Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Türk Hakemlerle Gurur Duyuyoruz"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören, Brezilya'da bu yaz gerçekleştirilecek 2014 FIFA Dünya Kupası'nda görev alacak Türk hakemler Cüneyt Çakır, Bahattin Duran ve Tarık Ongun'un kendilerine gurur verdiğini söyledi.

Demirören, The Grand Tarabya Otel'de, TFF Onursal Başkanı, UEFA 1. Başkan Vekili ve FIFA İcra Kurulu Üyesi Şenes Erzik, TFF Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Zekeriya Alp, FIFA Dünya Kupaları tarihinde şu ana kadar düdük çalan ilk ve tek Türk hakem olan Doğan Babacan, finallerde görev alacak Cüneyt Çakır, Bahattin Duran ve Tarık Ongun ile birlikte düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, mutluluğunu dile getirdi.

" Cüneyt Çakır'la gurur duyuyoruz"

Türk futbolunun bir gururunu daha beraber yaşadıklarını belirten Yıldırım Demirören, "Cüneyt hoca ve ekibi ile ilgili o kadar çok eleştiri oldu ki, hem kendine olan güveniyle hem de bizlerin güveniyle Dünya Kupası'na çağrılan belirli hocalardan biri oldu" dedi.

Başkan Demirören, 1974 yılında Doğan Babacan'ın Dünya Kupası'nda düdük çaldığını hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Doğan Babacan'ın 40 yıl önce bayrağı alıp götürdüğü yere, 40 yıl sonra Cüneyt Çakır ve ekibi tekrar götürüyor. Türk futbolunda çok önemli adım attık. Yönetim olarak ne katkımız oldu? Sadece arkalarında durmak. Tabii ki insanlar hata yapacak. Biz başta MHK Başkanı Zekeriya Alp ve ekibi olmak üzere güvendiğimiz için arkalarında durduk. Tek katkımız bu. Gerisini başaranlar Alp, ekibi ve Cüneyt Çakır."

Son dönemde futbolun güzelliklerinin az konuşulduğunu kaydeden Demirören, "Futbol sosyal olguda en büyük unsur. Cüneyt Çakır'ı ve ekibini tebrik ediyorum. Milli takım gidemedi ama bizler orada sonuna kadar onları destekleyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Alp: "Temennimiz, en iyi maçları yönetmeleri"

MHK Başkanı Zekeriya Alp ise temennilerinin, Cüneyt Çakır ve ekibinin 2014 FIFA Dünya Kupası'nda en iyi maçları yönetmek olduğunu dile getirdi.

Kendilerine verilen destek sürdüğü sürece en iyi mücadeleyi vereceklerini kaydeden Alp, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Trabzonspor'un şampiyonluğu tescillenmiştir"

"40 yıl önce, 1974 yılının mayıs ayında Beşiktaş ile Trabzonspor arasında Türkiye Kupası'nda final maçı vardı. O final maçının hakemi Doğan ağabeyimizdi. Kupa maçının sonrası Dünya Kupası maçlarını yönetmeye gitti. O maçı lehimize çevirdikten sonra kupayı aldığımızda büyük mutluluk duyduk. Bir futbolcu böyle mutluluğu belli zamanlarda yakaladığı için, böyle güzel duyguları bu tip kupalarla taşıyacağını hepimiz biliyoruz. Aradan 40 yıl geçti, MHK'de görev yapıyoruz. İkinci yılımızı doldurmak üzereyken Dünya Kupası'nda Cüneyt Çakır, Bahattin Duran ve Tarık Ongun'u Brezilya'da görünce 40 yıl önceki şampiyonlukta duyduğum mutluluğu, heyecanı yaşadım. Teşekkür ediyorum Cüneyt, teşekkür ediyorum Bahattin, teşekkür ediyorum Tarık... Türk hakemi adına büyük bir başarı elde ettiniz. Türk hakemi için gelecekte sizlerin başarısı önemli örnek olacak."

Gelecekte MHK olarak, federasyon olarak Türk hakemliğine güzel isimleri kazandıracaklarına yürekten inandığını vurgulayan Zekeriya Alp, "Önemli olan tabii ki maç yönetmek. Temennimiz, Dünya Kupası'nda en iyi maçları yönetip, Türk kamuoyunu en iyi şekilde temsil edip dönmeleri" ifadelerini kullandı.

