“Olmayı hak ettiğimiz yer Avrupa Ligi, Şampiyonlar Ligi değil”
İlk altı maçta altı galibiyet, ilk on iki maçta on galibiyet iki beraberlik. Manchester United’da Jose Mourinho’nun görevine son verilmesinin ardından geçici olarak menajerlik koltuğunu devralan Ole Gunnar Solskjaer’in ilk maçlarındaki performansı futbol dünyasında büyük etki yarattı.
İlk altı maçta altı galibiyet, ilk on iki maçta on galibiyet iki beraberlik. Manchester United’da Jose Mourinho’nun görevine son verilmesinin ardından geçici olarak menajerlik koltuğunu devralan Ole Gunnar Solskjaer’in ilk maçlarındaki performansı futbol dünyasında büyük etki yarattı.
Solskjaer, Manchester United yönetiminin teklifi üzerine üç yıldır teknik direktörlüğünü yaptığı Norveç’in Molde kulübünden ayrıldı ve Manchester’a geldi. 19 Aralık 2018 günü, 11 yıl futbol oynadığı ve çok sevildiği eski kulübünün geçici menajeri oldu. İlk maçına bu tarihten üç gün sonra, 22 Aralık’ta çıkan Norveçli; Cardiff City deplasmanından 5-1’lik galibiyetle dönüyordu.
İlk galibiyetin ardından oynanan üç lig maçı ve bir FA Cup maçı da United’ın galibiyetiyle noktalandı. Ancak bu maçlardaki rakipler United kalibresinde olmadığı için, Ole’nin ilk büyük sınavı Tottenham deplasmanı olarak görülüyordu. Kırmızı şeytanlar Wembley’de oynanan maçı, Marcus Rashford’ın tek golü ve iyi bir savunmayla kazandı.
Tottenham deplasmanının ardından oynanan yedi lig maçının beşini kazanan United, bu maçlarda yenilgi almadı. Üstelik takım bu süreçte FA Cup’ta iki tur daha geçerek çeyrek finale yükseldi. Geçilen iki turdaki rakipler Arsenal ve Chelsea’ydi.
Ligde ve kupada başarılı sonuçlar üst üste geliyordu. Bunlara ek olarak United, Avrupa sahnesinde de sezonun önemli sürprizlerinden birine imza attı. Şampiyonlar Ligi ikinci turu ilk maçında Old Trafford’da Paris Saint-Germain’e 2-0 mağlup olan Kırmızı Şeytanlar, Paris’teki ikinci maçta rakibini 3-1 mağlup ederek çeyrek finale yükseldi.
Manchester’ın kırmızı tarafı alınan skorlar kadar oynanan futboldan da memnundu. Mourinho sonrası oyuncu grubunun havası pozitif yönde değişmiş, bu durum oyuna ve skorlara direkt olarak yansımıştı.
Ancak kulüp adına mükemmel geçen iki buçuk ayın ardından bir duraklama dönemi başladı. Mart ayının onuncu günü alınan 2-0’lık Arsenal yenilgisi, Ole’nin ligde aldığı ilk mağlubiyetti. Ardından oynanan yedi lig maçında ise yalnızca iki kez kazanabildiler.
Şampiyonlar Ligi ve FA Cup’ta da çeyrek finaller, United’ın son durağı oldu. Devler liginde Barcelona, FA Cup’ta ise Wolverhampton Wanderers; Manchester United’ı eleyen takımlar oldular.
Kulüp, ocak ve şubat ayında alınan seri galibiyetlerle ligde üst sıralara tırmanarak Şampiyonlar Ligi potasına yaklaşmıştı. Ancak mart ve nisan ayındaki gerileme, devler ligine gitme ihtimalini azalttı. Geçtiğimiz pazar günü lig sonuncusu Huddersfield Town deplasmanında alınan 1-1’lik beraberlik United’ın gelecek sezon Avrupa Ligi’nde yer alacağını kesinleştirdi.
Ole Gunnar Solskjaer, bu yenilginin ardından mutsuz görünüyordu ancak duruma gerçekçi bir bakış açısı getirdi: “UEFA Avrupa Ligi olmak istediğimiz yer değil ancak oradayız, gerçek olan bu. Orada olmayı hak ediyoruz, Şampiyonlar Ligi’ni değil. Lig tablosu yalan söylemez. İlk dörtte olmayı hak etmedik. Bunun için önümüze çıkan birçok şansı kullanamadık.”
Manchester United camiasında gözler artık yaz transfer dönemi ve gelecek sezonda. Birçok futbol otoritesine göre Alex Ferguson döneminin ardından United’ın istenilen başarıyı yakalayamamasının sebebi sürekli değişen teknik direktörler ve transferlerin, teknik direktörlerin oyun sistemlerine göre yapılmaması. Özellikle Jose Mourinho’nun ayrılışından sonra, takım kadrosunun farklı sistemler için elverişli olmadığı düşünülüyor. Bu problemi çözmek içinse, transferler konusunda uzun vadeli projeler yürütebilecek bir sportif direktörün gerekliliğine vurgu yapılıyor.
Şu an United’ın elinde, kulübün dinamiklerine hâkim olduğu düşünülen bir menajer var. Kendisinin de ifade ettiği gibi transfer döneminde en büyük karar verici Ole olacak: “Bir oyuncunun takımda kalması veya takımdan ayrılmasıyla ilgili son sözü ben söyleyeceğim. Umarım medyada United ile adı anılan oyuncuları kadromuza katabiliriz.”
Söz konusu Manchester United gibi dünyanın en büyük kulüplerinden biri olunca, derin bir kazanma kültürüne sahip bu camiada başarıya ulaşma yolundaki beklentiler de büyük oluyor. Ancak Solskjaer bu konuda da gerçekçi ve önümüzdeki sezon büyük bir başarı elde etme beklentisinde değil: “Gelecek sezon için Premier Lig şampiyonluğu gerçekçi bir hedef değil. Bir yıl içinde 25-30 puanlık farkı kapatmak çok zor. Gelecek yıl ilk altı yarışı içinde olacağız.”
Manchester United’ın şampiyonluk yarışı içinde olması, Manchester City ve Liverpool’a ciddi bir rakip olması birçok futbolseverin görmek isteyeceği bir durum. Bunun için United camiasının iyi bir transfer dönemi geçirmesi, teknik ekip ve futbolcu kadrosunda istikrar sağlaması başlıca şartlar olarak gözüküyor. Şu an futbolseverlerin aklında United ile ilgili iki temel soru var: Kırmızı Şeytanlar gelecek sene ve sonraki senelerde hangi seviyede olacak? 2000’li yıllardaki başarılarını ne zaman tekrarlayacaklar?
Hazırlayan: Enes KANBUR