Son çeyrek #12
Haftanın koçu: Ioannis Sfairopoulos (Maccabi Tel Aviv) Haftanın takımı: Barcelona Haftanın oyuncusu: Mike James (CSKA Moskova) Haftanın hayal kırıklığı: Baskonia Fenerbahçe Beko Fenerbahçe Beko çift maçlı haftayı Atina deplasmanında seyircisiz Panathinaikos maçıyla açtı.
Haftanın koçu: Ioannis Sfairopoulos (Maccabi Tel Aviv)
Haftanın takımı: Barcelona
Haftanın oyuncusu: Mike James (CSKA Moskova)
Haftanın hayal kırıklığı: Baskonia
Fenerbahçe Beko
Fenerbahçe Beko çift maçlı haftayı Atina deplasmanında seyircisiz Panathinaikos maçıyla açtı. İlk yarıyı önde kapatan Fenerbahçe, Deshaun Thomas’ın savunma zaaflarını iyi kullanarak forvetleriyle fark yarattı. Nikola Kalinic’in skora katkı vermesi, pota altında Joffrey Lauvergne’in de bu sezonki en üretken yarılarından birisini geçirmesi Fenerbahçe’ye skor üstünlüğünü getirdi. Savunmada pota altını savunmakta zorlanan temsilcimiz, Nick Calathes’in üç sayılık atışlarını riske etti ve bu stratejisinden ilk yarıda iyi sonuç aldı. İkinci yarıda Panathinaikos’un dış şut denemelerinden uzaklaşması ve penetreler üzerinden pota altını zorlaması Fenerbahçe’yi zorladı. Savunmada ise Pana’nın pota altında rotasyonu geniş tutarak daha diri oyuncularla koruması, Sarı-lacivertlileri dış şutlara yönelmek zorunda bıraktı. Fenerbahçe dış şutlarda isabet bulamayınca üçüncü çeyrekte yalnızca 11 sayı üretebildi. Temsilcimiz son bölümde Nando De Colo ve Luigi Datome’nin gayretleriyle maça geri dönse de son topta faul çalınmayan tartışmalı pozisyonun da etkisiyle çok önemli bir maçı kaybetmiş oldu.Zenit karşısında Fenerbahçe Beko ilk yarıda özellikle Nikola Kalinic ve Nando De Colo’nun hücumda iyi katkı vermesiyle devreyi önde geçti. Savunmada ise kısalara topa baskıyı iyi uyguladığı dönemde maçta momentumu eline geçirdi. İkinci yarıda Fenerbahçe Beko Gustavo Ayon’un pas istasyonu olarak kullanıldığı dış şut setlerini savunmakta zorlanınca Zenit maçı son topa taşıdı. Son topta yine uzunun pasör olarak kullanıldığı dış şut setiyle gelen üç sayılık baskete engel olamayan Fenerbahçe Beko, haftayı galibiyetsiz kapattı.
Zenit
Maccabi Tel Aviv karşısında ilk yarıda maçın içerisinde kalmayı başaran Zenit, üçüncü çeyrekte kısa savunmasında aksaması sebebiyle maçın kopmasına engel olamadı. Hücumda da Maccabi’nin pota altını kapatması sonrasında çözüm üretemeyip maçtan koptular ve Maccabi karşısında kaybettiler. Fenerbahçe Beko karşısında maça kötü başlayıp özellikle pota altı savunmasında zorlandılar. Maçta fark çift hanelere çıkmasına rağmen önemli bir direnç gösterip sezonun başından bu yana belki de ilk kez bir karakter ortaya koydular. İkinci yarıda temel hücum stratejisini Gustavo Ayon’un ana pas istasyonu olduğu dış şut setleri üzerine kurgulayan Zenit, bu sayede maça ortak oldu. Ayon’un ana pas istasyonu olduğu hücumlarda boyalı bölgede topu Ayon’la buluşturan Rusya ekibi, yardım geldiği anda topu dışarı çıkararak boş şut aradı. Bu temel hücum taktiğiyle ve ikinci yarıda pota altını da nispeten iyi kapatarak maçı son topa taşıdılar. Son topta ise Ayon’u merkez alan seti bir kez daha uygulayarak, topu günün en iyi şutörü Andrew Albicy’le buluşturup son topta maçı kazanmayı başardılar. Zenit haftayı kendileri için makul bir sonuç olan bir galibiyet bir mağlubiyet tablosuyla kapattı.
