Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin "İmralı ile yüz yüze temas olmalı" çağrısına DEM Parti'den jet yanıt

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Milyonların gözü bu toplantıda: Bakan asgari ücret için tarih verdi

Bakan Işıkhan asgari ücret için tarih verdi: İşte masadaki rakamlar

Sarı-Siyah Fırtına Geri Geliyor!

Sarı-Siyah Fırtına Geri Geliyor!
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İstanbul Erkek Lisesi'nin Basketbol Takımı İstanbul Spor, Mütevazi Kadrosuyla Tb2l'de Playoff'larda Boy Gösterme Hakkı Kazandı.

Sinan Güler, Horace Grant, Ergin Ataman gibi basketbolun göz önündeki isimleriyle bir araya gelirken, bu sporun görünmeyen yüzlerini de Sporx.com olarak görmezden gelmedik. 100 yılı aşan geçmişiyle Türkiye'nin en köklü okullarından olan İstanbul Erkek Lisesi'nin basketbol takımı İstanbul Spor, mütevazi kadrosuyla TB2L'de playoff'larda boy gösterme hakkı kazandı. Bu arada yönetim değişikliğine de giden kulübün basketbol takımını ziyaret ettik. İlk olarak, kulübün çiçeği burnunda Basketbol Şube Sorumlusu Emre Uğurlu'yu dinliyoruz...

"YÖNETİCİLİK YAPARAK OKULUMA OLAN BORCUMU ÖDÜYORUM"

-Yeni göreviniz hayırlı olsun. Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?

"Teşekkür ederim. 1993 İstanbul Erkek Lisesi mezunuyum. Şu an bu idmanların, maçların yapıldığı salonda çocukluğum geçti. O dönem İstanbul Spor'un yıldız altyapı takımında basketbol oynadım. Basketbol ile bir diğer ilişkim de hakemlikle oldu. 1997'de, o dönem Hakemlik Kursu'nu bitirdim ve B Klasmanı hakemliğine kadar yükseldim. Birkaç yıl hakemlik yaptıktan sonra iş hayatımdaki ilerlemelerimden ötürü hakemliği bıraktım. İyi bir spor takipçisiyim. Sporx.com'da hem yöneticilik hem de yorumculuk yapıyorum. Basketbol ve futbolu hem yurtiçi hem de yurtdışında sık takip eden birisiyim.

Saffet Molvalı'nın önderliğinde kurulan bu yeni yönetim oluşuturulurken, bizim gibi onlara göre daha genç olan İstanbul Erkek Lisesi mezunlarından destek istediler. Biz de bu liseyi bitirmiş birkaç arkadaş olarak aralarına katıldık. Sağolsunlar, arkadaşlar Basketbol Şube Sorumluluğu görevini bana verdiler. Burada zaten çok başarılı bir oluşum var. Gerek teknik kadro gerekse İdari Menajer Gökhan Özbay'ın yaptığı işler ortada. Bölgesel Lig'den çıkan bu takımı 2. Lig'de playoff'lara soktular. Bu yeni dönemde, daha fazla nelerin yapılabileceği, durumun nasıl daha iyi olabileceği, bu sezon playoff'larda nasıl daha iyi bir yere gelebileceğimiz gibi konular üzerinde çalışacağız. Orta vadede bu takımı TBL'ye çıkarmak için elimizden geleni yapacağız."

-Nasıl bir şube devraldınız?