Brezilya'da bu yaz gerçekleştirilecek 2014 FIFA Dünya Kupası'nda görev alacak Türk hakem Cüneyt Çakır, saha içinde ve dışında iyi hazırlanarak en iyi şekilde Türkiye'yi temsil etmek istediklerini söyledi.

Cüneyt Çakır, The Grand Tarabya Otel'de gerçekleştirilen basın toplantısında ABD'de Afro-Amerikalıların hakları ve ırkçılığa karşı mücadelenin efsanevi lideri Martin Luther King'e göndermede bulunarak, "(Bir hayalim vardı) Bu sözü hepiniz çok iyi hatırlarsınız. 1963 yılında King'in ünlü konuşması bu sözlerle başlar. Benim hakemliğe başladığım ilk günden kurduğum bu hayal, Türk hakem camiasının 40 yıldan beri kurduğu bu hayal. Dünya Kupası'na gitmenin büyük gururunu yaşıyoruz. Gerek saha içinde gerek saha dışında çok iyi hazırlanıp ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğiz" dedi.

Neler yaşandı?

Hedefe ulaşmak için büyük emekler verdiklerini kaydeden başarılı hakem, "Sadece geçen yılı düşündüğümüz zaman, yılın 156 gününü evden uzakta geçirdik. 240 tane antrenman yapıp, 56 maç yönettik. Her maç bir şeyler katmaya çalıştık. Sizlerin de çok iyi bildiği gibi hiçbir zaman 'olduk' demedik. Hep daha iyisini yapmaya çalıştık. Hep 'yolun başındayız' dedik. Biz hala yolun başındayız. Daha yapacak çok işimiz var" ifadelerini kullandı.

Uzun yıllardır Türk hakemlerinin üzerinde "ölü toprağı" olduğuna dikkati çeken Cüneyt Çakır, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Artık Türk hakemlerinin ayağa kalkma zamanıdır. Verdiğimiz emeklerin ve çalışmalarımızın karşılığını almak tabii ki bizleri çok mutlu ediyor. Ama önümüzdeki süreçte daha fazla çalışarak, üzerine daha fazla katarak elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız. Bugün hepimiz burada başarıyı sahipleniyoruz. Başarıyı sahiplenmek çok güzel ama önemli olan kalıcı olmak. Kalıcı olmak için çok daha fazla gayret göstermeli, çok daha fazla çalışmalıyız. Ne zaman bir Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası, Şampiyonlar Ligi maçı akla gelse, tek hedefimiz Türk hakemlerin orada temsil edilmesidir. Bunun için çalışıyoruz.

"Bir pencere açtık"

Cüneyt Çakır, ekip olarak bir pencere açtıklarını ve o pencereden ileriye baktıklarını ifade etti.

Açtıkları pencereden baktıklarında çok güzel şeyler gördüklerini vurgulayan hakem Çakır, "O pencereden bakarken gördüğünüz şey de önemlidir. Genç hakem arkadaşlarımız için inanıyorum ki o pencereden baktıkları zaman Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası, Avrupa kupaları finalleri görmelerini sağladık. Gönül isterdi ki Brezilya'da milli takımızla beraber olalım. İnşallah bundan sonra milli takımla beraber yürürüz. Sorumluluğumuz daha çok olacak. Bunun bilincindeyiz" ifadelerini kullandı.

Resmen Brezilya'da

Cüneyt Çakır, 3 yıl önce 20 Yaş Altı Dünya Kupası'na katıldıklarını hatırlatarak, şunları söyledi:

