Türkiye'nin Gururu Kadın Sporcular: Nuray Levent

2020 Tokyo Olimpiyatları'na kota hakkı elde eden tek kadın milli halterci Nuray Levent, hedefinin Türkiye'ye olimpiyat madalyası ile dönmek olduğunu belirtti.

Tokyo'da Türk halterini 64 kiloda temsil etmeye hazırlanan 21 yaşındaki genç milli sporcu Nuray Levent, elde ettiği başarıyı ve olimpiyat hazırlıklarını AA muhabirine anlattı.

Halter sporuna antrenörünün desteğiyle başladığını ifade eden milli halterci, "2013 yılında Düzce'de haltere başladım. Bundan önce farklı branşlarda spor yapıyordum. Antrenörüm Yasin Aydın ile içlerinden benim için en uygununun halter olduğuna karar verdik ve bu spora başladım." dedi.

Ay-yıldızlı sporcu, yaklaşık 8 yıldır halter yaptığını belirterek, "15 yaş altı kategorisinde İsveç'te Avrupa şampiyonu olup rekorlar kırdım. Yıldızlar dünya şampiyonu oldum, Akdeniz Oyunları şampiyonu oldum. Üç defa gençler Avrupa ikincisi oldum, gençler dünya üçüncüsü oldum. Türkiye şampiyonluklarım ve rekorlarım var." şeklinde kazandığı başarıları anlattı.

Elde ettiği madalyalarla Türkiye'ye döndüğünde büyük bir sevinçle karşılandığını ifade eden Nuray Levent, "Çok çalışıyoruz, çok emek veriyoruz. 4 senedir 2020 Tokyo Olimpiyatları'na hazırlanıyoruz, sürekli kamplardayız ve çoğu şeyden fedakarlık yapmak zorundayız." diye konuştu.

"Avrupa'nın en iyi sporcusu olarak kota almaya hak kazandım"

Milli halterci, turnuvalarda elde ettiği başarılarla olimpiyat kotasını bekleyip beklemediğine ilişkin de "Hem bekliyorduk hem beklemiyorduk, bir karamsarlık vardı. Yıldızlar Dünya Şampiyonası'nda şampiyon olmuştum, sonra büyükler Avrupa ve dünya halter şampiyonalarında puan topladım. En son Özbekistan'da Gençler Dünya Şampiyonası'na gittim, orada derecelerimin üstüne koyarak, puan toplayarak Avrupa'nın en iyi sporcusu olarak kota almaya hak kazandım." ifadelerini kullandı.

Uluslararası Halter Federasyonunun (IWF) kesinleşmiş kotaları açıkladığı anda yaşadığı duyguyu ise ay-yıldızlı halterci, "Çok güzel bir duygu, çok sevindim yani anlatılmaz yaşanır diyebilirim. Listeyi gece görmüştüm, inanamadım tecrübeli ablalarıma sordum, onlar 'kota aldın' deyince inanın sabaha kadar hiç uyuyamadım. Çok mutlu oldum, herkes mutlu oldu, Allah'a çok şükür kotamızı aldık." şeklinde anlattı.

Olimpiyat hazırlıklarına ilişkin de milli halterci, şunları söyledi:

"Bir gün nasıl çalıştığımızı anlatayım, sabah 08.00'de kalkıyoruz önce yürüyüş yapıyoruz. Sonra kahvaltımızı yapıyoruz. Beslenmemize çok dikkat etmek zorundayız, ekstra burada her şey kontrollü yeniyor, içiliyor. Kahvaltıdan sonra saat 10.00'da antrenmanımıza geliyoruz, 12.30'da öğle yemeğimize gidiyoruz, saat 16.00'ya kadar dinlenip tekrar antrenmana geliyoruz. Saat 20.00 gibi de ikinci antrenmanımız bitiyor. Akşam yemeğine gidiyoruz, ondan sonra dinlenmeye çekiliyoruz, sabah tekrar aynen devam ediyoruz."

"Tokyo'dan Türkiye'me madalya ile dönmek istiyorum"

Tokyo Olimpiyatları'ndaki hedefi için de Nuray Levent, "Yoğun çalışıyoruz, Allah izin verirse olimpiyattan ülkeme, Türkiye'me madalya ile dönmek istiyorum, tek temennim ve duam budur. Madalyanın rengini söylemek doğru olmaz ama elimden gelenin en iyisini yapacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. Boş dönmemek içim varımı, yoğumu ortaya koyacağım." dedi.

