Haberler

Özel Röportaj | Dimitris Itoudis: “De Colo, Rodriguez ve Higgins’in yerini doldurmaya gayret ettik!”

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

49 yaşındaki Yunan koç Dimitris Itoudis, Zeljko Obradovic’in baş yardımcısı olarak 1999-2012 yılları arasında Panathinaikos’ta beş kez Euroleague şampiyonluğu yaşadıktan sonra Türkiye Basketbol Ligi takımlarından Banvit’in baş antrenörlüğünü yaptı.

49 yaşındaki Yunan koç Dimitris Itoudis, Zeljko Obradovic’in baş yardımcısı olarak 1999-2012 yılları arasında Panathinaikos’ta beş kez Euroleague şampiyonluğu yaşadıktan sonra Türkiye Basketbol Ligi takımlarından Banvit’in baş antrenörlüğünü yaptı. Bandırma ekibinde bir sezon geçirdikten sonraysa 2014 yılında CSKA Moskova’yla anlaşmaya vardı. Itoudis, o dönemden beri Moskova’nın koçluğunu yapıyor ve Rus temsilcisinde biri geçen sezon olmak üzere iki kez Euroleague şampiyonluğu yaşadı.



Başarılı koç için bu sezon biraz daha farklı olacak gibi. Zira takımdaki kadro yapısı, fikstür yoğunluğu ve rakiplerin kadro kalitesi geçmişe kıyasla oldukça farklı. Itoudis’in bütün bu konular hakkındaki yorumlarını dinleyelim.







Yaz arasında istediğiniz transferleri yapabildiniz mi? Şu anki kadro yapınızı nasıl değerlendirirsiniz?


Oyuncuların önemli bir kısmının tercihlerini Çin ve NBA’den yana kullanacağını tahmin ediyorduk. Bu durumu göz önüne alarak bir plan belirledik ve ona bağlı kalmaya çalıştık. İlk olarak takımın önemli parçaları arasında yer alan Nando De Colo, Sergio Rodriguez ve Cory Higgins’in yerini doldurmaya gayret ettik. Tabii piyasa her zaman dengede olmadığı için istediğimiz hamlelerin hepsini yapmakta zorlandık. Yani hem saha içinde hem de saha dışında zorlu bir süreç geçirdik. Son duruma baktığımızda ise kendilerini kanıtlamak isteyen, potansiyeli belli, yetenekli ve disiplinli oyunculara sahibiz. Motiveler ve nerede oynadıklarının farkındalar.


Ron Baker gibi önemli bir oyuncuyla anlaşmaya vardınız. Baker’ın sisteminizdeki rolü ne olacak? Onun hakkında neler söylemek istersiniz?


Bildiğiniz gibi Ron Baker ağır bir omuz sakatlığı atlattı. Onun için zorlu bir süreçti. Tamamıyla sağlığına kavuşmadığı sürece bir anda inanılmaz performanslar sergilemesini beklememeliyiz. Kolej kariyerinde inanılmaz işler yapmıştı, NBA’de ise sanırım oyun farklılıklarına alışamadı. Onunla çalışacağım için mutluyum. Kısa sürede takımla uyum sağladı. Tabii NBA’den Avrupa’ya gelen bir oyuncunun sistem farklılıklarına da ayak uydurması gerek. Ama dediğim gibi, çok özel yeteneklere sahip ve sağlığına tamamıyla kavuştuktan sonra harika işler yapabilir.


Bu sezon Euroleague’deki fikstür geçtiğimiz sezonlara kıyasla çok daha yoğun. Sizce bu yoğunlukta istikrarlı ve başarılı olmak için yapılması gereken en önemli şey ne?


Yeni sezonda iki takım daha olacak, yani dört maç daha oynayacağız. Bence evimizde oynayacağımız maçlar yorgunluk açısından bir problem yaratmayabilir. Sonuçta sürekli olarak oynadığımız bir yer. Deplasmanlar ise bir problem olabilir ama yapılacak bir şey yok. Bu yüzden yaz arasında en iyi hamleleri yapmaya ve antrenman programımıza bağlı kalmaya çalıştık. Benim tek isteğim oyuncularımızın sağlıklı olması ve ellerinden geleni yapmaları.


Peki FIBA ile Euroleague arasında uzun bir süredir devam eden fikstür problemi hakkında neler düşünüyorsunuz?


Basketbol evrenseldir ve herkeste bir duygu uyandırmalıdır. Bence böyle. Aynı kurallar, hedefler ve taktiklerle oynanan bir oyunda ortak kriterlerin belirlenememesi ilginç. Bu görev için yetişkin olan insanların yetişkin kararlar alarak anlaşmaya varması gerekiyor. Göreceğiz.


NBA’deki hücum/savunma dengesinin son yıllarda değiştiğini görüyoruz. Yani hücum biraz daha hızlanıp üç sayılık setlere kayarken işin savunma kısmı, özellikle normal sezonda, yabana atılabiliyor. Bir koç olarak NBA ile Avrupa arasındaki basketbol farkını nasıl yorumlarsınız?


Bence NBA ve Avrupa git gide birbirine yaklaşıyor. Çoğu Avrupalı oyuncu NBA’de önemli roller alıyor. NBA’deki bazı önemli oyuncular ise Avrupa’ya geliyor. Ayrıca NBA’deki koç kadrosuna baktığınız zaman birçok Avrupalı ismi görebilirsiniz. Oradaki koçlar, Avrupa felsefesini çok iyi bilen asistanlar kullanmak istiyorlar. Farklılık yaratmak istiyorlar. Bence teknik olarak da her iki arena birbirine giderek yaklaşıyor. NBA, hem tam saha hem de yarı saha hücumlarında klasik pick&roll setlerini kullanıyor. Avrupa’da ise oyunun biraz daha hızlandığını görüyoruz. Elbette iki yerde de net ayrımlar var ancak benzerliklerin arttığını söyleyebilirim.


İstatistiklerin oyuna olan etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?


İstatistikler daima önemlidir. Son yıllarda teknoloji ve veri bilgi sistemleri sayesinde basketbolda derin analizler yapılıyor. İstatistiklere göre bir takım için “şunu yapabilir” veya “şunu yapamaz” diyebiliyoruz. Ancak hâlen daha analiz edilmesi gereken birçok parametre var. NBA’in aksine Avrupa’da derin sayısal verilere ulaşabilmiş değiliz. İstatistikleri seviyorum ama onları kullanma durumumuz biraz daha farklı. Ekibimdeki uzmanlar, oyuncularımızın fiziksel verilerine çok güveniyorlar. Burada en önemli şey ise istatistiği okuma ve onu yorumlama şekliniz. Böylece doğru sonuca ulaşma şansınız artabilir.


Son olarak, yeni sezonda sizce ne gibi sürprizler olabilir?


Bunu hep birlikte göreceğiz.

Kaynak: EuroSport.com / Spor
title
Close