"En üst seviyeye çıkmamış takımların liglerde başarılı olabilmesi için maddiyat çok önemli. Kaynaklar da üst liglerdeki kadar çok değil. Ancak biz büyük ve köklü bir camiayız. En büyük maddi kaynağımız, vakfımızın yaptığı destekler. Özellikle basketbol takımımıza çok büyük destekler sağlıyorlar. Onun dışında, İstanbul Erkek Lisesi mezunu ağabeylerimizin, işadamlarının da önemli katkıları olmakta. Özellikle Mehmet Betil, Tayfun Ates, Hasip Gencer, Mehmet Ertürk ağabeylerin bu takımın üzerinde inanılmaz emekleri var, kendilerine ne kadar teşekkür edilse az. Camiamızın bireysel desteklerine ek olarak kurumsal bir yapının kurulması ve sürekli bir başarı için ciddi bir ticari gelire, altyapıya ve kaynağa ihtiyaç var. Bugün 1. Lig'de 16 takım var. Bu takımların 13'ünün isim sponsoru var. Diğer 3'ü de belediye takımları. 3 büyük kulüp ve Karşıyaka gibi ekol kulüplerin bile isim sponsorları var. Zaten orada ciddi bir sponsor olmadan yaşamak çok kolay değil. İkinci ligde ise, Selçuk Üniversitesi, TED Kolej gibi takımların isim sponsorları var. Bunların yanında Vestel, Banvit, Telekom gibi şirket takımları da mevcut. Görüldüğü gibi, sponsor olmaksızın sporu yürütmek çok kolay değil. Bu yüzden orta vadede, daha fazla gelir sağlayacak iş birliklerine de imza atmak istiyoruz."

"CEM UZAN'IN TAKIMI İSTANBULSPOR A.Ş. İLE ALAKAMIZ YOK"

-Halihazırda bu konuda projeleriniz var mı?

"Yönetime gelirken bu tarz çalışmaları yaptık. Bu sezon bir geçiş dönemi olacak. Devraldığımız takımın en iyi yerde ligi tamamlaması için çalışıyoruz. Zaten istesek de ekstra bir harcama yapamayız. Bir ABD'li oyuncu takviyesi düşünüyorduk ancak gelen oyuncuyu beğenmedik ve transfer sezonu kapandı. Bu sezonu ne kadar iyi bir noktada bitirirsek gelecek sezonun potansiyel iş birlikleri için elimiz o kadar kuvvetli olur. Final Four'a kadar gelebilirsek o zaman ciddi bir iddaa ve televizyon geliri de olacaktır."

-İstanbul Erkek Lisesi mezunu olup önemli yerlerde görev yapan işadamı ve yöneticiler var. Bu anlamda ciddi bir sponsor potansiyelinizin olduğu söylenebilir. Fiziksel olarak olarak ben ve Gökhan bu yönetime girdik ancak dediğin gibi üst düzeye ulaşmış lise mezunlarımızla iş birlikleri kurup desteklerini almamız lazım. Çok ciddi ve eski bir camiayız. 1884'te kurulmuş bir okuldan bahsediyoruz. Bu okuldan mezun olup önemli yerlere gelmiş insanların desteklerini almalıyız.

Bu noktada iletişim de çok önemli. İstanbul Spor'un, Cem Uzan ile birlikte Anonim Şirket olması ve ardından o şirketin bizim okulumuzla bir alakasının kalmaması söz konusu. Artık İstanbulspor A.Ş. ile hiç bir alakamız yok. O takım sadece profesyonel futbol liglerinde yer aldı. Hiç bir altyapısı, hiç bir geçmişi yok. Bir takımın adı İstanbulspor A.Ş. O ismi de alamıyoruz çünkü hukuki olarak satın alınmış. Bizim de logomuza benzer bir logo kullanıyorlar. Gerçek İstanbul Spor, şu an basketbol takımı 2. ligde olan, voleybol takımı Bölgesel Lig'den çıkmaya çalışan, futbol takımı da Süper Amatör Ligi lider bitirmiş ve Bölgesel Amatör Lig'e çıkmaya çalışan takımdır. Dolayısıyla senin de belirttiğin gibi, bu okuldan mezun profesyonellere ulaşıp onların da İstanbul Spor'a destek vermesini sağlamamız lazım. "

-Yönetici olmadan evvel de bu takımı, salondan takip edip takımla bir arada olmaya devam ediyordunuz. Sezon öncesi, basketbol takımının bu noktalara geleceğini düşünüyor muydunuz?