Maccabi Tel Aviv
Zenit deplasmanında ritim bularak zorlanan Maccabi Tel Aviv, kilidi yine savunmasıyla çözdü. Hücumda ilk yarıda zorlanan Maccabi, maçın genelinde topu daha iyi paylaşarak fark yarattı. Özellikle Zenit kısalarının savunma zaafını değerlendirip pota altındaki uzunlarına da top indirmeyi öncelik hâline getirdiler. Savunma sertliğiyle birlikte Zenit’in direncini kıran Maccabi, haftayı galibiyetle açtı. Panathinaikos karşısında ilk çeyrekte 29 sayı yiyerek bu sezonki en kötü basketbolunu oynayan İsrail ekibi, ikinci çeyrekte topu paylaşmayı hatırlayınca hücum verimliliğini arttırarak maça ortak oldu. Son çeyrekte maçın temposunu düşürüp savunmaların ön plana çıkmasını sağlayan Maccabi, bu sayede Panathinaikos’u da yenerek haftayı ikide iki ile tamamladı.
Panathinaikos
Fenerbahçe Beko karşısında seyircisiz karşılaşmada pota altında rotasyonu geniş tutarak Fenerbahçe uzunlarına karşı sürekli olarak diri kalmayı başaran Panathinaikos, bu sayede önemli bir avantaj sağladı. Panathinaikos’ta hücumda fark yaratan isim Jimmer Freddette’ydi. Yunanistan ekibi özellikle penetrelerle skor üretti. Dış şutlarda Calathes’in riske edilmesi hücum ritmini bozarken, Fenerbahçe karşısında son bölümde zorlansalar da kazanmayı bildiler. Maccabi karşısında maça bu sezonki en akışkan hücum basketbolunu oynayıp giren ve topu çok iyi paylaşan Panathinaikos, maç içerisinde hücumda top paylaşımı ve pota altına top indirme konusunda zorlanınca maçı kaybetti. Panathinaikos adına bu hafta en büyük problem Nick Calathes’in dış şutlarda çok zorlanması ve rakiplerin Calathes’in savunmacısını joker savunmacı olarak kullanıp sürekli olarak yardıma göndermesi oldu. Pana, bu haftaki bilançodan çok şikayetçi olmayacaktır.
Armani Milano
Haftaya Real Madrid mağlubiyetiyle başlayan Milano, Madrid karşısında Vladimir Micov’un ekstra oyunuyla ilk yarıyı önde geçti. Ancak top paylaşımında yaşanan sorunlar ve bireysel performanslara dayalı hücum yapısı Milano’nun karşılaşmada önde kalmasını imkânsız kıldı. İkinci yarıda iki oyunları savunmakta zorlanan İtalya temsilcisi, hücumda da Micov dışında bir skorer bulamayınca maçı kaybetti. Valencia karşısında istediği oyun yapısını kuran ve yüksek tempo basketbolu oynama şansı bulan Milano, Sergio Rodriguez’in servis yapan oyuncu rolünü üstlenmesiyle birlikte hücumda topu daha iyi paylaşıp daha akışkan hücum etmeye başladı. Savunmada hâlâ çok fazla defosu olan Milano, seyirci desteğiyle birlikte çok önemli bir galibiyet alarak play-off seviyesine yaklaştı.
Valencia
Valencia, Baskonia karşısında istediği yüksek tempolu ve geçiş hücumlarına dayalı basketbolu oynayarak 105 sayı üretti. Yüksek tempo basketbolu oynadıkları için kısalarının savunma konusundaki defoları çok fazla göze batmadı ve hücum verimliliği bu kusurları kapattı. 17 üçlük isabeti bulan Valencia, hücumda Bojan Dubljevic’in baş rol oyuncusu olmasıyla hem içeride hem de dışarıda sorunları çözdü. Valencia’da altı oyuncu Baskonia karşısında çift hanelerde skor üretince rahat bir galibiyet aldılar. Milano karşısında ise kısa savunmasında zorlanmaları ve yumuşak bir takım olmaları onları epey zorladı. Özellikle pota altında Kaleb Tarczewski’nin ikili oyunlarla verimliliğinin artması Valencia için kötü haberdi. Bu yumuşaklık yüzünden yine bir deplasman maçı kaybettiler. Yine de evlerindeki hedef maçı kazandıkları için haftayı mutlu kapatıyorlar.
