UEFA'nın Finansal Fair Play Kurallarını Öğretmesi Ağırıma Gidiyor"
Eski Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, Galatasaray Kulübünün UEFA ile mali konularda yaşadığı sıkıntının kendisi için sürpriz olmadığını dile getirdi.
Eski Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, Galatasaray Kulübünün UEFA ile mali konularda yaşadığı sıkıntının kendisi için sürpriz olmadığını dile getirdi.
Polat, TRT Spor'da Yasin Dallı'nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen Ajans Saati programında Anadolu Ajansı Spor Haberleri Yayın Yönetmeni Ersin Şiyhan, Demirören Haber Ajansı Spor Müdürü Uğur Demirkırdı ile İhlas Haber Ajansı Spor Müdürü Mustafa Karagöl'ün gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Finansal Fair Play'i Türkiye'de anlatamadıklarını vurgulayan Adnan Polat, "UEFA'nın ikaz etmiş olduğu yeni yönetmeliğini Türk spor kamuoyuna duyurmaya çalıştım. Bizde günü kurtarmaya önem verildiği için geleceği sağlama alma konusuna kimse sıcak bakmıyor. Taraftar neticeye bakıyor ama camialar taraftar gibi bakmamalı. Geleceğe yönelik dizaynlar yapması lazım. Finansal Fair Play'i Türkiye'de anlatamadık ya da anlayamadık. UEFA'nın Finansal Fair Play kurallarını öğretmesi ağırıma gidiyor. Türkiye'nin bunu kendi halletmesi lazım. Bu kuralları Türkiye'nin kendisinin uygulaması ve taviz vermemesi lazım. 2008'den itibaren 2012'den sonra hayatın daha zor olacağını anlatmıştım." diye konuştu.
Türk futbolunda yapısal değişikliklerin olması gerektiğini aktaran Polat, "Benim planıma göre Galatasaray'ın 2014 yılına sıfır borçla girmesi gerekiyordu. Gelirlerin hepsi har vurulup harman savruldu. 2011'den 2017 sonuna kadar olan süreçteki harcamaların neticesinde kulüp böyle bir sıkıntı içinde. Bunları tekrar temizlemek uzun zaman alacak. Yine kimse tahammül göstermeyecek. Türk futbolunun yapısal değişikliğe gitmesi lazım. Türk futbolu modelini değiştirmeli. İngiliz modeline dönersek Finansal Fair Play'i kendimiz kontrol ederiz. Hemen yapılırsa Türk futbolu 3-4 sene içinde kendini kontrol edebilen bir kurum olarak hayatına devam eder." değerlendirmesinde bulundu.
"Yönetimler 'şampiyon olayım benden sonrası tufan' anlayışıyla yaklaştılar"
Kendi döneminde sarı-kırmızılı kulübün borcunun 100 milyon dolar arttığını aktaran Polat, şunları kaydetti:
"Borç ben geldiğimde 2006 yılında 228 milyon dolardı. Benim dönemimde 100 milyon dolar arttı. Şirket birleşmesi yapıldı ve hisseler alındı. Stadın içine ciddi para harcandı. 1996'dan sonra 2006'ya kadar herhangi bir şekilde bizim devlete ait olan gayrimenkullerin hiçbirinin parası ödenmemişti, onların tamamı ödendi. 100'den fazla icra takibi ve haciz vardı, onları da ödedik. UEFA'da en fazla problemi olan kulüptük. Bunları ödeyince 328 milyon dolara çıktı. 2011'den sonra borç 1,5 misline düşüyordu. Bizim projeksiyonumuzda 2012 yılında borç sıfır oluyordu. Sonra ayrılmak durumunda kaldık. Sonraki yönetimler 'şampiyon olayım benden sonrası tufan' anlayışıyla yaklaştılar. Gelirlerin bir kısmı Türk lirası olduğu için işin içinden nasıl çıkacağız bilmiyorum. Türkiye genelinde bütün kulüplerin sponsorluk geliri düştü."