"Daha sonra Avrupa Şampiyonası'na katıldık. 2012'nin son günlerinde Japonya'da katıldığımız Dünya Kulüplerarası Şampiyonası oldu. Büyük tecrübe edindik. Amacımız bu tecrübemizi buraya (Dünya Kupası) taşımak. Avrupa Şampiyonası'na nasıl hazırlandıysak bu Dünya Kupası'na da aynı şekilde hazırlanacağız. Özel kamplar yapacağız, iklim şartlarına ve beslenmemize dikkat edeceğiz. Dünya Kupası'na katılanların deneyimlerinden yararlanacağız. FIFA'nın turnuvadan önce düzenleyeceği üç büyük seminer olacak. Biz de kamplar yapacağız. Sorumluluğumuzun bilincinde, çok fazla çalışarak burada en iyi şekilde temsil edeceğiz. Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Şampiyonası'nda 6 hakem sistemi uygulanmıştı. Dünya Kupası'nda gol teknolojisi sistemi uygulanacak. Bu açıdan da şanslı olduğumuzu söyleyebilirim. Japonya'da bu teknolojiyi deneyen ilk hakemlerden biriyiz. Oradaki tecrübemizin de faydası olacak."

"Her gün yeni şeyler öğrenmeye çalışıyorum"

Futbolun ve hakemliğin kendisi için büyük tutku ve aşk olduğunu kaydeden Cüneyt Çakır, "Her gün yeni şeyler öğrenmeye çalışıyorum" diye konuştu.

Hiçbir zaman bu fikrinden vazgeçmediğini anlatan Çakır, sözlerini şöyle tamamladı:

"O kadar bağlıyım ki, yarın kaybedecekmiş gibi seviyorum. Bundan sonra da hep böyle olacak. 1974 yılında Dünya Kupası'nda görev yapmış bir Türk hakemin, bir gün Dünya Kupası'nda olma umudu sağladığı için Doğan Babacan'a çok teşekkür ederim. Şenes Erzik en büyük gücümüz. Varlığı için teşekkür ederim. Türk futboluna katkıları için federasyon yönetim kuruluna teşekkür ediyorum. Her zaman yanımızdaydılar. MHK Başkanı Zekeriya Alp'in huzurunda teşekkür ediyorum. Avrupa'da hep destek verdiler. Jaap Uilenberg bizimle çalışmaya başladığından beri Türk hakemlerinin çehresini değiştirmiştir. Çok büyük katkıları olmuştur.

Böceklere karşı çok ilgim var. Yaklaşık 300-400 milyon yıldır onlar dünyada varlıklarını sürdürürler. En fazla türe sahip olan canlılardır. Okyanustan kutuplara kadar her yerde yaşamayı başarmışlardır. Onların mücadelelerine hep hayranlıkla bakarım. İşte biz dünyanın her yerinde, her sahasında maç yönetirken hep ayakta kalmanın mücadelesini verdik. Bunda en büyük pay sahibi olan Bahattin Duran'a, Tarık Ongun'a, kader arkadaşlarıma çok büyük teşekkür ediyorum."

''Hakemlerimize özel davet geliyor''

Bahattin Duran ve Tarık Ongun

Cüneyt Çakır ile birlikte 2014 FIFA Dünya Kupası'nda yer alacak yardımcı hakem Bahattin Duran ise ekibin parçası olmaktan gurur duyduğunu vurgulayarak, "2011 yılında Kolombiya'da görev yaparken, Şenes Erzik bizimle birlikteydi. 'Çok iyi gidiyorsunuz, bu yolun sonu aydınlık' demişti. Desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Çakır'ın bir diğer yardımcısı Tarık Ongun da kendilerine destek olan herkese teşekkür etti.

Basın toplantısında daha sonra soru-cevap bölümüne geçildi.

Türk hakemliğini dünya futbolunun en önemli organizasyonda temsil edecek üç hakem için The Grand Tarabya Otel'de gerçekleştirilen basın toplantısında UEFA 1. Başkan Vekili ve FIFA İcra Kurulu Üyesi Şenes Erzik, TFF Başkanı Yıldırım Demirören, Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Zekeriya Alp, UEFA Hakem Komitesi Üyesi Jaap Uilenberg, TFF Hakem İşleri Müdürü Burçin Keskin, FIFA Dünya Kupaları tarihinde şu ana kadar düdük çalan ilk ve tek Türk hakem olan Doğan Babacan ile futbol dünyasından çok sayıda kişi hazır bulundu.

Basın toplantısının soru-cevap bölümünde, hakemlikte profesyonelleşmeye gidilip gidilmeyeceği konusu gündeme gelirken, Cüneyt Çakır, dünyadaki uygulamaları göz önüne alarak bu konuya sıcak baktığını aktardı.

