Yıldırım'ın Şifreleri...

Akşam Gazetesi yazarı Alaattin Metin, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın Divan Kurulu'ndaki 1 saat 20 dakikalık konuşmasının şifrelerini açıkladı. İşte Alaattin Metin'in Yıldırım analizi... Önce şu soruya açıklık getirelim; F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Türkiye'de gündem değiştiren ve sanal alemde tavan yapan o tarihi konuşmayı neden Yüksek Divan Kurulu toplantısında yaptı?

Hani basın toplantısı yapacaktı..!

Yıldırım, 15 yıl önce ilk başkan olduğu gün şöyle demişti:

'Ben F.Bahçe Kulübü'nün sorunlarını medya önünde tartışmam, bana bu görevi veren Genel Kurul üyeleri önünde konuşurum.'

Öyle de yaptı...

Kürsüye çıktığı her zaman söze, 'Sayın divan başkanlığı, sayın kongre üyeleri ve sayın basın mensupları' diye başlardı. Bu kez kırgın olduğu basının ismini söylemedi. Bu da taraftarlar tarafından övgü aldı.

Elinde 3 klasörle kürsüye çıktı.

Çok doluydu... Metris'te, mahkemede her yerde dik durdu. İçinde fırtınalar kopsa da kimseye belli etmedi. O bir yılın birikimini, öfkesini 1 saat 20 dakikalık konuşmada içinden atmaya çalıştı. Biraz rahatladı.

Kolay değil, Aziz Yıldırım gibi bir F.Bahçe sevdalısının dört duvar arasında kalıp, güneşi görmemesi. POLİSE SİTEM VE ZEYTİN DALI

İstanbul Emniyet Müdürü için, 'Avrupa'da olsa istifa ederdi' diyen Başkan'ın, 'Polis ayrımcılık yapamaz. Türkiye Cumhuriyeti'nin polisi, F.Bahçe'nin de polisidir' sözünün perde arkasında, polisin adil olmadığı düşüncesi yatıyor. Yıldırım'ın daha sonra Emniyet teşkilatına, 'Sizde de, bizde de suç var. Gelin el ele verip bu çirkinliği önleyelim' çağrısında bulunması, yıllardır karşı olduğu küfür ve şiddet konusundaki düşüncesinin bir yansıması idi. Osmanlı da F.Bahçe'ye operasyon yapmıştı

Aziz Yıldırım, savcılardan, 'taraflı davrandıkları için' şikayetçi... Trabzonspor'dan para aldıklarını söyleyen futbolcuların (Mehmet Yıldız ve Sivassporlu 11 futbolcu ile, Karabükspor'un Trabzon kökenli antrenörünün ve gönderildiği ileri sürülen paralar konusunda şahitlik yapmak isteyen bir yerel gazetecinin) tanık olarak dinlenmemesi ve Denizlispor amigosunun, G.Saray'ın Denizlispor'a gönderdiği iddia edilen 1 milyon dolar konusunda savcılığa yazdığı dilekçenin işleme konmamasını bu tezine örnek olarak gösteriyor.

'Bu operasyon Aziz Yıldırım'ı bitirip, F.Bahçe'yi ele geçirmek için yapıldı. Aksi olsaydı, suçlanan her kulüp için işlem yapılırdı' diyerek, davanın sadece F.Bahçe üzerine yazılan bir senaryo olduğunu söylüyor.

'F.Bahçe, Kuva-i Milliye'dir' sözü de, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde ve 1930 yıllarda da F.Bahçe'ye, bugünkü gibi operasyonların yapılmak istendiğini işaret ederek, bu sürecin de bir benzeri olduğunu anlattı. Bir deklarasyon, krizi çözer

Yayın havuzu ile ilgili sözler, F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın Yüksek Divan Kurulu'nda yaptığı konuşmanın en çok gürültü koparan bölümü oldu:

'Biz kirli isek, o vakit havuz meselesinde diğer kulüpler niye bizim yanımızda? Bunu yayıncı kuruluş ile konuştum, Kulüpler Birliği toplantısında da konuşacağım.'

Kendisinden, 'Havuzdan çıkacağız' sözünü biraz açmasını istedim. Şunları söyledi:

'Biz kirli, onlar temiz ise (ağırlıklı olarak G.Saray ile Trabzonspor kulüplerini kastediyor), o vakit onlar 'pis' dedikleri suda niye yıkanıyor? Yayıncı kuruluştan hakkımız olan parayı istemiyoruz. Bize verilen para diğer kulüplere dağıtılsın...' AKLANINCA OTURUR KONUŞURUZ

Peki nasıl olacak bu iş?

'Biz temizleninceye kadar maçlarımız yayınlanmasın. Aklandığımız zaman oturur yeniden konuşuruz.'

Federasyona göre F.Bahçe'nin suçlu olmadığını söyledim, 'Kulüpler Birliği'nde bütün başkanlar bir deklerasyon yayınlayıp 'F.Bahçe temizdir' derse ne olur?' diye sordum. 'O vakit yeniden değerlendiririz'dedi. Zorlanır ama istediği YETKİYİ ALIR

F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Yüksek Divan Kurulu'ndaki konuşmasında, yayın havuzu ile ilgili düşüncelerini hayata geçirmek için Kulüpler Birliği'ni toplantıya çağırdığını da açıkladı. Ben o tarihi toplantıya G.Saray ve Trabzonspor başkanlarının katılacağına pek ihtimal vermiyorum. KASADA 1 MİLYAR DOLAR

Ancak, Başkan bu konuda kararlı. Hatta bazı kişiler, onun, 'Genel kurulu toplayacağız' sözünü, olağanüstü kongreye gidip yönetim kurulunu değiştirecek gibi algıladı. İşin aslı hiç de öyle değil. 'F.Bahçe'yİ bankada 1 milyar doları olan bir kulüp haline getirince bırakacağım, bu da 5 yılımızı alır' sözleri, 3 yıl sonraki kongrede bir kez daha başkanlığa aday olacağının işaretidir. Kulübün geleceğini emin ellere bırakmadan başkanlıktan ayrılmaz. Sağlığı el verdiği sürece de başkanlığa devam eder... ÇOK BÜYÜK TARTIŞMA ÇIKAR

Genel kurulu toplamasının amacı ise, 'gerekirse ligden çekilme' düşüncesini uygulamak için gereken yetki belgesini almaktır.

BİLİNDİĞİ üzere bütün kulüpler Futbol Federasyonu'na yayın havuzu için yetki verdi. Buna karşı duranlara ve havuzu bozmak isteyenlere ciddi yaptırımlar var. Başkan Yıldırım, bu konuda blöf yapmadığını kararlı olduğunu göstermek için ligden çekilme kararını Genel Kurul'dan geçirmek istiyor. ÜYELER 'EVET' DİYECEKTİR

'Peki olur mu?' diye sorarsanız;

Çok tartışılır ama hep başkanının arkasında duran ve ona inanan üyeler bu yetkiyi zor da olsa verir... Elini öpmek istediler

Başkan, Yüksek Divan Kurulu'nda konuşma yaparken, 'eski Aziz Yıldırım gibi' rahattı. Salonun sıcaklığından sıkılıp, terasa çıktığı vakit, kalabalık bir grup etrafını çevirdi. Ağlayanlar, elini öpmek isteyenler ve boynuna sarılanlar vardı. Doktoru da yanındaydı. Sağlık durumu o kadar iyi değil. Özgürlüğünün bir yıl elinden alınması, 'iddialı, hareketli ve yerinde duramayan' Başkan'dan çok şey götürmüş. Toparlanması için zamana ihtiyacı var.