Son çeyrek #3

Enler




Haftanın koçu: Sarunas Jasikevicius (Zalgiris Kaunas)
Haftanın takımı: Zalgiris Kaunas
Haftanın oyuncusu: Nando De Colo ( Fenerbahçe Beko)
Haftanın hayal kırıklığı: Olympiacos








CSKA Moskova-Khimki


İki Rus ekibinin mücadelesi, haftanın en keyifli ve yüksek skorlu geçmesi beklenilen maçlarından biriydi. Karşılaşma beklenildiği gibi yüksek skorlu geçti. Fakat beklenen çekişmeyi maalesef bulamadık. Maça 12-3’lük seriyle giren CSKA, ilk çeyrekte Mike James’in ürettiği 18 sayıyla birlikte direksiyona geçmeyi başardı. Khimki ise ilk çeyrekte hücumda dış şutlarda zorlanırken hücumu çeşitlendirmeyi başaramadı. Üretkenlik konusunda oldukça zorlandı. Savunmadaysa James’in delici penetrelerine bir çözüm bulamadılar. İkinci çeyrekle birlikte oyunda denge kurulsa da CSKA, Khimki’ye geri dönme fırsatı tanımadı ve ilk çeyrekte yakaladığı avantajı korumayı başardı. CSKA, James’in 28 sayı ile tamamladığı karşılaşmada zafere rakibinden 10 hücum ribaundu daha fazla alarak (CSKA 18, Khimki 8 hücum ribaundu) ve rakibinden beş top kaybı daha az yaparak (CSKA 9, Khimki 14 top kaybı) uzandı. CSKA, 99-86 kazandığı karşılaşmada ürettiği 99 sayıyla Euroleague’de bu sezonki en yüksek skora ulaşmış oldu.


Zalgiris Kaunas-Real Madrid


Sezona iki mağlubiyetle başlayan Zalgiris Kaunas, lige ikide ikiyle giren Real Madrid’i ağırladı. Bu sezon hücumda skor üretme problemi yaşayan Zalgiris, maçın başında Nigel Hayes’in ilk çeyrekte beşte beş saha içi isabetiyle ürettiği 12 sayıyla birlikte bu sorunu çözmeyi başararak ilk çeyreği önde geçti. Real Madrid’de ilk yarıda Jaycee Carroll devreye girse de Zalgiris ilk yarı sonunda 38-34 üstün olan taraftı. Üçüncü çeyreğe tüm yaratıcı kısaları aynı anda sahada tutarak başlayan Real Madrid, bu stratejinin ödülünü üçüncü çeyreği 60-57 önde geçerek aldı. Zalgiris son çeyrekte tribünlerin devreye girmesi, Zach Leday ve Marius Grigonis’in skorer performanslarıyla skorda üstünlüğü ele geçirdi. Real Madrid son çeyrekte yaptığı top kayıplarıyla beraber ritmini kaybetti ve Zalgiris, Real Madrid’i 86-73 mağlup ederek bu sezonki ilk galibiyetine ulaştı.


Fenerbahçe Beko-Baskonia


Fenerbahçe Beko bu sezon Euroleague’de taraftarlarının önündeki ilk maça Baskonia karşısında çıktı. Baskonia maça Tornike Shengelia-Ahmet Düverioğlu eşleşmesini kullanarak ve pota altından skor üreterek başladı. Fenerbahçe Beko’da ise Nando De Colo skor üretimini maçın başından itibaren üstlenen isim oldu. Baskonia’da ikinci çeyrekte Shavon Shields skorer rolünü üstlenip dış şutlarda etkili olurken beşte üç üç sayı isabetiyle ilk yarıda 13 sayı üretti. Fenerbahçe’de ise Nando De Colo ilk yarıyı 22 sayıyla tamamladı. Fener,ikinci yarıda Jan Vesely, Luigi Datome gibi temel parçaların skora kısmen katkı vermesiyle birlikte geçen yılki oyun yapısına biraz daha yaklaştı, Nando De Colo skor üretmeyi üçüncü çeyrekte de sürdürürken Fenerbahçe üçüncü çeyreği 63-58 önde geçti. Son çeyrekte Baskonia geri dönüş için çabalayıp aradaki farkı bir sayıya kadar indirmeyi başarsa da Fenerbahçe son çeyrekte hem kenardan hem de ana parçalarından gelen skor katkısıyla birlikte aradaki farkı tekrar açtı ve maçı 87-80 kazanmayı başardı. Fenerbahçe Beko’da Nando De Colo attığı 39 sayıyla kariyer rekoru kırarken aynı zamanda Fenerbahçe Beko formasıyla Euroleague’de bir maçta en çok sayı üreten oyuncu olarak tarihe geçti. Bununla birlikte Jan Vesely, Fenerbahçe Beko formasıyle Euroleague’de en çok maça çıkan oyuncu olarak bir başka rekorun sahibi oldu.