Real Madrid
Milano karşısında ilk yarıda bocalamasına rağmen ikinci yarıda özellikle Facundo Campazzo’nun devreye girmesi ve direksiyonu eline almasıyla birlikte uzunlarından çok iyi bir skor katkısı alan Real Madrid, iki oyunlarda fark yarattı. Anthony Randolph’un dış şutlarla ürettiği sayılar Madrid’e maçı getirdi. Baskonia karşısında ise çok iyi dış şut savunmasıyla rakibi %15,4’lük üç sayı yüzdesinde tutan Real Madrid, hücumda da Jeffery Taylor hariç forma giyen tüm oyuncularından sayı bularak maçı rahat kazandı.
Baskonia
Bu haftanın en kötü performansını sergileyen takımı olan Baskonia, hem Valencia hem de Real Madrid karşılaşmasında pota altı savunmasında çok zorlandı. Hücumda da Tornike Shengelia ve Shavon Shields’ın bireysel denemelerine mahkûm kalan Baskonya ekibi, iki maçta da varlık gösteremedi ve bu iki maçı da 20 sayının üzerinde farklarla kaybetti. Bu kötü performans sonrasında koç Velimir Perasovic ile yolları ayırdılar.
Khimki
Çift maç haftasında Olympiakos karşısında galibiyetin kıyısından döndüler. Hücumda Alexey Shved’in çok fazla şut denemesi ve bireyselliği, Khimki’nin şu andaki en büyük sorunu. Savunmada ise sezon başından bu yana sorun yaşıyorlar, son zamanlarda pota altındaki o kısmi sertliklerini de kaybettiler. Oly deplasmanında rakibin ilk beşte başlayan iki uzunundan 23’te 17 isabetle 42 sayı yediler. Hücumda ise Shved eksenli yapıya mahkûm kalınca, son bir dakikasına dokuz sayı önde girdikleri maçı ellerinde tutamayıp uzatmada kaybettiler çok değerli bir deplasman galibiyetinden oldular. Zalgiris karşısında ise top kullanan oyuncuları sınırlayıp rotasyonu daraltarak ritim yakaladılar. Özellikle Shved’in yanına skorer olarak Stefan Jovic’in eklenmesi ve üç sayılık atışlarda yakalanan %52,2’lik (23’te 12) isabet yüzdesi, Khimki’ye evinde önemli bir galibiyet getirdi.
Zalgiris Kaunas
Litvanya ekibi haftayı iki mağlubiyetle kapatarak üst üste dokuzuncu mağlubiyetini almış oldu. Anadolu Efes karşısında pota altını iyi kullanıp son çeyreğe kadar maçın içinde kaldılar ancak yaratıcı oyuncu eksikliği sebebiyle hücumda sorun yaşadıkları için maçı kaybettiler. Khimki karşısında ise özellikle kısalarının skor üretmekte yetersiz kalması ve düşük hücum temposu mağlubiyete zemin hazırladı. Zalgiris’in düşüşü sürüyor.
Anadolu Efes
Anadolu Efes haftayı Zalgiris karşısında zor atmosferde alınan bir galibiyetle açtı. Efes için bu haftanın en önemli artısı, Shane Larkin’i kenardan getirerek oynamaya alışmaları ve alternatif bir düzen oluşturmaya başlamaları oldu. Tibor Pleiss ve Chris Singleton gibi yan parçaların katkısıyla Zalgiris maçını kazanmayı başardılar. CSKA Moskova karşısında ise bu sezon ilk kez öne geçtikleri bir karşılaşmada son bölümde rakibe kaybederek haftayı mağlubiyetle noktaladılar. CSKA Moskova karşısında özellikle bire bir savunmada zorlanan Efes, ilk kez son topta maçı kaybetti. Yine de temsilcimiz için alternatif düzen oluşturulması ve sezonun bu bölümünde en önemli rakiplerinden birine karşı alınan mağlubiyetten çıkarılacak dersler çok kıymetli. Efes için hafta sonuç olarak istediği gibi olmasa da saha içi yansımalarına bakıldığında olumlu geçti.
CSKA Moskova
CSKA Moskova haftayı Kızılyıldız karşısında alınan kolay bir galibiyetle açtı. Kızılyıldız karşısında hücumda topu daha iyi paylaşmaları ve forvetleri pas trafiğinin en önemli yönlendiricisi olarak kullanmaları, galibiyette rol oynayan en önemli etkenler oldular. Anadolu Efes karşısında ise hücumda Mike James’i bire bir bırakarak ve pota altını öncelikli olarak kullanarak fark yarattılar. Kyle Hines-Johannes Voigtmann ikilisiyle pota altı üretimi ve dış şut dengesini sağlamaları, haftayı galibiyetle kapatmalarında rol oynayan en önemli noktaydı. CSKA, Efes karşısında bu sezon belki de ilk kez rekabetçi bir maçta kriz çözmeyi başardı ve haftayı ikide ikiyle kapattı.