"Açıkçası, diğer takımları, maddi güçlerini, kadrolarını görünce İstanbul Spor'un ligde kalmasının başarı olacağını düşünüyordum. Ancak bu salonda, Kepez Belediye, Konya Torku Selçuk Üniversitesi ve Hacettepe maçlarının kazanıldığını görünce takıma olan inancım da arttı. Çünkü gerçekten çok kaliteli oyunculardan oluşmuş, hem basketbol hem de insan kalitesi anlamında çok iyi bir takımımız var. Bu kadro elinden gelenin maksimumunu yapıyor. Haftalar ilerledikçe bu takımın çok daha iyi yerlere gelebileceğini düşündük. Nitekim playoff'dayız. Burada da Final Four'a kadar geleceğimizi umut ediyorum."

-Türkiye'nin basketbolda son zamanlarda aldığı başarıların 2. lige bir etkisini görebildiniz mi?

"Bu tür organizasyonların Türkiye'de düzenlenmesinin en büyük artısı, o spora olan ilginin artması. Bugün bir sponsorluk görüşmesine gittiğimizde akıllarda hep 12 Dev Adam'ın elde ettiği başarı var. Ortada genel anlamda o spora bir ilgi olursa bu durum sadece İstanbul Spor'a değil herkese katkı sağlar. Dolayısıyla 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nın tüm basketbol kulüplerine ciddi yarar getirdiğini düşünüyorum."

-Bu röportajı okuyacak İstanbul Erkek Lisesi mezunu, İstanbul Spor taraftarı insanlara gelecekle ilgili nasıl bir mesaj vermek istersiniz?

"Biz bu okuldan mezun olmanın verdiği güçle çok önemli yerlere geldik. Geldiğimiz noktalarda, sarı-siyah renklerin, İstanbul Erkek Lisesi'nin çok önemli payı var. Buraya ayırdığım vakit, burası için gösterdiğim çaba ile bu borcumu ödemeye çalıştığımı düşünüyorum. Elinde imkanı olan insanların da bu borçlarını ödeme şansına sahip olduğuna inanıyorum. Bu takıma biraz eğilerek orta vadede İstanbul Spor'u 1. Lig'de görmememiz için hiç bir neden yok. Yeter ki, bu röportajı okuyacak camiamızdan insanlar bizlere destek olsunlar."

İstanbul Spor, İstanbul Erkek Lisesi'nin (İEL) takımı ve bu kulübün basketbol şubesinin idari menajeri ise ise pırıl pırıl bir İEL mezunu isim. Türkiye'nin en genç Genel Menajer'lerinden olan (Belki de en genci) Gökhan Özbay'a sorularımızı yöneltiyoruz...

"AYAKLARIMIZI YERE SAĞLAM BASMALIYIZ"

-Türk basketbol tarihinin en genç Genel Menajeri ya da Genel Menajerleri'nden biri olabilirsiniz. Bu konuda bir bilginiz var mı? Bu arada sizi de yakından tanımış oluruz.

"19 yaşında Genel Menajer oldum. İstanbul Erkek Lisesi'nden 2008 mezunuyum. Okulu bitirir bitirmez bu işe başladım. Mevcut oluşumun en eski isimlerinden birisiyim."

-Mütevazi kadronuzla Bölgesel Lig'den 2. Lig'e yükseldiniz. Sezon başı hedefleriniz nelerdi?

"Sezon başı net hedefimiz bu takımı küme düşürmemekti. Ondan sonra da gidebildiğimiz kadar ilerlemeyi amaçladık. Geçen sene de kadromuz mütevaziydi. Bir üst lige çıkmayı öncelikli olarak düşünmüyorduk ancak güçlendikçe ve oluşumumuz genişledikçe bu noktaya geldik. Bölgesel Lig'den çıktık ve tören gecikti çünkü üst lige çıkmamız beklenmiyordu. İstikrarımızı koruduk. Geçen sezondan 6 oyuncuyu kadroda tuttuk."

