Türk Futboluna Katkı Sağlayacaklar mı?
Galatasaray'ın yeni transferleri Türkiye'ye ne kadar katkı sağlayacak merak konusu oldu.
Galatasaray'ın Wesley Sneijder ve Didier Drogba transferleriyle birlikte Türk futbol takımlarına gelen yıldız futbolcular ve Türk takımlarına verdikleri katkılar yeniden gündeme geldi.
İHA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Türkiye'ye gelen yıldız futbolcu transferlerinin yarısına yakını geldikleri takımda başarılı olamazken, bir çok yıldız ise takımlara büyük katkı sağladı. Ancak Galatasaray ise yıldız futbolculardan en çok verimi alan Türk takımı oldu.
Yaşı nedeniyle eleştirilere maruz kalan Didier Drogba, gibi Galatasaray'a yaşı ilerlemiş olarak gelen yıldız futbolcular başarılı oluyor. Bu futbolcuların başında ise "Artık Futbol hayatı bitti" denildikten sonra Galatasaray'a gelerek UEFA kupasında büyük pay sahibi olan Hagi yer alıyor.
TÜRKİYE'YE GELEN YILDIZ FUTBOLCULAR VE YAPTIKLARI
ROBERTO CARLOS: (FENERBAHÇE)
Dünya futbol tarihinin en iyi sol kanat oyuncularından biri olarak gösterilen Brezilya'lı futbolcu Türk futbol tarihinin en önemli transferleri sıralamasında ilk sıralarda yer alıyor. 2007 yılında Fenerbahçe'ye transfer oldu. 3 yıllık sözleşmeye imza attı. 1999 yılında Real Madrid'de forma giyerken CD Tenerife'ye sıfırdan attığı gol matematikçiler tarafından incredible goal (inanılmaz gol) olarak nitelendirilmiştir.
POPESCU: (GALATASARAY)
Rumen futbolcu. Steaua Bükreş'te ve PSV Eindhoven'da oynadığı yıllarda kendini gösterdi. Kısa bir süre Tottenham'da forma giydikten sonra Barcelona'ya transfer oldu ve takımın kaptanlığını üstlendi. Kupa Galipleri Kupası şampiyonluğunu yaşadıktan sonra 1997'de Galatasaray'a transfer oldu. Popescu 2001-02 sezonunda Lecce'ye transfer olana kadar sarı-kırmızılı forma ile 3 lig şampiyonluğu, 2 Türkiye, 1 UEFA Kupası ve 1 de Süper Kupa kazanarak Galatasaray'a büyük emekler vermiştir.
Ayrıca 2000 yılındaki Galatasaray-Arsenal UEFA KUPASI finalinde maç penaltılara gitmiş ve son penaltıyı gole çevirerek UEFA Kupasını takımına kazandırmıştır.
MARİO JARDEL: (GALATASARAY)
FC Porto'nun ardından 4 büyüklerden Galatasaray'a transfer olarak 2000 yılında 48 resmi maçlarda attığı 58 gol ile Avrupa'nın en golcü futbolcusu olmayı başarmıştır. Türk futbol tarihinin en önemli transferleri sıralamasında ilk sıralarda yer alıyor. 2001 yılında Portekiz'e geri dönerek Sporting Lisbon ile şampiyonluğu ve lig kupa sahipliğini elde etmiştir.Üstelik o sezonda 30 lig maçında 42 gol atarak sükse yapmıştır.
HAİM REVİVO: (GALATASARAY/FENERBAHÇE)
Fenerbahçe'deki ilk 2 yılı başarılıydı. Daha sonra birçok yabancı oyuncu takıma transfer edildiğinden serbest bırakıldı. Revivo o sıralardı çok iyi bir oyun sergileyerek herkesin takdirini topladı. Galatasaray'a bedelsiz transfer olarak Fenerbahçe'ye rakip oldu. Galatasaray'da birkaç hafta iyi top oynadıktan sonra düşüşe geçti ve ayrılmak zorunda kaldı.
CASSİO LİNCOLN: (GALATASARAY)
Lincoln, 2007 Haziran ayında Galatasaray'a transfer oldu. Oynadığı ilk iki resmi maçında da gol atarak dikkatleri üzerine çekti. Beşiktaş maçında yedek kalması ile performansı düşmüş ve sık sık sakatlık geçirmiştir. Michael Skibbe'nin gelmesiyle performansı aşırı derecede arttı ve özlenen Lincoln geri döndü. Lincoln, 3 Aralık 2008 tarihindeki UEFA Kupası B Grubundaki Hertha Berlin karşılaşmasında ilk defa takım kaptanı olarak sahaya çıkmıştır. Daha sonra Galatasaray'dan ayrılarak ülkesine döndü.
JAY JAY OKOCHA: (FENERBAHÇE)
1996'da Almanya'nın Eintracht Frankfurt takımından Fenerbahçe'ye transfer oldu. Türk vatandaşlığına geçen Okocha Muhammed Yavuz adını değiştirdi. 1998 Dünya Kupası'nda Nijerya Milli Takımı formasını giydi. 1998'de 16,5 milyon dolara Fransa'nın Paris St-Germain takımına transfer oldu.
GEORGE HAGİ-(GALATASARAY)
Galatasaray'a transfer olduğunda kariyerinin son demleriydi ama Türkiye'de öyle bir performans sergiledi ki, halen daha 7'den 77'ye herkesin aklı "Karpatların Maradonası"nda kaldı. Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı kazanmasında büyük söz sahibi oldu. Otoriteler tarafından Türkiye'ye gelmiş geçmiş en iyi yabancı futbolcu olarak gösterilmektedir.
