Trabzonspor Tek Ses Tek Yürek Olmalı
Trabzonspor'un genç oyuncusu Emre Güral, camiaya birlik çağrısı yaptı.
Trabzonspor'un genç oyuncusu Emre Güral, "Tribünler tek bir yürek, tek bir ses olmalı. Tribün hep bir ağızdan bağırmalı" dedi.
ALMAN DİSİPLİNİYLE YETİŞTİ
Bordo mavili takımın sezon başında Bucaspor'dan aldığı forvet oyuncusu Emre Güral, Trabzonspor Dergisi'nin şubat sayısındaki röportajında hedeflerini anlattı. Alman disipliniyle yetişmiş bir futbolcu olarak Alman ve Türk futbolu arasındaki farklara değinen Emre, şunları söyledi:
"Almanya'da mutlak bir disiplin var. Orada idmanlar daha yoğun. Her şeyinize dikkat etmek zorundasınız. İdman dışındaki hayatınız da dahil buna. Mesela okulda kötüysen, seni maça götürmüyorlar ya da idmana çıkarmıyorlar. Sistem daha oturmuş. Kurulu bir düzen var. Türkiye'de de ilerlemeler var ama hala geride. Türkiye'de futbol anlamında daha olumlu görebildiğim bir şey yok sanırım. Ama diğer konularda kesinlikle Türkiye derim. Neticede burası bizim anavatanımız. Burada yaşamayı tercih ederim. Yaşam kalitesi ve rahatlığı daha iyi. Almanya'da deniz bile yok. Türkiye'nin havası da daha iyi. Almanya'yı sadece ailem orada diye özlerim."
YABANCIYSAN 10 KAT KOŞMALISIN
Geçmişte zor dönemler geçirdiğinin altını çizen Emre, Almanya'da Türk olarak futbol oynamak zor olduğunu belirtti. Almanlar'ın 1 koşarken yabancıların 10 koşması gerektiğini vurgulayan Emre, şöyle devam etti:
"Dışlamıyorlar ama böyle de bir gerçek var. Genel kuraldır bu. Almansan 1-0 öndesin. Bunu bildiğim için çok çalıştım; çok mücadele ettim. (Başaramazsın) diyenler de çoktu. Ama benim kafamdaki plan hep kuruluydu, hedefime doğru adım adım gittim. 17 yaşımda 1'inci takımda idman yapmaya başladım. Regensburg'da 3 yıl sözleşmem vardı. Bittiğinde kalmamı istediler ama ben Elversberg'e gittim ve iki yıl oynadım. Sonra Bayern Münih beni istedi. O arada menisküs ameliyatı oldum. Bu süreç beni olumsuz etkiledi. Büyük kulüpler oyuncuyu beklemez. Buna rağmen sonrasında yeniden beni görmek istediler ama bu kez de ben istemedim. Bayern Münih'e gitmek istemememin nedeni, orada A takımla idman yapacak ama ikinci takımlarıyla maça çıkacak olmamdı. Bunu istemedim çünkü A takımda şans bulana kadar çok zaman geçeceğini düşündüm. Kendime uygun olanı tercih ettim ve bana ilgilerinden dolayı da Bucaspor'u seçtim."
"HEDEFİM İSPANYA LİGİ"
Trabzonspor'dan sonraki hedeflerini de açıklayan Emre, bu konuda şunları söyledi:
"A milli takımla Dünya Kupası'na uzanmak isterim. Lig bazında İspanya Ligi, kulüp bazında ise Real Madrid, diyeceğim. Ama buradan bir anda oraya gitmek mümkün değil tabii. Günü geldiğinde bunu başaracağıma inanıyorum. Nasıl bana alt yapıdayken, (işin zor) dedilerse, şimdi de başaramayacağıma inananlar var. Zor diyorlar ama başaracağım. Benim kariyerimde her şey birden bire olmadı. Hep kademe kademe yükseldim."
TARAFTARDAN İSTEĞİ
Taraftarların kendisini çok sevdiğine inandığını da vurgulayan Emre, bordo mavili seyircilere şu mesajı verdi:
"Taraftarın her biri farklı şey ister. Herkesin gördüğü ortak değer bile bazen yanlış olabilir. Bu takım içi dengeleri kurmak kolay işler değil. Taraftar beni çok seviyor. Ben de onları çok seviyorum. Bu alakayı sahadaki performansımla birlikte geri ödemek istiyorum. Aileme nasıl başaracağıma dair söz vermişsem şimdi de Trabzonspor taraftarına başarılı olacağıma dair söz veriyorum. İyi ve organize tezahürat her futbolcuyu olumlu etkiler. Kötü tepkileri saha içinde duyabiliyorsun ama biliyorsun ki taraftar başarılı olmanı istiyor. Başarıya aç bir taraftar topluluğumuz var. Zaten hak edilen bir şampiyonluk da verilmemiş. Bir an önce başarı bekliyorlar. Futbolcular olarak daha çok savaşıp, daha az hata yapmak istiyoruz; ama futbol bu, hatasız olmuyor. Biliyorum ki Trabzon halkı Trabzonspor'la yatıp kalkıyor. Bunu çok çabuk öğrendim. Başka şehirlerde başka değerler önemli olabilir ama Trabzon'da tek değer Trabzonspor. Biz futbolcular bugün varız yarın yokuz. Ama taraftar daimidir. Biz de bu daimi taraftar için elimizden geleni ortaya koymak zorundayız. Ama benim de bir isteğim var taraftardan. Bence Trabzonspor tribünleri tek bir yürek, tek bir ses olmalı. Hep bir ağızdan bağırmak yerine ayrı ayrı, dağınık bir şekilde tezahürat edilmesi bizim motivasyonumuza olumlu katkı sağlamıyor. Tamam, hepsi destekliyor ama hepimiz Trabzonsporluysak ve aynı hedefe yürüyorsak o zaman tribün de hep bir ağızdan bağırılmalı."
