Samet Aybaba: 'Türk Futboluna Satırı Vurmalıyız'
Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) 51. Sporun Zirvesi Semineri ’Türk Futbolu Nereye Koşuyor’ oturumu ile devam etti.
Seminer’de konuşan tecrübeli teknik direktör Samet Aybaba, "Olduğumuz yerde sayıyoruz. Sadece konuşuyoruz. Artık reform bile yetmez, satırı vurmalıyız" dedi.
Antalya Belek’teki Gloria Golf Resorts Otel’de yapılan seminerin ikinci gününün ilk oturumuna Ümit Aktan başkanlık yaparken, teknik direktörler Yılmaz Vural, Samet Aybaba ve spor yazarları Atilla Gökçe, Mehmet Arslan, Tayfun Bayındır ile Halil Özer konuşmacı olarak yer aldı. Köklü bir revizyona ihtiyaç olduğunu söyleyen Aybaba, “Ama her sene böyle toplanıp, sadece keyif yaparsak, sadece Antalya’nın güzelliklerinden bahsedersek bir yere varamayız” ifadelerini kullandı.
“ALMANYA’DA 250 BİN TÜRK FUTBOLCU, BİZDE SADECE 350 BİN LİSANSLI FUTBOLCU VAR”
Almanya’daki 5 milyon Türk arasında 250 bin, 70 milyonluk Türkiye’de 350 bin lisanslı futbolcu olduğunu vurgulayan Samet Aybaba, “Profesyonel takımlarımızın durumu rezalet, Kardemir Karabükspor maçını oynarken hiçbir şey göremedim, kulübeyi güneşe doğru yapmışlar. -20 derecede Doğu’da maç oynanıyor. Oralardaki futbolcuların gelişmeleri için ne yapıyoruz? Bir şey yapıyor muyuz arkadaşlar? Sadece konuşuyoruz. Nereye koşuyoruz? Reform yetmez artık, köklü çözüm gerekli. Satırı vurmalıyız. Zaman kaybetmeden Türk Futbolunun geleceğini kurtarmalıyız. Futbolumuzu hala müteahhitler, turizmciler yönetiyor” şeklinde konuştu.
YILMAZ VURAL: "EKSİKLİK ÇOK DERİNLERDE"
Yılmaz Vural ise Türk futbolundaki gelişim eksikliğinin çok daha derinlerde olduğunu ifade ederek, “Devlet futbolun büyük bir toplumsal olay olduğunun farkında değil. En altından en üst tabakasına kadar, başından sonuna kadar bunu ıslah etmeli” dedi.
Eğitim konusuna da yanlışlıklar olduğunu vurgulayan Vural, “Milyonlarca gencin var. Eğitimi nasıl spora yönlendiremiyorsun? Demek ki ya bunun öneminin farkında değilsin ya da eksik görüyorsun. Toplumun büyük bir kesimini ilgilendiren spor için devlet, hükümet, kulüpler, yöneticiler, Milli Eğitim Bakanlığı, Spor Bakanlığı herkes altyapıdan başlayarak, eğitimli toplum oluşturmak zorunda. Futbolun, sporun öneminin ve geleceğimize neler katacağının farkında olmak lazım. Bu işin bir de halk boyutu var. Halkı ihmal edemezsin. Adrenallerini boşaltamazsan tehlike boyutu büyür. Bu kadar gönülden bağlı oldukları futbolun içinde olumlu tutacaksın" diye konuştu.
“KULÜPLER BİRLİĞİ İŞİNE GELMEDİĞİNDE SENİ TEHDİT EDİYOR”
Vural, Samet Aybaba’nın reformun yeterli olmayacağı yönündeki sözlerini hatırlatarak, "Bu yeterli değil. Yeterli, eğitimli kadro lazım. Tek başına olacak iş değil. Futbolda delegasyon sürekli değişiyor. Hep birileri kazansın diye orası tutuluyor. Kulüpler birliği diye bir frankenstein oluşturuldu. Kulüpler birliği işine gelmediğinde seni tehdit ediyor. Büyük kulüplerimizin artık şunu kabul etmesi lazım. Artık misyonlarını tamamladılar, yani futbolu bize sevdirdiler. Hepimizin bir takım tutmamızı sağladılar. Keyif verdiler, üzdüler. Artık Anadolu takımları diye bir gerçek var. Eşit şatlar sağlanmalı. Avrupa futbolunda büyük ülkeler arasına girmeliyiz. İngiltere, İtalya, Almanya, İspanya, Fransa bu işi nasıl yapıyor ona bakmalıyız” şeklinde konuştu.