Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Türkiye sınırında kritik gelişme! Muhaliflerin ikinci büyük kenti geçirmesi an meselesi

İslam Memiş uyardı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Kritik uyarı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

Serie A'da 21. Haftanın Ardından

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Milano devlerinin her ikisi de sorunlarla boğuşuyor ama Milan en azından bu hafta mutluyken ilk iki de şekilleniyor.

"Rüya gibi"

Milan'da yaklaşık 2 sezondur devam eden sancı şu an için bir süreliğine son bulmuş görünüyor. Geçtiğimiz sezonun başından beri yeterliliği tartışılan ama özellikle ikinci yarıdaki performansıyla kurtulan Massimiliano Allegri, Silvio Berlusconi'nin uzun süre yerine teknik adam bakması sonrasında Adriano Galliani'yle yaptığı özel toplantı sonrasında sürpriz bir şekilde takımın başında kalmıştı. Mario Balotelli'nin takıma katılmasından sonra Allegri'nin genç oyuncuyu çok başarılı bir şekilde takıma monte etmesi ve özellikle finansal problemlere karşın ikinci yarıda ligin en çok puan toplayan takımının Milan olması bu kararda en büyük etkenlerden biriydi.

Fakat bu sezon geçtiğimiz sezondan da kötü başladı. Kadro profilinin ekonomik yetersizlikler nedeniyle dibe vurması, sezon başında yaşanan büyük  sakatlıklar ve cezalar nedeniyle ilk yarıda doğru düzgün kazanamayan bir Milan ortaya çıkardı ve zaten yeterli onayı Milan yönetiminden ve patronundan bir türlü alamayan Allegri'nin fişi çekildi.

Ligue 1'de 21. haftanın ardından

Bir süredir Allegri'nin yerine çıkan teknik direktör adayları arasında Clarence Seedorf, yine Milan'ın genç takım teknik direktörlüğünü yapan Filippo Inzaghi'yle birlikte en önemli aday konumundaydı. İtalya milli takım teknik direktörü Cesare Prandelli adaylar üstü bir konumda ve onun da Milan'la ilgili sayısız dedikodusu çıktı fakat Dünya Kupası öncesinde o konuda somut bir adım atmaları mümkün değildi ve Juventus'un Antonio Conte'yle yaptığı çıkış yeniden yapılanma adımları atmak ve altyapıya dönmek isteyen Milan için de benzer bir tercih yapma isteğini doğurdu. Ne var ki şu anda altyapıda hocalık yapan ve başarılı görünen Filippo Inzaghi yerine henüz Brezilya'da futbolculuk kariyerine devam eden Clarence Seedorf tercihi yapıldı ve Hollandalı teknik adam Hellas Verona maçıyla iş başı yaptı.

Seedorf'un "Takımı 4-2-3-1 sistemiyle oynatmayı düşünüyorum. Genç, hücum oynayan, aktif bir Milan ortaya çıkaracağız" açıklamaları Arrigo Sacchi'yle genetik kodları oluşan Milan taraftarı ve camiası için elbette umut verici. Seedorf'la antrenmana çıkan oyuncular, özellikle de Kaka başta olmak üzere eski takım arkadaşları Hollandalı'nın oldukça net ve berrak olduğunu, bunun yanında enteresan futbol fikirlerine sahip olduklarını belirtiyorlar. Zaten bu da neden şu anda hocalık yapan ve en azından küçük bir tecrübeye sahip olan Inzaghi yerine ilk deneyimini yaşayacak olan Seedorf'a gidildiğini açıklayan durum olabilir.

Kaka'dan Seedorf'a destek

Hellas Verona karşısında maça tutuk başlayan fakat sonrasında hem heyecanlı iç saha atmosferi, hem de moral-motivasyon yönünden yeni hocayla doping yapılan oyuncularla birlikte Milan kontrolü çabuk eline aldı. Kaka'nın forvet arkası, yeni transfer Keisuke Honda'nın da sağ açıkta oynadığı maçta Montolivo'nun merkez orta saha ikilisindeki varlığı -eğer fiziksel bir zaafiyet ortaya çıkmazsa- İtalyan futbolcunun orta sahada sistemin kilit oyuncusu olmasını sağlayabilir. Maç boyunca %88'le 504 olumlu pas yapan Milan'ın sezon rekoru kırması Seedorf'un iş başı yapmasıyla açıklanabilir. Ev sahibinin maç sonundaki topla oynama oranıysa yine sezonun en iyi rakamı olan %70'ti. Milan muhtemelen bu karakteri klasiği haline getirmeye çalışacak ama sezon ortasında yapılan görev değişikliğiyle her maçta bu kadar etkin bir takımın ortaya çıkmasını beklemek fazlasıyla iyimser bir tavır olarak değerlendirilebilir. Sonuç olarak Milano'da değişim rüzgarları şu anda serin ve orta şiddette esip epey bunalan taraftara iyi geliyor. Ama bunun devamını ve Seedorf'un teknik yeterliliğini değerlendirmek için en azından 3-4 maça daha ihtiyaç var.

Thohir'e yaylım ateşi

Milano'nun diğer yakasında problem var

Inter'de kötüye gidiş devam ediyor. Genoa deplasmanında da 1-0'lık mağlubiyet aldılar. Son 8 maçta tek galibiyetleri var ve Walter Mazzarri sezon başındaki kadar takımına hakim görünmüyor. Bunun yanında, tüm problemlerin Erick Thohir'in kulübü resmen satın alıp sonrasında başkanlığa seçilmesiyle başlamasıysa şu anda geleceğe dair en çok soru işareti yaratan durum.

