Ronaldo'nun şovu, Napoli'nin daha kötü günleri, Atalanta'nın acımasızlığı | Serie A raporu #12
Haftanın Takımı: Juventus Haftanın Oyuncusu: Cristiano Ronaldo (Juventus) Haftanın Golü: Marco Benassi (Fiorentina) Haftanın Teknik Direktörü: Walter Mazzarri (Torino) Haftanın Maçı: Napoli-Inter Sezonun ilk yarısının lideri olamasa da göze en hoş gelen futbolunu oynayan Lazio,...
Haftanın Takımı: Juventus
Haftanın Oyuncusu: Cristiano Ronaldo ( Juventus )
Haftanın Golü: Marco Benassi (Fiorentina)
Haftanın Teknik Direktörü: Walter Mazzarri ( Torino )
Haftanın Maçı: Napoli-Inter
Sezonun ilk yarısının lideri olamasa da göze en hoş gelen futbolunu oynayan Lazio, Brescia deplasmanında adeta öldü öldü dirildi. Yeni 10 yılın başlangıcını Mario Balotelli’nin ayağından bulduğu golle yapan Brescia ise güçlü rakibine karşı, sahada skorun haricinde de varlık gösterdi. Gösterdi göstermesine ama hem acemice bir hata hem karşılaştıkları yoğun baskı onlara çok pahalıya mal oldu. Lazio bu noktadan sonra hem beraberliği yakaladı hem de sahada bir kişi fazla olunca işlerin rengini değiştirdi. Sezonun en formda ismi Ciro Immobile uzatmalarda sonucu belirledi. Lazio için Brescia sınavı, bu sezon en aksanan maç olarak dikkat çekti. Brescia sonuca gidemese de bulundukları konumdan daha iyisini hak ettiklerini hatırlattı.
Ligin dibine demir atan Genoa, Thiago Motta’yla yollarını ayırdıktan sonra ilk maçında Sassuolo’yu yoğun geçen bir maçta şansın da yanlarında olması sonucunda 2-1 yenmeyi başardı. Futbolda yazılı olmayan bir gerçektir teknik direktör değişiminden sonraki ilk maçta gelen galibiyet. Sassuolo’nun topa sahip olup etkili oynadığı bir maçta Genoa’nın galip gelmesi takımdaki yenilik havasının bir etkisi olabilir. 37 yaşındaki Goran Pandev’in maçı kazandıran goldeki topsuz koşusu, “Tecrübeli forvet kimdir?” sorusuna cevap niteliğindeydi.
Son zamanlarda kesintisiz şekilde övülen Roma’nın, dalgalı bir form grafiği olan Torino’yu pek zorlanmadan yenmesi bekleniyordu. Aslında bu beklentinin çok da farklı bir şekilde sahaya yansıdığı söylenemez. Küçük bir fark vardı sadece: Roma ısrarla kaleye gelip basit hatalarla son vuruşu yapamazken Torino az ama öz geliyordu. “Adeta bir FM maçıydı” bile denebilir bu noktada. Andrea Belotti ilk yarının bitmesine saniyeler kala harika bir golle Olimpico’da soğuk duş etkisi yaratmış, ikinci yarıda Roma bu etkiden çıkamamıştı. Son dakikalarda çok amatörce bir hata yapan Chris Smalling penaltıya sebebiyet verince Belotti, Roma’nın fişini çekti. Walter Mazzarri’yi ise maçtan önceki açıklamalarını harfiyen sahaya taşıdığı için tebrik etmek gerekir.
Parma maçı, Atalanta’nın bu sezon kendi evinde beş ve üstü farkla kazandığı üçüncü maçtı. Atalanta karşılaşmanın daha ilk yarısında 3-0’ı yakaladı ve skorun altı yedi olmaması mucizeydi. Parma’lı futbolcular değil hücuma çıkmak ya da ektili olmak, kendi ceza sahası dışında topu 10 kere görmemiş olabilir. Atalanta’nın ise, alıştığımız üzere, günündeyse karşısındaki takımın kim olduğu hiç fark etmiyor. Papu Gomez’in perdeyi açan golü ve Josip İliçiç’in yarım volesi ise tekrar tekrar izlenesi.
Söz konusu takımın adı Milan olmasa büyük ihtimalle haftanın izlenmeyecek ve yazılmayacak maçlarından biri olacaktı. San Siro’da Sampdoria’yı ağırladı Kırmızı-siyahlılar. Futbolun doğrularını bulmakta ve yansıtmakta çok zorlanan iki takımın mücadelesinde Zlatan’ın geri dönüşü dışında akılda kalıcı bir durum yaşanmadı. Hakan Çalhanoğlu ise gün geçtikçe İtalya futboluna yetersizliğinin fark edilmesine olanak doğuruyor.
Ve sıra geldi haftanın takımı Juventus’a... Cagliari karşısındaki ikinci 45 dakika performansı, 2019-20 sezonun başladığı günden beri hiç bu kadar etkili ve ne istiyorsa sahaya yansıtan bir Juventus görmemiş bizleri şaşırttı ve heyecanlandırdı. Oyunun ilk yarısında savunmaya gömülen Cagliari’nin kilidini açamayan Sarri’nin öğrencileri, ikinci yarıda Cristiano Ronaldo’nun şovuyla 4-0’lık bir galibiyete uzandı. Sadece hat-trick yapmakla kalmayan Portekizli süper yıldız, Cagliari karşısında gezgin forvet rolüne büründü ve topun her adımında kontrolün sahibiydi. Sezonun flaş takımı Cagliari’nin nefesinin bir noktada kesileceği tahmin ediliyordu ve o döneme gelmiş bulunuyoruz. Son üç maçını kaybeden Sardunya temsilcisi en son galibiyetini aralık ayının başında alabilmişti.
Gennaro Gattuso’nun başa gelmesiyle beraber kötü günleri geride bırakamayan Napoli için daha kötü günlerin kapıda olduğu söylenebilir. Inter’in şampiyonluk yolunda böylesine -en azından kâğıt üstünde zorlu bir deplasmandan- güle oynaya galip ayrılması Juventus’a karşı dirençlerinin yüksek olacağının bir ispatı. Romelu Lukaku’nun ekstra performans gösterdiği maçta Inter’in en dikkat çeken ismi genç stoperi Alessandro Bastoni’ydi. Özellikle ikinci yarıda savunmadan topla hücuma çıkışı ve ayaklarına hâkimiyeti hayranlık uyandırdı. Napoli tarafına geçecek olursak takımın sezon başından beri iyi olan belki de tek oyuncusu kaleci Alex Meret, şu ana kadarki kariyerinin en büyük hatasını yaparak Lukaku’nun şutunu elinden kaçırdı. Savunma hattında olumlu giden bir veriye sahip olmayan Napoli’nin artık hücumda da kısırlık çekmesi, işlerin ne kadar daha kötüye gidebileceğinin bir göstergesi.