"Galatasaray'dan maddi manevi sebeplenen birilerinin ayağına bastım"
Galatasaray Kulübü Başkanlığından olaylı bir şekilde ayrılan Adnan Polat, önünün kesildiğinin altını çizerek şunları söyledi:
"Galiba, Galatasaray'dan maddi manevi sebeplenen birilerinin ayağına bastım. Bir kısım insanları rahatsız ettim diye düşünüyorum. 39 kişiyi yolsuzluktan dolayı attım. Bunlar birilerinin arkadaşı, kardeşi. Manevi olarak nemalananların söz sahibi olmasını engelledim. Bazı taleplere 'hayır' dediğim için bir grup bana düşman oldu. Galatasaray Lisesi'nden mezun olanların yüzde 90'ı işinde gücünde insanlar. Diğer kısmın ise ekmek teknesi Galatasaray Kulübü. Galatasaray'dan bir şey kazanmanın peşindeler. Onları temizlemeye başlamıştım. Kulüpten uzaklaştırdıklarım diğerlerine de etki ettiler. Galatasaray menfaatlerini korumak adına birçok kimsenin canını yaktım. Galatasaray Lisesi'nde aynı sınıfta olan okul arkadaşları 'Başkan seni niye attı' diye sorduğunda 'Lise düşmanı' diye cevap veriyor. O duygusal bağ yüzünden akılları çelinmiş olabiliyor. Kongrede öyle bir durum ortaya çıktı. Galatasaray'da tüzük değişikliği gerekiyordu. Bana 'Tüzüğe dokunma yanarsın' dediler ama yapmamız gerekiyordu. Lise dışından üye alamıyorduk. Toplumun her kesiminden belli kalitede insanlar üye olmak istiyor ama alamıyorsunuz. Eskiden liseye 10 yaşında çocuk gelirdi, 18 yaşına kadar o çocuk devşirilirdi. Şimdi liseye gelen 15 yaşında çocuklar zaten takımlarını seçmiş oluyorlar. Bizim dışarıdan bir kısım kaliteli insanları içeri sokmamız gerekiyordu. Dışarıdan üye alma konusunu gündeme getirdik. Galatasaray Üniversitesi de Galatasaray Lisesi gibi imtiyazlar verilmesini istedi. Ben de "Liselilerden başka imtiyaz olamaz" deyince olaylar başladı. Ben liselileri korurken onlar bana saldırmaya başladı."
"Kırgınlığım geçti ama başkan olmayı düşünmüyorum"
Sarı-kırmızılı kulübün başkanı Mustafa Cengiz'in olağan mali genel kurulda kendisi için "geri dön" çağrısı yaptığının hatırlatılması üzerine Polat, "Gönül kırgınlığı kolay geçmiyor ama kırgınlık bitti. Başkana ve kongreye teşekkür ediyorum. Oradaki alkışlamayla yanlış yapıldığını kabul ettiler. Kendimi daha iyi hissediyorum. Galatasaray'dan bir şey beklemeden 24 saat uzun yıllar hizmet ettim. Hatalarımız da olmuştur. Mustafa Cengiz'le konuşmamda 'Hizmetim dokunacağı bir şey varsa yanınızdayım' dedim. Kırgınlığım geçti ama başkan olmayı düşünmüyorum. Yardım isteyen olursa elimden geleni yaparım." yorumunda bulundu.
