Işık: ''Yolunu bulamayanların feryadı figanı var" -

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Bazıları çıkıyor, ' Türkiye'de büyük yolsuzluk var.' Yolsuzluk yok. Yolunu bulamayanların feryadı figanı var" dedi.

Işık, Dursunbey Belediyesince tamamlanan 7 tesisin açılış töreninde, ilçeye yıllardır gelmeyi çok istediğini belirterek, üniversite gençliği yıllarında Dursunbeyli sevdiği, çalışkan arkadaşlarının bulunduğunu söyledi.

Bu yüzden, Dursunbey deyince ilk aklına çalışkan insan geldiğini ifade eden Işık, ilçeye ilk gelişinde, çok güzel hizmetlerin açılışını yapacağı için mutlu olduğunu dile getirdi.

AK Parti olarak en önemli özelliklerinin ''hizmet partisi'' olmak olduğunu belirten Işık, "Birileri laf biz hizmet üretiriz. Birileri adeta ağustos böceği gibi davranır, biz karınca gibi. Birileri konuşur biz yaparız. Bundan dolayı 11 yıldır milletin desteğiyle hizmet üretiyoruz. Kim ne dersin desin, kim karartmaya çalışırsa çalışsın, kim görmezden gelirse gelsin biz hizmet üretmeye devam ediyoruz" diye konuştu.

Dursunbey'in 11 yıldaki hizmetleri daha önce alamadığını vurgulayan Işık, şöyle devam etti:

"Bugün birileri mangalda kül bırakmıyor. Konuştukça, konuşuyor, attıkça atıyor. Ama bir tek söyleyeyim, memleketin hali kötüymüş, yeter artıkmış. Allah'ınızı severseniz, başka bir şey söylemeye gerek yok. 2002'de bu memlekette adı en çok bilinen yabancı kimdi derseniz, futbolcu değildi, sanatçı da değildi. 'Cotarelli' diye bir adam vardı hatırlıyor musunuz? IMF'nin amiri falan değil 5., 6. dereceden memuru. Türkiye'de adını bilmeyen yoktu. Niye? Türkiye 3 kuruşa muhtaçtı. Eğer IMF 500 milyon dolar, 1 milyar dolar vermediği zaman Türkiye, emeklisine, memuruna, işçisine maaş ödeyemiyordu."

Kocaeli milletvekili olduğunu anımsatan Işık, "Kocaeli'de deprem olduğu zaman dünya, yardım akıttı. Merhum Ecevit'in itirafıyla, 'biz o gelen paraların bir kısmını memur ve emekli maaşları için kullandık' dedi. Niye, kasada bir şey yok. 11 yıl sonra Türkiye'nin IMF'ye bir kuruş borcu var mı? Bırakın 5., 6. derecede memurunu, alanda başkanının adını bilen var mı? İhtiyacımız yok değil mi? Allah, bir daha IMF'ye de namerte de muhtaç etmesin. Bunun için istikrarı sürdürmeliyiz" dedi.

Işık, Türkiye'nin küresel kriz atlattığını da ifade ederek, şöyle devam etti:

"Bunlar her seçimden önce çıkarlardı, 'memlekette ekonomi kötü, her şey kötü ama sıcak para geliyor onun için ekonomi ayakta duruyor' diyorlardı. 'Cari açık memleketi, batıracak' diyorlardı. Hiçbirisi doğru çıkmadı. 'Türkiye'de işler iyi mi kötü mü?' sorusuna bir tek soruyla cevap verin, 'Türkiye namerte muhtaç mı değil mi?' Bazıları çıkıyor, 'Türkiye'de büyük yolsuzluk var.' Yolsuzluk yok. Yolunu bulamayanların feryadı figanı var. Eğer yolsuzluk olsaydı hastanemiz, Türkiye'nin en güzel hastanelerinden biri olarak yapılamazdı. Dursunbey-Balıkesir duble yolu yapılamazdı. Ruhi başkan (Dursunbey Belediye Başkanı Mehmet Ruhi Yılmaz), buraya yüzme havuzunu aklından bile geçiremezdi."

Yolsuzluk olduğunu iddia edenlerin döneminde Türkiye'de 2-3 yılda 22 banka batırıldığını vurgulayan Işık, 40 milyar doların birilerinin cebine gittiğini söyledi. Asıl yolsuzluğun bu olduğunu dile getiren Işık, ardından Türkiye'nin krize girdiğini anlattı.

Ülkeye kim hizmet ettiyse hepsine bedel ödetmeye çalışıldığını ifade eden Işık, merhum Adnan Menderes'in canıyla bedel ödediğini belirtti. O zamanki gazetelerle bugünkülerin aynı manşetleri attığını belirten Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hep aynı şey, yolsuzluk var, bebek davası, köpek davası şu bu... Hatta, '12 uçak dolusu altını yurt dışına kaçırırken yakalandı' diye Menderes'e iftira atılar. Ne oldu? Menderes'i şehit ettiler, Allah rahmet eylesin. Bir iddiaları doğru çıktı mı? Aynı şeyi rahmetli Necmettin Erbakan hocamıza yaptılar. 'Türkiye kalkınsın, üretsin, kendi milli sanayisini kursun' dedi, yırtındı adeta değil mi? Aynı dönemde Güney Kore sanayileşmeye başlamıştı. Güney Kore bilim ve teknolojide dünya devi haline geldi. O dönemde Necmettin Erbakan hocamızın, takunyası, seccadesi, takkesiyle uğraşmasalardı da fikirlerine itibar etselerdi bugün Türkiye hangi noktada olurdu? Rahmetli Özal'a yapmadıklarını bırakmadılar. Ne oldu, memleket kaybetti. Şimdi aynı şeyleri daha fazlasını Recep Tayyip Erdoğan'a yapmaya çalışıyorlar. Sizler Başbakanımızın arkasında durduğu sürece Allah'ın izniyle yapamayacaklar."

Işık, konuşmaların ardından Balıkesir Valisi Ahmet Turhan ve diğer protokol üyeleriyle tesislerin toplu açılışını yaptı.