Haberler

Serie A raporu #3

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Milli maçlar sebebiyle liglere verilen bir haftalık arada İtalya, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılmayı garantiledi.

Milli maçlar sebebiyle liglere verilen bir haftalık arada İtalya, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılmayı garantiledi. Elemelerde şu ana kadar puan kaybetmeyen iki takımdan (Belçika ile birlikte) biri olmaya devam ettiler.

Lazio ile Atalanta arasındaki mücadele, siyah ile beyaz arasındaki fark kadar netti. Paralize olan bir Lazio karşısında ilk yarıda üç gol bulan Atalanta rakibinin fişini çekti derken Lazio sadece bir dakika içinde iki golle oyuna geri döndü. Atalanta üç puanı bir şekilde alacakken Ciro Immobile, kazandırdığı ikinci penaltıyı ikinci kez gole çevirdi ve takımına bir puanı getirdi. Simone Inzaghi eleştirilerin hedefi olmak üzereydi, ancak şimdi iltifatların sahibi olacak. “Nasıl geri dönülür?” sorusunun cevabını 45 dakika içinde Atalanta gibi bir rakibe karşı vermiş olması takdire şayan.

Napoli, kâğıt üstünde kolay duran ama sahada aynı kolaylığın olmadığı bir maçta Hellas Verona’yı 2-0 yendi. İki gol atan Arkadiusz Milik, Napoli için maçın oyuncusu diye düşünenler varsa bu düşüncenin yanlış olduğunu belirtmek gerekir. Maçın özellikle ilk yarısında Hellas Verona’ya tek başına direnen Alex Meret, Napoli’ye bu zorlu döneminde üç puanı getirdi.

Juventus’u izlerken takımı çalıştıran kişi Maurizio Sarri değil de Antonio Conte’ymiş gibi hisseden kişi sayısı çoktur. Sarri denince akla gelen futbol sahada yok. Sonuca ulaşmayı bir şekilde başarıyor olsalar ve büyük ihtimalle sezon sonunda şampiyon olacak olsalar da Juventus için bu sezon çok fazla soru işareti var. Cristiano Ronaldo’nun bireysel performansı Bologna’yı mağlup edebilecek bir seviyede ama yıllardır hayalini kurdukları Şampiyonlar Ligi zaferi için bu performans yeterli olmayacaktır.

Cumartesi günü Lazio-Atalanta maçıyla haftanın en güzel maçını izledik derken Sassuolo-Inter maçı ile seyir zevki açısından bu maça rakip bir mücadeleye tanık olduk. Inter, favori gösterilmesinin karşılığını 70 dakikada ulaşılan 4-1’lik skorla göstermiş ve Sassuolo’yu adeta sahadan silmişti. O süre zarfında birkaç cılız şut denemesiyle oynayan Sassuolo ise adeta ne oynaması gerektiğini fark etti ve skora direkt etki eden bir oyun ortaya koymaya başladı. Farkı bire indirmiş olsalar da Inter’in tecrübesi, Sassuolo için puansız geçilen bir hafta daha yarattı.

Eusebio di Francesco’nun sözleşmesini feshedip yerine Claudio Ranieri’yi getiren Sampdoria, Roma’yı ağırladı. Roma için Nikola Kalinic’in ve Brian Cristante’nin sakatlanıp oyunu terk etmesi başkent temsilcisi adına tatsız bir sonuç oldu. Maç boyu toplam yalnızca üç şutun kaleyi bulması ve bu şutların cılız şutlar olması ise bu maçı izleyen futbolseverler için “garip” bir deneyim olarak tarihe karıştı.

Udinese-Torino maçı için de heyecansız geçti denilebilir. Topa daha az sahip olsa da direkt oyunla kaleye daha fazla giden ev sahibi Udinese, Stefano Okaka’nın sayısıyla üstünlüğü sağladı. Asistin sahibi Rolando Mandragora ise maç boyunca birden fazla kilit pas atarak Udinese hücumlarının başarıyla ilerlemesini sağladı.

Cagliari bu sezon belki de özgüveni en yüksek takım olabilir. Sahada geçirdikleri her saniyenin kıymetini bilen ve bu zamandan keyif alan bir oyuncu topluluğuyla oynuyorlar. Bu yaz takıma geri dönen Radja Nainggolan’ın alametifarikası olan şutlardan biriyle perdeyi açtığı maç Sardunya temsilcisinin istediği gibi ilerledi ve Spal’ın savunmadan çıkmakta zorlandığı bir pozisyonda golü bularak özgüvenlerini arttırdılar. Cagliari için sezonun “X faktörü” demek doğru olacaktır.

Parma, kendi sahasındaki en etkili takımlardan biri. Genoa karşısında alınan 5-1’lik galibiyet de bunu destekler nitelikte. Oyuna yedek başlayan Andreas Cornelius hat-trick yaparken, onun performansını gölgede bırakan bir isim vardı. Serie A’da haftanın en iyi performansını ortaya koyan Dejan Kulusevski’den başkası değildi bu isim. Bir gol iki asistlik performansı haricinde sahadaki etkinliği de izlemeye değerdi. Genoa ise komşusu Sampdoria gibi zor bir sezon yaşıyor.

Marco Giampaolo’yu gönderip yerine Stefano Pioli’yi getirmek tam bir Milan hareketiydi. Pioli yönetimindeki bir takım için futbol tek sonuçlu bir oyundur ve o sonuç beraberliktir. Bu hüküm Milan’ın Lecce’yi ağırladığı maçta da geçerliydi. Milan başındaki ilk maçında berabere kaldı Pioli. Milan için ne dense az, kara komedi tadında bir hâl almaya başladılar. Lecce tarafı ise San Siro’dan çıkarılan bir puan ile haftayı mutlu bir şekilde tamamladı.

Yoğun ve hareketli geçen haftayı Brescia-Fiorentina maçının sakinliğiyle tamamladık. Sandro Tonali’nin orta sahadaki performansının dikkat çektiği söylenebilir. Yine de maçın başında Brescia’nın VAR’dan dönen golü dışında herhangi bir önemli an izlemedik. Pazartesi seansını böylelikle golsüz geçtik.

Haftanın Takımı: Parma

Haftanın Oyuncusu: Dejan Kulusevski (Parma)

Haftanın Golü: Radja Nainggolan (Cagliari)

Haftanın Teknik Direktörü: Simone Inzaghi (Lazio)

Haftanın Maçı: Lazio-Atalanta

Kaynak: EuroSport.com / Spor
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden Netanyahu hakkında tutuklama emri

Netanyahu için tutuklama emri

Sağlık Bakanı Memişoğlu'ndan istifa çağrılarına tek cümlelik yanıt

Sağlık Bakanı Memişoğlu'ndan istifa çağrılarına tek cümlelik yanıt

Rusya, Ukrayna'ya kıtalararası balistik füze saldırısı düzenledi

Savaşta bir ilk! Putin'in intikamı hayli ağır oldu

3 polisin yaralandığı çatışma, iki grup arasındaki pornografik görüntü kavgasından çıkmış

Cinsel ilişki görüntüleri sonrası kurşun yağdırmışlar

title