Son çeyrek #8
Enler Haftanın koçu: Ergin Ataman (Anadolu Efes) Haftanın takımı: Anadolu Efes Haftanın oyuncusu: Nikola Mirotic (Barcelona) Haftanın hayal kırıklığı: Zalgiris Kaunas Zalgiris Kaunas Litvanya ekibi haftayı evinde oynadığı iki maçla geçirdi.
Enler
Haftanın koçu: Ergin Ataman ( Anadolu Efes )
Haftanın takımı: Anadolu Efes
Haftanın oyuncusu: Nikola Mirotic (Barcelona)
Haftanın hayal kırıklığı: Zalgiris Kaunas
Zalgiris Kaunas
Litvanya ekibi haftayı evinde oynadığı iki maçla geçirdi. İkide iki hedefiyle haftaya başlayan Zalgiris için, hafta pek de istedikleri gibi geçmedi. Panathinaikos karşısında savunmada pota altını kapatmakta zorlandılar. Jock Landale hücumda önemli katkı verse de pota altı savunmasında fazla yumuşak kaldı. Bununla birlikte kısalarda da Lukas Lekavicius ve Thomas Walkup’ın topa baskı konusunda yeterince başarılı olmaması Zalgiris için Panathinaikos karşısında sorun oluşturdu. Hücumda ise sezon başından bu yana en skorer Zalgiris’i izlememize rağmen, maç boyunca karar vericilerin yeterli seviyede olmadığınıgördük. Zalgiris’in maç boyunca yaptığı 13 top kaybının sekizi guard’lardan geldi. Kızılyıldız karşısında ise hücumda sorun yaşayan, özellikle de tempoyu kontrol etmekte zorlanan bir Zalgiris vardı. Savunmada, özellikle kısa savunmasında zorlanan bir Zalgiris sahadaydı. Hücumda Kızılyıldız karşısında 21’de üç ile (%14.3) üç sayı atabilen Litvanya ekibi, kötü hücum performansıyla birlikte haftayıikide sıfırla kapattı.
Kızılyıldız
Alba Berlin deplasmanında hücum stratejisi olarak ağırlıklı olarak Ognjen Kuzmic’i beslemeyi tercih eden Kızılyıldız, pota altında sağladığı fizik üstünlüğünü oldukça iyi kullandı. Savunmada Alba Berlin’in yüksek temposuna karşı çözüm üretmekte zorlanan Sırp ekibi, dış şut savunmasında zorlandı. Bununla birlikte Alba Berlin kısalarının penetrelerine karşı da sorun yaşayan Kızılyıldız, Alba’nın en önemli hücum silahlarına çözüm üretemeyince maçı 93 sayı yiyerek kaybetti. Zalgiris deplasmanında ise temel strateji, tempo belirlemek ve kısa penetreleriyle birlikte sayı bulmaktı. Lorenzo Brown’ın ve Billy Baron’ın hücumda Zalgiris kısalarının yetersiz savunmasına karşı iyi verim vermesiyle birlikte maçı kazanmayı başardılar. Haftayı bir galibiyetle kapatmayı başaran Kızılyıldız, deplasman turundan ekstra bir galibiyetle evine dönmüş oldu.
Olympiakos
Bayern Münich karşısında pota altında Greg Monroe’yu durdurmakta zorlanan Olympiakos, üç sayı savunmasında da, özellikle pota altından dışarı çıkarılan setlerde rakibini durdurmakta sıkıntı yaşayınca potasında 85 sayı gördü. Yunan ekibi son çeyrekte hücumda çok fazla dış şut denemesi yaparak hücum ritmini kaybetti ve farkı çift hanelere çıkartmasına rağmen maçı kaybetti. Alba Berlin karşısında haftanın ikinci maçına çıkan Olympiakos, Alba’yıhücumda kendi silahıyla vurdu ve topu hızlı bir şekilde dolaştırarak dış şutlara yöneldi. Üç sayılık atışlarda 27’de 14 ile (%51.9) isabet bularak, savunmada ise Alba’nın yüksek tempo basketbolunu kısıtlayabilmek için kısalara baskı yaparak Berlin deplasmanından önemli bir galibiyetle döndüler.