-Bu arada yabancı oyunculardan yana pek şanslı gözükmediğinizi de belirtmek lazım.

"Maalesef Türkiye'de, özellikle ikinci lig seviyesinde düzgün bir menajerlik sistemi yok. Biraz karpuz usulü oldu tercihler. Bizim de tercihlerimiz iyi çıkmadı."

-Gelinen noktada da yendiğiniz takımlara bakarak iyi bir yerli oyuncu kadrosunuzun olduğu söylenebilir.

"Yerli oyuncu olarak Genç Banvitliler, Pertevniyal ve Genç Telekom'dan sonraki en genç kadroya sahibiz. Menajerden oyuncuya uzanan bu gençlik enerjisi, takıma da olumlu etki yapıyor."

-Yatırım anlamında ikinci ligde verdiğinin karşılığını almak daha garanti gibi... Bu sezon puan tablolarında da bunu görebiliyoruz.

"Kesinlikle! Özellikle TED Kolej'in organizasyon ve yatırımı bence önemli bir örnek. Zaten 1. Lig tecrübesini de sıkça yaşadılar. Aynı şekilde oyuncuları da çok tecrübeli. İnşallah onlar da başarılı olur."

-2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda alınan Dünya 2.liği'nin getirileri oluyor mu?

"Bu durum biraz da camialarla alakalı ancak şampiyona sonrası dikkatler biraz daha bizim üzerimize çekildi. Bir de takım sayısının azaltılıp ligin kalitesinin artması söz konusu. Bunu yaptıktan sonra da 3-4 yıllık bir süreçte, ikinci lig ile Bölgesel Lig arasında bir ara lig kurulacak. Bunlar hep 2. Lig için olumlu gelişmeler..."

-İstanbul Spor, bir dönem yer almasa da aslında 2. lig'in iyi bilinen uzun soluklu takımları arasında...

"2005 ya da 2006'da takımı ligden çekmeden önce TED ile birlikte en uzun süre mücadele eden takımdık. Daha sonra biz çekildik. TED devam etti. Şimdi de sanırım sıra onlarda ancak biz, TED, bu sene maalesef küme düşen Işık Spor çok uzun süre 2. Lig'de yer alan kulüpler oldular."

-Avrupa'daki 2. Ligler ile aranın kapandığını söyleyebilir miyiz?

"Bence kapanıyor. Sonuç olarak, eski NBA oyuncuları, draft edilmiş oyuncular ya da başka bazı ülkelerin birinci liglerinde oynayan oyuncular bizim ligi tercih edebiliyor. Boddicker, Adeleke gibi oyuncular geldi. Eski Telekom ve Beykoz guardı Gregory Grays TED Kolej ile anlaşmak üzereydi, ancak süreç uymadığı için o transferi yapamadılar. Bu yüzden bu aranın kapandığını söyleyebilirim.

Şunu da söylemek lazım. İkinci Lig bir yük. Geçen seneye kadar iddaa da yoktu zaten. İddaa'dan önce sadece masraf olan bir organizasyondu. Mali anlamda istikrarsızlıklar vardı. Her şey pamuk ipliğine bağlıydı. Gelir getirici organizasyonlara yönelerek daha sağlam bir yapı oluşturmamız lazım."

-İstanbul Erkek Lisesi mezunu olup Türkiye'nin önemli firmalarının sahibi olan ya da yönetici koltuğunda oturan isimler, sponsor arayışınızda size bir avantaj sağlayabilir. Bir diğer avantaj da maçlarınızı kendi salonunuzda oynuyor olmanız.

