Satoshi Nakamoto'nun yaşam öyküsü 'GENESIS' adlı roman okuyucusu ile buluştu
Blockchain ve Bitcoin üzerine 2009'dan bu yana araştırmalar yapan Gazeteci Adnan Ateş, kripto para dünyasının en gizemli ismi Satoshi Nakamoto'nun yaşamını yazdı. Nakamoto'nun kimliği ve hayatı hakkında merak edilenler Ateş'in kaleminden okuyuculara sunuluyor.
'Eşten-eşe elektronik nakit ödeme sistemi' başlıklı makaleyi 2008 yılında yayınladı. 3 Ocak 2009'da 'Genesis' bloğunu oluşturdu. Yani güvenli veri transferini sağlayan Blockchain(Blokzincir) veri ağına start verdi. Bu ağda hizmet verecek olan madencilere ilk kripto para olan Bitcoin'i ödül verdi. Forumlarda sadece birkaç defa görüldü. Hiçbir zaman gerçek kimliği bilinmedi. Gizemini günümüze kadar koruyan Satoshi Nakamoto'nun kim olduğu asla bilinmedi. Gerçek ismi olup olmadığı da asla bilinmedi. Bugüne kadar Nakamoto olduğunu ileri süren birçok kişi kameraların karşısına çıktı. Ama tüm bunlar teyide muhtaç iddialardan öteye gidemedi.
3 Ocak 2009'dan bu yana tedavülde olan, kimisinin balon ve ponzi dediği, kimisinin ise teknolojisine inandığı, bazı devletlerin red ettiği, bazı devletlerinde resmi para birimi olarak kabul ettiği, milyarlarca insanın büyük ilgi gösterdiği Bitcoin'in mucidi Satoshi Nakamoto'nun kim olduğu asla bilinmedi. Gerçek Nakamoto asla ortaya çıkmadı. Ama insanlar 2009'dan bu yana onun teknolojisine büyük ilgi gördü. Finansal sıkıntılar yaşayan insanlar ve şirketler hatta devletler için adeta can simidi oldu. Riski erken göze alıp bu teknolojiye yatırım yapan kişi veya şirketler hayal edemeyecekleri kadar mevduatlarını büyüttüler.
Bitcoin'in altında ki teknoloji olan Blockchain, birçok sektöre güven verdi. Başta lojistik olmak üzere güvene dayalı etkileşim yapan sektörler Blockchain teknolojisine artık güveniyorlar. Girişimci adayları ve girişimciler Blockchain tabanlı fikir ve projelere ilgi duymaya başladılar. Bu ilgi tüm hızıyla devam ediyor ve her geçen gün büyüyor.
2009'dan bu yana Blockchain ve Bitcoin üzerine araştırmalar yapan Gazeteci Adnan Ateş, herkesin merak ettiği gizemli kişi olan Satoshi Nakamoto'nun yaşamını kaleme aldı. Genesis adlı roman ile hem Blockchain teknolojisinden hem de Nakamoto'nun gizemli hayatını yazan Ateş'in bu çalışması dünyada bir ilk olma özelliğine sahip. 20092'dan günümüze kadar Blockchain ve Bitcoin hakkında yüzlerce kitap ve akademik araştırmalar kaleme alındı ama yaşam öyküsü hiç kaleme alınmadı.
Roman'a Blockchain'in ilk halkası olan ve sisteme start veren 'Genesis' kodunun adını veren Adnan Ateş, roman hakkında şunları söyledi;
'2011 yılında Blockchain ve Bitcoin'i teknik olarak kaleme aldığım kitabımın kapak tasarımı dahi bitmesine rağmen baskıya gönderme fırsatım olmadı. Sürekli kendisini yenileyen bir teknoloji. WhatsApp gibi mesajlaşma platformlarının olduğu bir dönemde mIRC gibi sohbet odalarında bahsetmek gibi bit şey olacağını düşündüm ve baskıya göndermedim. Uzun yıllar bu teknoloji hakkında okumalar yapıp haberler yaptım. Bir boşluğu fark ettim. Satoshi Nakamoto'nun kim olduğu bilinmiyor? Hall Finney ile twitter üzerinden yaptığı etkileşim herkes tarafından biliniyordu? Nakamoto test amaçlı Finney'e 1 adet Bitcoin göndermişti. Hall Finney'de bunu sosyal hesabında paylaşmıştı. Dakikalar içerisinde 18 K beğeni ve yine bir o kadar retweet almıştı. Bu kişi veya kişiler kesinlikle vardı. Bir finans şirketi mi? Bir banka mı? Bir devlet organizasyonu mu kimse bilmiyordu. Ortada herkesin rumuz olarak kabul ettiği bir isim vardı: Satoshi Nakamoto! Ben romanda baş karakter olması için onu bir şahıs olarak kabul ettim ve romanımı öyle kaleme aldım. Adı üzerinde roman. Yaşanmış veya yaşanması mümkün olan hayat hikayesi. Kurgu ve diyaloglar hayal ürünü olsa da bu insanların kesinlik var olduklarına inanıyorum.'
Nakamoto'nun asıl amacının Blockchain veri ağını geliştirmek olduğunu söyleyen Ateş, insanların sadece bir ödül olan Bitcoin'e daha fazla ilgi gösterdiklerini söyledi. Ateş devamla 'Nakamoto'nun asıl amacı Blockchain veri ağı ile güvene dayalı bir teknoloji üretip geliştirmek idi. Teşvik amaçlı olması için sistemde dijital kazıcılık yani madencilik yapacak olanlara ödül vermeye karar vermişti. Bu ödül Bitcoin'den başka bir şey değildi. Geçen süre zarfında Bitcoin'in popülerliği blockchain'i geçmeye başladı. Herkes klasik bir davranış olan şeyi yaptı; buluta şiir yazmayı tercih etti. Ama asıl maharet bulutta idi. Çok az kişi bulutunun önemi fark etti. Yani Blockchain'a ilgi gösterdi. Günümüze kadar yatırım amaçlı finansal davranışlarda bulunanların yani ilk Kripto Para olan Bitcoin'e yatırım yapmayı tercih etti. 2009'da yani erken dönemde riski erken göze alanlar çok kazandılar. Sisteme geç giriş yapanların artık eskisi kadar çok şansı yok. Daha doğrusu kalmadı. Kripto sektörde işlem yapanlar sistem hakkında okumalar yapmadan ve terminolojiyi bilmeden sadece eş-dost tavsiyesi ile yol almaya başladılar. Çok zararlar ettiler. Bu parayı saklama koşullarını dahi bilmiyorlar. Akşam yatırımını yapıp sabah kapısında Porsche hayal eden o kadar çok insan var ki? Ama Blockchain teknoloji ile yol alanlar bu işin kazananları olacaklar. Gençlere tavsiyem Blockchain teknolojisine odaklanmaları. Şuna benzete biliriz; Karşımızda yeni bir internet var. Ama kimse domain almasını dahi bilmiyor. Alıp teknoloji geliştiren genç girişimciler geleceğin Mark Zuckerberg'i neden olmasın? Blockchain bir fırsattır. TÜBİTAK ile etkileşime girip 'TÜBİTAK Blokzincir Merkezi'ne başvurabilirler. Otoriteler yani devletler Kripto Paraya hayır deseler de altında yatan teknolojiye asla 'Hayır' demediler'