Röportaj: Aruba Networks Türkiye Ülke Müdürü Bülent Tekkaya

Bize Aruba Networks hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

Aruba 2002 yılında Keerti Melkote ve Pankaj Manglik tarafından kuruldu. Şirket, Sequoia Capital ile Matrix Partners tarafından desteklenmiş bir girişimdir. 2005'te, Alcatel-Lucent'e OEM ekipmanı tedarik etmek üzere bir anlaşmaya imza atıldı. Aruba'nın halka arzı Mart 2007'de gerçekleşti. Aynı yılın sonlarına doğru, Network Chemistry'nin kablosuz güvenliği ve 2008 yılında da kablosuz ağ yönetimi yazılımı satan AirWave Wireless'ı satın aldı.

Aruba Networks, mobil işletmeler için gelecek nesil ağ erişim çözümleri sunan lider kuruluşlardan biridir. Şirket, bilişim birimlerini ve profesyönel ve kişisel iletişimin her boyutunda mobil cihazlarını kullanan yeni nesil teknoloji tutkunu kullanıcıları ifade eden #GenMobile 'ı güçlendiren mobilitesi tanımlı ağlar tasarlar ve tedarik eder. Aruba Mobility-Defined Networks™; #GenMobile ve Bilişimcilerin güvenebileceği bir mobilite deneyimi yaratmak amacıyla, altyapı çapında performans optimizasyonunu otomatik hale getiriyor; eskiden manuel bilişim müdahalesi gerektiren güvenlik eylemlerini tetikliyor. Alınan sonuçlar, verimliliği önemli ölçüde iyileştirirken işletim maliyetlerini düşürdü.

Aruba'nın Orta Doğu bölgesindeki faaliyetlerinin merkezi Dubai'de; ayrıca Suudi Arabistan'ın Riyad, Türkiye'nin de İstanbul kentlerinde bölge müdürlükleri bulunuyor. Orta Doğu bölgesindeki hizmet verdiğimiz başlıca ülkeler arasında Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan Krallığı, Katar, Umman, Kuveyt, Bahreyn, Yemen, Pakistan, Mısır, Libya, Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Azerbaycan yer alıyor.

Türkiye'deki faaliyetleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

Kendimize yıldan yılda %30'luk bir bölgesel gelir artışı hedefi belirledik. Çalışmalarımızı servis operatörleri, eğitim, turizm, sağlık, perakende ve finans ana müşteri odaklı olmak üzere, pazarlarda yoğunlaştırmaktayız. Daha önce ifade ettiğimiz gibi, kanalda bizim için başarının anahtarı eğitimden geçmekte. Bu sebeple, eğitim ortaklarımız aracılığıyla olduğu kadar doğrudan eğitim ve sertifikalandırma programları düzenlemeye devam edeceğiz. Aynı zamanda, kanal ortaklarımızın sürekli, sağlıklı bir ticari ortamda iş yürütmelerinin ve ortak programımızın bu ideolojiyi yansıtmasının önemli olduğuna inanıyoruz. Sonuncu fakat bir o kadar önemli bir husus da, şirketimizin bölgedeki profilini yükseltmek istiyoruz; buna istinaden pazarlama kampanyaları düzenleyecek ve ilgili sektör organizasyonlarına katılacağız.

#GenMobile hakkında bilgi verebilir misiniz?

Aruba Networks geçtiğimiz günlerde tüm dünyadaki işletmeler için '#GenMobile için hazır mısınız?' konulu bir anket düzenledi. Raporda, bildiğimiz işyeri ortamını değiştiren yeni bir çalışan türünü inceliyor.

Tüm dünyada 5000'in üzerinde kişinin ankete dâhil edildiği raporda, #GenMobile adı verilen, hem kullandıkları cihazlar hem de işe yaklaşımları nedeniyle mobilite yönündeki tercihleriyle tanımlanan yeni bir çalışan grubunun özelliklerini ortaya koyuyor. Geleneksel olmayan çalışma saatlerine uyma eğilimleri var; daha yüksek maaş almaktansa esnek iş yeri talep ediyorlar ve 4G, 3G veya kablolu bağlantılara karşı Wi-Fi, güvenilir internet istiyorlar.

#GenMobile grubundaki çalışanlar, kariyerlerinin daha başlarındalar; üç veya daha fazla internete bağlanabilen cihaza sahipler (%62) ve evden çalıştıklarında kendilerini daha verimli hissediyorlar (%57). #GenMobile mobil cihazlarına o kadar bağlılar ki, sevgili akıllı telefonlarına veda etmektense kahveyi bırakma olasılıkları 15 kat daha fazla; televizyonlarına veda etme olasılıkları ise yedi kat daha yüksek.

Raporda, #GenMobile mensuplarının mobil cihazları işte kendilerine yardımcı olarak kullanmaktan çok, çalışma yaşamlarını mobil cihazlarının etrafında şekillendirdikleri gün yüzüne çıktı. Herhangi bir saatte, herhangi bir yerde ve herhangi bir cihazla verimli çalışabilme kapasiteleriyle, tercih ettikleri çalışma biçimlerine imkân tanımak için, işverenlerin politika ve yapısal değişiklikleri yapmasını bekliyorlar. #GenMobile'i işgücüne iten etkenler

• Wi-Fi önemli: Neredeyse %58'i diğer bağlantılardan (4G, 3G veya kablolu) vazgeçecek şekilde Wi-Fi isterken, %51'i mobil cihazlarının hayatlarını idare etmelerine yardımcı olduğunu açıklıyor.

