Haberler

Serie A raporu #10

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Corriere dello Sport’un Inter-Roma maçından önce Romelu Lukaku ve Chris Smalling’in fotoğrafını kullanarak attığı “Black Friday” manşeti, İtalya’daki ırkçılığın ve ayrımcılığın ne kadar normalleştiğinin acı bir dışavurumu olarak tarihteki yerini aldı.

Corriere dello Sport’un Inter- Roma maçından önce Romelu Lukaku ve Chris Smalling’in fotoğrafını kullanarak attığı “Black Friday” manşeti, İtalya’daki ırkçılığın ve ayrımcılığın ne kadar normalleştiğinin acı bir dışavurumu olarak tarihteki yerini aldı. Romelu Lukaku’nun net bir şekilde tepkisini yansıtmasının ardından maçtaki öncelik futboldan ziyade, dostluk ve eşitlik oldu. Maça gelecek olursak, Inter’in galibiyet serisini bu kadar çok hata yapan bir Roma karşısında kaybetmesi anlaşılması güç bir olgu. Birçok kez pas hatası yapan Roma kalecisi Antonio Mirante, paslardaki vasat oyununu kalesinde devleşerek absorbe etti. Roma’nın üçüncü bölgede hiçbir varlık gösterememesi, Inter’in de bitiricilik konusundaki noksanlığı, sonucu 0-0’da tuttu.

Lige bu sezon geri dönen Hellas Verona’yı ağırlayan Atalanta için bıçak sırtı bir galibiyet aldı desek yanlış olmaz. Savunmada gözle görülür seviyede performans kaybı yaşayan Bergamo temsilcisi, Hellas Verona’nın az sayıdaki tehditlerini gol yiyerek savuşturdu. Atalanta, savunmada her ne kadar istediği seviyeden uzak olsa da gol bulma alışkanlığı sayesinde iki kez geriye düştüğü maçtan 3-2 galip ayrılabildi. Hellas Verona’nın nasıl büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını kaleci Marco Silvestri’nin, Berat Djimsiti’nin golünden sonraki bakışıyla anlayabilirsiniz.

Everton, Marco Silva’yla yollarını ayırmadan önce uzun süre bekleyince çok ciddi eleştiriler almış ve geçtiğimiz hafta gecikmeli bir yolları ayırma kararı almıştı. Carlo Ancelotti ve Napoli arasındaki ilişki de aslında Everton ile Marco Silva arasındaki ilişki gibi. Udinese karşısında normal şartlarda net favori olan Napoli, geriye düştüğü maçta beraberliği anca alabildi. Napoli’nin Carlo Ancelotti’nin yerine geçebilecek daha iyi bir opsiyon aradığına emin olmakla beraber, süreç bu şekilde beklemelerle geçerse hem Napoli hem de Carlo Ancelotti büyük yaralar alacaktır.

Sadece İtalya’da değil dünyada da büyük şok etkisi yarattı Lazio’nun Juventus’u 3-1’le geçmesi. Önce kazanan tarafla başlayalım; Lazio için her sezon belli bir seviyeyi tutturmasını beklemek, Akdeniz insanının soğukkanlı karar verebilmesini beklemek gibi manasız. Sezon başından beri Simone Inzaghi’nin yönetiminde ve Ciro Immobile’nin liderliğinde ortak bir hedef doğrultusunda oyunlarından vazgeçmeyen bir görüntü sundu başkentin mavi tarafı. Bu doğrultuda Juventus’u mağlup ederek gündeme gelmeleri aslında garip. Asıl konu Lazio’nun bu performansı nasıl oldu da bu sezon herhangi bir ülkenin spor medyasında kendine yer bulamadı, anlamak güç. Kaybeden tarafa gelecek olursak, Juventus olası bir ciddi gerginliğin eşiğinde. Cristiano Ronaldo ile Maurizio Sarri arasındaki sessiz tansiyon, sahaya olumsuz etki etmeye başladı. Bunun yanında savunma kimliğini tamamen kaybetmeleri, “Bir bu eksikti!” dedirtti. İyi bir hücumcu olarak bilinen Juan Cuadrado’nun sağ beke devşirilmeye çalışılması maalesef gülünç bir sonuç ortaya çıkarıyor. Juventus yönetiminin Joao Cancelo’dan nasıl vazgeçtiği konusunda fikir beyan edebilmek ise imkânsız.

