Metaverse ile Zamanda Yolculuk Mümkün Mü?
Tarih boyunca birçok bilim kurgu filmine ve kitabına konu olmuş olan zaman yolculuğu konusu her ne kadar akılların ötesinde gibi gözükse de birçok fizikçi bunun aslında mümkün olduğunu söylüyor.
Tarih boyunca birçok bilim kurgu filmine ve kitabına konu olmuş olan zaman yolculuğu konusu her ne kadar akılların ötesinde gibi gözükse de birçok fizikçi bunun aslında mümkün olduğunu söylüyor.
Geçmişe yolculukla ilgili birçok soru var fakat; çok fazla çözümü yok. Bilimin bize şu anda verebileceği en iyi cevap şu: teorik olarak mümkün. Ancak, henüz kimse yapabilmiş değil.
Bazı teoriler, özellikle de "özel ve genel görelilik," uygun uzay zamanı geometrilerinin ya da uzayda belirli hareket biçimlerinin, bu geometriler ve hareketler mümkünse, geçmişe ya da geleceğe seyahat etmeye izin vereceğini ileri sürmektedir.
Fizik kurallarına göre geçmişe seyahat edebilmek için çeşitli teorik yöntemler mevcut.
Işık hızından daha hızlı seyahat ederek, kara delikleri kullanarak veya solucan deliklerinden faydalanarak teorik olarak geçmişe yolculuk yapmak mümkün. Fakat bu yöntemler hala tam olarak çözülebilmiş değil ve teorikte mümkün olan bu yöntemlerle zamanda seyahat etmeye çalışırsak başımıza nelerin gelebileceğini tam olarak bilmiyoruz.
Günümüzde en çok üzerinde durulan kavramlardan birisi olan ve internetin yeni bir çağı olarak da bilinen metaverse'ün en ilginç özelliklerinden birisi de insanoğlunun fiziksel dünyada henüz gerçekleştirmeyi başaramadığı zaman yolculuğuna imkan tanımasıdır.
Peki metaverse üzerinden zaman yolculuğu yapmak nasıl mümkün oluyor?
Metaverse girişimcisi Burak Soylu'nun kurucusu olduğu RoofStacks yazılım şirketinin geliştirdiği ve farklı zaman boyutlarında meta evrenlerin inşa edildiği GoArt platformu, zaman yolculuğu yapma hayalini gerçeğe dönüştürüyor.
GoArt metaverse uygulamasında, farklı noktalardan açılan zaman kapılarıyla kullanıcılara geçmiş, şimdi ve geleceği eş zamanlı olarak deneyimleme imkanı sunuluyor.
FARKLI BİR DENEYİM
Global pazarda metaverse yatırımlarının olmadığı bir dönemde, kendi kurgusal evrenini inşa etmeye ve geliştirmeye başlayan GoArt, bu konuda ve AR (Augmented Reality) tabanlı geliştirilmiş olmasıyla dünyada ilk olma özelliği taşıyor. AR, VR (Virtual Reality) ve WEB'de kullanılabilen GoArt metaverse, Artırılmış Gerçeklik (AR) ile Sanal Gerçekliğin (VR) birleştirilmesiyle oluşturulmuştur.
Peki bu kavramlar nedir ve birbirinden tam olarak nasıl ayrılır? 5 duyu organımızın, sanal bir dünyanın içerisinde gerçekten bulunuyormuşuz gibi hissetmesini sağlayan dijital ve fiziksel elementlerin bütününe sanal gerçeklik denir. Günümüzde sanal gerçeklik teknolojisi çok hızlı bir şekilde gelişmektedir.
Artırılmış Gerçeklik ise kullandığımız akıllı cihazların cisim tanıma özelliği sayesinde gerçek dünya mekan ve nesnelerine entegre edilmiş metin, grafik, ses, GPS ve diğer sanal geliştirmeler biçimindeki zenginleştirilmiş bilgilerin dinamik ve gerçek zamanlı kullanımını sağlayan ileri seviye bir teknolojidir. Bu iki kavram arasındaki en temel farktan bahsedecek olursak, sanal gerçeklikte gerçek hayattan tamamıyla soyutlanmış bir deneyim sunulması hedeflenirken, artırılmış gerçeklikte gerçek hayatın üzerine inşa edilip onun daha interaktif hale getirilmesi amaçlamaktadır.
4 yıllık AR-GE geçmişine sahip olan GoArt metaverse uygulaması, fiziksel evreni, bilimsel gerçeklikten yola çıkarak dijital bir ikize dönüştürüyor. Kullanıcılar avatarlarıyla 3 farklı boyuta açılan zaman kapılarından geçerek, mimari, sanatsal veya kültürel özelliklerle inşa edilen metaverse'e girebiliyor. Bu özelliği ile kullanıcılarına sanal ortamda zamanda yolculuk hissi vererek farklı bir deneyim sunuyor.