"Haklısınız. Bu salonda bu sene 11 takım ağırladık ve 'Burada maç mı oynanır!' görüşü vardı. Ancak bu salon öncelikle nizami ölçülerde bir salondur. Gerek Federasyon kriterleri, gerek saha ölçüleri gerekse güvenlik anlamında kurallara uygun bir salon. Tribünlerin sahaya yakın olması değişik bir ambians yaratıyor. Bu avantajı kullanmak istiyoruz."

-Yeni bir yönetim geldi. Takımla yönetim arasındaki köprü vazifesini görecek biri olarak yeni idarecilerden ne gibi beklentileriniz var?

"Şahsi görüşüm istikrarın sürmesi. Ayağımızı yere sağlam basmalıyız. Altyapı, A Takım, finansal meseleler gibi organizasyonları çok iyi oturtmamız lazım. Bu anlamda da yeni yönetici arkadaşlarıma önemli işler düşecek ve hep beraber bunun üstesinden geleceğimize inanıyorum." Peki takımın saha içinde durum nasıl? Söz sırası, takımın head coachu Adem Salıcı'da. Adem hoca bize hem beklentilerini hem de sıkıntılarını anlattı.

"İLK HEDEFİMİZ LİGDE KALMAK İDİ"

-Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?

"1976 İstanbul doğumluyum. Marmara Üniversitesi Spor Akademisi mezunuyum. İki sene Beden Eğitimi öğretmenliği yaptım. Ancak öğretmenlik yaparken de basketbol antrenörlüğüne devam ediyordum. İlk olarak TED Spor Kulübü'nde çalıştım. Hala orayla bir bağım var. Oranın Basketbol Okulları'nı organize ediyoruz, altyapı takımlarını kuruyoruz. Basketbol Okulu Koordinatörlüğü görevini meslek haline getirdik. TED ile dört haftalık bir ikinci lig antrenörlüğü deneyimim oldu ve bu, ikinci ligdeki ilk baş antrenörlük deneyimim oldu."

-Sezona mütevazi bir kadroyla girdiniz. Geldiğiniz noktayı, sezon öncesi hedeflerinizle kıyaslar mısınız? Bu arada yabancı oyuncularınız da geldi ve sezon bitmeden gittiler.

"Yabancı oyuncu konusunda şanssızlıklar yaşadık. Sezon öncesi kuralar çekildiğinde, grubumuzu oldukça zorlu gördük ve ilk etapta ligde kalmayı hedefledik. Hatta bu grupta bu bile kolay olmayacaktı. Bütün yatırım yapan takımlar bizim grupta toplanmıştı. Diğer gruptaki takımlar, kadro kalitesi ve bütçe anlamında nisbeten daha zayıftı. Bu yüzden ligde kalmayı amaçladık."

-Gelinen noktada playoff'a kaldınız. Bundan sonra yolunuz da belirli gibi... Bundan sonrası için ne düşünüyorsunuz?

"İlk tur bizi zorlayacak. Genç Telekom ile karşılaşacağız. Bu turu geçersek muhtemelen Kepez Belediye ile eşleşip saha avantajını alacağız. Salonumuzda bizi yenebilecek takım yok gibi... Hem idmanları hem de iç saha maçlarımızı bu salonda oynayabilmek bizim için büyük bir avantaj. Bu avantajı iyi kullanmak istiyoruz bundan ötürü bizim için playoff ilk turu ikinci turundan daha önemli."

-Aslında potansiyeliniz de az değil. Optimum TED Ankara Kolejliler hariç üstünüzdeki her takımı yenme başarısını gösterdiniz.

"Dediğiniz gibi bu sezon iyi işler yaptık. Birkaç takviye yapıp doğru yabancı oyuncuyu bularak yola çıkabilirsek gelecek sezon daha da başarılı olabiliriz."

-Bu sezonu bitireceğiniz nokta az çok belli sayılır. Gelecek sezon planları yapılmaya başlandı mı?

