Araştırmacılar, YouTube'da Viral Reklamın Nasıl Oluşturulabileceğini Açıkladılar
Bilim insanları, artık bir sektör haline gelen YouTube üzerinden verilen reklamların nasıl viral hale gelebileceğini, bir reklam videosunun viral olabilmesi için gerekli olan şartların neler olduğunu araştırdılar.
Sosyal medya platfromlarının hayatımızdaki yerinin genişlemesiyle birlikte insanlar artık sosyal medyada kendilerini tanıtmaya, çevre edinmeye çalışıyorlar. Kimi zaman platformlar üzerinden yardım kampanyaları da düzenlenirken, çoğu zaman insanlar bu platformları kendi çıkarları uğruna kullanıyorlar. Hal böyle olunca sosyal medya platformlarıyla ilgili yeni bir sektörün oluştuğunu söylemek de mümkün oluyor.
Bilim insanları, hayatımıza giren bu sektörle ilgili bir çalışma yaptılar. Yapılan çalışmanın konusu video paylaşım platformu olan YouTube ile ilgiliydi. Bilim insanları, YouTube üzerinden paylaşılan bir reklamın nasıl viral hale getirileceğini anlamaya çalıştılar. Yapılan araştırmaların sonucunda YouTube'da viral bir reklamın nasıl oluşturulabileceğinin sırları belli oldu.
Güney Kaliforniya Üniversitesi, Uber Technologies ve Houston Üniversitesi bünyesinde çalışan araştırmacılar, marka veya kişilerin viral ve etkileyici bir reklam oluşturmasının ilk koşulunun izleyiciler üzerinde güçlü bir duygu yaratmak olduğunu belirlediler. Bununla birlikte videolarının uzunluğunun bir, maksimum bir buçuk dakika olması gerektiği ayrıca hayvanların ve bebeklerin reklam videolarında ünlülerden daha fazla kullanılmasının, izleyiciler üzerinde daha fazla etki yarattığı ortaya çıktı.
Aaraştırma ekibi sonuçlara ulaşabilmek için 11 reklam ölçütü ve 60'tan fazla da reklam özelliğini analiz ettiler. Bu analizlerin yapılması için 2012 yılında YouTube'da en çok paylaşılan reklamlar baz alındı. Bu bağlamda pek çok reklam filmi incelendi. Ortaya çıkan sonuçlarda; incelenen reklamların yüzde 10'unun hiçkimse tarafından paylaşılmadığı ortaya çıktı. Reklamların yüzde 50'den fazlası ise en fazla 158 kez paylaşılmıştı.
Uzun bir bilgilendirme yazısı içeren reklamlar, ilgili ürünler için büyük bir olumsuz etki yaratıyordu. Reklamın konusu satışa çıkarılmış bir ürün ise izleyiciler sadece fiyatıyla ilgileniyorlardı ve geri kalan her şey onlar için anlamsız oluyordu. Ayrıca yine bazı ürünlerin reklamları sırasında kullanılan yerleşik marka logoları da izleyiciler üzerinde olumsuz etki yapıyordu. Marka isimlerinin ya da logolarının reklam videolarında düzenli aralıklarla gösterilmesi veya videonun en başında bulunması, izleyicilerin bu videoları paylaşmasını engelliyordu. İzleyiciler videonun sonunda gördükleri marka ismi ya da logosundan ise rahatsız olmuyorlardı. Bilim insanlarının incelediği reklamların ise sadece yüzde 30'unda marka isim ya da logoları videoların sonunda kullanılmıştı.
Bir reklamın viral olması için izleyiciler açısından güçlü bir şekilde duyguları uyandırması gerektiğini söylemiştik. Bunun nasıl olacağına dair araştırmalar yapan bilim insanları, daha çok dramatik, video içerisinde sürprizlerin olduğu, genelde hayvan ve bebeklerin kullanılması gerektiğini belirlediler. Ancak incelenen reklamlar bu koşullardan fazlasıyla uzaktı. Buna göre reklamların sadece yüzde 11'inde dramatik sahneler bulunuyordu, yüzde 10'unda sürprizler vardı ve sadece yüzde 3'ü hayvan veya bebekleri reklam filmlerinde kullanıyorlardı.
Tüm bunlarla birlikte bir reklam videosunun paylaşılması için izleyicilerin ciddi anlamda etkilendiği bir diğer konu da videoların süresiydi. Buna göre reklam videosunun uzunluğu eğer 1.2 dakika ile 1.7 dakika arasındaysa izleyiciler için bu süre uygundu. Buna rağmen incelenen videoların sadece yüzde 25'i 1 ila 1.5 dakika aralığında uzunluklara sahipti. Videoların yüzde 25'i ise 2 dakikadan daha uzundu ve bu videolar neredeyse hiç paylaşılmıyordu.
Araştırmanın yazarlarından bir tanesi olan Gerard J. Tellis konuyla ilgili yapmış olduğu açıklamalarda, ortaya çıkan bu verilerin reklamverenler, reklam yazarları, marka yöneticileri ve viral içerik üretmek isteyenler için büyük bir önem arz ettiğini ifade etti. Tellis, YouTube üzerinde reklam oluşturulmadan önce bu araştırmanın baz alınması gerektiğini ve gerekli tavsiyelerin uygulandığı takdirde istenilen hedefe ulaşılabileceğini söyledi.