PTT 1. Ligde 23. Haftanın Ardından

Şanlıurfaspor - İBBSK: 1-1, İyi başladı devamı gelmedi

Şanlıurfaspor oyuna dinamik ve rakibinden daha iyi başlamasına rağmen ikinci yarı Cihat Arslan hocanın takıma dokunması ve yaptığı oyuncu değişiklikleri sayesinde etkisini sürdüremedi. İBBSK özellikle oyuncu değişiklikleri sonrası oyunu domine eden ve hücum bölgesinde etkili olan taraftı. Maç öncesi öngörüm, Cihat Arslan hocanın Tayfun ile başlaması durumunda hücum bölgesinde sıkıntıların artacağı yönündeydi. Bu öngörüde oyuna sonradan girdiğinde veya ilk 11 başladığında dönem dönem iyi performans gösteren Enver Cenk'in oynama biçimi de etmendi. Lakin Enver Cenk kanat forvet oyuncularının sadece içe kat ettiğini zannederek oynama biçiminde ısrar ettiği için İBBSK bu maçta oldukça sıkıntı çekti. İkinci yarı bahsettiğimiz dokunuş ile İBBSK özellikle hücum bölgesinde etkili oldu ama benim katılmadığım nokta oyuncu değişikliği sonrası orta alana hakim olurken yaratıcılıktan uzaklaşılması; daha doğrusu yaratıcı oyuncudan vazgeçerek oyuna hakim olma çabası. Evet futbol kendi içerisinde bir bütündür ama özel oyuncu farkı burada devreye girer. Ömercan mevkisinde Enver Cenk'e bir görev verilip ısrar edilir ise sonuç ne olur bilemem ama denenmesi taraftarıyım. Şanlıurfaspor müsabakayı skor olarak önde götürürken Reha Kapsal hoca  Volkan Okumak hamlesi ile oyuna müdahale etseydi İBBSK ön bölgede bu kadar çeşitlilik gösteremez ve muhtemelen beraberlik golünü bulamazdı. Skoru tutma çabası ve Cihat hocanın oyuna müdahalesinin sonucu belirlediğini söyleyelim.

Balıkesirspor - Adana Demirspor: 1-0, Yüksek gerilim

Oyun değil oyuncuların ruh hali "yüksek gerilim" başlığını getirdi. Oysa saha dışında taraftarların arasında bir gerilim değil aksine ekonomik sarı ampul yumuşaklığında bir hava akımı vardı. Orduspor-Karşıyaka maçı öncesinde olduğugibi bu maçta da taraftarların fotoğraflara ve kameralara yansıyan görüntüleri oldukça keyifliydi.  Maçın dikkat çekici bir diğer noktası ise Balıkesirspor yedek kulübesindeydi: İsmail Ertekin. İsmail Hoca bundan önce çoğu maçta yedek kulübesinde oturup çizgilerle sınırlı aktif bölgeye Deniz Kolgu'yu gönderiyordu. Bu maçta kendisini çoğunlukla o bölgede oyun ve oyuncuya müdahale ederken gördük. Hocanın bu tavrı da oyuncular üstünde kuşkusuz etkili olmuştur. Balıkesirspor'un İlhan Depe varlığı ve Lalawele dinamizmi ile sahaya iyi yayılmasının haricinde Deniz Vural'ın varlığı da çok önemliydi. Aykut ve Jabbie yokluğunda orta saha önem kazanmıştı ve o bölgeyi Balıkesirspor teslim etmedi. Tabi bu kurgudan bahsederken Adana Demirspor'un ilk yarı 3 önemli pozisyonda gol kaydedemediğinin de altını çizelim.

Maçı değiştiren nokta maç öncesi belirttiğim üzere beklerin oyun içindeki halleri oldu. Özgür'ün ve Oğuzhan'ın pozisyon sadakatinden uzaklaştığı zaman dilimlerinden bir tanesinde de gol geldi. Gol sonrası oyunun seyir zevki maalsef deniz seviyesini altına indi ve keyif vermedi.

1461 Trabzon –Boluspor: 3-3, Keyif verdiler

Oyunun seyri özellikle ilk yarı 1461 cephesinde oldukça sıkıntılıydı. İsmail Haktan'ın mükemmel performansına takım oyununun da eklenmesi ile Boluspor sükseli ve yakışıklı bir oyun ortaya koydu zira oyuncu üzerinde oyun lurgusu oldukça şık duruyordu. Bu yakışıklılığı bozan isim ise çok beğendiğim Emre oldu. Recaizade Mahmut Ekrem günümüzde yaşasa idi "Araba Sevdası" yerine "Emre'nin meşin yuvarlak sevdası" isimli bir roman kaleme alabilirdi. Emre, takım arkadaşlarının basit gözüken nitelikli ve çabuk pas trafiğine ayak uydursaydı ilk yarının son dakikasında golü bulan taraf 1461 değil Boluspor olurdu. 1461 golünde Barış Memiş kadar Emre Torun'un bitiriciliğine de dikkat çekmek lazım. Emre Torun kalecinin ayak dibine yapılan vuruşların yüksek yüzdeli garantörlüğünde golü hanesine yazdırdı.

İkinci yarı Barış Memiş'in ısrarcılığı ve Adem'in tecrübesi ile ters ceza sahası içi dalgınlığı golü getirince 1461 oyuna hakim oldu. Yine Barış'ın getirdiği ve Mert'in tamamladığı top sonrası Boluspor için maç bitti derken İskender'in harikulade serbest vuruş golü geldi ve bu gol güzel bir yemek sonrası içilen Türk kahvesi etkisi yarattı.