"Açıkçası gelecek sezon için çok büyük planlar yapmadık. Sezon bittikten sonra, sezon içinde yaşadığımız sıkıntılara da bakarak bazı hamleler yapmak istiyoruz. Bizi daha fazla üst seviyelere taşıyabilecek oyuncularla çalışmak istiyoruz. Bu arada kulübün hedefleri ve ayıracağı bütçeyi de görmek lazım. Fakat şunu da söyleyebilirim ki, İstanbul Spor her geçen sene basketbola daha fazla önem veriyor. Bu bakımdan da yeni sezonda daha iyi şeylerin yapılacağına inanıyorum."

-Coach gözüyle ikinci ligde görev yapmanın artı ve eksileri nelerdir?

"Açıkçası ikinci lig artık epey piyasası olan bir lig haline geldi. Birinci ligden daha sert geçen maçlar oldukça fazla. Yeri geldiğinde birinci ligden daha fazla seyircisi de olabiliyor. Bana sorarsanız ikinci lig, birinci ligden daha zor. Çünkü hangi takımın ne yapacağı kestirilemiyor. Birinci ligde yabancı sayısı fazla olduğundan sertlik seviyesi daha az oluyor. Bizde ise yerliler ağırlıkta bundan ötürü sertlik seviyesi daha yüksek. Birinci ligde coachun ekibi ve imkanları daha geniş. İyi bir kadro ve oturmuş bir kimya ile birinci ligde başarılı olmanın o kadar zor olmadığını düşünüyorum. İkinci ligde ise başarılı olmak daha zor. Takımlar arasındaki bütçe farkı çok dengesiz. Bu sezona bakacak olursak 4-5 takımın anormal bütçeleri olduğu gözleniyor. Bazı takımların bütçeleri 2 Milyon TL'ye yaklaştı."

-Zaten birinci ligde yatırım yapan bir takımın başarılı olma garantisi olmuyor ancak ikinci ligde iyi bütçesi olan ekipler hemen farkını ortaya koyabiliyor.

"Tabii ki! Birinci ligde takımların zaten belli sabit gelirleri var. Her takım bu gelirleri alıyor. Hiç parası olmayan bir kulüp, bu gelirler ile bir şeyler yapabiliyor. Bir de sponsor bulabilirlerse bütçeleri çok daha iyi bir durumu geliyor. Birinci ligde bir oyuncu bir takımdan başka bir birinci lig takımına gidiyor ancak ikinci ligde anormal rakamlar dönebiliyor."

-Birinci ligden, genç ya da oynamayan herhangi bir oyuncu almak veya kiralama konusunda bazı coachlar tereddütte kalıyor. Sizin bu konuya bakış açınız nedir?

"Birinci ligde oynamayan genç bir oyuncunun ikinci ligde oynayabileceğine inanmıyorum. Ancak tecrübeli bir oyuncu, bu yönüyle ikinci ligde takımına katkı sağlayabilir. 91-92 doğumlu olup, birinci ligde idman yapan ancak maç yapamayan bir oyuncunun bu lige gelip basketbol oynaması çok zor. Biz de sezon öncesi ve ortasında bu durumdaki 1-2 oyuncuyla görüştük, idmanlara çıkardık ancak gördük ki olmuyor."

-12 Dev Adam'ın geçtiğimiz yaz elde ettiği Dünya 2.liği'nin, ikinci lige bir etkisini gözlemleyebiliyor musunuz?

"Şu an için çok önemli bir etkisini göremedik ancak zaman içinde mutlaka olacaktır. Altyapıların daha da canlanmasıyla bu etkinin zaman içinde daha da artacağını düşünüyorum. Fakat seyirci ve daha genel anlamda ikinci lige olan ilginin biraz da olsa arttığını söyleyebiliriz."

-Bu noktada, kulüplerin de kendilerini tanıtabilmeleri için bir şeyler yapması gerekmez mi? Örneğin medyada bazı takımlarla ilgili hemen hiç bilgi bulunamıyor.