Dünya Kupası maçlarına kadar önlerinde 4 aylık bir süreç olduğunu hatırlatan Çakır, 3'ü FIFA, biri ise UEFA tarafından düzenlenecek 4 büyük seminere katılacaklarını, ayrıca MHK seminerleri olacağını, bu süre içerisinde yurt içinde ve yurt dışında yaklaşık 25 maç yönetmelerinin planlandığını kaydederken, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yani Dünya Kupası finalleriyle birlikte önümüzdeki 5 ayın 4 ayını kendi işyerlerimizde geçiremeyeceğiz. Dünya Kupası'nda görev alacak ekipler arasında amatör statüde çalışan tek kadro da biziz. İnanıyorum ki en doğrusuna federasyon yetkililerimiz karar verecektir ama gerçekten şartlar dışarıdan göründüğü kadar kolay değil. Hakemler, sadece 90 dakika sahada maç yöneten kişiler değiller. Bizlerin de hayatı ve yaşam mücadelesi var. Profesyonellik bazen yanlış anlaşılıyor. İsmi korkutabilir ancak dünyada sözleşmeli hakemlik mevcut. Kontrat yapılıyor. Dünyada yaygın bir uygulama. Biz zaten hakemliği profesyonel olarak görüp, o şekilde yaşıyoruz."

Çakır, Dünya Kupası'nda özellikle maçını yönetmeyi istediği bir ülke olup olmadığı konusunda, esprili bir şekilde önce, "Her maç bizim için final" derken, "Önce çok iyi hazırlanacağız. Maç yönetmeyi hak etmemiz gerekecek. Hangisi olduğu hiç önemli değil. Grup maçlarında yöneteceğimiz ilk karşılaşma zaten bizim için final anlamı taşıyacak ve sonrası gelecek" değerlendirmesinde bulundu.

Dünya Kupası'nda maç yönetecek hakemlerin bir anda seçilmediğini kaydeden Cüneyt Çakır, süreçle ilgili olarak şunları kaydetti:

"Kimse hemen 'sen iyi yönetiyorsun, gel' demiyor. Önce Avrupa Şampiyonası sonrası 53 kişilik bir liste belirlendi. Oraya girmeyi hak ettik. Sonra bu listede yer alan hakemlerin ulusal ve uluslararası maçları izlendi. Biz burada yaptığımız antrenmanların verilerini dahi ilgililere yolluyoruz. Nefes alışımızdan haberleri var. Gerek ulusal ligde gerek Avrupa kupalarında gerekse de uluslararası turnuvalarda yönettiğimiz maçlardaki performanslarımız belirleyici oluyor. Sadece maç da değil. Katıldığımız seminerlerde hem fiziki hem de teorik testlere tabi tutuluyoruz. Hakemlik de saha dışı da çok önemli."

Demirören'den profesyonel hakemlik yorumu

TFF Başkanı Yıldırım Demirören, profesyonel hakemlik konusuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

"Tahmin ediyorum yönetime seçilmemizin ardından yaklaşık 2 yıl geçti. Henüz ilk ayımızda hakemlerimizi nasıl profesyonel yapabileceğimiz konusunda çalışmaya başladık ama bu o kadar kolay değil. Çünkü bu karar bir devrim niteliğindedir. Kararı almak kolay, uygulamak çok zor. Çalışmalarımız devam ediyor. Türk hakemliği hedeflerini daha da yükseltti. Hakemlerimizi ve milli takımlarımızı büyük organizasyonlarda devamlı hale getirmek için çalışıyoruz."

Demirören, Türkiye'de, hakemlerin Avrupa'da iyi, ligde ise kötü yönetimler sergiledikleri şeklinde bir algı olduğunu da dile getirerek, "Hakemlerimiz tüm maçlarını en iyi şekilde yönetmeye gayret gösteriyorlar. Çünkü tüm maçları takip ediliyor" diye konuştu.

"Kararda yetki UEFA'da"

Erzik: "Profesyonel hakemlik konusunda Blatter'le anlaşamadım"

Hakemlikte profesyonelleşme konusundaki fikirlerini aktaran UEFA 1. Başkan Vekili ve FIFA İcra Kurulu Üyesi Şenes Erzik, geçmişte FIFA Hakem Komitesi Başkanı olarak görev yapmış biri olarak duruma farklı yaklaştığını anlattı.