Dipnot: Barış Memiş bu seneki performansı ile "Niçin Şahin Aygüneş" sorusunu Trabzonspor taraftarına defalarca sordurtacaktır.

Adanaspor -Kahramanmaraşspor: 3-1, Nihayet

9 haftalık kötü serinin ardından Adanaspor kendisi için çok önemli 3 puanı hanesine yazdırırken Kahramanmaraşspor'u da ligin dip bölgesinde bıraktı. Mehmet Sak ve Mehmet Boztepe'nin alan sorumluluğunu paylaşarak oyuna başladığı bölgede esas katkı tabii ki Tiago'dan bekleniyordu, öyle de oldu. Serkan Özsoy'un anlamsız müdahalesi ile kazanılan penaltıyı Tiago gole çevirdi ve kırılmaya müsait Kahramanmaraşspor direnci de bu pozisyon sonrası çözülmeye başladı. İkinci yarıya Alman ligi tecrübeli Cetkovic 'i de sahaya sürerek başlayan Kahramanmaraşspor'da Orhan Şerit hoca golü istiyordu, gol Beşiktaş orijinli geldi: Ümit Karaal'ın güzel ortasına Sinan'ın kafa vuruşu beraberliği getirdi. Adanaspor golün şokunu yaşamadan kazandığı penaltı vuruşunda Tiago ile tekrar golü buldu ve maçı da bu anda çözdü zira Cumhur da kırmızı kart ile oyun dışı kalmıştı. Adanaspor çok iyi oynamadığı maçta yine de 3 puanı almayı bildi. Bundan önceki haftalarda kaybederlerken daha iyi oynuyorlardı ama bu oyunu "stres" ile bağdaştırmamız mümkün.

Bucaspor - Fethiyespor : 1-0, Engin İpekoğlu ile ilk defa

Engin İpekoğlu yönetiminde Fethiyespor ligde ilk yenilgisini aldı. Yenilgiyi kesinlikle kötü oyun olarak algılamamak lazım. Dinamik ve mücadele eden Bucaspor karşısında bence Fethiyespor özellikle ilk yarıyı daha iyi oynayan taraftı. Artun'un ve Krasniqi'nin vuruşları kaleyi bulsa Bucaspor maçı çeviremeyecek durumda olurdu. Ahmet Aras'ın sorgulanabilir yedek oturması ve Emre Öztürk'ün olmayışı hücum alanında Fethiyespor'u sıkıntıya soktu. Bucaspor'da Taylan Antalyalı'nın merkez kuvvet direncine Luiz Henrique eklenemseydi müsabaka bu skorla bitmezdi.  Maç için koşu ve mücadelenin getirdikleri diyebiliriz.

Samsunspor - Denizlispor: 2-0, Kazanan takım kurgusunun bozulması

Özcan Bizati hoca Balıkesirspor karşısında kazanan takım kurgusunu oyuncu yerleşkesi ile bozarak sadece direnen bir takımı sahaya sürdü. Barış Örücü'nün sol önde oynadığı bölgeye Hüseyin Kalpar'ın maç önü müdahalesini gördük: Canberk Aydın. Adiloviç-Serkan Çalık değişikliği sonrası Ekhigo'nun merkeze kaymasıyla Samsunspor dinamizm kazandı ve oyunu tamamen Denizlispor alanına iteledi. Bu iteleme sonrası golün geleceği aşikardı. Samsunspor ilk 6 yolunda adımlarını sağlam atmaya devam ediyor. Denizlispor'da ise özellikle Murzaev'i gol yollarında etkili kılmak adına Ümit Tütünci'nin oyunda olması elzem durmakta. Gole yakın oyuncular yedek kulübesinde oturdukça puan da haliyle zar zor alınıyor.

Ankaraspor - TKİ Tavşanlı Linyitspor: 2-0, Kolay galibiyet

İbbsk'nın dış sahada  Ankaraspor adına şüphesiz çok önemliydi. Caner Arıcı'nın Ankaraspor oynama düzeni içindeki performansını test etmek adına en uygun müsabaka da buydu. Bu tercih bence Osman Özköylü hocanın ligi nasıl planladığı ve ne derece üstünde düşündüğünün de bir kanıtıydı. TKİ Tavşanlı için görüşüm hala aynı, ikinci yarı futbolu oynama adına iyi işler yapmaya çalışıyorlar. Bu maçta da ilk gole kadar hiç de fena oynamadılar. İkici yarı skor dezavantajına rağmen 'ne olursa olsun oynayalım' oyun kurgusunu Lucino önderliğinde sergilemeye çalıştılar ve kalelerinde bir hayli de pozisyon verdiler. Bu noktada tekrar Ankaraspor cephesine dönmek lazım, gol pozisyonuna giriyorlar ama özellikle son 6 maçta golü bulabilme konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Oyun olarak muhakkak kilitlendikleri maçta bu detay başlarını ağrıtabilir.

Haftanın olayı

Orduspor-Karşıyaka ve Balıkesirspor-Adana Demirspor karşılaşmalarında taraftar arasında sergilenen dostluk.

Haftanın Kare Ası

Volkan Babacan – Manisaspor

Barış Memiş – 1461 Trabzon

Tiago- Adanaspor

Ekhigo – Samsunspor