İstedikleri oyunu oynamaktan çok uzakta olan iki ekibin mücadelesinde net bir Torino hâkimiyeti izledik. Sezon başında herkese kök söktüren, flaş galibiyetlerle üst sıralara tırmanan Fiorentina; üst üste alınan dördüncü mağlubiyetle korku dolu günlere yaklaşırken, teknik direktörleri Vincenzo Montella’nın Floransa günlerinin sonlarına gelmiş olabiliriz. Torino ise en son eylül ayında üç puana ulaştığı kendi sahasında kazanmanın mutluluğunu yaşadı. Cristian Ansaldi’nin bir gol bir asistlik performansı bile sahadaki etkisini tanımlamakta hafif kalacaktır. Ansaldi, takımının savunmadan direkt hücuma çıkışlarında da setlerinde de sol kanadı himayesinde tuttu.

Ekim ayında tutturduğu ritmi kaybetmeyip üzerine ekleyerek ilerleyen Lecce, Thiago Motta ile beraber daha dengeli görünen Genoa ile karşılaştı. Genoa ilk yarıda rakibinden skor olarak da oyun olarak da mental olarak da daha üstündü. Mental kırılganlıkları ilk yarıda Lecce’nin başına bela olurken uzatmada penaltı golü yemeleri bardağı taşıran son damla oldu. Fabio Liverani’nin öğrencileri ikinci yarıda Genoa karşısında 2-0 geride değilmiş de 0-0’dan başlamış gibi sahadaydı. Bu doğrultuda haftanın golü olabilecek bir golle önce farkı bire indirdiler, ardından rakibinin peş peşe kırmızılarıyla rahatlarken beraberliği buldular. Liverani’ye sırf bu sakinliği takımına kabul ettirmesi ve paniklemeden skora gitmesi sebebiyle bile haftanın teknik direktörü denebilir.

Geçtiğimiz hafta dillere destan bir geri dönüşle Sampdoria’yı 3-1’den gelip 4-3 yenen Cagliari, geriden gelme heyecanını çok sevmiş olacak ki Sassuolo deplasmanında 2-0’dan geri dönmeyi başardı. Oyunun ilk yarısıyla ikinci yarısı, gece ile gündüz gibi birbirinden zıttı. İlk yarıda sık sık kontra fırsatı yakalayan Sassuolo, iki golünü de bu fırsatları değerlendirerek buldu. Cagliari için “Artık düşüş başlıyor mu?” diye düşünüyorduk ki Joao Pedro, “O kadar kolay değil!” dedi. Erken gelen golden sonra ilk yarıda yapamadığı her şeyi sahaya yansıtıp Sassuolo’yu ceza sahası dâhil olmak üzere 30 metreye sıkıştırdı Cagliari. Bu süreçte Sassuolo yine bir kontrayla hücuma çıktı ve bu hücumun sonunda penaltı kazandı. Sassuolo penaltıdan yararlanamasa da penaltı dönüşünde Ragnar Klavan’ın elle müdahelesi yeni bir penaltı ihtimali doğurdu ama hakem aynı görüşte değildi. Bir şekilde umutlarını son anlara taşıyabilen Cagliari, Cagliari doğumlu Daniele Ragatzu ile puanı aldı. Cagliari için bu sezonun x faktörü demiştim, bu söylemime ekleme yapmak istiyorum: Sardunya temsilcisi şimdiden sezonun flaş takımı.

Milan’ın Stefano Pioli yönetiminde form tutmaya başladığını görmek şaşırtıcı bir gerçek ama sonuç her zaman önemlidir. Maçtan önce çıkan yazılarda, Milano temsilcisinin Bologna deplasmanından galibiyetle çıkma ihtimali düşük görünüyordu. Bu yazıları ve yorumları haksız çıkarmak için elinden geleni sahaya yansıtınca erken gollerle özgüvenini sağladı Milan. Ardından ikinci yarıdaki dengeli oyunla beraber bir gol daha bulup skoru 3-1’e getirince sonuç da yarı yarıya belli olmuştu. Bologna sonlarda bir penaltı golü bulsa da Milan karşısında bu hafta sahada kesinlikle etkisizdi.

Haftanın Takımı: Lazio

Haftanın Oyuncusu: Cristian Ansaldi (Torino)

Haftanın Golü: Filippo Falco (Lecce)

Haftanın Teknik Direktörü: Fabio Liverani (Lecce)

Haftanın Maçı: Sassuolo-Cagliari

Kaynak: EuroSport.com / Spor
Merkez Bankası faizi sabit tuttu

Piyasaların merakla beklediği faiz kararı açıklandı

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden Netanyahu hakkında yakalama kararı

Netanyahu için yakalama kararı

Rusya, Ukrayna'ya kıtalararası balistik füze saldırısı düzenledi

Savaşta bir ilk! Putin'in intikamı hayli ağır oldu

3 polisin yaralandığı çatışma, iki grup arasındaki pornografik görüntü kavgasından çıkmış

Cinsel ilişki görüntüleri sonrası kurşun yağdırmışlar

title