"Aynı durum bazı birinci lig takımları için de geçerli. Bence bu durum daha çok TBF'nin bir eksikliği. Ama bizim de eksikliklerimiz yok değil. Sonuç olarak bu, ekip işi, organizasyon işi. Örneğin TED Kolejliler head coachu'nun arkasında 6-7 kişilik bir ekip var. En ufak ayrıntısına kadar her şeyi çözüyorlar. Bizim de imkankarımız müsait olursa böyle bir ekip kurarak bu organizasyonu sağlayabiliriz."

-Son olarak, İstanbul Spor'a yeni bir yönetim geldi. İdarecilerden olan beklentileriniz nelerdir?

"Onlardan beklentim, bize destek olmaları, buraya gelip bizimle birlikte basketbolu daha çok yaşamalarını arzuluyorum. Gelsinler, sorunlarımızı dinlesinler, olumlu gelişmeleri anında görebilsinler, sadece maçlarımıza gelmesinler. Birlikte yaptığımız organizasyonlarda yanımızda yer alsınlar. Her birlikte bir takım havasına girelim. Kulüpte yaşanan sıkıntılardan ötürü bölgesel lige düştükten sonra yeniden ikinci lige yükselerek basketbolu yeniden canlandırdık. Bu sene de ikinci ligde iyi işler yaptığımıza inanıyorum. Yeni sezonda da daha iyi bir birliktelik, daha iyi paylaşımlarla iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum."

Şimdi de parkeye iniyoruz. Eğer ortada bir başarıdan söz ediyorsak burada oyuncuların nasıl bir role sahip olduğundan sanırım bahsetmeye gerek bile yok. Takım kaptanı Salahaddin Karış'ı dinliyoruz...

"BU ORTAMI KORUMAMIZ LAZIM"

-Öncelikle sizi yakından tanıyalım. İstanbul Spor'un kaptanlığını yapıyorsunuz.

"Basketbol kariyerime yıldız milli takım seviyesinde başladım. Beşiktaş, Antalya BŞB. İTÜ gibi takımlarda oynadım. Son 3 senedir ise İstanbul Spor'dayım. Burada hem takım içinde hem takım dışında çok iyi bir gruba sahibiz. Geçen sene Bölgesel Lig'de oynayan altı arkadaşımız bu takımda yer alıyor."

-Gerek geçen sezon gerekse bu sezon başı İstanbul Spor favoriler arasında hiç gösterilmedi.

"Mütevazi bir bütçeyle, doğru insanlarla, verimli çalışılarak bu noktalara geldik. Birçok yüksek bütçeli takım 2. lige çıkamazken, favori gösterilmeyen İstanbul Spor ikinci lige çıktı. Yöneticilerin duyarlılığı, antrenörün işine sahip çıkması ve oyuncuların özverileri ile bunu başardık. Takımda tam bir kolej havası hakim. Sezon başında da bundan yola çıkılarak hareket edildi. Takıma sonradan katılan oyuncular da yaşça çok büyük isimler değil. Bu havanın oluşmasına katkı sağlayıp, bu uyuma katılmakta zorlanmadılar."

-İkinci ligde basketbol oynamayı bir oyuncu gözüyle anlatır mısın?

"Sporcu açısından, harcanan efor açısından birinci ligdeki oyuncularla aynı seviyede olduğumuzu söyleyebilirim. Gerek bütçe, gerekse tesisler açısından farklar var ancak sahadaki oyuncu bu durumu fark edemez. Açıkçası iki lig arasında çok büyük farklar olduğunu düşünmüyorum."

-Birinci ligde bir takımda az süre alan bir oyuncu olmayı mı tercih edersin yoksa ikinci ligde daha fazla süre alan biri mi..?

"Şahsi görüşüm oynayan oyuncu olmak yönünde. Sonuç olarak basketbol biraz da ego işi. Kenarda olduktan sonra hangi ligde olduğunun bir önemi olmuyor. Oynamadıktan sonra 'Basletbolcuyum' demenin de bir anlamı kalmıyor."

