Haberler

‘Yüzyılın Yeteneği’nden istenmeyen adama | Mario Götze’nin düşüşü

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

*Bu yazı ilk olarak Goal'de.

*Bu yazı ilk olarak Goal'de
yayımlanmış
ve Tifosi Blog ekibi tarafından çevirilmiştir.


Geçtiğimiz maç bir zamanların Götze’si için oldukça uygun bir sahneydi.

Lakin Borussia Dortmund’un Bayern’i ağırladığı zirve mücadelesinde bir zamanların ‘wonderkid’i akşamın büyük kısmını tribünde geçirirken ancak son 10 dakikada oyuna giriyor ve hiçbir etki yaratamıyordu.

Dünya Kupası’nı kazandıran golü atan bir futbolcunun kariyeri için başarısız bir kariyer demek bir hayli zor. Ama 28. doğum gününü kutlarken kontratının bitimine günler kalmış olan Götze için bu soruyu sormak haksızlık etmek olmuş olmaz.

“Asrın Yeteneği” neden vadettiği potansiyele ulaşamadı?

Ona bu lakabı veren Matthias Sammer’di. Övgüler bununla da sınırlı değildi. Lewandowski’ye göre ‘olağanüstü bir oyuncu’, Klopp’a göre ‘çalıştığı en iyi genç oyuncu’, Löw’e göre ‘wunderkind’ ve Beckenbauer’e göre ‘Almanya’nın en iyi forveti’ydi.



Büyük isimlerden en az isimleri kadar büyük övgüler.

Elbette genç Götze özel bir oyuncuydu. Hareketli, zeki, çabuk, yaratıcı ve teknik olarak inanılmaz güçlü. 21. yüzyılın ideal futbolcusuydu; çok yönlü, geçiş oyununda olağanüstü ve taktik anlamda kurnaz. Bild ona “Super Mario” demişti.

Henüz 20 yaşında Dortmund’a iki Bundesliga, bir de DFB-Pokal kazandırmanın yanı sıra 2010’da da İsveç’e karşı oynanan dostluk maçında 1954 yılından bu yana milli takımla maça çıkan en genç oyuncu olmuştu. O zamanın Almanya Futbol Federasyonu yöneticilerinden Sammer “Şimdiye kadar sahip olduğumuz en büyük yeteneklerden biri.” cümlesini kuruyordu genç vatandaşı için.

Sorun şu ki; genç Götze, artık eski Götze. Futbol çok hızlı ilerliyor ve öyle ya da böyle, Bavyera’nın Memmingen kasabasından çıkan o çocuk treni kaçırdı.

Dortmund’un kontratının yenilenmeyeceğini açıklamasıyla birlikte artık Götze’nin serbest oyuncu olması an meselesi. Dortmund sportif direktörü Michael Zorc, “O çok iyi bir adam. Bu iki tarafın da iyiliği için alınmış saygı çerçevesinde bir karar.” diyor.

Dortmund’un Real Madrid’e karşı Şampiyonlar Ligi yarı finaline çıktığı gün dolaşan 33m£’luk Bayern transferi haberine Klopp’un “Bizim için bir kalp krizi gibi.” dediği günler çoktan mazide kaldı.

Klopp, Götze ve menajeriyle konuşarak onlara Bavyera’ya giderek hata yaptıklarını söylemişti. Dortmund CEO’su Hans-Joachim Watzke şöyle diyordu: “Biliyordu. Götze’nin bir hata yaptığından %100 emindi ve bunu bilmek ona acı veriyordu.”

Götze’nin Klopp’a olan saygısı baki. Hala iletişimdeler ve ikisinin de birbiri hakkında güzel hatıraları var.

“Beni nasıl idare edeceğini biliyordu. Harika bir teknik direktördü ama onu diğerlerinden ayıran kişiliğiydi. Bu kadar eğlenceli bir başka antrenörle daha tanışmadım.” demişti Götze geçtiğimiz sene The Players Tribune’de yazdığı yazıda.

2016 yılında Klopp eski öğrencisini Liverpool’a davet ettiğinde Götze şaşırtıcı bir şekilde reddetmişti. Bayern’deki performansı iyi başlasa da Klopp’un tahmin ettiği gibi gitgide düşmüştü. Pep Guardiola’nın takımında yer bulamamaya başlayan Alman’a Liverpool büyük miktarlar teklif etmeye hazırdı.