• Para her şey demek değil: Yarıdan fazlası (%53) maaşlarına %10 zam almaktansa haftanın iki veya üç günü evlerinden çalışmayı tercih ediyor; yaklaşık üçte biri ise (%32) %5 maaş zammı yerine işverenin kendi tercih ettikleri akıllı telefonu karşılamasını yeğliyor.

• Yeni bir iş günü doğuyor: Her on kişiden dörtten fazlası (%45) en verimli çalıştıkları zaman dilimlerinin sabah 9'dan önce ve akşam 6'dan sonra olduğuna inanıyor.

• Her şey bağlantılı: Neredeyse yarısının (%45) arabalarının internete bağlanabilmesini istemesi şaşırtıcı değil; ancak beşte biri (%20) giysilerinin veya ayakkabılarının önümüzdeki beş yıl içinde internete bağlanabilmesini istiyor.

• İşyerinde teknoloji elzem: %38'i penceresi olan bir ofiste oturmaktansa kendi cihazlarını işe getirebilmeyi tercih ederken, %53'ü şirketlerinin öğle yemeklerini karşılamasındansa kendi seçecekleri cihazın ücretini vermesini yeğliyor.

Her noktada mobil: Ortalama bir tüketici haftanın 21 saatini mobil cihazında bankacılık gibi işlerini yaparak veya eğlence amaçlı film izleyerek geçirirken, %37'si gelecek on iki ay içinde uzaktan çalışma saatlerinin artması beklentisi içinde.

Mobil Ağlar artık hayatlarımızın demirbaşları arasında. Mobil ağların geleceği ile ilgili görüşünüz nedir?

Mobil teknolojiler ve bulut bilişim bağlantı kurma şeklimizi, şirket verilerinin saklandığı yeri ve iş yapma biçimimizi değiştiriyor. Bugün mobil abonelerin sayısı tüm dünyada 5 milyarı aşarken, akıllı telefon kullanıcıları bir milyar eşiğini geçti. Mobil dünyası da, dizüstü bilgisayarlar ile akıllı telefonların ötesine taşınarak, tabletler, arabalar, makineler ve medikal donanımlar gibi milyarlarca bağlantılı cihazı da kapsamaya başladı. Bağlantılı cihazlardan oluşan bu yeni dünya, Eşyanın İnternetini yarattı. Mobil cihazlar ile Eşya İnterneti, bilişim liderlerinin gerçek zamanlı verilerde muazzam bir artışa hazırlanmanın yanında ağ bağlanabilirliği modellerini değiştirmesini de gerektirecek. Bugün, bilişim genel müdürleri (CIO) kişi başına birden çok cihazı desteklemek, şirkete ait ve şahsi cihazların kullanımında güvenliği sağlamak ve yeni verilerin yarattığı depremle başa çıkmak zorundalar. CIO'ların 2014 yılındaki en önemli meseleleri olarak mobilite, güvenlik ve büyük veri analizini sıralamalarına şaşmamak gerekir.

Mobil ağlarla ilgili en önemli sorunlardan biri güvenlik; bu konuda nelere dikkat etmek gerekiyor?

Müşterilerimizden duyduğumuza göre, Bilişim birimleri içinde, ağ erişimi stratejileri konusunda geçmişte hiç olmadığı kadar tedbir uygulanıyor. Söz konusu tedbirler, mobilite dönemecinin nasıl aşılacağına ve bu esnada bir yandan da son derece maliyet etkin olmaya odaklanıyor. Müşterilerin, yerel ağ bağlantılarını nasıl yeniden yapılandıracaklarını yeniden değerlendirirken bir güçlüğü fırsata dönüştürmeleri kritik önem taşır.

2014'te ve sonrasında, İşletme Mobilite Yönetimi (EMM) geçmişin çözümlerinin üzerine inşa edilecek ancak, yer, görev, saat içerik türü gibi özellikleri esas alan içerik yönetimi ile içerik koruma sunmaya odaklanacaktır. Güvenlik, cihazdan uygulamaya dek her katmanda mevcut olacaktır. Şirket, işletmenin bir EMM içinde hangi işlevleri istediğine karar verecektir. Bazıları, cihazı uygulamalarıyla birlikte kapsayan bir EMM tercih ederken, bazıları ise uygulamalara odaklanan daha hafif bir yaklaşım benimseyecektir. Kablosuz LAN tedarikçileri, ağ bağlamını uygulama yönetimiyle ilişkilendirmek için pazara girecektir. MAM, MDM ve WLAN tedarikçileri gibi odaklı tedarikçiler arasında daha fazla ortaklık kurulacaktır. Bilişimciler kullanılan yönetim konsolu sayısını asgariye indirmeye çalıştığından, pazar daha da sağlamlaşacaktır. EMM pazarının odağı, çalışan etkileşimlerini ve uygulamalarını birden çok cihaz üzerinde yönetmeye doğru kayacaktır.