U18 Avrupa Şampiyonası'nın ardından
U18 Avrupa Basketbol Şampiyonası bu yıl Yunanistan’ın Volos şehrinde düzenlendi.
U18 Avrupa Basketbol Şampiyonası bu yıl Yunanistan’ın Volos şehrinde düzenlendi. Turnuva öncesinde açıklanan kadrolarda birçok önemli ismin eksik olması nedeniyle turnuvanın beklenenden düşük bir kalitede geçmesi bekleniyordu. Theo Maledon, Roko Prkacin, Killian Hayes ve Mario Nakic gibi Avrupa basketbolunun önemli yıldız adayları bu sene turnuvada yer almayacaktı. Ancak ilk günden itibaren alınan sürpriz sonuçlar ve millilerin galibiyetleriyle güzel bir turnuvayı geride bıraktık.
Pota altındaki yıldızlarıyla İspanya ve atletik oyuncularıyla Fransa, turnuva öncesinde en büyük iki şampiyonluk adayı olarak gözüküyordu. Ev sahibi avantajını elinde bulunduran Yunanistan ve yetenekli kadrosuyla Türkiye ise şampiyonluğun diğer adaylarıydı.
A Grubu’nda Büyük Britanya, Almanya ve Sırbistan ile eşleşen milliler, ilk maçını Büyük Britanya’yla oynadı ve sahadan 102-61’lik galibiyetle ayrıldı. Savunma sertliğini yüksek tutan Ay yıldızlılar, top kayıpları sonrası kolay sayılar buldu ve rakibi karşısında fazla zorlanmadı. Anadolu Efes’li Mustafa Kurtuldum, 19 sayı ve dokuz asistle günün dikkat çeken ismi olmayı başardı.
Turnuvanın ikinci gününde rakip Almanya’ydı. İlk yarıyı sekiz sayı önde kapatan milliler, Almanya’nın üçüncü çeyrekteki serisine engel olamamış ve son çeyreğe geride girmişti. Ancak ekibimiz son çeyreği daha iyi oynayan taraf oldu ve Alperen Şengün’ün pota atındaki 28 sayı 11 ribaundluk dominant performansıyla galibiyete uzanmayı bildi.
Milliler, grubun son maçında liderlik için Sırbistan’la karşılaştı. Sırplar karşısında üç sayılık isabet bulmakta zorlandık ve turnuvadaki ilk yenilgimizi aldık. Grubunu ikinci sırada tamamlayan takımımız adını bir sonraki tura yazdırıyor ve İtalya ile eşleşiyordu.
Son 16 turunda İtalya’ya karşı maça iyi başlayamayan Türkiye, ilk yarıda skor üretmekte oldukça zorlandı. Ancak üçüncü çeyrekte dış atışların girmesiyle beraber maçın kontrolü millilerin eline geçti. Koç Gökhan Güney’in ekibi, galibiyete uzanarak adını çeyrek finale yazdırdı.
Çeyrek finalde rakip, turnuvanın favorilerinden Fransa’ydı. Milliler, Fransa’nın atletik kısalarına karşı hücumda üretmekte zorlandı. İlk yarıda basit top kayıpları vardı ve devreye girilirken tabelada 12 sayılık Fransa üstünlüğü bulunuyordu. Son çeyreğe girerken de fark erimemişti. Karar periyodunun ilk dört dakikasında Tibet Görener’in arka arkaya üçlükleriyle önce rakibini yakalayan milliler, sonrasında koçun 1-3-1 alan savunmasının sonuç vermesiyle öne geçmeyi başardı. Millilerimiz son çeyrekte rakibini yalnızca sekiz sayıda tuttu ve 69-64’lük muhteşem bir galibiyetle Fransa’yı turnuvanın dışına itti. Kenardan gelerek savunmaya ve ribauntlara muhteşem bir enerji getiren Adem Bona ve maçı 16 sayıyla tamamlayan Tibet, galibiyette öne çıkan isimlerdi oldu.