Başarılarından dolayı ailesinin yaşadığı sevinçle ilgili de ay-yıldızlı genç sporcu, "Ailemin iyi günümde kötü günümde zaten destekleri hep vardı. Kotayı aldığımda da benden daha çok sevinip benden daha çok heyecanlı olduklarını gördüm." diye konuştu.

Kadınlar açısından halterin zorluğuna yönelik de Nuray Levent, "Bu sporu yapmaktan çok memnunum iyi ki de bu sporu seçmişim diyorum. Zor spor ama başarabiliyoruz, kadınların yapamayacağı hiçbir şey yok. Türkiye'de şöyle bir deyiş var; 'halter boy kısaltır' bu kesinlikle doğru değil, bu kesinlikle aileden gelen bir şey genetik, buna inanmasınlar. Tek haltere değil, çocuklarımızı ve herkesi spora yönlendirelim, sporun yaşı yoktur herkes bir spora yönlenirse emin olun daha çok güzel olacağını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Eğitim hayatına yönelik soruya da Nuray Levent, "Düzce Üniversite Spor Bilimleri Fakültesi Öğretmenlik Bölümü ikinci sınıftayım, üçe geçtim. Bir aksaklık olmuyor, izinli sayılıyoruz, hocalarımız yardımcı oluyor. Gençlik ve Spor Bakanlığının sporculara yönelik eğitim destekleri de yeni gelecek sporcu kardeşlerimiz için de ayrıca çok güzel." yorumunu yaptı.

Türkiye Halter Federasyonu Başkanı Tamer Taşpınar'ın bir baba şefkatiyle çok büyük destekte bulunduğunu belirten Nuray Levent, "Bir federasyon başkanı değil de baba şefkatiyle yaklaşıyor, keza hocalarımız da öyle hepsine çok teşekkür ederim." dedi.

Ayrıca MKE Ankaragücü Kulübü'nün sporcusu olduğunu ifade eden milli halterci Nuray Levent, "Kulübe bu sene geçtim, pandemi nedeniyle henüz kulüp adına Türkiye'de yarışamadım ama uluslar arasında yarıştım. Kulübümüze Sayın Başkanımız Faruk Koca'ya çok teşekkür ederim, inşallah daha çok destek vereceğine inanıyoruz. Ondan önceki başkanımız Fatih Mert, bize çok destek verdi. Hepsinden Allah razı olsun desteklerini bekliyoruz." açıklamasını yaptı.

Teknik direktör Doğan: "Tokyo'da madalya alacağımıza inanıyoruz"

Kadın Halter Milli Takımı Teknik Direktörü Mustafa Doğan da yaklaşık 30 yıldır halter sporunun içinde olduğunu, Tokyo'ya kadınlarda 2 kota hakkından birini Nuray Levent ile kazandıklarını belirterek, "Öncelikli hedefimiz kota almaktı, şimdiki hedefimiz de madalya, Tokyo'da madalya alacağımıza inanıyoruz." dedi.

Nuray Levent'ten bu başarıların daha fazlasını beklediklerini kaydeden tecrübeli teknik direktör, "Çünkü 124 kilo silkmesi var, 102 kilo koparması vardı, daha iyi derece çıkartacağına inanıyorum. Biz aslında 2 kota bekliyorduk, hem Nuray'dan hem Şaziye Erdoğan ve Melike Günal'dan, maalesef küçük puan farklarıyla alamadık." diye konuştu.

Nuray Levent ile uzun zamandır beraber çalıştıklarının hatırlatılması üzerine Mustafa Doğan, "Antalya'daki kampımızda yaptığımız dereceleri geçen sene gençler, büyükler, Avrupa ve dünya şampiyonalarında almış olsaydık, biz 2 tane kotamızı garantilerdik. Çünkü sporcularımızın dereceleri çok mükemmeldi ve madalya sayımız da harikaydı. Kovid-19'a rağmen çalışmalarımızı devam ettirdik, en son da Özbekistan'da güzel bir derece yapınca Avrupa'nın en iyi sporcusu olaraktan hak kazandı." açıklamasında bulundu.