Sonunda Kötülerin Kazanmasına Rağmen İyi Olan 10 Unutulmaz Film
Kötüyle iyinin karşıya geldiği her hikayenin bir sonu var, bir taraf illa ki kazanmak zorunda. Gerçek hayatta hiç bitmeyen bu savaşın sinema perdesinde sürekli bir sona sahip olması ne kadar ilginç, değil mi? Bu listede yer alan filmlerde ise iyiler değil, kötüler kazanıyorlar.
Normalde bir zafere ihtiyacı olmayan iyiliğin kazanması için yem olarak sunulan o kötü karakterler... Beyaz perdenin karanlık yüzünde, bazen öyle kötüler var ki sonunda iyiye kazanma fırsatı sunmazlar. İyiler, bir devam filminde yine fırsatını bulup kötünün ensesine binerler.
Sinemada farklı şeylerin denendiği oluyor, oluyor ki iyi filmler izlemek için beklemek zorunda kalmıyoruz. Kötülerin zafere ulaşması da bu farklılıklardan birisi. Bugün sizlere kötülerin kazandıkları filmleri listeliyoruz.
Not: Bu listedeki filmlerde kötülerin kazanıyor olması, herkes için "spoiler" niteliği taşımıyor. Eğer izlediğiniz filmlerde kimin kazandığına değil, olayların nasıl işlendiğine bakıyorsanız her bir filmi öneri olarak değerlendirebilirsiniz.
Testere serisi (Saw)
IMDb notu: 7,6
Rotten Tomatoes puanı: %49
Her ne kadar serinin ilk filminden sonrası işin ticarete döküldüğü yapımlardan ibaret olsada ilk Testere filmi, yeni bir soluk getirmişti. Sığ bir gerilim ve biraz korku unsurunu, klostrofobik bir ortamla bir araya getirince her şey kötünün galibiyetiyle sonuçlanıyordu.
İhtiyarlara Yer Yok (No Country for Old Man):
IMDb notu: 8,1
Rotten Tomatoes puanı: %93
Coen kardeşlerin yazıp bir de üzerine yönettikleri bu kült film, yakın tarihin en önemli sinema olaylarından birisi olarak hafızalara kazınmıştı. Kötülüğe olan bakış açınız, kötü karaktere hayat veren Javier Bardem'in oyunculuğu nedeniyle değişebilir, bizden söylemesi.
Olağan Şüpheliler (The Usual Suspects):
IMDb notu: 8,6
Rotten Tomatoes puanı: %89
Olağan şüpheliler, olağan dışı bir son. Bu başlığa rağmen gerçekten olağan dışı bir son. İzleyenler biliyor. Hala izlemeyen varsa izleyediği gün beklediği için pişman olacağından habersiz bir şekilde bu satırları okuyor.
Azap Yolu (Road to Perdition):
IMDb notu: 87,7
Rotten Tomatoes puanı: %80
Tom Hanks'in en az konuşulan, buna rağmen en iyi olan filmlerinden birisidir. Depresif bir mafya tetikisinin ailesini korumak için neler yapabileceğine tanık oluruz. Hikaye birden kendini keşfetme güdüsüne odaklanır.
Gece Vurgunu (Nightcrawler):
IMDb notu: 7,9
Rotten Tomatoes puanı: %95
Eğer bir gazeteciyseniz, adınızın duyulması için ne yaparsınız? ya da şöyle soralım: Yaşananlardan sonra olay yerine varıp haber yapmak yerine, olaylar yaşanırken her şeye tanık olsanız? Muhtemelen dünyanın en iyi gazetecilerinden birisi seçilirdiniz.
Kara Şovalye (The Dark Knight):
IMDb notu: 9,0
Rotten Tomatoes puanı: %94
Sinemanın en unutulmaz karakterine, en unutulmaz şekilde hayat verilen filmlerden birisidir. Sonunda Joker kazanır, ancak Batman kaybetmez. Zira bu filmde kötülüğün ve çılgınlığın insanları nasıl tetiklerini görürüz.
12 Maymun (12 Monkeys):
IMDb notu: 7,7
Rotten Tomatoes puanı: %89
Bilim kurgu ve kitlesel çılgınlık konulu daha iyi bir film izlemeniz çok çok zor. Ayrıca size kötünün kazandığını söylemiş olsak da bu filmde işlenen kötülük ve iyiliğin savaşı değil, zira bitmesini istemeyeceksiniz.
Se7en:
IMDb notu: 8,6
Rotten Tomatoes puanı: %81
Karşısındaki tecrübeli dedektifleri bile işe yeni başlamış bir çaylak durumuna düşüren bir seri katil düşünün. Kimin nasıl kazandığı konusu tartışmalı olsa da gidişatıyla yeteri kadar kaliteli olduğunu hissettiriyor.
1984:
IMDb notu: 7,2
Rotten Tomatoes puanı: %82
İşte bu film, size en başta bahsettiğimiz köttü-iyi savaşını en güzel anlatan eserlerden birisine dayanır. Geçtiğimiz yüzyılın en sıra dışı yazarlarından George Orwell, günümüzde bile hala geçerli olan düşünceleri aktarır. Eğer izlediğiniz filmde kara kuru aksiyon istiyorsanız 1984'ü izlemeyin, önce okumanız gerekebilir.
Dövüş Kulübü (Fight Club):
IMDb notu: 8,8
Rotten Tomatoes puanı: %79
Muhtemelen aranızda izleyenlerin büyük kısmı bile bu filmde hangi kötünün kazandığını düşündü. Öğretileriyle sinema dünyasının en köklü yapımlarından birisi oldu. Meselenin savaşmak olmadığını gösterdi, insanlara film izlemeyi öğretti. Asıl olayın sonu beklemekten ibaret olmadığını, her şeyin aradaki boşluğu nasıl doldurduğunuzla ilgili olduğunu gösterdi. Bu film, izleyenleri için hala bitmedi.