“Liverpool benim için çok uzaktı.” dedi Götze o günden beri sadece. Klopp ise hayal kırıklığını açıkça dile getirdi.



“Burada işler treni ittirmekle alakalı, zaten giden bir trene atlamakla değil. Burada buna ihtiyacımız var. Biri ‘ama önümüzdeki yıl Şampiyonlar Ligi’nde oynamayacağız’ derse o halde elveda, teşekkürler, önümüzdeki sezon için iyi eğlenceler, her nerede olursan artık.”

Götze o yaz Dortmund’a döndü, Liverpool ise çoktan gözünü başka oyunculara çevirmişti. Üzerinden dört yıl geçti ve o yaz imza attırdıkları Sadio Mane’nin şimdi en büyük başarı hikâyelerinden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. ‘Kırmızı Tren’ şimdi son hız gidiyor.

Bu esnada Götze de sonraki hamlesini ölçüp biçmeli. İsmi İtalyan kulüpleriyle, bilhassa Lazio ve Milan ile anıldı. Lakin tüm bunların yanında en iyi günlerinin geride kalmış olabileceği de söylentiler arasında.

Alman efsanesi Lothar Matheus, “Gerçek benliğini yeniden bulmalı” dedi yakın zamanda Sky’a. “Bu fiziksel değil mental bir şey. Futbol artık aynı değil ve onun oyun stili de artık pek istenmiyor. Dortmund ve diğer zirve kulüplerin oyununun gerektirdiği hıza sahip değil.”

Problem gerçekten de bu. Yoksa Götze'nin yeteneği hala olduğu yerde duruyor. “Bisiklet sürmek gibi” diyor Sammer, “yetenek, unutulacak bir şey değil.” Lakin sakatlık ve hastalıklarla hasara uğradılar. Gençliğindeki kasık iltihabı, Chelseali Ramires’in 2013 UEFA Süper Kupa maçındaki çelmesi sonucu bileğinde yaşadığı sorun ve özellikle de 2017’de kariyerinden 6 ay çalan metabolik bozukluğu -Alman basınına göre myopati- bütün hız ve deliciliğini alıp götürdü.

Başka eleştiriler de oldu. Bild, pek kibar olmayan bir haber yaparak “Götze her gün antrenmanda terlemeden de sosyal medya üzerinden milyonlar kazanabilir” derken Die Zeit ise Instagram ve TikTok sevgisi dolayısıyla kendisini ‘Yürüyen Selfie’ olarak adlandırdı. Bu sırada Dortmund menajeri Lucien Favre de 3-4-3’lerinde Mario’ya yer bulmanın neredeyse imkânsız olduğunu açıkça söyledi.

“Birçok insan en iyi sezonunu 18 yaşındayken yaşadığına inanıyor” diyor Alman kaynaklarımızdan biri. “Ne bir santraforun gücüne ne de bir kanat oyuncusunun hızına sahip. En iyi pozisyonu 10 numara. Ama artık kaç takım bu rolü kullanıyor ki?”

3 Haziran itibariyle 28 yaşına giren Götze, en iyi yıllarına başlıyor olmalıydı. Serbest oyuncu olarak Liverpool dâhil Avrupa’nın en iyilerinin hedefinde olmalıydı.

Ama değil. Klopp daima onu güzel anılarla hatırlayacak, Liverpool Götze olayını aşalı uzun zaman oldu. Anfield’a gitmeyecek, şimdi veya gelecekte.

Yolu nereye düşerse düşsün beklenti, kariyerinin erken dönemlerindeki büyüyü yeniden yakalayabilmesi olacak. Yine insanlara nefeslerini tutturup oyundaki en büyük ödülleri kazandırması olacak.

“Dünyaya Messi’den daha iyi olduğunu göster” demişti Löw 2014 Dünya Kupası Finali’nde onu kenardan oyuna sürerken.

Bir zamanlar bu kulağa o kadar da garip gelmiyordu.

Kaynak: EuroSport.com / Spor
DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atandı

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Tunceli ve Ovacık Belediyesi'ne kayyum atanmasının ardından belediye önünde protestolar başladı

Kayyum kararının ardından belediye önünde protestolar başladı

title