Panathinaikos-Armani Milano


Geçen hafta Asvel karşısında hiç beklemediği bir yenilgi alan Panathinaikos, bu hafta evinde bu sezonun en iddialı takımlarından Armani Milano’yu ağırladı. Maç başında Luis Scola, Vladimir Micov, Sergio Rodriguez üçlüsüyle skor üretmekte zorlanmayan Milano ekibi Panathinakos karşısında ilk çeyreği 24-20 önde geçmeyi başardı. Panathinaikos’ta ise ilk çeyrekte skorer oyunuyla dikkat çeken isim üçte üç saha içi isabetiyle altı sayı üreten Jacob Wiley oldu. İkinci çeyrekte skor opsiyonlarını kısmen çeşitlendirmeyi başaran Pana, ilk yarı sonunda rakibini skorda yakalamayı başardı ve ilk yarı 38-38’lik eşitlikle sonuçlandı. Üçüncü çeyrekte skor üretme konusundaki potansiyelini iyi kullanan Milano, pek çok farklı isimden skor bulmayı başardı ve son çeyreğe 61-57 önde girdi. Son çeyrekte Panathinaikos’ta Calathes direksiyona geçip bir ara takımını skorda üstünlüğe taşısa da Milano, Vladimir Micov-Riccardo Moraschini ikilisiyle yeniden öne geçmeyi başardı ve son topta da Calathes isabeti bulamayınca sahadan 79-78’lik galibiyetle ayrıldı. Milano bu karşılaşmada 24’te 16 ile (%53,8) üç sayı isabeti bularak deplasmanda fark yaratırken Panathinaikos ise üç sayı çizgisinin gerisinde yalnızca 20’de üç (%15) ile isabet bularak kazanması gereken hedef maçlardan birini kaybetti.


Maccabi Tel Aviv-Kızılyıldız


Maccabi Tel Aviv, kendi seyircisi önünde maça hızlı girdi. İlk çeyrekte Tarik Black, Nate Wolters ve Omri Casspi’yi hücumda etkili kullanan ev sahibi ekip çeyrek sonunda 25-13’lük üstünlüğü yakaladı. Karşılaşmada son çeyreğe kadar kontrolü elinde tutmayı başaran Maccabi son çeyrek bir ara farkı 14 sayıya kadar çıkartmasına rağmen son dört dakikada rakibinden 10-0’lık seri yiyerek üstünlüğünü korumayı başaramadı. Kızılyıldız, Ognjen Dobric’in etkili oyunuyla maçı uzatmaya taşıdı. Uzatmada ise Maccabi Tel Aviv Scottie Wilbekin’in devreye girmesiyle skorda üstünlüğü ele aldı. Uzatmada dokuz sayı üreten Scottie Wilbekin, Maccabi Tel Aviv’e 84-69’luk galibiyeti getirdi.


Bayern Münich-Asvel


Bayern Münich, evinde Asvel karşısında favori olarak çıktığı karşılaşmada ilk çeyreği 30-13’lük skorla üstün geçerek aslında maçın sonunu çok erken getirdi. Maçın geriye kalan bölümünde de maçtaki dominasyonunu sürdüren Bavyera ekibi, Asvel karşısında sahadan 41 sayılık farkla, 104-63 galip ayrıldı. 16 dakikada ürettiği 19 sayıyla sahanın en skorer ismi Maldo Lo oldu. Bayern Münich hatasız geçmesi gereken maçta sorun yaşamazken Asvel ise bu mağlubiyetle beraber bu sezon deplasmanlarda ne kadar zorlanacağını görmüş oldu.


