İçme Suyuyla İlgili Kan Donduran Analiz Sonuçları: Duş Bile Alınmaz
4 akademisyenin toplam 43 marka üzerinde gerçekleştirdiği ağır metal analizi sonrasında ortaya kan donduran sonuçlar çıktı.
Bursa Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü bünyesinde çalışmalarını sürdüren 4 akademisyen, "Ambalajlı İçme Suyu Örneklerinde Ağır Metal Analizi ve Risk Değerlendirmesi" isimli çalışmalarında 43 farklı içme suyu markası üzerinde çeşitli testler gerçekleştirdi.
250 ml. standart ambalajlı su örneğine yapılan testler sonrasında, suda 0.010'un altında olması gereken baryum oranı tam 8 katı olarak belirlendi.
Yapılan ağır metal analizleri sonucunda, suda en yüksek oran baryum, kurşun ve stronsiyumda gözlendi. Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Ali Uğurlu, konuyla ilgili şunları söyledi:
"Tespit edilen en yüksek baryum oranı korkutucu. Kurşun miktarı 0.010'un altında olması gerek ancak 8 katı çıkmış. Araştırma sonuçlarına göre bazı içme suları dördüncü derece su kalitesinde. Böyle bir ürün ancak banyoda kullanılır. Baryum (Ba), kurşun (Pb) ve stronsiyum (Sr) ağır metallerdir. Bu ağır metallarin kansorejen etkileri var. Bazı organlarda birikme, mutasyon, dejenerasyon etkileri söz konusu olabilir. Çünkü bu metaller vücutta birikme yapabiliyor. Ambalajlı su sektöründe korkunç derece denetimsizlik var. Standart dışı firmaların ruhsatları iptal edilmeli."
İşte araştırmada verilen bilgiler:
Sudaki kirliliğin çoğu kimyasal kaynaklı. Sanayi atıkları, tarımsal ilaç atıkları, petrol su kimyasında önemli değişiklikler yapmaktadır. Ayrıca doğal sular, mineral, cevher ve kayaçlarda etkileşim yoluyla ayrışmalara ve bu şekilde metallerin suya karışmasına sebep olabilirler. İçme suları da bu kaynaklardan temin edildiğinden kimyasal bileşimleri sürekli değişir.
Ambalajlı içme suyu tüketmenin Pb(kurşun) seviyesine göre kanserojen risk oluşturduğu gözlenmektedir. Toplum sağlığının korunması açısından uygun kontrol tedbirlerinin alınması gerekmektedir. Sularda As, Pb, Mn, Cd, Cu, Hg Cr gibi ağır metallerin bulunması ciltte incelme, böbrek hasarı, karaciğer sirozu, sinir sisteminde ileti bozuklukları gibi sorunlara yol açabilmektedir.
Toplumun bir bölümünün, su ihtiyacını sağlıklı olduğuna güvenemediği için musluk suyu yerine ambalajlı sulardan karşıladığı bir gerçektir. Ambalajlanarak tüketime sunulan doğal kaynak suları ve içme sularının bakteri içermemesi kadar ağır metal bulunma durumu ve konsantrasyonu da önem arz etmektedir.