Yarı finale moralli giden Türkiye’nin rakibi Slovenya’ydı. Çeyrek finale oranla daha rahat bir maç bekliyorduk ve beklediğimiz gibi de oldu. Maça iyi başlayan milliler, savunmada iyi bir iş çıkarıyordu. Kısa Slovenya takımı, Alperen-Adem pota altını savunmakta oldukça zorlandı. Ekibimiz ilk yarıyı dokuz sayı önde kapatmasına rağmen üçüncü çeyrekte Slovenya’nın alan savunmasına karşı skor üretmekte oldukça zorlandı. Slovenya öne geçmeyi başarmıştı ancak son çeyreği daha iyi oynayan taraf olan Türkiye, 72-64 galip gelerek adını finale yazdırıyordu.
Ve finalde rakip, turnuvada oynadığı bütün maçları kazanan İspanya’ydı. İspanya, en önemli oyuncularından Santiago Aldama ve Javier Garcia’yı kenardan getirmeyi tercih etmişti. Bu ikilinin yokluğunu iyi değerlendiren milli takımımız maça iyi başlayan taraf oldu. Boyalı alanda bulduğu sayılarla etkili olan milliler, savunmadaki sertlikle İspanya’yı top kayıplarına zorladı. Koç Güney’in ekibi, turnuvanın en etkili isimlerinden Usman Garuba’yı durdurmayı başardı. Soyunma odasına giderken takımımız sadece 23 sayıya izin vermişti ve sekiz sayılık farkla öndeydi. İspanya, üçüncü çeyrekte alan savunmasına döndü ve bu milliler için iyi haber değildi. Zone’a karşı üretmekte zorlanan Ay yıldızlılar, farkın erimesine engel olamasa da son çeyreğe girilirken hâlâ bir sayıyla öndeydi. Maçın başından beri geride olan İspanya, Santiago Aldama’nın son çeyreğin başında bulduğu iki üçlükle maçta ilk kez öne geçti. Sonrasında iki takımın da sayı bulmakta zorlandığı ve savunma sertliğini arttırdığı bölümde liderliği koruyan taraf İspanya oldu. Milliler skor üretmekte oldukça zorlanıyordu. Skor 55-53 İspanya lehineyken oldukça tartışılan bir düdük, Garcia’yı çizgiye yolladı. Serbest atışlarda hata yapmayan İspanyollar, 57-53’lük skorla maçı kazandı ve turnuvayı şampiyon olarak tamamladı.
U18 Milli Takım’ımız turnuva sonunda şampiyonluğa ulaşamasa da Avrupa ikincisi olarak önemli bir başarıya imza attı. Başta oyuncular ve koç Gökhan Güney olmak üzere bu başarıda emeği geçen tüm ekibi kutlamak gerek.
Turnuvanın öne çıkan isimleri
Alperen Şengün
Teksüt Bandırma’nın Türk basketboluna kazandırdığı yeteneklerin en son modeli ve belki de en çok heyecan yaratanı. 17 yaşındaki Alperen, çoğunlukla 18 yaşındaki oyuncuların olduğu turnuvada muhteşem bir performans ortaya koydu ve turnuvanın en iyi beşine seçildi. 2,06’lık oyuncu turnuvayı 11,9 sayı, 9 ribaund, 1,6 top çalma ve 1,7 blok ortalamalarıyla tamamladı. Pota altında güçlü fiziğiyle çoğunlukla durdurulamaz bir güç olan Alperen, muhteşem bir ribaund sezgisine sahip. Önümüzdeki yıllarda Türk basketbolunun önemli isimlerinden biri olabilir.
Mustafa Kurtuldum
Mustafa, 12,9 sayı ortalamasıyla milli takımın turnuvadaki en skorer oyuncusuydu. Kritik anlarda önemli şutlar sokan 18 yaşındaki guard, maç başına yaptığı 2,9 asistle de iyi bir top dağıtıcı olduğunu gösterdi. Anadolu Efes’te şans bularak tecrübelenmesi ve üç sayı yüzdesini arttırması halinde önemli bir skorere dönüşebilir.