Anadolu Efes
Temsilcimiz haftayı iki deplasman galibiyetiyle kapattı. Asvel karşısında kısalarını çok iyi kullanan ve üç guard’ından 51 sayı bulan Efes, yüksek tempo basketbolu oynayarak 90 sayı buldu ve atmosfer olarak ligin en zorlu deplasmanlarından biri olan Asvel deplasmanından üçsayılık atışlarda %47,4’lük isabet yüzdesi yakalayarak galibiyetle döndü. Milano deplasmanında Bryant Dunston’ın yokluğunda savunmada çok iyi yardımlaşarak pota altını iyi kapatan Anadolu Efes, hücumda Asvel deplasmanında Sertaç Şanlı’dan bulduğu ekstra hücum katkısını Milano karşısında Tibor Pleiss’tan alarak maçı kazanmayı başardı. Anadolu Efes deplasman haftasını ikide ikiyle kapatarak ligin en formda takımı olduğunu gösterdi.
Armani Milano
Armani Milano haftayı ligin en iyi savunma yapan takımı olan Maccabi Tel Aviv’i mağlup ederek açtı. Maccabi karşısında hücumda topu çok iyi paylaşarak ve özellikle hızlı set temposuyla dış şut bularak fark yaratan Milano ekibi, ligin en iyi savunma takımına 92 sayı atarak maçı kazandı. Anadolu Efes karşısında ise bu sezonki en kötü dış şut performanslarından birisini sergileyen Milano, savunmada Anadolu Efes kısalarının penetrelerine çözüm bulamadı ve haftayı beklemediği bir galibiyetle kapattı.
Valencia
İspanyol ekibi haftayı ikide ikiyle kapattı. Zenit karşısında %55’lik istisnai bir üçsayı yüzdesiyle oynadılar. Quino Colom önderliğinde geçiş hücumlarını çok iyi değerlendiriyorlar. Bununla birlikte pota altında Bojan Dubljevic gibi sert bir uzunun yanında Mike Tobey gibi iyi bir pasör uzuna sahip olmaları, pota altından dışarıya top çıkarmalarını kolaylaştırıyor. Valencia, iyi saha içi yerleşimiyle beraber Zenit karşısında hücum performansıyla maçı kazanmayı başardı. Khimki karşısında ise hücumda strateji değişikliğine giden ekip, topu daha çok pota altına indirerek Bojan Dubljevic ve Mike Tobey ile Khimki’ye pota altında üstünlük kurmayı başardı. Kötü dış şut yüzdesine (%27,3) rağmen, hızlı hücumlarla sonuca gittiler ve Khimki’yi mağlup ettiler.
Khimki
Khimki, Janis Timma’nın sakatlığı sonrasında hücum opsiyonlarından birisini kaybetti. Bununla birlikte Timma’nın yokluğunun Khimki’de yarattığı en önemli sorun savunmada tek ortalama üstü sertlik gösterilen yer olan forvet savunmasının da sertliğini kaybetmesi oldu. Real Madrid karşısında forvet savunmasında oldukça zorlandılar. Bununla birlikte Real’e karşıhücumla kazanma hayalinin peşinden gidince maçı 28 sayı farkla kaybettiler. Valencia karşısında direksiyonu Stefan Jovic’e teslim ettikleri bölümlerde topu doğru isimlerle buluşturarak maça ortak olan Khimki, Alexey Shved’in kötü tercihlerine dur diyen çıkmayınca kazanabileceği bir maçı kaybetti. Savunma yapma konusunda ligin en isteksiz takımı olan Khimki’de sezon başındaki hava kaybolmuş durumda. Yeniden ivme kazanmak için topu daha çok pota altına indirip Alexey Shved’i doğru kullanmalarışart.
Bayern Münich
Alman ekibi, Olympiakos’u son çeyrekteki etkili üçsayı performansıyla ve Danilo Barthel’in potayı zorlayarak bulduğu basketlerle geçti. Son çeyrekte top kayıplarını minimuma indirerek savunmada iyi yardımlaştılar ve Olympiakos’un üç sayı yüzdesini bu sayede düşürerek maçı kazandılar.Panathinaikos karşısında hücumda aksayan rakip forvetlere karşı Paul Zipser’i çok iyi kullanan Bayern Münich, guard verimliliği konusunda aradığınıbulamadı. Savunmada epey pasif kalan Bavyera ekibi, Panathinaikos kısalarına iyi baskı yapamayınca onların topa yön vermelerini ve pota altını beslemelerini engelleyemedi. Greg Monroe’nun yavaş ayakları, rakip ikili oyunlarında epey sorun oluşturdu. Buna ek olarak pota altı savunmasında sertliği yakalayamadılar ve maçı kaybettiler.
