Team Ineos hâkimiyetinin sonu mu?
Bu yazı, 22 Temmuz 2019 tarihinde Iain Treloar imzasıyla yayımlanmış "The fallibility of Team Ineos" başlıklı makalenin çevirisidir.
Bu yazı, 22 Temmuz 2019 tarihinde Iain Treloar imzasıyla yayımlanmış "The fallibility of Team Ineos" başlıklı makalenin çevirisidir.
Tour de France'ta geçtiğimiz Pazar günü sağanak yağmur altında Foix bölgesinin üst tarafındaki Prat d'Albis çıkılırken, Team Ineos bize alışkın olmadığımız bir zafiyet ve farklı türde bir güç gösterdi.
Bu seneki Tour boyunca Britanya takımı, bir bütün olarak en iyi seviyesinin epey altında göründü. Geçtiğimiz hafta buna dair gelen emareler, Cumartesi günü tescillendi. Col du Tourmalet'nin sarp yokuşlarında pelotonaa aşina olmadığımız renkler hâkimdi: Movistar'ın cam göbeği, Groupama-FDJ 'nin mavi-beyaz-kırmızısı ve Jumbo-Visma'nın sarı-siyah tonları grubun önünde tempo yapıyor, Team Ineos'un mürekkep siyahı ise onların tekerine tutunmaya çalışıyordu.
Mücadele sırasında da bu durum fark edildi. Trek-Segafredo'nun lideri Richie Porte, Foix'da yaptığı açıklamada "Ineos bence eskisi kadar güçlü değil, hatta eski kuvvetinin yakınında bile değil." ifadelerini kullandı.
Yanılma payını saklı tutmakla birlikte, Ineos bu sene Tour de France'a gayet hoş karşılanan bir insancıllık kazandırdı. Şimdiye kadar kazandıkları altı yarışta da Ineos -ya da o zamanki adıyla Team Sky- peloton içinde adeta totaliterliğe varan bir otoriteye sahipti. Bir kere sarı mayoyu aldıklarında, onu bırakmaları çok nadir olurdu. Bu altı yarış süresince Tour'da giderek büyüyen bir sıkıcılık hâkim oldu, adeta bir renkli tablonun zamanla soluklaşması ve tüm farklı tonların kaybolması gibi. Zira öngörülebilir yarış, sıkıcı bir yarıştır.
Tour'un gedikli favorisi Chris Froome'un yokluğu ve Ineos'un kadrosundaki zafiyet, yarışı bu sene tekrar renklendirdi. Fransızlara göre -ki bu konuda biraz ön yargılı olduklarını kabul etmek gerek- Tour'da bu senekinden daha kaliteli bir yarış için 1989 yılına kadar gitmek gerek. Bu durumun Ineos'ta güç kaybının yaşandığı yıla denk gelmesi bir tesadüf değil.
Hükümdarlık yıllarında Ineos ve Team Sky, peloton içindeki diğer takımlarda da pek anlaşılamaz bir kayıtsızlık yarattı. Birçokları zaferden ziyade podyuma çıkmak için yarıştı. Belki acizliklerinden, belki de denemekten vazgeçmelerinden ötürü takımlar, Ineos'un kudretine kafa tutamadılar. AG2R La Mondiale, Sunweb, Astana, Movistar gibi takımlar, Fransa yollarında baştan aşağı siyah giyimli bisikletçilerin arkasında kalıp önemsiz sıraların peşine düştüler. Yıllar boyu hayal edebildikleri yegâne şey bu gibi gözüktü.
Ineos'un zayıflığı ve Alaphilippe'in yürekliliği sayesinde peloton artık farklı bir ihtimalin olduğunu anladı. Takımlar yarışın gidişatına ayak uydurmaktan ziyade yarışı kontrol altına almaya başladılar. Böylelikle iki şey gerçekleşti: Yarışın seviyesi arttı ve Ineos'un seviyesi düştü. Bunun sonuçları yarış alanında gittikçe daha bariz şekilde ortaya çıkıyor.
Ineos'un kadrosu geçtiğimiz yıla göre neredeyse hiç değişmedi; Kwiatkowski, Castroviejo ve Poels yine kilit domestikler olarak yarış boyunca takım liderlerine yardımcı oluyorlar. 2019'daki temel fark ise bu isimlerin geçen yıla göre çok daha erken kilometrelerde ön gruptan düşmeleri. Geçtiğimiz gün Poels etabın son bölümüne kalabilen tek domestikti. Tourmalet'de de Bernal ve Thomas kendi kaderlerine terk edilmişlerdi. Oysa önceki yıllarda Sky'ın baştan sona kilitleyebildiği etaplar vardı.
Pazar günü Geraint Thomas'ın güç gösterisine rağmen, Team Ineos'un bu andan itibaren nasıl bir hamlesi olacağını kestirmek hâlâ zor. İki liderleri var ve her biri yarış içinde özgür bırakılmış durumda. Bernal şimdiye kadar atak yapmak için kimseyi beklemedi ve tersine bir senaryoda Thomas da beklemeyecektir.
Thomas belki de Tourmalet'de genç takım arkadaşının kendisiyle açtığı farkın asıl nedenini -yani tempoya ayak uyduramamasını- gizlemek adına, o etap sonrası "Taktiksel olarak zor bir durumdu, çünkü farkı kapatacak gücüm vardı ancak diğer bisikletçileri taşıyıp Egan'a yaklaştırmak istemedim." ifadelerini kullandı.
Her ne kadar Bernal yarışın şimdiye kadarki bölümünde Thomas'a göre daha güçlü gözükse de genel klasmanda onun hâlâ gerisinde ve geçtiğimiz yılın şampiyonuna yardımcı olmanın sözünü verdi: "Bizim için en önemli şey sarı mayoyu kazanmak. Eğer bir noktada Geraint Thomas'ın Tour'u kazanması için kendimi feda etmem gerekirse, beyaz mayoyu kaybetmeme sebep olsa bile bunu yaparım." Bu tür fedakarlıklar, Ineos'un bu yarışı kazanabilmesinin tek yolu gibi gözüküyor.
İkinci dinlenme gününü geride bıraktığımız Tour de France'ta 2 dakika 14 saniye zaman farkı aralığındaki altı bisikletçinin şampiyonluk iddiası sürüyor. Her birinin Paris'te podyumun ilk sırasında yer alması muhtemel. Tour de France'ta yıllardır beklenen görüntü bu.
Ineos şu an ummadığı bir durumda; robotik değil insani, mükemmel değil kusurlu bir noktada. Ancak bu vaziyetin içinde de farklı bir güç yatıyor. Tour de France'ı kazanamasalar da bu sene ortaya koymak durumunda kaldıkları ekstra mücadele azmi sayesinde Ineos, bu sene yarıştan ayrılırken çok değerli bir şeye sahip olabilir: Kendilerinden bezmiş insanların desteğine...