Adem Bona
16 yaşındaki Nijerya asıllı Adem Bona’nın istatistik kağıdı ilk bakışta pek etkileyici gözükmese de takıma yaptığı katkı rakamların çok daha ötesinde. Turnuva boyunca kenardan gelerek savunmada takıma muhteşem bir enerji katan Adem, turnuvadaki çoğu oyuncudan iki yaş küçük olmasına rağmen en potansiyelli oyunculardan biri olarak gözüktü. Müthiş fiziği ve atletizmi, savunmada büyük bir güç olmasını sağlıyor. Uçarak yaptığı smaç ve bloklar, turnuvanın en güzel hareketlerindendi.
Tibet Görener
Basketbol kariyerini ABD’de sürdüren Tibet, 2,06’lık boyu ve atletizmiyle müthiş bir fiziksel profile sahip. 17 yaşındaki oyuncu ritim bulması halinde keskin bir şutöre dönüşebiliyor. Turnuva boyunca bulduğu 14 üçlük isabetiyle bu alanda en iyilerden biriydi. Topla olan ilişkisini geliştirmesi ve fiziksel olarak güçlenmesi halinde tavanı oldukça yüksek gözüküyor.
Santiago Aldama (İspanya)
Turnuvanın MVP’si Aldama, İspanya’yı şampiyonluğa taşıdı. Oynadığı yedi maçta 18 sayı, 7,6 ribaund, 2,6 asist, 1,9 top çalma ve 2,3 blok ortalamaları tutturdu. 2,11’lik forvet topu yere vurabiliyor ve hem içeriden hem dışarıdan sayı üretebiliyor. Savunmada uzun kolları ve çabuk ayaklarını kullanan İspanyol, hücumda ise bir ters eşleşme tehdidi. Aldama kariyerine ABD’de devam edecek ve onu önümüzdeki yıllarda onu NBA’de izleyebiliriz.
Usman Garuba (İspanya)
Usman Garuba 2,03’lük boyu, güçlü fiziği ve atletizmiyle çocukların arasındaki bir adam gibiydi. Turnuva boyunca pota altını domine eden Real Madrid’li oyuncu, maç başına 15,6 sayı ve 2,1 blok üretti. Aynı zamanda 12,9 ribaund ortalamasıyla bu alanda turnuvanın lideriydi. Garuba turnuvanın en iyi beşinde kendine yer buldu ve İspanya’nın şampiyonluğunda en önemli pay sahiplerinden biri oldu.
Ziga Samar (Slovenya)
Turnuvanın en iyi beşinde bir başka Real Madrid oyuncusu daha. 1,97’lik boyuyla uzun bir oyun kurucu olan Samar, üst düzey bir saha görüşüne sahip. İyi bir savunmacı olan ve takımını yöneten 18 yaşındaki guard, çeyrek finalde Büyük Britanya karşısında triple-double yaptı ve U18 tarihinde bunu başaran altıncı oyuncu oldu. Samar, turnuvayı 11,6 sayı, 8,6 ribaund, 7,4 asist ve 1,9 top çalma ortalamalarıyla tamamladı.
Moussa Diabate (Fransa)
2,08’lik Diabat,e uzun kolları ve çabuk ayaklarıyla savunmada önemli bir güç. Üst düzey bir ribaundcu olan Diabate turnuvayı 11,2 sayı, 11,5 ribaund, 1,2 top çalma ve 2,2 blok ortalamalarıyla tamamladı. Fransız forvet henüz 17 yaşında ve repertuarına istikrarlı bir şut eklemesi halinde komple bir oyuncuya dönüşebilir.
Aleksej Pokusevski (Sırbistan)
Turnuvaya iyi başlamasına rağmen sonradan süreleri azalan Pokusevski, şampiyonanın en özel yeteneklerinden biriydi. 2,11’lik forvet çok yönlü bir oyuna sahip ve istatistik kağıdı da bunu doğrular nitelikte. 17 yaşındaki oyuncu, turnuvayı 10 sayı, 7,2 ribaund, 3,7 asist, 2,7 top çalma ve 4 blok ortalamalarıyla tamamladı. Pokusevski turnuva boyunca kötü şut attı ancak potansiyeli oldukça yüksek. Yunan ekibi Olympiakos bu özel yeteneği çoktan kapmış durumda.