyor. Zedelenmeden kastım; hakaret, küfür, aşağılama, rencide etme ve diğer sayamadığım her şey. Beğeni alabilmek, popüler olabilmek veya ilgi görebilmek için "Bu da yapılır mı yahu!" diyebileceğimiz her şeyi görüyoruz. Gerçekçi olalım, bu hepimizin beklediği bir şey idi. Günlük hayatta yolda yürürken herhangi birisi size küfür etse muhtemelen en yakın kolluk kuvvetinden destek istersiniz ve küfür eden kişi hakkında işlem başlatmanız gerekebilir.

Arda Alkaç (soldaki) ve Emre Ergül.

Sosyal medyada dikkat edin, bir konu hakkında tartışma bile gerçekleştirilememektedir. Birçok insan birbirilerine karşı ağza alınmayacak sözler söylemektedir ve işin en ilginç tarafı bu konuşmaların ekran görüntüleri alınıp çeşitli kullanıcılar tarafından sanki komedi içeriği taşıyan bir şeymiş gibi paylaşım yapılması ise incelenmesi gereken ayrı bir konudur. Ahlaki olarak sorunların yaşanması da kuvvetle muhtemel gerçekleşecektir. Örneğin, günlük hayatta yapılması suç kabul edilen fiiller de meta evreninde gerçekleşecektir. Ne de olsa meta evreni herkese açıktır ve değişen tek şey farklı bir evrenin bizlere sunulmasıdır. Bu bağlamda ben, insanların meta evreninde yine aynı şekilde davranacaklarını öngörüyorum. Bu öngörüm teknolojinin değişmesi ile birlikte karşıt düşünceye de geçiş yapabilir. Ek olarak, iş kaybetme korkusu hemen hemen tüm iş alanlarında geçerli bir korku olmakla beraber bu tür bir korkunun yersiz olduğunu düşünüyorum. Dokuma tezgahı bir aralar en gözde iş alanıyken Sanayi Devrimi'nin başlaması dokuma tezgahını ortadan kaldırmış fakat birçok iş alanı yaratmıştır.

Meta evreninde elbette ki ahlaki, beşeri, maddi ve manevi sorunlar yaşanacaktır. Bu tür sorunları önceden tahmin edebilmek ve sorunları ortak bir akılla çözebilmek tüm insanlığın görevidir. Bu görev bilincine dahil olmak arzu ettiğimiz noktalardan birisidir. Bu noktada, meta evreniyle alakalı tüm haberleri, gelişmeleri ve geleceğe yönelik çalışmaları tek bir başlık altında toplayan bir sistem yaratabilmek ve tüm platformlara entegre edebilme amacıyla spacemagturkiye.com olarak bir çalışma başlattık. Sadece Türkiye'de değil, tüm dünyaya hizmet edecek bu dev platform alanında öncü olacaktır. Böylelikle meta evreninde kilit rol oynayacak bu sistemin adımları İstanbul'da atılmış oldu.

Saatler ilerledikçe sohbetimizin derinliği artmakta idi. Saatime baktığımda 23: 29 olduğunu gördüm ve eve gitmek için son aracın vaktinin geldiğini fark ettim. Tekrar görüşme dileğiyle ayrıldım ve Kadıköy İstasyonu'na doğru yürümeye başladım. Çevredeki insanlara, hayata, hareketliliğe, gökyüzüne, ışıklara ve daha birçok şeye baktım ve aklımdan şu düşünceler geçti:

Bir başka meta evreninin içinde olabilir miydik?

Kaynak: Space Mag Türkiye / Teknoloji
Kayyum kararının ardından harekete geçen CHP, 414 belediye başkanını Ankara'ya çağırdı

Kayyum kararının ardından harekete geçtiler! 414 belediye başkanına çağrı

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi feci şekilde can verdi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi 20. kattan düşerek can verdi

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

title