KTÜ'de araştırmacılar, "süper mıknatıs" üretiminin yüzde 80'ini tamamladı
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Manyetik Malzemeler Araştırma Grubunda yürütülen çalışmalar kapsamında, sektörde süper güçlü elektromanyetik mıknatıs olarak adlandırılan Neodyum (Nd), Demir (Fe) ve Bor (B) bileşenlerinden elde edilen NdFeB mıknatısın üretiminin yüzde 80'ini tamamlandı.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Manyetik Malzemeler Araştırma Grubunda yürütülen çalışmalar kapsamında, sektörde süper güçlü elektromanyetik mıknatıs olarak adlandırılan Neodyum (Nd), Demir (Fe) ve Bor (B) bileşenlerinden elde edilen NdFeB mıknatısın üretiminin yüzde 80'ini tamamlandı.
KTÜ Mühendislik Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sultan Öztürk, AA muhabirine, yaklaşık 15 yıldır manyetik malzemeler konusunda çalışma yürüttüklerini söyledi.
Manyetik Malzemeler Araştırma Grubu sorumlusu da olan Öztürk, üniversiteden lisans, master ve doktora tezleriyle, TÜBİTAK'tan ve Ulusal Bor Araştırma Enstitüsünden araştırma destekleriyle çalışmalarına devam ettiklerini belirtti.
Yılların tecrübesi, gelişen teknoloji ve altyapı yatırımları sayesinde kayda değer, umut verici sonuçlar elde ettiklerini dile getiren Öztürk, araştırmaları neticelendirmek için 7 kişilik ekibin çalışmaları aralıksız sürdürdüğünü aktardı.
Öztürk, üç grup malzeme üzerinde çalıştıklarına işaret ederek, "Uzun yıllardan beri, neodyum, demir ve bor esaslı, piyasada adı süper mıknatıs olarak geçen mıknatıs üzerinde çalışıyoruz. İkinci grup ürettiğimiz malzeme ise stronsiyum hekzaferrit esaslı yani seramik mıknatıslar. Üçüncü grupta da sensör malzemesi olarak kullanılan Fe-B bazlı şerit üzerinde çalışmalarımız devam ediyor." dedi.
Süper mıknatısın, çok güçlü bir mıknatıs türü olduğunu, adının da buradan geldiğini vurgulayan Öztürk, "Bu mıknatısların 1984 yılına dayanan bir geçmişi var, keşfedildiği tarihten beri de sürekli geliştirilen bir mıknatıs. İçerisinde demir, neodyum, bor elementleri olan bir mıknatıs. Bunun Türkiye'de üretimi bildiğim kadarıyla yok, ithal ederek kullanıyoruz. Bunun olmamasının bir sebebi de hammaddenin Türkiye'de olmaması. Bu konuda yılda yaklaşık 30 milyon dolar civarında ithalatımız var." diye konuştu.
Öztürk, süper güçlü mıknatısların kullanım alanlarının başında otomotiv sektörünün geldiğine dikkati çekerek, "Bunlar çok güçlü mıknatıslar. Özellikle motorlarda hele hele şu ara gündemde olan elektrikli otomobil motorlarında kullanılıyor. Jeneratörlerde ve büyük tork gerektiren uygulamalarda kullanılmaktadır. O yüzden bunlar önemli mıknatıslar." ifadesini kullandı.
"Zor kısmını geçtik"
Üretimde birinci aşama olarak mıknatıs tozunu ürettiklerini anlatan Öztürk, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu mıknatıstaki en önemli element olan neodyum elementi son derece reaktif yani havadan etkilenen, oksitlenen bir element. Ufak bir hava ile temastan bozulan bir element, dolayısıyla bu mıknatısın üretiminde biraz yüksek teknoloji cihazları gerekiyor. Bu mıknatısın üretimi kontrollü atmosfer dediğimiz özel ayarlanmış alanda olması gerekiyor. Üretimde bizim kullandığımız yöntem, toz metalurjisi yöntemi. Burada uygulanan işlem, önce bu mıknatısın tozunu üretmek. Bunu da oksitsiz, parlak üretmek gerekiyor, biz bunu başardık."
Öztürk, ikinci aşamanın ise elde edilen maddenin belli bir toz boyutuna gelmesi için yine kontrollü atmosferde işlenmesi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Kontrollü ısı ortamında öğütülerek 3-5 mikron boyuta indirilmesi gerekiyor; onu da yaptık. Sonra bunun manyetik alan altında preslenmesi, şekillendirilmesi gerekiyor. İşte biz, bu son aşama olan sinterleme dediğimiz tozlar arasında bağlanmanın olması gereken aşamadayız. Bu da yine kontrollü atmosferde yapılması ve birtakım proseslerin olması gereken bir işlem. Zor kısmını geçtik. Süper mıknatısın üretimini yaklaşık olarak yüzde 80 başarmış durumdayız. Son aşamaya geldik, çalışmalarımız devam ediyor, başaracağımıza kuşkum yok."
Süper mıknatıs üretmenin Türkiye'ye büyük katkısı olacağına inandığını dile getiren Öztürk, "Süper mıknatıs birçok tıbbi cihazda kullanılıyor. MR cihazından tutun da jeneratörlere, otomobil motorlarına kadar. Türkiye hele hele kendi otomobilini üretirse bu mıknatıslara ihtiyacı daha fazla artacak. Çünkü üretimimiz zenginleştikçe, çeşitlendikçe ihtiyacımız daha da artacak." ifadesini kullandı.
Öztürk, üretim parametrelerinin ortaya konulduğunu vurgulayarak, "Bu konuya ilgi duyan sanayiciler, özel sektör kuruluşları bunları alır, iş birliği yaparız, üretirler. Bundan da büyük gurur duyarız." diye konuştu.