Panathinaikos
Pana, Zalgiris karşısında rakip kısaların kötü savunmasını ve topa baskı yapmamalarını Nick Calathes’in ekstra üç sayı performansıyla ve hücumda iyi bir pas trafiği yakalayarak değerlendirdi. Yunan ekibi maçın son bölümünde perde çıkışı hücumlarını ve dış şutları savunmakta zorlansa da Kaunas deplasmanından çok önemli bir galibiyet çıkartmayı bildi. İki maç arasında göreve Rick Pitino’yu getiren Panathinaikos, Bayern Münich karşısında kısalarla içeri penetre ederek Greg Monroe’nun yavaş ayaklarını ve Bayern savunmasının yumuşaklığını değerlendirmeye çalıştı. Calathes’in ikili oyunlar üzerinden pota altını beslediği pozisyonlarla da etkili olan Pana, özellikle ikinci çeyrekte yaptığı iyi ve baskılı savunmayla fark yarattı ve Bayern Münich’i geçerek deplasman turunu ikide ikiyle kapattı.
Asvel
Haftayı iki temsilcimizi evinde ağırlayarak geçiren Asvel, evindeki ilk yenilgilerini temsilcilerimizden aldı. Anadolu Efes karşısında kısa savunmasında sorun yaşayan Fransa ekibi, özellikle penetrelere çözüm üretemedi. Hücumda kendi standartlarının üzerinde olsalar da pota altında Sertaç Şanlı ve Tibor Pleiss’a hazırlanan ikili oyunları savunmakta zorlandılar ve maçı kaybettiler. Fenerbahçe Beko karşısında savunmada Vladimir Stimaç’ın pota altında top almasına ve onun fizik üstünlüğüne bir çözüm üretemeyen Asvel, pota altına yardım getirdiğinde ise dış şut savunmasında aksadı. Hücumda Tonye Jekiri’nin pota altındaki verimliliğinin, savunmadaki sert mücadeleden dolayı normal seviyeye inmesiyle birlikte ivme kaybedip, Fenerbahçe pek sorun çıkaramadılar.
Fenerbahçe Beko
Temsilcimiz Barcelona karşısında savunmada pota altını kapatmak için içeriye fazla gömülünce,dış şutlarla ve rakibin penetreleriyle cezalandırıldı. Bununla birlikte kronikleşen hücum ribaundu verme ve savunma sertliği problemleri de süreklilik gösterdi ve Barcelona deplasmanında çok ağır bir mağlubiyet alındı. Oyuncuların yaşadığı özgüven sorunu hücumda kendisini hissettirdi. Sarı lacivertlilerin 10’da ikiyle Euroleague tarihinin en kötü serbest atış performanslarından birisini sergilemesi bunu kanıtlar nitelikteydi. Asvel karşısında Vladimir Stimaç’ın bu yıl Euroleague’de ilk kez tam anlamıyla forma bulmasıyla birlikte pota altında etkinliği artan temsilcimiz, Asvel’in pota altına yardım getirmesiyle birlikte geçen yılki düzende olduğu gibi doğru set temposuyla birlikte boş dış şutlar buldu. 13’te 9’luk (%69,2) üçsayı yüzdesi, maçın rahat kazanılmasının yolunu açtı.
Baskonia
Kuzey İspanya ekibi haftanın ilk maçında CSKA karşısında sürpriz bir galibiyet aldı. CSKA gibi hücum potansiyeli yüksek bir takımı, pota altını kapatarak ve iyi yardım savunmasıyla birlikte mağlup etmeyi başardılar. Hücumda kısalarla pota altını zorlayarak ve özellikle de pota altında Tornike Shengelia’yı besleyerek etkili oldular. Haftanın ikinci maçında rakip bir başka Rusya ekibiydi. Zenit karşısındaki etkili savunma ve rakip kısalara yapılan baskıyla Rus temsilcisinin hücumda etkili olmasını engelleyen Baskonia, rakibin penetrelerini pota altındaki uzunlarının caydırıcılığıyla engelledi. Zenit’i 60 sayıda tutmayıbaşardılar. Tornike Shengelia’nın hücumdaki pota altıetkinliğinin yardımıyla maçı kazanmayı bildiler.