Kulübe girmesi muhtemel sıcak parayla birlikte Ocak ayı transfer dönemi için Avrupa'nın en aktif olması beklenen takımları arasındaki Inter'de son dönemde işler değişti. "Ben buraya para harcamaktan ziyade altyapıdan iyi gençler çıkaran bir takım yaratmaya geldim" diyerek zaten öncesinde mesaj veren Erick Thohir son olarak "Şu anda geçiş dönemindeyiz ve bu sezonu bu şekilde değerlendirmek gerek. O yüzden büyük transferleri şu anda beklemeyin" demesiyle birlikte Fabio Capello başta olmak üzere Endonezyalı iş adamına eleştiriler arka arkaya gelmeye başladı.

Premier League'de 22. haftanın ardından

Ne var ki Erick Thohir haklı olabilir. Juventus'un yine sansasyonel girdiği ve Roma'nın da çok güçlü göründüğü sezonda Inter'in zaten şampiyonluk için fazla şansı yoktu. Bu nedenle oyuncu bulmanın oldukça zor olduğu devre arası transfer döneminde bazı oyunculara fazla para ödemektense, planlamayı önümüzdeki sezona göre yapıp yaz dönemine çok daha agresif girmek, stratejik açıdan doğru hamle olabilir. Bunun yanında Erick Thohir, her ne kadar aksini iddia etse de takımın futbol yönetiminden pek memnun değil ve orada değişime gitmesi muhtemel. Walter Mazzarri için de genel olarak olumlu açıklamalarla dikkat çekiyor ama para harcayacağı dönemde çok daha güveneceği bir teknik adamla çalışma isteği içinde olabilir. Bu nedenle  şu an için beklemede olması daha fazla anlam kazanıyor.

Fakat tüm bunlarla birlikte takım kan kaybetmeye devam ediyor. Mazzarri sezon başında özellikle savunma performansı olarak çok özel bir takım ortaya çıkarabileceğinin sinyallerini vermişti ama kadro kalitesi belki Milan'ın dahi gerisinde olan Inter'de genel profil bunu sürdürmesine izin vermedi. Şu an için İtalyan hocanın aklında olan tek şey muhtemelen gelecek sezon için yerini sağlama almak ama büyük transfer olmadan bu grafiği tekrar yukarı çevirmesi için şansa çok fazla ihtiyacı olacak gibi görünüyor.

La Liga'da 21. haftanın ardından

Juventus ve Roma'nın kendi sahasında kolay kazandığı haftada Napoli'nin Bologna deplasmanında son dakikada bıraktığı iki puan ilk ikinin artık iyice belirginleşmesine neden oldu. Parma'nın Chievo deplasmanında da kazanarak galibiyet serisini üçe çıkardığı haftada Edoardo Reja'nın üçüncü maçında 7 puana ulaşması da şu an için Claudio Lotito'nun güldürüyor.

Haftanın toplu sonuçları:  Roma 3-0 Livorno, Juventus 4-2 Sampdoria, Udinese 2-3 Lazio, Chievo 1-2 Parma, Bologna 2-2 Napoli, Atalanta 1-0 Cagliari, Genoa 1-0 Inter, Catania 0-3 Fiorentina, Sassuolo 0-2 Torino, Milan 1-0 Verona

Haftanın takımı: Genoa

İç sahada ligin iyi takımlarından biri olarak gösterilenn Genoa'nın kurbanı bu hafta da Inter oldu. Maçta çok fazla aktif görünmeden rakiplerine ciddi pozisyon vermeyen ve maçı tek golle kazanan Genoa'nın yükselişi devam ediyor.

Haftanın teknik direktörü: Clarence Seedorf (Milan)

Çok kötü bir dönemden geçen Milan'ın başında ilk maçına çıkan Hollandalı hoca ilk maç için yaratabileceği farklı göstermeyi başardı. Bazı departmanlarda sezonun en iyi rakamlarını çıkaran Milan'da umut rüzgarları esiyor.

60 milyon euro

Haftanın Kare Ası

Alessandro Matri (Fiorentina): Vincenzo Montella'nın ısrarıyla forvet hattına transfer edilen ve sakatlıklar nedeniyle gelir gelmez ilk maçına Catania deplasmanında çıkan Matri, sanki aylardır takımın oyuncusu gibiydi. Mor Menekşeler'in 3-0 kazandığı deplasmanda 2 gol, 1 asist üreten İtalyan forvet rüya gibi bir başlangıç yaptı.

Antonio Cassano (Parma): Son haftalarda hem rotasyon, hem de küçük bir sakatlık nedeniyle fazla görev almayan Cassano, Parma'nın kazandığı Chievo deplasmanında 1 gol, 1 asistle yine istatistiğe büyük katkı yaptı. Deneyimli oyuncu, imkansız görev Dünya Kupası'nı mümkün kılmak için her şeyi yapıyor.

Rolando Bianchi (Torino): Adı sık sık transfer dedikoduları içinde geçen İtalya'nın deneyimli forvetlerinden Bianchi, istim üzerindeki Napoli karşısında Bologna'nın 2-2 berabere kaldığı maçta duble yaptı ve 90.dakikada takıma 1 puanı getiren golü kaydetti.

Arturo Vidal (Juventus): Bu sezon bu departmanın genelde değişilmez isimlerinden Şilili orta saha, Juventus'un Sampdoria'yı 4-2'yle geçtiği maçta 2 gol, 1 asist üretti. Vidal şu anda dünyanın en formda orta saha oyuncusu.

Kaynak: TotemSpor.Com / Spor
title