Valencia-Anadolu Efes


Hafta sonu Banvit karşısında aldığı ağır yenilgi sonrasında bu maçı bir mesaj karşılaşması olarak gören Anadolu Efes, Valencia karşısında maça savunmada bocalayarak başladı. Ev sahibi yüksek skorlu ilk çeyreği Sam Van Rossom, Bojan Dubljevic ve Fernando San Emeterio’nun skorer oyunlarıyla 27-23 önde geçmeyi başardı. Anadolu Efes’te ikinci çeyrekte Shane Larkin ve Alec Peters skoru sürüklerken Valencia’da ise Quino Colom hücum akışkanlığını sağlayan ve yaratıcılık konusunda takımına seviye atlatan isim oldu. Valencia ilk yarıyı Anadolu Efes karşısında 46-39 önde geçmeyi başardı. Üçüncü çeyrekte savunmasını sertleştiren Anadolu Efes, hücumda ise tüm oyuncularından katkı almayı başardı ve son çeyreğe 69-63 önde girdi. Son çeyrekte tempoyu ve aradaki sayı farkını kontrol altında tutmayı başaran temsilcimiz, Valencia deplasmanından 83-78’lik galibiyetle sahadan ayrıldı. Anadolu Efes’e zaferi getiren en önemli nokta ise Ergin Ataman’ın geçen hafta şikayetçi olduğu forvet katkısının bu hafta Krunoslav Simon’un 19 sayısıyla gelmesi oldu.


Barcelona-Alba Berlin


Barcelona, Alba Berlin karşısında ilk çeyrekte savunmada oldukça zorlandı. Alba Berlin ilk çeyrekte bu sezonki alıştığımız yüksek tempolu basketbolu oynadı ve Rokas Giedraitis’in çeyrekte ürettiği dokuz sayıyla ikinci çeyreğe 25-19 önde girdi. İkinci çeyrekte Nikola Mirotic ve Cory Higgins’in devreye girmesiyle birlikte maça dengeyi getiren Barcelona, ilk yarıyı 46-44 önde geçmeyi başardı. İkinci yarıda savunma sertliğini arttıran Barcelona, hücumda da Nikola Mirotic ve Ante Tomic’le birlikte etkili oldu ve üçüncü çeyreği 72-61 önde geçti. Son çeyrekte de etkili oyununu sürdüren Barcelona karşılaşmayı 103-84 kazanmayı başardı.


Olympiacos-Zenit


Olympiacos kendi evindeki karşılaşmaya 12-2’lik seriyle başladı. İlk çeyreğin son bölümünde bu seriye 14-4’lük seriyle karşılık veren Zenit, periyodu 20-19 önde geçti. İkinci çeyrekte Olympiacos’ta devreye giren Vassilis Spanoulis, takımını skorda üstünlüğe taşımayı başarsa da Zenit yine reaksiyon göstermeyi başardı ve ilk yarıyı 38-36 önde tamamladı.Üçüncü çeyrekte Gustavo Ayon ve Mateusz Ponitka’nın etkili oyunuyla aradaki farkı 10 sayıya çıkaran Zenit önemli bir avantaj yakaladı. Olympiacos’ta ise Nikola Milutinov üçüncü çeyreğin son bölümünde pota altını domine etti ve takımını ayakta tuttu. Zenit son çeyreğe altı sayılık avantajla başladı. Son çeyrekte tempoyu kontrol etmeyi başardılar ve son iki dakikaya altı sayılık üstünlükle girmeyi başardılar. Son iki dakikada 6-0’lık seri bulan Olympiacos, Kostas Papanikolaou’nun üçlüğüyle maçı uzatmaya götürmeyi başardı. Uzatma bölümünde hücumda üretkenlik sorunu yaşayan ve top kayıpları yapan Olympiacos, Zenit’te Mateusz Ponitka’yı durduramadı. Zenit böylelikle Olympiacos’u 77-68 mağlup ederek bu sezonki ilk galibiyetini elde etti.