Kişilik Bölünmesiyle İlgili İzleyebileceğiniz 10 Kaliteli Film

Aynı bedende iki farklı kişiliğe sahip olma durumu, psikoloji biliminin asla değişmeyen odak noktalarından oldu. Kişilik bölünmesinin birden fazla türü olsa da tarih boyunca görüldüğüne dair sağlam kanıtlar var. Antik çağlardan günümüze kadar uzanan inançlar, kişilik bölünmesi yaşayan insanlara psişik varlıkların bulaştığını benimsiyor.

Beynin bilincin gizemi giderek aydınlansa da bu sorunun önüne geçilebilmiş değil. Kişilik bölünmesi üzerine elde edilen verileri en iyi şekilde anlamanızı sağlayan şey ise sinema. Bugün göreceğiniz listedeki filmlerin hepsi bir bakıma bilim kurgu niteliği de taşıyor.

Lafı fazla uzatmadan, kişilik bölünmesini göstermekle kalmayıp yaşatan filmlere birlikte bakalım.

Sapık (Psyco, 1960):

IMDb puanı: 8,5

Rotten Tomatoes notu: %97

Sinema geçmişten besleniyor. Tıpkı Alfred Hitchcock yönetiminde olan bu film gibi. Kendisinin filmleri, bugünün popüler film ve dizilerine ilham veriyor. Psycho, tekrar çekilse aynı tadı vermeyecek bir başyapıt; her ne kadar eski de olsa, mutlaka izlemesi gereken bir psikolojik gerilimdir.

Fight Club (Dövüş Kulübü, 1999):

IMDb puanı: 8,8

Rotten Tomatoes notu: %79

Listeye efsanelerden deva ediyoruz. Dövüş Kulübü, artık sinema sevdalısı olup da izlemezseniz, kendinizle çelişeceğiniz filmler arasında. Kişilik bölünmesini nasıl işlediğine dair tek bir satır yazarsak ağır spoiler olacak. Hâlâ izlemediyseniz, bu filmin okullarda sinema dersi olarak işlendiği gerçeğini düşünün. Belki bu bile sizi şevklendirecektir.

Siyah Kuğu (Black Swan, 2010):

IMDb puanı: 8,0

Rotten Tomatoes notu: %85

Ünlü besteci Tchaikovsky'nin Kuğu Gölü oyununda başrol üstlenecek bir baletin mücadelesi… Bu söylediklerimiz kulağa çok sanatsal gelebilir. Zaten öyle de… Ancak bu film, çoğu insana sıkıcı gelen bir sanat dalını öyle bir işliyor ki bittikten sonra etkisinden kurtulmanız imkansıza yakın oluyor. Kişilik bölünmesi üzerine çekilen sahneler ve oyunculuklar muazzam düzeyde. Korku ve gerilim ise hiç azalmadan sizi iyice köşeye sıkıştırıyor.

Gizli Pencere (Secret Window, 2004):

IMDb puanı: 6,6

Rotten Tomatoes notu: %44

İzleyici puanları ve eleştirmen değerlendirmelerinin bu filme haksızlık ettiğini düşünenler çok fazla. Zira Stephen King'in romanından uyarlanan yapım, 2000'li yılların en sürükleyici psikolojik gerilim eserlerinden birisi. Başroldeki Johnny Depp, başarılı bir yazarın bir süre sonra yazdığı kitaplarla gerçek hayatını karıştırmasını konu ediniyor. Kimin gerçek, kimin sahte olduğu ise tam bir muamma. Finaliyle çözülen düğüm ise bir kez olsun görmeye değer.

Ben, Kendim ve Sevgilim (Me, Myself & Irene, 2000):

IMDb puanı: 6,6

Rotten Tomatoes notu: %47

Değerlendirmelerin haksızlık ettiği bir diğer film ise Jim Carrey'nin başrolde olduğu bu komedi filmi. Evet, kişilik bölünmesini bu filmde komedi unsurlarıyla bir arada görüyoruz. Söz konusu sorundan muzdarip olan sıradan bir adamın, hem kendi kişilikleriyle hem de diğer insanlarla olan oldukça komik mücadelesini izliyoruz.