"Mustafa Cengiz'in mücadelesine destek vermek lazım"
Galatasaray'ın zor günler geçirdiğini ve bu süreçte birlik olunması gerektiğini söyleyen Adnan Polat, "Liseli, lisesiz ayrımından kurtulup bu dar boğazdan çıkmamız lazım. Döviz borcuna bakınca liranın yüzde 50'ye yakın değer kaybetmesi dövizli borçların ödenmesini daha da zor hale getiriyor. Bugünlerde Galatasaray'ın daha çok beraberliğe ihtiyacı var. Mustafa Cengiz'in mücadelesine destek vermek lazım. Bu tablonun bu hale gelmesinin sebebi onlar değil. Bu yoğunluk içinde hatalar olur, hoşgörüyle yaklaşmak lazım. Bu borcun altından camianın parçalara ayrılarak kalkması mümkün değil. Daha kötü günler bizi bekliyor olabilir." diye konuştu.
"Riva için 225 milyon dolar teklif almıştım ama satmamıştım"
Galatasaray'ın gayrimenkullerini satarak borcunu ödeyemeyeceğini iddia eden Polat, "Ben geldiğimde Riva'nın tarla olarak değeri vardı. Riva için 225 milyon dolar teklif almıştım ama satmamıştım. Emlak Konut yap-satçı firmaya hasılat paylaşımı veriyor. Yüzde 35-40 alıyorsunuz Riva'dan. Bunu paraya çevirince 100 milyon dolar alınacağını anca düşünüyorum. Riva, Galatasaray'ın aleyhine olan bir anlaşma. Kötü bir zamana denk geldi. Florya'da 80 dönüm arazinin 26 dönümü bize ait, 54 dönüm devletin. Oranın süresi bitti diye terk ediyorsunuz. 80 dönümün tamamını almamız lazımdı. İki arazinin toplamından 200 milyon dolardan fazla para alınacağını düşünmüyorum." şeklinde görüş belirtti.
"Türkiye ile Hollanda şartlarının farklı olduğuna ikna olursa Cocu, Fenerbahçe ile yol alabilir"
Fenerbahçe Teknik Direktörü Phillip Cocu'nun futbolu bilen yöneticilerin tavsiyesini dikkate alması gerektiğini söyleyen Polat, şunları kaydetti:
"Türkiye ile Avrupa'nın kafa yapıları birbirinden uzak. Rijkaard takımı kampa almazdı, 'Bunlar profesyonel futbolcu, aileleriyle kalsınlar' diyordu. Öyle olmadığını anlatamadık. Buradaki futbolcuların profesyonel olduklarını düşündü. Bu işte tecrübeli yöneticilere kulak verirse, Türkiye ile Hollanda şartlarının farklı olduğuna ikna olursa Cocu, Fenerbahçe ile yol alabilir diye düşünüyorum. Fenerbahçe'nin mutlaka yarışta olması lazım. Çünkü Fenerbahçe'nin olmadığı bir rekabette işin ekonomisi de etkileniyor."
Fatih Terim'in Galatasaray ile sözleşme uzatmasına da değinen sarı-kırmızılı kulübün eski başkanı, "Geçmişte Terim ile çalışmak istemiştim ama şu anda öyle bir düşünceye sahip değilim. Yönetim böyle bir karar vermiş, Galatasaray'a hayırlı olsun." dedi.
Sarı-kırmızılı takımın çok iyi gittiğini aktaran Polat, "Takımın bir eksiği olduğunu düşünmüyorum. Stat devamlı doluyor, 55 bin kişinin olduğu bir ortamda Galatasaray'ın maç kaybetmesi kolay değil. Eksik futbolcu varsa şu ekonomik şartlar sonrasında altyapıdan yetiştirilmesi lazım. Hep hazır futbolcu olsun deyince borçlar 500 milyon dolara geliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kulübe ekonomik katkı olması için loca alacağını söyleyen Adnan Polat, maçlara gitmeyi düşündüğünü söyledi.
