Zirveye açılan kapı: Monchi
Futbolcular, teknik direktörler, hakemler, top, oyun kuralları, sahalar.
Futbolcular, teknik direktörler, hakemler, top, oyun kuralları, sahalar… Bunlar futbolun ana aktörleri. Günümüz futbolunda bu ana aktörlerin yanında, olmazsa olmaz olarak değerlendirilmese de, bir teknik direktörün yükünü hafifletecek iyi bir sportif direktör de futbolun önemli bir faktörü durumunda.
Ramon Rodriguez Verdejo, spor dünyasında bilinen ismiyle Monchi, bu sportif direktörlerden bir tanesi. Sevilla altyapısında futbola kaleci olarak başlayan İspanyol, kırmızı-beyazlı kulüp haricinde başka bir takımda forma giymedi. Üç direk arasında kulübe pek katkı sağlayamayacağı anlaşılınca, henüz 31 yaşındayken Sevilla kulübü tarafından kendisine bir teklifte bulunuldu: “Eldivenlerini bir kenara koy. Masa başına geç ve bizim futbol organizasyonumuzu yönet!” Fakat Sevilla, o günlerde çok büyük bir krizle karşı karşıyaydı ve yeniden düzlüğe çıkmak için Monchi’ye büyük bir sorumluluk veriliyordu.
Krizin sonu şampiyonluklar
Sevilla, 2000'li yılların başında derin bir ekonomik krizin içerisindeydi. Hatta bu kriz, Endülüs bölgesinin köklü kulübünün küme düşmesine dahi sebep oldu. Ama her kriz gibi o kriz de fırsatı beraberinde getiriyordu. Monchi’nin eline iyi bir iş çıkarmak için önemli bir fırsat geçmişti. Kendisinden pahalı transferler yerine, genç oyuncuları bulup takıma kazandırması isteniyordu. Monchi de bu işi gayet iyi yaptı. Sadece İspanya dışındaki oyuncuları izlemekle yetinmedi, altyapıdan gelecek yıllara damga vuracak isimlerin birer birer A Takım’a alınmasını sağladı. Kurduğu düzen meyvesini üç-beş değil, on sene sonra verdi. Bugün UEFA Avrupa Ligi dendiğinde akıllara Sevilla geliyor.
Dokunduğunu altına çeviriyor
İspanya futbolunun bugün en önemli isimlerinden olan Sergio Ramos’u Sevilla altyapısından A Takım’a alan isim Monchi’ydi. Bununla beraber Jose Antonio Reyes, Alberto Moreno gibi isimleri de altyapıdan A Takım’a çıkaran kişi ondan başkası değildi. Tüm bu oyuncular Sevilla’ya hatrı sayılır paralar kazandırarak takımdan ayrıldı.
Monchi sadece altyapıdan iyi oyuncular çıkarmakla kalmadı. Çoğunu 1 milyon euro’nun altında bonservis ile takıma kazandırdığı Dani Alves, Adriano, Ivan Rakitic, Arturo Vidal, Seydou Keita, Julio Baptista, Alvaro Negredo, Kevin Gameiro ve Grzegorz Krychowiak gibi isimleri de takıma önemli katkılar vermelerinden sonra satarak kulübün ekonomik olarak düzlüğe çıkmasını sağladı.
17 yıl görev aldığı Sevilla’da çok önemli işler başaran Monchi, kulübün bu süre içerisinde kazandığı beş Avrupa Ligi, iki İspanya Kral Kupası, birer UEFA Süper Kupa ile İspanya Süper Kupası’nın müzeye konulmasında pay sahibi oldu. Ardından Roma Başkanı James Pallotta’nın yoğun çabalarıyla İtalyan ekibinin yolunu tuttu.
İtalya’da bir İspanyol
İtalyan futbolunda uzun süre yer almış ve ardında iz bırakmış bir İspanyol’a rastlamak pek kolay değildir. Bunun üstüne Monchi’nin başarılı olduğu ikinci bir kulüp olmayınca İspanyol futbol adamının İtalya macerası soru işaretleriyle başlamıştı.
Monchi, bu soru işaretleri arasında Roma taraftarlarına bir söz verdi. Görevinin ilk günlerinde yaptığı, tribünlere övgüyle başlayan konuşması, takımı genç yıldızlarla donatacağının sözüyle tamamlandı. Kısa süre sonraysa transferler yapılmaya başlandı.
Mohamed Salah, Antonio Rudiger ve Leandro Paredes’e gelen yüksek teklifleri pek düşünmeden kabul eden Monchi’nin Roma’sı, bu oyuncuların yerlerini Cengiz Ünder, Juan Jesus ve Lorenzo Pellegrini ile doldurarak kadroyu gençleştirmeyi ve uzun bir aradan sonra transferden kâr elde etmeyi başardı.
Monchi’nin olduğu kadar, teknik direktör Di Francesco’nun da oyuncularla kurduğu bağ, katkısını beklenenden çabuk verdi. Roma, 2017–18 sezonunda iyi bir kadro iskeletine sahip olmanın verdiği avantaj ve kura şansıyla Şampiyonlar Ligi yarı finaline kadar yükseldi.
Fakat İtalya’da bir İspanyol’un tutunması -bu kişi Monchi de olsa- çok zordu. Takımın sezona kötü başlamasıyla birlikte eleştiri okları teknik direktör Di Francesco’dan önce Monchi’ye yönetildi. Monchi, takımın dizaynında bir önceki sene ne kadar başarılı olduysa, bu sezon da bir o kadar yanlış hamleler yaptığı gerekçesiyle İtalyan gazeteleri tarafından sık sık eleştirildi. İspanyol, hâlihazırda birçok dünya devinin kendisine talip olmasını da fırsat bilerek Roma’dan ayrılma kararı aldı.
İşin sürpriz kısmıysa, Monchi’nin PSG ve Arsenal’den gelen değerli teklifleri elinin tersiyle çevirerek ilk göz ağrısı Sevilla’ya dönmesi oldu.
Kim bilir, son Avrupa Ligi şampiyonluğunu Monchi yıllarında kazanan Endülüs temsilcisi özlediği günlere dönmek için belki onu beklemiştir...
Hazırlayan: Ali Umut DEĞİRMEN