"EKSİK YÖNLERİM SAĞ AYAĞIM VE HAVA TOPLARI"
Futbolcunun her an kendisini geliştirmesi gerektiğine inandığını vurgulayan Emre, eksik yönlerini sıralarken de şunları söyledi:
"Zayıf bulduğum yer sağ ayağımı biraz daha güçlendirmek. Uzun olmama rağmen kafa vuruşlarımı beğenmiyorum. Çok çalışmam lazım. Ben de elimden geleni yapıyorum. Ağırlığa giriyorum, idmanlardan sonra şut atıyorum, sarkaç toplarında çalışıyorum. Hedeflerim hep büyük olduğu için çok çalıştım. Çalışmaya da devam ediyorum. Daha öncesinde planladığım kariyerimde ilerliyorum. Şu ana kadar istediğim yerlerdeyim. Ronaldo ve Falcao'yu beğeniyorum. Ronaldo ile karşılaştırılıyorum. Benzetilmek güzel. Ama bunu taklit etmek için yapmıyorum. Ben kendimim. Başka bir oyuncunun stilini kopyalamak istemiyorum."
"BÖYLE OLMASINI İSTEMEZDİK AMA"
Teknik heyette yaşanan değişimi de değerlendiren Emre, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Futbolun doğasında var bu. Takım başarısız olunca bütün oyuncuları atamayacağınıza göre teknik heyet değişir. Şenol Güneş, bize yardımcı olmak için bırakmaya karar verdi. Böyle olmasını kesinlikle istemezdik. Türkiye'nin en iyi hocalarından biri. Hem hoca olarak, hem futbolcu olarak geçmişi çok iyi. Karakter olarak ise, söylemeye gerek bile yok, tek kelimeyle şahane bir insan. Neticede Trabzonspor'un yaşayan efsanesi o. Bu durumda kendi kararını kendi aldı. Saygı duymak zorundayız. Tolunay Hoca da iyi bir teknik adam. Takıma yeni bir hava getirecektir. Daha farklı bir karakteri var. Daha hareketli, daha genç. Büyük hedefleri var. İnşallah hayırlı olur. Biz de bu yeni hava ve motivasyonla iyi sonuçlar alıp yukarı çıkmak istiyoruz."
"YÜZDE YÜZ TAKIM OLAMADIK"
Bu sezon yaşanan istikrar sorunu konusundaki görüşlerinide açıklayan Emre, şöyle devam etti:
"Takımımızda çok oyuncu var. Rekabet yüksek. Karar vermek o kadar kolay değil. Bu nedenle de bazı oyuncular kadroya giremiyor. Bu futbolcuyu olumsuz etkiliyor. Motivasyonu düşük bir futbolcudan yüksek verim alamazsınız. Kendisine haksızlık yapıldığını düşünenler de oluyor. Yüzde yüz bir takım olamadık. Bu durum Trabzonspor'a yakışmıyor. Trabzonspor dediğinizde ilk üç içinde olmak zorunda! Bu durumdan kurtaracak olan yine bizleriz. Birbirimize destek olmak zorundayız. En iyi kadrolardan birine sahibiz. Tecrübeli ve kaliteli futbolcularımız var. Takım olduğumuzda yüzde yüz eminim ki yine yukarıda olacağız. Bu sene lig çok zor oldu bizim için. Şampiyonluktan konuşmak zorlaştı. Ama Türkiye Kupası çok çok daha yakın görünüyor. Kupayı almayı çok istiyoruz. Kupa ligde yaşadıklarımızı biraz olsun telafi edebilir."
"GİRAY AĞABEYİN DURUMU BİZİ ETKİLEDİ"
Giray Kaçar'ın yaşadığı rahatsızlığın kendilerini etkilediğini de belirten Emre, açıklamasını şöyle bitirdi:
"Futboldan önemli şeyler var, sağlık gibi. Bugün varsın, yarın yoksun. Giray ağabeyin yaşadıkları, bugün iyi, yarın hasta olabileceğimizi bize hatırlatması açısından öğretici oldu. Hayatın acımasız olduğunu bir defa daha gördük. Onun için biz de çok meraklandık. Sahaya dönmek marifet değil; o psikolojiyi üzerinden atmak önemli. Bize, (Sağlıktan önemlisi yok) dedi. Bunu ondan duymak çok daha fazla etkiliyor insanı. Sağlık yerinde ise her şey kendiliğinden olur. Dikkat etmek gerek."
FOTOĞRAF - Trabzon