Parçalanmış (Split, 2017):

IMDb puanı: 7,3

Rotten Tomatoes notu: %77

Hem tek başına hem de dahil olduğu üçlemeyle izlenebilecek bu filmde, kişiliği bir defa değil, birçok defa bölünmüş bir adamın hikâyesini izliyoruz. Tam tamına 23 kişiliğe sahip olan bir kaçkının, 3 genç kızı esir alıyor. Gençler kurtulmak istediklerinde ise adamın içindeki 23 kişinin de hizmet ettiği 24. bir karakterle başa çıkmak zorunda kalıyorlar. James McAvoy, anlık olarak yaptığı karakter geçişleriyle oyunculuk dersi veriyor.

Split'in öncesini konu alan Ölümsüz ve sonrasını konu alıp bütün hikâyeleri birleştiren Glass filmlerini öneriyoruz.

Bay Brooks (Mr. Brooks, 2007):

IMDb puanı: 7,3

Rotten Tomatoes notu: %55

Saygın bir iş adamının aynı zamanda azılı bir katil olduğu bu filmde, göreceklerimiz iyi bir oyunculuk ve kurgudan daha fazlası. Alter egosuyla başa çıkmaya çalışan bu iş adamı Dexter gibi dizilere de ilham kaynağı oldu. Eğer kişilik bölünmesinin konu alındığı bir suç ve dram filmi izlemek istiyorsanız, önerimizdir.

Beyza'nın Kadınları, 2007:

IMDb puanı: 6,2

Rotten Tomatoes notu: %- (Değerlendirme bulunmuyor)

Türk filmlerinde çoklu kişilik bozukluğuna veya psikolojik gerilim türüne rastlamak çok zor. Demet Evgar, bu filmde performansıyla gözleri dolduruyor. Mutlu ve kocasına aşık olan bir kadının, aniden nasıl değişebileceğini ve ardından yaşanacakları izliyoruz. Eğer izlemediyseniz, böyle bir Türk filmi izlediğinize çok şaşıracağınızı söylemek gerek.

Makinist (The Machinist, 2004):

IMDb puanı: 7,7

Rotten Tomatoes notu: %77

Yaklaşık 1 yıl boyunca uyumazsanız ne yaşar, nasıl bir insan haline gelirsiniz? Bu filmde oynamak için 30 kilodan fazla veren Christian Bale, verdiği kiloların hepsini ilk Batman filmi için kas olarak geri almıştı. Nitekim onun bu filmdeki hali asla unutulmadı. Bir vicdan azabının, insanı bilincin hangi dipsiz kuyularına sürükleyeceğine dair daha iddialı bir sinematografi bulmak zor.

Zindan Adası (Shutter Island, 2010):

IMDb puanı: 8,1

Rotten Tomatoes notu: %68

Leonardo Di Caprio'nun Oscar'ı hak edip de alamadığı bir film daha aramaya gerek yok. Bir akıl hastanesinde işlenen cinayeti araştırmaya giden dedektifin, kendisini akılları kaçıracak bir oyunun içinde nasıl bulduğunu izliyoruz. Gerilimin dozu, son sahneye kadar hiç düşmüyor. Film yüreğinizin içindeki bam teline vurup, çıkarabildiği kadar ses çıkartıyor. O sesi de bir tek siz duyuyorsunuz.

Kişilik bölünmesini işleyen filmlerin genel olarak düşük notlara sahip olduklarını fark etmişsinizdir. Bunun sebebi psikolojik gerilim türünün her izleyici ve eleştirmen tarafından net olarak anlaşılamaması ve filmlerde sürekli olarak açık noktaların görülmesi olabilir. Zira buraya kadar sabırla okuduysanız, listedeki filmlerin her birisini sevecek bir izleyici olduğunuz kesin.

Çok ertelemeyin, herkese iyi seyirler!