-Bu sezon ikinci lig ciddi bir patlama yaptı. Özellikle de yatırım anlamında...

"Dediğiniz gibi ligimizde ciddi yatırım yapan takımların sayısı bu sezon arttı. Bu anlamda Avrupa'da çoğu ligden iyi durumdayız. Burada forma giyen çoğu arkadaşımız, Avrupa'da başka bir ülkede birinci lig seviyesinde oynayabiliyorlar. Türkiye o konuda çok gelişmiş durumda. Son dönemde birinci ligden de ikinci lige gelmeyi kabul eden oyuncuların sayısında artış var. Eskiden var olan o uçurum artık yok."

-Artık takviye yapmak için zaman da yeterli değil. Bu ekiple sezonu bitireceksiniz. Playoff'lardaki hedefiniz nedir?

"Aslında takviye düşünüldü ancak gerçekleşmedi. Bu takımın, iyi gününde nasıl oynadığını bu sezon gösterdik. Bu yüzden playoff'larda alınacak hiç bir sonuç bizim için sürpriz olmayacaktır."

-A Milli Erkek Takımı'nın aldığı dünya ikinciliğinin olumlu etkilerini görebiliyor musunuz?

"Genel anlamda görüyoruz. Gerek sponsor gerekse seyirci açısından..."

-Seyirci demişken, bu salonda maçlarınızı oynuyorsunuz. Rakipleriniz için ciddi bir deplasman havası oluşturduğunuz gözlemleniyor.

"Evet! Zaten mevcut seyircimiz de İstanbul Spor gönüllüsü. Öğrenciler veya mezunlardan oluşan bir taraftar topluluğumuz var. Birbirlerini tanıyan bir seyirci kitlemiz var. Bu sayede de rakipler için ciddi bir deplasman havası oluşturabiliyoruz."

-Takımın havasından biraz bahseder misin? Kamplar, takımın neşe kaynağı isimler mesela...

"Takımın neşe kaynağı olarak Arda ve Ozan'ı gösterebilirim. Arkadaşlık ortamımız gerçekten çok iyi ve antrenörümüz de buna büyük önem veriyor. Bizi bu konuda rahatlatıyorlar. Bizde de kimse bu durumu suistimal etmiyor. Herkes seviyesinin farkında. O yüzden enerjimiz çok yüksek diyebilirim."

-Son olarak yeni yönetiminize, takımın sesi olarak neler söylemek istersin? Yeni yöneticilerinizden olan beklentiler nelerdir?

"Bizimle sürekli birlikte olan insanlar artık daha profesyonel anlamda yanımızda olacaklar. Seyirci olarak hep yanımızdaydılar. Dolaylı olarak da bize destekleri muhakkak olmuştur. Oyuncuların düşündükleri ve beklentileri önemseniyor, oyuncular dinleniyor ve bu konuda bize sürekli yardımcı olmaya devam edeceklerini düşünüyorum. Zaten yöneticilerimizin de çoğu sporun içinde olmuş insanlar. Burası gerçekten bir aile gibi ve bu ortamı hep birlikte koruyacağımıza inanıyorum."

Teşekkürler...

İSTANBUL SPOR

OYUNCU LİSTESİ

Salahaddin Karış (Kaptan)

Arda Demircioğlu

Atıf Çağın Acungüç

İlker Ozan Er

Feyzi Çelebioğlu

Nusret Yıldırım

Cihan Bayrak

Orçun Okkalı

Onur Sonsırma

Alican Kocabalkan

Cemal Bayraktar

Enes Gezer

Kerem Ulukaya

GENEL MENAJER: Gökhan Özbay

BAŞ ANTRENÖR: Adem Salıcı

YARDIMCI ANTRENÖR: Burak Safkan

YARDIMCI ANTRENÖR: Onur Gencer

Kaynak: Haberler.Com / Spor
title