ALEX DE SOUZA: (FENERBAHÇE)
Futbol'a 1995 yılında Coritiba FC Takımında başlamıştır. 2 sene oynadıktan sonra 1997 yılında Palmeiras'a geçmiştir. 2001 yılına kadar Palmeiras'ta oyanayan futbolcu buradaki performansıyla Brezilya Milli Takımında da oynamaya başlamıştır. 2001-2002 sezonunda Parma takımına transfer olmuştur. Ancak 5 maça çıkabilmiştir ve ligin ikinci yarısında Flamengo'ya transfer olmuştur. Diğer sezon ise Cruzeiro Takımına transfer olmuştur. 2004 yılında ise Fenerbahçe'ye transfer olmuştur. Alex, Fenerbahçe'nin yanı sıra Türk futbol tarihine geçen bir futbolcu olarak anılıyor.
STEPHAN KUNTZ: (BEŞİKTAŞ)
Kuntz, Borussia Neunkirchen, VFL Bochum, Bayer Uerdingen ve Kaiserslautern takımlarında oynadıktan sonra, 1995'te Beşiktaş'a transfer oldu. Beşiktaş'ta oynadığı tek sezonda 30 lig maçında 9, iki Avrupa Kupası maçında da 2 gol attı. Almanya'nın en çok sevilen bir futbolcuları arasında yer aldığından onun futbolunu izlemek için Almanya'dan seyirciler Beşiktaş maçlarına dahi geliyordu. 1996 Avrupa Şampiyonası finallerinde 34 yaşında olmasına rağmen, Almanya'nın Avrupa Şampiyonu olmasında başrolü oynadı. İngiltere'ye attığı gol, unutulmaz goller arasında yer aldı. 1996 Temmuz'unda Arminia Bielefeld'e transfer oldu. Almanya'da 429 lig maçında 173 gol attı, 24 defa A Milli oldu.
ELVİR BALİÇ: (FENERBAHÇE)
1998 yılında rekor bir transfer ücretiyle 9.5 milyon Euro'ya Fenerbahçe'ye geçen Baliç, Türk vatandaşlığına geçti. 1999-2000 sezonunda İspanya'nın dünyaca ünlü kulübü Real Madrid'e 26 milyon Euro'ya transfer oldu. Geçirdiği ağır sakatlık neticesinde fazla forma şansı bulamayınca 2000-2001 sezonunda kiralık olarak yeniden Fenerbahçe'ye döndü ve şampiyon kadroda yer aldı. Sezon sonu tekrar Real Madrid'e giden Baliç, Rayo Vallecano takımında da vatandaşı ve Fenerbahçe'den takım arkadaşı Boliç'le beraber 1 sezon oynadı.
PİERRE VAN HOOİJDONK: (FENERBAHÇE)
2003 yılında Hollanda'nın Feyenoord takımından ayrılarak Fenerbahçe'ye gelen oyuncu, ilk şampiyonluğunu 2003-2004 futbol sezonu sonunda bu takımda yaşadı. Pierre Paulus Wielaartus Van Hooijdonk aynı sezon 24 gol atarken, 10 gol pasına da imzasını koydu ve 5 topu çizgiden çıkardı. Fenerbahçe'den ayrılarak NAC Breda takımına transfer olmuş ve burada da teknik heyet ile yaşadığı problemler nedeniyle devre arasında takımdan ayrılıp eski takımı Feyenoord'a döndü. 2007'de ise futbolu bıraktı.
HARRY KEWELL: (GALATASARAY)
Leeds United'da oynadığı futbolla dikkat çeken oyuncu bu performansıyla Liverpool'a transfer oldu ancak sakatlıklar dolayısıyla fazla şans bulamadı. 2007-2008 sezonunun sonunda takımı Liverpool ile kontrat yenilemeyen Kewell, 2008-2009 sezonunun başında bonservis bedeli ödenmeden Galatasaray tarafından transfer edilmiştir. Rakip yarı sahanın her yerinde oynayabilen Kewell genellikle kanatlarda görev aldı. Attığı imkansıza yakın gollerle tüm dünyada "The Wizard of Oz" (Oz Büyücüsü) lakabını aldı.
PASCAL NOUMA: (BEŞİKTAŞ)
2000 sezonunda Nevio Scala'nın çalıştırdığı Beşiktaş'a transfer oldu. Ancak sezon sonunda Türkiye'den ayrıldı ve Fransa'ya geri döndü. Bir senelik Marsilya kariyerinden sonra tekrar Beşiktaş'a transfer oldu. Ancak 20 Nisan 2003 günü oynanan Fenerbahçe maçı kendi kariyeri için dönüm noktası oldu. Takımı şampiyonluğa giderken bu maçta Fenerbahçe'ye attığı gol sonrası tribünlere yaptığı hareketi çok konuşuldu. Beşiktaş Yönetim Kurulu baskılara dayanamayarak ligin bitimine birkaç hafta kala sözleşmesini feshetti ve futbolcunun şampiyonluk kutlamalarına katılmasına izin vermedi. Bu hareketi ile ayrıca Türkiye Futbol Federasyonu'ndan 7 ay men cezası aldı. Beşiktaş'ta 44 lig maçında 22 gole imzasını atarak Türkiye'ye gelerek başarılı olan en önemli yıldızlardan biri olarak tarihe geçti.
ŞOTA: (TRABZONSPOR)
1993-94 sezonu devre arasında dönemin başkanı Sadri Şener tarafından ikiz kardeşi Arçil Arveladze ile birlikte Trabzonspor'a alındı. Trabzonspor'a geldiğinde çok genç olmasına rağmen mükemmel bir performans gösterip penaltı bile atmadan 1995-96 sezonunda 25 gol atarak gol kralı oldu.