FIFA Başkanı Joseph Sepp Blatter ile profesyonel hakemlik konusunda yaşadığı anlaşmazlığı vurgulayan Erzik, şu ifadeleri kullandı:

"Tanımlama açısından farklı düşündük ama ben hala aynı fikirdeyim. Profesyonel hakemlikten yana değil, hakemlikte profesyonelleşmeden yanayım. Bu, sözleşme imzalanarak yapılabilir. Hakemlerimiz futbolcular kadar koşmak, ayrıca antrenmanlar yapmak ve testlere girmek zorundalar. Bu işte 45 yaş limiti olduğuna göre, bu performansı korumak için yoğun çalışmak gerekir. Ayrıca 45 yaşında hakemliği bırakmaları ve başka meslek sahibi olmamaları, onları depresyona iter. Kaliteli hakem derken, kendi ekmeğini kazanmaya başlamış hakemleri arıyoruz. Kaliteli olması için belli bir eğitim ve disiplinden geçmiş olması gerekir. Aynı fikrimde ısrar ediyorum."

Erzik, Cüneyt Çakır ile birlikte Bahattin Duran ve Tarık Ongun'u tebrik edip başarı dileklerini iletirken, Çakır'la ilgili bir anısını anlatıp, eksi hakem olan babası Serdar Çakır'a, "Oğlunun iki maçını izledim. Senden daha iyi duruma gelecek" dediğini aktardı.

Türk hakemliğinin 40 yıl aradan sonra Dünya Kupası'nda bulunduğunun hatırlatılıp, "Yeniden 40 yıl beklemek zorunda kalınır mı?" yönündeki soru üzerine ise Erzik, "Benim 40 yıl vaktim yok, sizleri bilmem. UEFA Hakem Konvansiyonu'nu Türkiye'ye getirmekle işe başladık. Hakem eğitimi, UEFA tarafından dünyada en ileri giden noktada şu an. Biz de bunu uyguluyoruz. Gelecek için kuşkunuz olmasın" şeklinde konuştu.

Alp: "Eğitimlerimiz Avrupa'nın ilk 5'inde"

MHK Başkanı Zekeriya Alp, Türkiye'de hakem eğitimine verilen öneme dikkati çekerken, UEFA yetkililerinden bu konuda övgü aldıklarını aktardı.

UEFA ile 2009'da yapılan anlaşma çerçevesinde hakem eğitimi çalışmalarını yürüttüklerini söyleyen Alp, "Geçen sene 3 UEFA yetkilisi bizi denetlemeye geldi. Toplantı sonunda bizlere öylesine teşekkür ettiler ki, Avrupa'daki eğitim çalışmaları içinde rahatlıkla ilk ilk 5 içinde olacağımızı, hatta ilk 3'e girebileceğimizi söylediler. Bunu biz söylemiyoruz, UEFA yetkilileri söylüyor" ifadelerini kullandı.

Babacan: "İftihar ediyor, iyi şanslar diliyorum"

1974 yılında Batı Almanya'da düzenlenen Dünya Kupası'nda düdük çalarak Türk hakemliği adına bir ilki başaran Doğan Babacan, kendisinden 40 yıl sonra yine bir Dünya Kupası'nda Türk hakemlerin görev alacak olmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Babacan, "Milli takımımızın iştirak edemediği bu turnuvada hakem ekibimizin bulunacak olması beni çok mutlu etti. Kendileriyle iftihar ediyor, iyi şanslar diliyorum" diye konuştu.

Ayrıca, futboldaki şike ve teşvik iddialarına yönelik davada alınan kararların önemli bir bölümünün Yargıtay tarafından onanması konusunda yöneltilen bir soru üzerine, Şenes Erzik cevap vermeyeceğini söylerken, Yıldırım Demirören ise, "Bugün burada Cüneyt Çakır ve ekibinin başarısını konuşuyoruz. Başka konularla ilgili hiçbir suale yanıt vermeyeceğim" demekle yetindi.

Kaynak: TotemSpor.Com / Spor
title