Kızılyıldız
CSKA Moskova karşısında önemli bir deplasman testi yaşayan Kızılyıldız, özellikle forvet savunmasında çok fazla aksadı. Savunma sertliği problemi Kızılyıldız için çözülemeyen bir sorun olarak bu hafta da kendisini hissettirdi. Olympiakos karşısında kendi evlerinde çift hanelerdeki farktan geri dönerek kazanmayı başardılar. Hücumda lidere göre düzen belirlemeleri ve sezon başından bu yana aradıkları ekstra şutörü bulmaları Kızılyıldız’a galibiyeti getirdi.
Olympiakos
Yunanistan temsilcisi bu hafta oynadığı karşılaşmalarda iki farklı drama yaşadı. Khimki karşısında son bir dakikada dokuz sayı geriden gelerek maçı uzatmaya taşıdılar ve uzatmada kazandılar. Pota altını çok iyi kullanmaları o maçtaki en önemli artıları oldu. Kızılyıldız karşısında ise özellikle ikinci yarıda tüm hücum stratejisini dış şut üzerine kurup savunmada Lorenzo Brown’a alan bırakmaları maçı kaybetmelerine sebep oldu. Oly’nin istikrarsız görüntüsünü bu hafta da sürdürdü.
Bayern Münih
Bavyera ekibi haftayı Alman derbisinde, Alba Berlin deplasmanında aldığı galibiyetle açtı. Berlin ekibi karşısında pota altındaki fizik üstünlüğünü çok iyi kullanan Bayern, son 15 saniyeye dört sayı geride girdiği karşılaşmayı Maldo Lo’nun “T-Mac” modunu açmasaıyla uzatmaya taşıdı ve uzatmada da son topu savunarak kazandı. Barcelona karşısında rakibinin atletizm ve kadro derinliği avantajına karşı özellikle pota altında zorlanan Bavyera ekibi, haftayı bir galibiyet bir mağlubiyetle kapattı.
Alba Berlin
Alba Berlin, sezon başından bu yana olduğu gibi bu hafta da savunmada çok fazla zorlandı. Bayern Münih karşısında hem pota altında sertlik göstermekte hem de kısa savunmasında, özellikle dış şut savunmakta zorlandılar. Alba hücumda belli bir standart yakalayarak keyif veriyor ancak savunma konusunda her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Bu hafta özellikle savunmada yardımlaşma konusunda hiçbir çaba göstermeyerek iki maçı da kaybettiler. Asvel karşısında bu sezonki en kötü dış şut yüzdelerine (%15,8) imza attılar. Haftayı iki mağlubiyetle kapattılar. Gelecek hafta için basketbolun her noktasında önemli bir gelişime ihtiyaçları var.
Asvel
Asvel haftayı Barcelona mağlubiyetiyle açtı. Barcelona karşısında özellikle kısa savunmasında zorlandılar. Kısa savunmasında sertlik gösteremeyince maçtan çok erken koptular. Bu hafta Asvel için hedef maç, Alba Berlin karşılaşmasıydı. Alba karşısında hücumda temel stratejiyi pota altına yönelmek olarak kurgulayan Fransa temsilcisi, savunmada ise atletizm avantajını kullanıp üçüncü çeyrekte rakibini durdurarak maçı kazanmayı başardı. Asvel bu haftaki hedef maçını kazandığı için haftayı mutlu kapatacaktır.
Barcelona
Barcelona, çift maç haftasını nispeten kolay iki rakiple oynayarak geçirdi. Asvel karşısında geniş rotasyon ve kısaların verimliliği Barcelona’ya önemli avantaj sağlarken, Katalanlar, ribaundlarda da üstünlük kurunca haftayı rahat bir galibiyetle açtı. Bayern Münih deplasmanında ise atletizm avantajıyla, özellikle forvetleriyle skor bulma üzerine kurulu bir hücum stratejisini pota altında Nikola Mirotic’e top indirerek süsleyen Barça, haftayı iki galibiyetle kapattı. Barcelona nispeten kolay rakiplerle karşılaşsa da yakaladığı dört maçlık galibiyet serisiyle birlikte haftanın takımı olmaya hak kazandı.