"Federasyonun yönetim modelini değiştirmesi ve regülasyon yapması lazım"
Türk futbolunun zor durumdan kurtulması için federasyonda değişim yaşanması gerektiğini dile getiren Polat, şöyle devam etti:
"Federasyonun yönetim modelini değiştirmesi ve regülasyon yapması lazım. Parayla alakası olmaması gerekiyor. Federasyona belli bir bütçe verilmeli ve Kulüpler Birliği bir şirket kurmalı. Dışarıdan biri bu şirketin başında olmalı ve Finansal Fair Play'i dizayn etmesi, UEFA kriterlerini Türkiye'ye adapte etmesi lazım. Bütün gelir buradan dağıtılmalı. Bu şirketin profesyonel ekibi dışarıdan belli denetim kurumlarıyla kulüplerin durumunu inceleyip fazla para harcamasını, kuralların dışına çıkmasını engellemesi lazım. Küme düşürme, puan silme, Avrupa'ya gidememe gibi yaptırımlar olmazsa bu işin içinden çıkılmayacak. Bir noktada deniz bitiyor. Devletten yardım almak da bir yere kadar. Devletin de belli bir kaldırma gücü var. Fikret Orman böyle bir uygulama yapacaklarını anlatmıştı, çok beğenmiştim. Yabancı oyuncu için belli bir kural olması lazım. Sayısı önemli değil. Kulüpler bütçelerinin önemli bir kısmını altyapıya yöneltmeli."
Türk futbolunun başına geçmesi yönünde bir teklif gelmesi halinde ne yapacağına yönelik bir soru üzerine Polat, "Düşündüklerimi yapacaksam olabilir. Sporun bağımsız olması lazım. Bağımsızlığı ile ilgili bir güç işin içine girince objektif değerlendirmeler olmuyor. Yüzde yüz bağımsız olması lazım. O zaman da otorite 'Bizden bir şey bekleme' diyecek, ona hazırlıklı olmak lazım." şeklinde cevap verdi.
Son günlerde yaşadığı olaylarla gündeme gelen Medipol Başakşehir'in tecrübeli futbolcusu Arda Turan'a da değinen Polat, "Para, şöhret, güç hazmetmesi kolay şeyler değil. Arda, Barcelona'ya gidene kadar bunu çok iyi idare etti. Barcelona sürecinden sonra ne olduğunu bilmiyorum. Şu an olanları izleyince üzülüyorum. Benim ciddi bir emeğim var. Umarım kendini toparlar ve bizim alkışladığımız hale gelir." ifadelerini kullandı.
Eski başkanlardan Duygun Yarsuvat'ın sarı-kırmızılı taraftar grubu Ultraaslan ile yaşadığı polemikle ilgili fikirlerini de söyleyen Adnan Polat, "Kongre üyeleri kulübün aklıysa taraftar, Galatasaray'ın ruhudur. Duygun Yarsuvat, 'Ultraaslan kim' derken tanım yapmak için söylediğini düşünüyorum. Bu tür kavgalara gerek yok." dedi.
"Ali Koç'un yapmak istediklerinin aynısını ben de yapmaya çalıştım"
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç'un yapmaya çalıştıklarını bildiğini dile getiren Polat, "Ali Koç'un yapmak istediklerinin aynısını ben de yapmaya çalıştım. Bütçe disiplini kurmaya, kurumsallaşmaya çalışıyor. Kesinlikle yapmasında bir engel yok, yapabilir. Çok insanı rahatsız edecek. Bunu yapması için elinin kuvvetli olması lazım ve futbol takımının onu aldığı sonuçlarla desteklemesi lazım." ifadelerini kullandı.
Futbolculara Türk lirası üzerinden ödeme yapılması ile ilgili fikrini söyleyen Polat, "Yabancıları getirmek kolay olmayacak. Türk futbolcular da yurt dışına gitmeyi tercih edebilirler." dedi.
VAR'ı doğru bulduğunu aktaran Adnan Polat, "Başlangıçtan dolayı aksaklıklar oluyor ama VAR'ı doğru buluyorum. Keşke 2010-2011 sezonunda olsaydı da Galatasaray'a yapılan kıyımı herkes görseydi." şeklinde konuştu.