Zenit
Bu sezonun en formsuz ekiplerinden biri olan Zenit, haftayıgalibiyetsiz kapadı. Valencia karşısında özellikle dış şut savunmasında aksadılar. Guard’larının savunma konusunda yumuşak kalması ve penetrelere karşı da caydırıcı atletik bir pota altı oyuncusu bulunmaması, Zenit’in Valencia maçını kaybetmesinde önemli rol oynadı. Baskonia karşısında ise özellikle hücumda Gustavo Ayon dışındaki opsiyonların işlememesi ve Austin Hollins’in kötüoyunu mağlubiyete zemin hazırladı.
Barcelona
Fenerbahçe Beko karşısında hücumda hem pota altında hem de dış şutlarda etkili olan Barcelona, Cory Higgins’ın penetreleriyle önemli bir fark yarattı. Hücum ribaundlarında sağladığı üstünlükle maçı kopartmayı başaran Katalan ekibi, Fenerbahçe Beko karşısında rotasyon yapma fırsatını dahi yakaladı. Maccabi Tel Aviv karşısında istediği oyun tarzını dikte ederek karşılaşmayıbir hücum maçına çevirip Maccabi’nin savunma etkinliğini azalttılar. İkinci çeyrekte rakibinin yedide altıüçlük atmasına engel olamayarak sorun yaşasalar da ikinci yarıda her fırsatta Cory Higgins’ın pota altına penetrelerini kullandılar, bunun yanı sıra pota altına top indirerek uzunları aktif kullandılar. Özellikle Nikola Mirotic, Maccabi karşısında galibiyetin mimarı oldu. Barcelona böylelikle haftayı ikide ikiyle kapattı.
Maccabi Tel Aviv
Ligin en iyi savunma takımı olan Maccabi Tel Aviv, haftayı iki maçını da kaybederek sonlandırdı. Maccabi için temel sorun iki maçta da yüksek tempo basketbolunu kabullenmesi ve kısalarının bu oyunu tercih etmesi oldu. Yüksek tempo basketbolu, Milano karşısında Maccabi uzunlarının hücumda verimini düşürdü. Savunmada ise Milano uzunlarının çok yönlü yapısına karşı koyamadılar. Barcelona karşısında rakibinin rotasyonunun genişliği ve pota altındaki ikili oyunlarda savunmada yaşanan sorunlar, ikinci yarıda maçın kopmasına sebebiyet verdi. Maccabi Tel Aviv bu haftanın en büyük kaybedenlerinden biri oldu.
CSKA Moskova
Baskonia karşısında pota altıikili oyunlarının ve penetrelerin istenen sonucu vermemesi, Moskova ekibinin mağlubiyetine zemin hazırladı. Haftanın maçı olarak gösterilen Real Madrid deplasmanında ise hücumda pota altındaki sorunlarıçözmelerine rağmen kısaların potayı zorladığı pozisyonlarda istediği üretkenliği sağlayamadılar. İşin savunma tarafındaysa, özellikle kısalara yapılan baskıya ve forvet savunmasında Gabriel Deck’in fizik üstünlüğüne çözüm bulamayınca maçı kaybedip ve haftayı iki mağlubiyetle kapattılar.
Real Madrid
Khimki karşısında istediği açık alan basketbolunu bulan ve yüksek hızlı hücum temposunu yaratan Real Madrid, rotasyonu geniş tutarak ve zorlanmadan maçıkazandı. CSKA Moskova karşısında hücumda Facundo Campazzo’nun iyi servisleriyle beraber akışkanlığı yakaladılar. Özellikle kısaların pota altını zorlaması, Real’e önemli bir hücum katkısı sağladı.CSKA karşısında fark yaratan temel nokta ise Facundo Campazzo ve Gabriel Deck’in fizik üstünlüğünü değerlendirmek üzere kurgulanan ikili oyunların iyi oynanması oldu. Real, hücumdaki maksimum verimlilikle beraber CSKA Moskova’yı rahat geçmeyi başardı ve haftayı ikide ikiyle tamamladı.